tatil-sepeti

Türkiye'nin dış satımının geçen ay yüzde 50,3'ünü, otomotiv endüstrisi, kimyevi maddeler ve mamulleri, hazır giyim ve konfeksiyon, çelik, elektrik ve elektronik ile demir ve demir dışı metaller sektörleri yaptı.


Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin ihracatı, temmuzda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,8 artarak 22,5 milyar dolara yükseldi.

 

Türkiye'nin dış satımının geçen ay yüzde 50,3'ünü otomotiv endüstrisi, kimyevi maddeler ve mamulleri, hazır giyim ve konfeksiyon, çelik, elektrik ve elektronik ile demir ve demir dışı metaller sektörleri yaptı.

 

Söz konusu 6 sektör temmuzda 11,3 milyar dolar tutarında ihracat gerçekleştirdi.

 

OTOMOTİV SEKTÖRÜ LİDERLİĞİ KAPTIRMADI

Geçen ay en fazla ihracat gerçekleştiren sektör yine otomotiv endüstrisi oldu. Toplam ihracattaki payı yüzde 13,9 olan sektörün dış satımı 3,1 milyar dolara çıktı ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,7 arttı.

 

Kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün ihracatı dış satımın yüzde 11,5'ini oluşturdu ve temmuz ayında yüzde 19,4 artışla 2,6 milyar dolara ulaştı.

 

Bu dönemde ihracatın yüzde 7,4'ünü gerçekleştiren hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün dış satımı yüzde 7,3 yükselişle 1,7 milyar dolara çıktı.

 

İhracattan yüzde 6,3 pay alan çelik sektörünün dış satımı da yüzde 23,9 artarak 1,4 milyar dolara, ihracatın yüzde 6,3'ünü oluşturan elektrik ve elektronik sektörünün dış satımı yüzde 12,3 yükselişle 1,4 milyar dolara ulaştı.

 

Demir ve demir dışı metaller sektörünün ihracatı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artışla 1,1 milyar dolara çıktı. Demir ve demir dışı metaller sektörü, toplam ihracattan yüzde 4,9 pay aldı.

 

DEĞER BAZINDA ARTIŞA MÜCEVHER SEKTÖRÜ DAMGASI

Türkiye'nin ihracatı, temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre 2,2 milyar dolar arttı. Bu dönemde, değer bazındaki artışa en büyük destek ise 451,6 milyon dolarla mücevher sektöründen geldi.

 

İhracat artışına en fazla katkı sağlayan diğer sektörler ise 422,7 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 400,7 milyon dolarla otomotiv endüstrisi, 274,4 milyon dolarla çelik sektörü, 155,7 milyon dolarla elektrik ve elektronik sektörü oldu.

 

Mücevher sektörü, geçen ay 948,4 milyon dolarlık ihracata imza attı.

 

MÜCEVHER SEKTÖRÜ YÜZDELİK BAZDA İHRACAT ARTIŞINDA DA LİDER OLDU

Sektörlerin yüzde bazında artış oranlarına bakıldığında ise mücevher sektörü burada da liderlik koltuğunu kaptırmadı. Sektörün dış satımı temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 90,9 arttı.

 

Fındık ve mamullerinin ihracatı yüzde 72,2 artışla 217 milyon dolar oldu. Çelik sektörünün dış satımı ise yüzde 23,9 arttı.

 

Madencilik ürünlerinin dış satımı yüzde 23,2 yükselişle 570,1 milyon dolar, halı sektörünün ihracatı yüzde 22,8 artışla 230,3 milyon dolar oldu.

 

13 Ağustos 2024 Salı

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı