HABER: ADEM ORHUN-OSMAN KUVVET

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) düzenlediği ‘Gate of Business Textile B2B Istanbul’ etkinliği, kumaş ve tekstil yan sanayinde faaliyet gösteren ithalatçı yüzlerce firma ile Türk üretici firmalarını bir araya getirdi. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinliğe Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Çekya ve Almanya’dan 350 ithalatçı firma ile 77 Türk firması katıldı. Ticaret Bakanlığı’nın destek ve koordinasyonuyla gerçekleştirilen organizasyon kapsamında, yabancı alım firmaları ile Türk üretici firmaları, iki gün boyunca ikili görüşmeler yaptı. Programın açılışında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, ‘Gate of Business Textile B2B Istanbul’ etkinliğinin ilk defa 2019 yılında ve aynı yıl iki kez gerçekleştirildiğini hatırlattı.

FOTOĞRAF: KAMİL ÇATAK

Şekib Avdagiç, “İnşallah hem Türkiye’den katılan firmalar hem de yurt dışından gelen katılımcılar ile bu etkinliğimizi büyüterek yapmaya devam edeceğiz” dedi.

ZİRVEYİ HAK EDİYOR

Açılış kurdelesini, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Burhan Polat, Servet Samsama, Bahadır Yaşık ve Münir Üstün ile sektör derneklerinin yöneticileri kesti.

Avdagiç, Türk firmalarının, kumaş ve tekstilde küresel ligin en üstünde yer almayı hak ettiğini vurguladı. “Tekstilde mevcut gücümüzü kullanarak, daha büyük sıçramalar yapabiliriz” diyen Avdagiç, kumaş, tekstil ve bağlı sektörlerinin dünya çapında bir fuar yapması önerisini dile getirdi. Avdagiç, önerisini şöyle detaylandırdı: “Türk kumaş, tekstil ve bağlı sektörleri o kadar büyük ki, artık bu büyüklüğe yakışır dünya çapında bir fuar yapabilir, bunun vakti geldi. Bizim de İTO olarak ortağı olduğumuz 100 bin metrekarelik kapalı alana sahip fuar salonlarımız bulunuyor. Sektörün yapacağı fuarın, bütün salonlarımızı doldurması en büyük temennimiz. Şuna da razıyız, B2B etkinliğimizi de büyük tekstil fuarımızın bir parçası olarak yapalım.”

Pandemi sebebiyle geçen yıl ara verilen etkinliğin düzenlendiği otelin salonlarında yeni siparişler ve işbirlikleri için ilk imzalar atıldı.

RÜZGARI SARACAK

‘Gate of Business Textile B2B Istanbul’ organizasyonunun kumaşta Türkiye’nin en büyük organizasyonu olduğunu kaydeden Avdagiç, tekstil yan sanayinin de en iddialı etkinliği olduğuna dikkat çekti.

Avdagiç, Doğu ile Batı’nın buluşma noktası İstanbul’un artık tekstil sektörünün küresel nabzının attığı merkeze dönüşmesi gerektiğini kaydederek, şöyle devam etti: “Türk tekstili sadece nitelikli üretimiyle değil, tasarımıyla da bunu hak ediyor.
Bu yöndeki girişimlere her türlü desteği vermeye hazırız. Bunu yapmayı başarırsak, İstanbul’un sokak ve caddelerinde, hatta bu salonda esen Türk tekstil rüzgarı, dünyayı saracaktır.”

6 ülkeden 350 alıcı, Türk firmalarıyla b2b masasında

GÜÇLÜ İŞBİRLİKLERİ KURULACAK

İTO olarak sektörün önünü açacak faaliyetler yaptıklarını belirten Başkan Şekib Avdagiç, şunları kaydetti: “B2B etkinliği gibi toplantılar düzenleyip ürünlerimizin dış pazarla buluşmasını sağlıyoruz. Bugün de Ticaret Bakanlığımızın desteği, paydaşlarımızın güçlü işbirliği ve nihayet katılımcılarımızın özverili yaklaşımlarıyla ciddi bir sinerji oluşturuyoruz. Oda olarak, oluşan bu sinerjiyle kumaş ve tekstil yan sanayi sektörünün daha da gelişip büyümesine katkı verecek güçlü işbirlikleri kurmayı hedefliyoruz.”

20 Eylül 2021 Pazartesi

Etiketler : Sektörel

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar