Kullanım alanları her geçen gün artan teslimat robotları sektöründe 2030 yılına kadar 30 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşılması bekleniyor.


 

20. yüzyılın ikinci yarısında ilk endüstriyel robot olarak kabul edilen Unimate'in, General Motors'un bir fabrikasında kullanılmasıyla başlayan robotların kullanım süreci, yapay zekanın da devreye girmesi ile daha işlevsel bir hale dönüştü.

 

Daha çok iç mekanlarda kullanılan bu araçlar, son dönemde yaşanan gelişmelerle artık teslimat sektöründe de ön plana çıkmaya başladı. Market Research Future verilerine göre, 2022'de 4 milyar dolar olan teslimat robotu pazarının bu yıl sonunda 14 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Sektörün 2030 yılında ise 30 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor.

 

Saha Robotik Kurucu Ortağı Murat Ayrancı, robotların 1950'lerde endüstriyel alanlarda çalışmaya başladığını belirterek, robotların, belirli işleri yapması için programlanan ve bu işi otomatik şekilde gerçekleştiren cihaz olarak tanımlanabileceğini söyledi.

 

1980'lerden itibaren teknolojinin ilerlemesiyle birlikte insan-makine etkileşimi, makine öğrenmesi gibi kavramların da etkisiyle akıllı robotların üretilmeye başlandığını anlatan Ayrancı, "Şu an üretim endüstrisi başta olmak üzere servis, sağlık, gıda ve birçok dikeyde robotların kullanıldığını görüyoruz. Sürekli tekrar eden, katma değer beklenmeden yapılan bir süreç robotlarla otonomize ediliyor. Biz de kendini tekrarlayan, değersiz iş gücünü otonomlaştırmayı hedefliyoruz. Bulunduğumuz servis ve teslimat sektöründe, özellikle restoranlarda getirme götürme işlerini otonomlaştırma üzerine çalışıyoruz." diye konuştu.

 

"YAPAY ZEKA KULLANMAYAN ENDÜSTRİLER GERİDE KALIYOR"

 

Ayrancı, üretim yaptıkları robotların mobil robot sınıfında olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Robotlarımız otonom bir şekilde hareket eden, kendi yönünü kendi tayin eden akıllı bir navigasyon sistemiyle görevlerini icra ediyor. Örneğin, restoranda bir şeyler sipariş ediyorsunuz, biz robotla sizin verdiğiniz siparişi mutfaktan masanıza hızlı bir şekilde teslimatını sağlıyoruz. Garsonların mutfağa gidip gelmesini kaldırarak süreci otonomize ediyoruz, robotlar bir komi mantığıyla çalışıyorlar. Restoranlar haricinde havalimanında kullanılan robotlarımız da var. Ayrıca ürettiğimiz robotlar dikey bir binada asansörü kullanıp kargo da dağıtabiliyorlar. Yine hastanede medikal tıbbi malzeme de dağıtabiliyorlar. Robotlarımız otellerde de farklı süreçlerde kullanılıyor. Genelde robotların insanların işlerini elinden alacağına dair bir çekince var. 1950'lerden bu yana fabrikalarda robotlar kullanılıyor ve robot kullanılan fabrikalar otomasyonlaştığı için buradaki insan iş gücü daha verimli hale geldi. Robotların kullanıldığı ülkelerde iş gücü ucuz mu, insanlar işsiz mi kaldı? Hayır, bu aslında sosyolojik bir dönüşüm."

 

Bazı süreçlerin otonomlaştırılmasıyla daha önce kimse tarafından yapılmamış yeni iş ve meslek gruplarının ortaya çıktığını vurgulayan Ayrancı, yapay zeka başta olmak üzere birçok güncel teknolojiyi ürünlerine entegre ettiklerini ifade etti.

