Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Temmuz-ağustos-eylülde tarihin en yüksek aylarının ihracat rakamlarını elde ettik. Ekim ayında da güzel bir rakama ulaşacağız, günlük rakamlar bizi ümitlendiriyor" dedi.


 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat; Uluslararası HVAC&R, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma, Yangın, Havuz ve Güneş Enerjisi Sistemleri Fuarı'nın (ISK-SODEX 2023) açılışındaki konuşmasında, fuara katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

Fuarın kapsamına ilişkin bilgi veren Bolat, 708 yerli katılımcının yanı sıra 19 ülkeden 190 yabancı katılımcının olduğu ISK-SODEX'in sektörün gelişimine önemli katkılar sağlayacağının altını çizdi. İstanbul'un fuarcılık alanında son yıllarda önemli bir atak gösterdiğini vurgulayan Bolat, bu noktada Alman Hannover Messe ile yapılan işbirliğinin önemine de dikkati çekti.

 

Bolat, makineler ve teknolojik ürünlerin, sağladıkları kolaylıklar ile artık hayatın her alanında kendine daha çok yer bulduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Aynı şekilde iklimlendirme sektörü de gerek ülkemizde gerekse dünyanın birçok noktasında çok hızlı ilerlemektedir. Türkiye olarak, ihracatçımızı artırma noktasında dünyada ayak basmadık yer bırakmamaya kararlıyız. İhracatını istikrarlı bir şekilde artıran iklimlendirme sektörümüz de buna dahil. İklimlendirme sektöründe 2018 yılında 7 milyar dolar ihracata sahip olan ülkemiz, 2022 yılında ihracatını tam yüzde 56 artışla yaklaşık 11 milyar dolar düzeyine ulaştırdı. 2023'ü de güzel bir artışla kapatacağız, ilk 9 ay itibarıyla yüzde 8-9 gibi bir ihracat artışımız bulunmakta. 9 ayda ihracatta 8 milyar 750 milyon dolara ulaşmış bulunuyoruz, bu sektörde dış açık vermiyoruz.

 

Bu rakamlar önemli ve sevindirici ama bu başarıyı sürekli kılmak, sektörümüzü daha güçlü bir konuma taşımak için de çok hızlı değişen küresel trendlere ayak uydurmak zorundayız. Bu nedenle sürdürülebilirliği gözetmek, yeşil ve dijital dönüşüme uyum sağlamak, pazar çeşitlendirmesi yapmak, inovasyona ve AR-GE çalışmalarına daha fazla odaklanmak, tüm imalat sektörlerinde olduğu gibi iklimlendirme sektörümüzün de en önemli gündem maddeleri olmalıdır."

 

"İHTİYAÇ DUYULAN HER ALANDA DAİMA SANAYİCİMİZİN, ÇİFTÇİMİZİN, İHRACATÇIMIZIN, ÜRETİCİMİZİN YANINDAYIZ"

 

Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı olarak, ihtiyaç duyulan her alanda daima sanayicinin, çiftçinin, ihracatçının, üreticinin yanında olduklarını, olmaya da devam edeceklerini dile getirdi.

 

Türkiye'nin son 21 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde ortaya konan eser ve icraatla dolu istikrarlı çizgisiyle, dünya ekonomisinin ve ticaretinin önemli bir aktörü olarak büyümeye ve ihracat yapmaya devam ettiğine dikkati çeken Bolat, şunları söyledi: "Dünya sathında yılın başından bu yana yaşadığımız küresel üretim ve ticaretteki durgunluk sürecine ve ülkemizin 6 Şubat'ta yaşadığı deprem felaketine rağmen büyümede ve ihracatta ülkemizin bu yıl bile güçlü bir performans göstermesi, ekonomimizin direncini açıkça ortaya koymakta. 2023 Ocak-Eylül döneminde ihracatımız 187,5 milyar doları aşmıştı, temmuz ayından itibaren ihracatımız yeniden yukarı doğru yükselmeye başladı. Temmuz-ağustos-eylülde tarihin en yüksek aylarının ihracat rakamlarını elde ettik. İnşallah ekim ayında da güzel bir rakama ulaşacağız, günlük rakamlar bizi ümitlendiriyor, geçen yılın seviyesini aşarak Orta Vadeli Program'da hedeflenen 255 milyar dolar yıllık mal ihracatı, 100 milyar doların üstünde yıllık hizmet ihracatı ile aşağı yukarı 355 milyar dolarlık bir döviz gelirini yıl sonunda elde etmiş olacağız."

 

Türkiye'nin dünya ihracatından aldığı payı da yüzde 0,5 düzeyinden yüzde 1,03'e yükselttiğini vurgulayan Bolat, ülkenin her ferdinin bu başarıda emeğinin büyük olduğunu dile getirdi.

 

"ULUSLARARASI TİCARETİMİZİ ARTIRMAK İÇİN YEPYENİ HEDEFLER VE POLİTİKALAR HAZIRLAMAKTAYIZ"

 

Bolat, "Ticaret Bakanlığı olarak ihracatımızda katma değeri yükseltmek, yüksek teknolojili ürünlere odaklanmak, ihracat süreçlerini başta markalaşma, tasarım, etkin tanıtım, küresel tedarik zincirlerinde yer alma, lojistik bağlantılarını geliştirme noktasında yoğun faaliyetler içindeyiz ve sektörlerle işbirliği yapıyoruz. Bakanlık olarak 80 ülkede 1500'ün üzerinde uluslararası fuara katılımı, 60 ülkeye 250'den fazla sektörel ticaret heyetleri ve genel ticaret heyetleri katılımını organize ediyoruz." ifadelerini kullandı.

 

17 bin firmaya bu faaliyetler için destek olduklarını anlatan Bolat, ISK-SODEX Fuarı'nda da katılımcılarının yer kirası ve stant kurulum giderlerinin yüzde 50'sinin bakanlık tarafından desteklendiğini söyledi.

 

Bolat, konuşmasını şöyle tamamladı: "Hükümet olarak her zaman yanınızda olmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet'imizin 100. yılını kutlamakta olduğumuz bugünlerde Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda, bakanlık olarak uluslararası ticaretimizi artırmak için yepyeni hedefler ve politikalar hazırlamaktayız. 2028 Kalkınma Planı için öngördüğümüz hedefler arasında, mal ihracatı olarak 375 milyar dolar, hizmet ihracatı olarak 200 milyar dolar, küresel mal ticaretindeki payımızı yüzde 1,3'e yükseltmek, küresel hizmetler ticaretindeki payımızı yüzde 1,2'den yüzde 2'ye yükseltmek, orta ve yüksek teknolojili ihracatımızın payını yüzde 36'dan yüzde 50'ye yükseltmek, genel ihracatımız içinde e-ihracatın payını da yüzde 10'a yükseltmek, KOBİ'lerimizin ihracatımızdaki payını da yüzde 26'lardan yüzde 35'e yükseltmek bulunuyor. Bunları gerçekleştirmek için bakanlık ve hükümet olarak var gücümüzle çalışıyoruz."

 

Bakan Bolat konuşmasının ardından etkinlik kapsamında düzenlenen "Temel Eğitim Öğrencilerine Yönelik 100. Yılında Cumhuriyetimiz" konulu resim yarışmasında derece alan öğrencilere başarı sertifikalarını takdim etti.

 

Bolat, daha sonra fuarı gezerek katılımcı firmalardan ürün ve hizmetler hakkında bilgi aldı.

25 Ekim 2023 Çarşamba

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi