İstanbul Ticaret Odası, kitap telif ihracatını teşvik etmek için dünyanın önde gelen kitap fuarlarına hız verdi. Bakü Uluslararası Kitap Fuarı’na katılan Türk yayıncılar, ikili görüşmeler gerçekleştirdi.


 

* İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’yi yayıncılık dünyasında bir marka haline getirip, önemli telif pazarlarından biri yapmayı hedeflediklerini söyledi. 

 

DOĞAN ERDOĞAN / BAKÜ

 

İstanbul Ticaret Odası, Türk yayıncılarının dünyada iş yapmalarına imkan sunarak, kitap telif ihracatını teşvik etmek amacıyla dünyanın önde gelen kitap fuarlarını takip ediyor. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 11-15 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlenen Bakü Uluslararası Kitap Fuarı’nda Türkiye’den 8 firma yer aldı. 

Fuarın açılışına katılan Azerbaycan Kültür Bakanı Adil Kerimli (sol 3), Türkiye standını ziyaret etti. Ziyarette İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu (sol 4), İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün (sol 2) ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı Elif Uzun Sümercan (sol 1) yer aldı.

Bakü Expo Center fuar alanında bu yıl 9’uncusu organize edilen fuara katılan yayınevleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası işbirliğinde oluşturulan Türkiye standında profesyonel görüşmeler gerçekleştirdi. Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev’in doğumunun 100. yılına ithaf edilen fuarın açılışına, Azerbaycan Kültür Bakanı Adil Kerimli, Azerbaycan Ombudsmanı Sabina Aliyeva, Azerbaycan Bilimler Akademisi Başkanı İsa Habbibeyli, Azerbaycan Basın Konseyi Başkanı Reşat Mecid ve çok sayıda kitapsever katıldı. Fuara, İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün de iştirak etti. 

 

40 BİN ZİYARETÇİ

 

Türkiye’nin ön plana çıktığı 9. Bakü Uluslararası Kitap Fuarı’nda; Gürcistan, Kazakistan, Kolombiya, Mısır, Rusya ve Ukrayna’dan 200’e yakın firma yer aldı. Fuar, 5 gün boyunca yaklaşık 40 bin ziyaretçiyi ağırladı. Türkiye, Bakü Uluslararası Kitap Fuarı’na 2022 yılında Onur Ülkesi olarak katılmıştı. Fuarın bu yıl Onur Konuğu ise Rusya olarak belirlendi. Fuarda bu yıl ek olarak, imza günleri, kitap sunumları, seminerler, çocuklara yönelik gösteriler, masal dinletileri, şiir saatleri gibi 250’den fazla etkinlik planlandı. 

 

10 MİLYON DOLARLIK TELİF

 

Fuara ilişkin açıklama yapan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Frankfurt, Londra, Abu Dabi ve Tiflis’teki kitap fuarlarına da katıldıklarını ve Türk yayıncılarının dünyaya açılımını gururla takip ettiklerini belirtti.

 

Türkiye’yi yayıncılık dünyasında bir marka haline getirip, önemli telif pazarlarından biri yapmayı hedeflediklerini aktaran Avdagiç, şunları kaydetti: “Türkçe’den farklı dillere telif ihracatı için yayıncılarımıza dünyanın dört bir yanında ikili görüşmeler yaptırıyoruz. İTO’nun da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte düzenlediği fuarların yanı sıra yine İTO’nun partneri olduğu İstanbul Publishing Fellowship Programı devam ediyor. Fellowship Programı ile 2024’te 10 milyon dolarlık bir telif anlaşmasına imza atılması hedefi var. Türk yayıncılarının dünyada iş yapmalarına imkan sunarak, kitap telif ihracatını teşvik ediyoruz.”