 

Murat Ayrancı, yapay zeka kullanmayan endüstrilerin geride kaldığına dikkati çekerek, "1'seniz, yapay zeka sizi 5'le çarpıyor, kullanmayan taraf 1 olarak kalıyor. Biz de bu tip teknolojileri kullanarak, rakiplerimiz içinde öne çıkmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

 

"ROBOT, YÖRENİN KÜLTÜRÜNE GÖRE HAREKET EDEBİLİYOR"

 

Bu dönüşüm ve teknolojiye en önde adapte olup yeni iş kollarını gençlere hızlı öğretmek gerektiğini anlatan Ayrancı, "Robotlar yüzyıllardır kullanılıyor ama hep insanların olmadığı, kapalı üretim ortamlarında kullanılıyor. Biz ise insanlarla iç içe çalışan ortamlar için robotları geliştiriyoruz. Birçok insanın robotla karşılaştığında refleksi genelde manipüle etmek oluyor, bir şekilde tartıyor robotları. O nedenle bizim hata lüksümüz yok. Raflarımızda sıcak içecekler, yemek taşıyoruz. Çocuklar çok seviyorlar robotları, bir anda koşuyorlar, dokunuyorlar. Sahada karşılaşacağımız tüm problemleri görmeniz ve bunlara karşı önlemler almanız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

 

Saha Robotik İş Geliştirme Uzmanı Eray Çobanoğlu da robotlarla ilgili müşterilerin deneyimlerini gözlemlediklerine değinerek, robotların müşteri tarafında çok güzel bir etki oluşturduğunu söyledi.

 

Robotlarla masaya kadar servis yapmanın bir sinerji oluşturduğunu vurgulayan Çobanoğlu, "Pazarlama tarafında da firma için güzel bir tanıtım yüzü oluyor. Robotlarımızı görenler çekim yapıyorlar, sosyal medyadan paylaşıyorlar. Aynı zamanda robotla sohbet etmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin farklı illerinde farklı alışkanlıklar var, robot, yörenin kültürüne göre hareket edebiliyor." dedi.

19 Aralık 2023 Salı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, uluslararası girişim sermayesi fon yöneticilerinin Türkiye'de daha fazla varlık göstermeyi istediklerini belirtti.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak için bulunduğu Londra'da girişim sermayesi fonları yöneticileriyle görüşmesinin ardından, Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

Türkiye'de özellikle girişimcilik ve teknoloji ekosisteminin son 20 yılda muazzam bir mesafe kaydettiğini dile getiren Kacır, teknoloji girişimlerinin ölçeği büyürken sayısının da arttığını söyledi.

 

Kacır, bugün 10 binden fazla Türk teknoloji şirketinin 100'ün üzerinde teknoparkta inovasyon ve AR-GE odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

 

Bu ekosistemin finansal olarak desteklenmesi ve büyümesinin kritik önemde olduğunu vurgulayan Kacır, "Teknoloji girişimleri, bütün dünyada çoğunlukla girişim sermayesi yatırım fonlarından aldıkları yatırımlarla büyüyor. Biz de Türkiye'de girişim sermayesi yatırım fonlarını büyütmeye gayret ediyoruz. Türkiye'de yeni girişim sermayesi yatırım fonlarının oluşturulması bizim önemli bir hedefimiz. Ayrıca, küresel yatırım fonlarının Türkiye'de teknolojik girişimlerine yatırım yapması da amacımız. Bunun için son yıllarda pek çok adım attık. Kamu kaynaklarının fonların fonu olarak girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmasını sağlayan, böylelikle bir kaldıraç oluşturmayı mümkün kılan programlar başlattık." diye konuştu.

 

TÜRK TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİ 3 YILDA 4 MİLYAR DOLAR YATIRIM ALDI

 

Bakan Kacır, söz konusu programlar ve bu alanda gösterilen çaba sayesinde Türkiye'de teknoloji girişimlerinin önceki dönemlere göre daha büyük yatırım aldığını dile getirerek, "2010-2020 arası Türkiye'de teknoloji şirketlerine ve startuplara yatırım ölçeği yıllık 100 milyon dolar tutarındaydı. Türk teknoloji girişimleri, 2020-2023 döneminde ise 4 milyar dolar yatırım aldı. Bu tabii Türkiye'nin milyar dolar değeri aşan unicornların, yani Turcornların da çıkmasını hızlandırdı." dedi.