 

9 AYDA 317 MİLYON KİTAP 

 

Avdagiç, Türkiye’de ocak-eylül döneminde 317 milyon adet kitap üretildiğini belirterek, “2022 yılının ilk 9 ayında gerçekleşen kitap üretim adedi ise 299 milyon olmuştu. Yani son 2 yılın ilk 9 ayındaki toplam kitap üretimi karşılaştırıldığında, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6.1 büyüme gerçekleşti. Ulaşılan bu rakamlar dikkate alındığında bir önceki yıla oranla sektörün yılı büyüyerek kapatması ihtimali oldukça güçlendi” dedi. 

 

Fuarın Türkiye standında şu firmalar yer aldı: Destek Yapım Prodüksiyon Dış Ticaret A.Ş., Informascope Bilişim Teknolojileri Yayıncılık Ticaret Ltd. Şti., Introtema Yayıncılık A.Ş. - AKDEM,  Kayıhan Yayınları - Adem Koşkulu, Say Dağıtım Ltd. Şti., Yeditepe Basım Yayın Dağıtım Ltd. Şti., Mavi Ağaç Kültür Sanat Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. ve Zero Prodüksiyon Kitap Yayın Dağıtım San. Ltd. Şti.

 

İTO OLARAK DİJİTAL YAYINCILIĞA ÖNEM VERİYORUZ

 

Şekib Avdagiç, Türk yayıncılık sektörünün ilerlemesine dair de şu değerlendirmeleri yaptı: “Gençler arasında okuma alışkanlığının kazandırılması için yürütülen projelerin çeşitlendirilmesine büyük ihtiyaç var. Öte yandan kitabevlerinin, e-ticaret firmalarıyla rekabet edebileceği şartların oluşturulması için gerekli düzenlemelerin yapılması sektör açısından önemli. İTO olarak dijital yayıncılığa büyük önem veriyoruz. Bununla birlikte dijital kitap yayıncılığı, basılı kitap yayıncılığını destekleyecek şekilde faaliyet yapmalı. e-ticaret firmalarına yönelik kanuni düzenlemelerin bir an önce hayata geçmesinin sektörel fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Ayrıca kitap satışı ve okuma oranlarında düşüşlerin önüne geçilebilmesi için kağıtta dışa bağımlılığın önlenmesine yönelik çalışmalar yürütülmesi önemli.”

20 Kasım 2023 Pazartesi

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Devrim Memiş, "Global olarak akuakültür yoluyla balık üretiminde, Çin, Norveç ve Şili ilk üçte yer alırken, Türkiye 8. sırada yer almıştır. Avrupa'da lider olma pozisyonunda." dedi.


İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Devrim Memiş, yaptığı açıklamada, akuakültürün Türkiye'de 1970'lerde başladığını, mevcut su kaynaklarının kullanılıp ekonomiye kazandırılması ve istihdam sağlamasının amaçlandığını söyledi.

 

Bu kapsamda mühendis yetiştirmek için üniversitelerde su ürünleri fakültelerinin kurulduğunu belirten Memiş, mühendislerin yetişmesiyle beraber sektörde yatırımların hızlandığını, böylece Türkiye akuakültür alanında söz sahibi olmaya başladığını anlattı.

 

Prof. Dr. Memiş, doğal ortamda azalan stokların yetiştiriciliğin artışına neden olduğunun altını çizerek, "Türkiye'de akuakültür yapan 2 bin 382 işletme var. Bunun 553'ü deniz balıkları, kalanı ise iç su tesisleridir. Türkiye'nin akuakültür yoluyla üretim miktarı senelik 500 bin tonu aşmış durumda. Global olarak akuakültür yoluyla balık üretiminde Çin, Norveç ve Şili ilk üçte yer alırken, Türkiye 8. sırada yer almıştır. Ülkemiz, Avrupa'da lider olma pozisyonunda." diye konuştu.