 

Oyun, e-ticaret, yazılım ve fintech gibi alanlarda milyar dolar değeri aşan Türk teknoloji girişimlerinin bulunduğunu kaydeden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"2030'a kadar Türkiye'nin teknoloji ekosistemini, girişimcilik ekosistemini büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye'den 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını ve aynı dönemde bunların 100'ünün milyar dolar değeri aşarak Turcorn olmasını sağlayacağız. Ama bunu yaparken mutlaka uluslararası işbirliklerimizi güçlendirmemiz, Türkiye'nin teknoloji girişimciliğindeki başarı hikayesini dünyaya çok daha güçlü şekilde anlatmamız, tanıtmamız lazım. Bu vesileyle bulunduğum Londra'da çok sayıda girişim sermayesi fonu yöneticisiyle çok kapsamlı görüşme gerçekleştirdim. Bazıları geçmiş dönemlerde Türkiye'de yatırım yapmış olmakla birlikte pek çoğu aslında Türkiye'nin yeni bir başarı hikayesinin eşiğinde olduğunu ifade etti ve Türkiye'ye gelme konusundaki istekliliklerini benimle paylaştı. Bundan da açıkçası memnuniyet duydum.

 

Londra özellikle girişim sermayesi fonları ve diğer varlık fonları alanında dünyada öncü merkezlerden biri. Burada 500'den fazla sermaye fonu bulunuyor ve her yıl bu fonlar çok büyük ölçekte kaynak temin etme imkanına sahipler ve bu kaynağı yıldan yıla artan bir ölçekte teknolojiye ve teknoloji girişimciliğine ayırıyor. İnşallah, önümüzdeki dönemde kendileriyle kurduğumuz ilişkileri ve iletişimi çok daha ileri seviyeye getireceğiz. Türkiye'de benzer etkinlikleri onlarla birlikte gerçekleştireceğiz ve Türkiye'nin teknolojik girişimlerinin büyümesini hızlandırmaya devam edeceğiz."

 

TÜRKİYE'NİN YENİ HİKAYESİNDE KATMA DEĞERLİ ÜRETİM BAŞROL OYNAYACAK

 

Bakan Kacır, pek çok girişimin odağında sağlık, yeşil ve dijital dönüşüm ile yapay zeka gibi alanların olduğunu söyledi.

 

Özellikle bu alanlarda Türkiye'nin sahip olduğu kapasiteyi paylaştığını anlatan Kacır, "Yine yeşil dönüşümün önemli bir unsuru olan yeni nesil mobilite teknolojilerinde Türkiye'de startupların teknoloji girişimlerinin geldiği seviyeyi kendilerine çok detaylı olarak anlattım. Onlar da Türkiye'de daha fazla varlık göstermek arzusunu bizimle paylaştı. Türkiye'de kamunun, özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz ve ilgili kurumlarımızın bu ekosistemi ne kadar güçlü şekilde himaye ettiğimizi de görmeleri, onlar açısından cesaretlendirici oluyor." diye konuştu.

 

Kacır, Türkiye'de inovasyon ve fintech alanındaki regülasyon gelişmeleri ve kripto varlıklarla ilgili yeni yasa çalışması hakkında da yatırımcıları bilgilendirdiğini aktardı.

 

Tüm bu yaklaşımların Türkiye'nin yenilikçi teknolojilere ne kadar kuvvetli şekilde ev sahipliği yaptığını ve dönüşümü en ileri seviyede nasıl yakaladığını gösterdiğini dile getiren Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Onlar da bunun aslında çok farkında. Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeyi de çok kapsamlı olarak hem girişim sermayesi fon yöneticileriyle hem de dün yine görüştüğüm İngiltere Yatırım Bakanı ile konuştuk. Özellikle Türkiye'nin kredi risk priminin hızla düşüyor olması aslında Türk ekonomisinin doğru yolda olduğunun önemli göstergelerinden biri. Bunun sonucunda önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz. Muhataplarımız da aynı fikirdeler ve burada özellikle Türkiye'nin yeni dönemdeki bu sermaye akımlarını hızlı çekmesi, bu kaynağın büyük ölçekte katma değerli üretime, teknolojik dönüşüme ve teknolojik girişimciliğine kazandırılması için çabalarımızı artıracağız. Türkiye yepyeni başarı hikayelerini hayata geçirecek ve bu defa öncekilerden de daha güçlü şekilde, katma değerli, rekabetçi, verimli üretim ve yüksek teknoloji girişimleri bu hikayede başrol oynayacak."

 

Bakan Kacır, ayrıca Londra'daki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Ticaret Bakanlığı, muafiyet fazlası getirilen cep telefonlarının yurda girişinde vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla uygulamada değişiklik yaptı.


 

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yolcu beraberinde yurda sokulmak istenilen eşyalar kapsamının, Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki Karar kapsamında düzenlendiği belirtilerek, "GSM-cep telefonu"nun da liste kapsamında yer aldığı anımsatıldı.

 

Cep telefonunun, yabancı misyon mensupları hariç, yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla kullanılması kaydıyla, üç takvim yılında 1 adet getirilebildiğine işaret edilen açıklamada, bu cep telefonunun da yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma sokulabildiği vurgulandı.

 

Açıklamada, bunun haricinde yolcu beraberinde hediyelik eşya statüsünde veya posta/hızlı kargo taşımacılığı yoluyla muafen veya vergileri ödenmesi suretiyle dahi cep telefonu getirilmesinin mümkün olmadığının altı çizilerek, şöyle devam edildi: "Kararın uygulanması esasında, yolcuların beraberindeki eşya statüsünde ve muafiyet limiti dışında beyanlarına aykırı olarak getirdikleri cep telefonunun gümrük vergilerinin iki kat olarak alınması ve eşyanın sahibine teslim edilmesi, bu durumda, 1 adet muafiyet sınırını aşan ve vergileri alınarak teslim edilen telefonların getiren kişi veya üçüncü kişiler adına ulusal ağa tanıtılarak doğabilecek vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla gerekli tedbir alındı. Bölge Müdürlüklerince, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna 1 adet muafiyet sınırını aşan telefonların kişi ve IMEI numaralarının bildirilmesi gerektiği hususu talimatlandırılmıştır."

 

MUAFİYET FAZLASI TELEFONLAR 3 AY GÜMRÜK AMBARLARINDA BEKLETİLEBİLECEK

 

Düzenlemeyle sadece yolcu beraberinde getirilen kişisel eşya statüsünde olan bir adet cep telefonuna muafiyet tanınması uygulamasında değişiklik olmadığına vurgu yapılan açıklamada, yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde veya beyana aykırı bir şekilde yurda sokulmak istenen ikinci cep telefonlarının İMEİ kaydı yapılmamak suretiyle kullanımı engellenemediği için bu kapsamdaki telefonun maktu vergileri ödenerek teslimi uygulamasının kaldırıldığı bildirildi.

 

Açıklamada, "Bununla birlikte yolcu beraberinde muafiyet fazlası olarak getirilen cep telefonunun, yolcu tarafından tekrar yurt dışına çıkışında teslim alınmak istenmesi halinde Gümrük Kanunu'nda belirtilen 3 aylık süre boyunca gümrük ambarlarında bekletilmesi ve süre içerisinde yolcunun tekrar yurt dışına çıkarken beraberinde teslim edilerek iade edilmesi mümkün bulunmaktadır." bilgisi paylaşıldı.

17 Mayıs 2024 Cuma