 

Türkiye'nin akuakültür ile çipura, levrek ve alabalık ürettiğini dile getiren Memiş, "Bu balıklarda birinci pazarımız Avrupa ve 100'ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye akuakültür alanında dünyada yerini aldı. Çünkü doğal stoklar azaldığından, avcılıktan balık gelmiyor. Bunun için kontrollü şartlar altında balık yetiştirip yine insanımıza bu önemli gıdayı sunmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

 

AKUAKÜLTÜRDE ÜRETİM KONTROLLÜ ŞARTLARDA YAPILIYOR

 

Prof. Dr. Memiş, akuakültürün bilimden en çok yararlanan alan olduğuna dikkati çekerek, bununla üretimin sağlıklı bir ekosistemde gerçekleştirildiğini kaydetti.

 

Akuakültürün temiz sularda yapılmak zorunda olduğunu vurgulayan Memiş, şöyle devam etti:

 

"Su kalitesindeki herhangi bir değişiklik üretimi negatif yönde etkiliyor. Bunun yaşanmaması için işletmeler temiz alanlarda üretim yapmak zorundalar. Türkiye bu açıdan riskli değil, üretimlerimiz temiz alanlarda yapılıyor. Türkiye'de akuakültür üretimi Karadeniz, Ege Denizi'nde Çanakkale'den aşağıda, Ege Denizi’nde İzmir, Muğla, Akdeniz'de Antalya ve İskenderun Körfezi'nde yapılıyor. Akuakültürde bütün üretim kontrollü şartlarda yapılıyor, istediğimiz zaman ürün alıyoruz. Tabii ki denizlerimizin ve iç sularımızın kalitesinin de üretim hedefleriyle birlikte yönetilmesi gerekiyor. Çünkü başarı ancak bu şekilde yakalanabilir ve sürdürülebilir. Hızlı büyümeyi sürdürebilmek hedeflenen başarıyı yakalamak için İstanbul Üniversitesi de üzerine düşeni yaparak Su Bilimleri Fakültesi kurmuş ve bu konuda uzman yetiştirmek maksadıyla su bilimleri ve mühendislerini mezun etmeye başlamıştır."

 

Türkiye'nin turizm ülkesi olduğunu, deniz kıyılarına gelen turistlerin birinci tercihinin balık olduğunu kaydeden Memiş, bunun için bunun mutlaka üretim yapılması gerektiğini ifade etti.

 

RAS, AKUAPONİK VE IMTA SİSTEMLERİ TÜRKİYE'DE DE YAPILMAYA BAŞLANDI

 

Prof. Dr. Memiş, doğal ortamda azalan balıkların akuakültür yöntemiyle elde edilebildiğini, bu sayede her mevsim balığa her yerde ulaşılabildiğini aktardı.

 

Su ürünleri yetiştiriciliği yaparken suyun kesinlikle temiz olması gerektiğini vurgulayan Memiş, "Su kalitesinde bozulma yaşanması ihracatımızı ve iç piyasadaki balık varlığını düşürebilir. Bu nedenle sularımızı ve su ürünleri üretim alanlarımızı korumak zorundayız." dedi.

 

Prof. Dr. Memiş, bunun için çevre dostu, suyu koruyan sistemlerin geliştirilmesinin önemli olduğunun altını çizerek, "Bu kapsamda RAS, akuaponik ve IMTA gibi sistemler konuşulmaya başlandı. Bu sistemler çevre dostu ve yenilikçi akuakültür sistemleridir ve gelecek için oldukça önemlidir. Bu tip ekosistemi bütünüyle ele alan bilimsel çalışmalar dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yapılmaya başlandı." diye konuştu.

 

KIRMIZI LİSTEDEKİ BALIKLARIN NESLİNİN DEVAMI İÇİN DE AKUAKÜLTÜRÜ KULLANIYORUZ

 

Prof. Dr. Memiş, Türkiye'de birçok balık türünün neslinin tükenme tehlikesi yaşandığını, kırmızı listedeki balıkların neslinin devamı için de akuakültürü kullandıklarını söyledi.

 

Türkiye için ekonomik değeri olan nesli tehlike altında olan türlere endemik alabalık ve mersin balığının örnek verilebileceğine değinen Memiş, bu balıkları akuakültür yoluyla ürettiklerini bildirdi.

 

Akuakültürün hedeflerini gerçekleştirmek için suyun ve ekosistemin yönetimini iyi bilen mühendislere ihtiyaç olduğunun altını çizen Memiş, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesinin bu anlamda donanımlı mühendisler yetiştirdiğini ve sektörün gelecek hedeflerini karşılayabileceklerini ifade etti.

 

Prof. Dr. Memiş, mühendislerin çalışabilmesi için sektörün biraz daha adım atmasının önemli olduğunu kaydederek, öğrencilerin sahada çalışma olanaklarının arttırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

02 Haziran 2024 Pazar

Ovacık ve Hozat ilçelerinde bazı köylüler, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün koordinesinde bu yıl 80 dekar alanda patates yetiştiriciliğine başladı.


Tunceli'nin Ovacık ve Hozat ilçelerinde bazı köylüler, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün koordinesinde bu yıl 80 dekar alanda patates yetiştiriciliğine başladı.

 

Verimli topraklara sahip kentte, tarım ve hayvancılık faaliyetleri birçok ailenin geçim kaynakları arasında bulunuyor.

 

Ovacık ve Hozat ilçelerinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün destekleri doğrultusunda bu yıl 80 dekar alanda patates yetiştiriciliğine başlayan bazı köylüler, torbalarla tarlalara taşıdıkları patates tohumlarını toprakla buluşturmak için yoğun mesai harcıyor.

 

Günün erken saatlerinde araziye giden üreticiler, ilk olarak traktörler yardımıyla patateslerin ekileceği alanlarda sürüm işlemi yapıyor.

 

TOPRAĞI HAYVAN GÜBRESİYLE VERİMLİ HALE GETİRİYORLAR

 

Toprağı hayvan gübresiyle harmanlayan köylüler, daha sonra patatesleri kazma, kürek, el arabası, tırmık ve çapa kullanarak geleneksel yöntemlerle toprağa gömüyor.

Mevsim işçileri de çalıştıran köylüler, sonbaharda patatesleri hasat ederek bir kısmını ihtiyaçları için ayıracak, diğer kısmını da satıp kazanç sağlayacak.

 

MEMLEKETİNE DÖNEREK ÜRETİCİ OLDU

 

Üreticilerden Nihat Firik, uzun yıllar Bursa'nın Kestel ilçesinde yaşadıktan sonra Tunceli'ye yerleştiğini söyledi.

 

Ovacık'ta tarımla ilgili çalışmalara yöneldiğini belirten Firik, "Özellikle Ovacık'ın patates üretimi konusunda çok verimli toprakla sahip olduğunu düşünüyorum. Bu yıl ortalama 3-4 dönümlük bir alanda patates ektik ama üretimimizi her yıl devam ettireceğiz. Patates yetiştiriciliğini bölgede yaygınlaştırmak istiyoruz ve buradaki insanlara katkı sunmayı amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Firik, patatesin kumlu ve humuslu toprağı sevdiğini dile getirerek, "Çünkü, patates toprak içerisinde yumrularıyla beraber kendine yer bulup büyüyen bir ürün. O nedenle toprağın çok iyi işlenip ve güzel şekilde gübrelenmesi gerekiyor." dedi.

 

Üretici Ali Haydar Eren de yaşamını sürdürdüğü Ovacık'ın Konaklar köyünde bağ, bahçe ve tarla işleriyle uğraştığını dile getirdi.

 

Dört mevsim ilçede vakit geçirdiğini anlatan Eren, "Tarımsal faaliyetlerde sürekli aynı ürünleri yetiştirmemeye ve yeni şeyler üretmeye yöneldim. Bu sene organik patates ekimine karar verdim. Sabah 07.00 gibi işe başlıyorum ve öğlen 1 saat dinlenme molası verdikten sonra tekrar patates ekimi için işe koyuluyorum." diye konuştu.

02 Haziran 2024 Pazar