TBMM’de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Hakkındaki Kanun teklifi yasalaştı. Buna göre, teknoloji geliştirme bölgesindeki firmaların elde ettikleri gelirlerin, kurumlar ve gelir vergilerinden istisna süresi, 2023’ten 2028 sonuna kadar uzatıldı. Ayrıca doktora öğrencisi ve stajyer istihdam eden girişimciler de desteklenecek.

Bu bölgelerde yer alan işletmelerde, ilgili personelin bölge dışında geçirdikleri süreler de gelir vergisi stopajı teşvik kapsamında sayılacak ve bu oran yüzde 50’ye kadar artırılabilecek. Bununla ilgili sınır, gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam çalışma sürelerinin yüzde 20’si olacak.

Yasayla teknoparklara yapılaşma için verilen desteğin yanı sıra Ar-Ge binası, atölye ve buralarda yer alacak makina, ekipman ve yazılımlara yönelik desteklerin verilebilmesi amaçlanıyor. Bölgelerde altyapı, idare binası, Ar-Ge binası, atölye ve kuluçka merkezi inşasıyla, atölyelerde kullanılacak makina, ekipman ve yazılımlarla Ar-Ge ve yenilik faaliyetleriyle tasarım faaliyetlerini desteklemeye yönelik yönetici şirketçe yürütülen veya yürütülecek kuluçka programları, teknoloji transfer ofisi hizmetleri ve teknoloji işbirliği programlarıyla ilgili giderler, bakanlıktaki ödenekle sınırlı olmak üzere karşılanabilecek.

Desteklenecek program, alanlarından mezunların Ar-Ge personeli statüsünde olmadan da yönetici şirketlerde istihdam edilebilmelerini ve böylece bu programlardan mezunların istihdamının artırılmasını amaçlıyor. Bölgede yer alan firmalara, istihdam ettikleri doktora öğrencisi Ar-Ge personeli ve stajyer için 2 yıl süreyle destek verilecek.

GİRİŞİM SERMAYESİ

Metinde, 5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’da da bazı ifadelerin değiştiği ve yeni fıkralar eklendiği kaydedildi. Bu kapsamda, şu ifade kanuna girdi: “Girişim sermayesi fonlarından ya da bu fonların yatırım yaptığı fonların yatırımlarından yararlanan şirketlere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sağlanan sermaye desteklerinin beyan edilen gelirin veya kurum kazancının yüzde 10’unu ve öz sermayenin yüzde 20’sini aşmayan kısmı ticari kazancın ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılır. Bu kapsamda indirim tutarı yıllık 1 milyon TL’yi aşamaz.”

09 Şubat 2021 Salı

Etiketler : Gündem

Ekim ayı ile birlikte gökyüzünde nadir görülen bir olay, güneş tutulması, gündeme geldi. Vatandaşlar, ‘Güneş tutulması ne zaman, saat kaçta’ sorusuna cevap arıyor. Peki Ekim ayı Güneş tutulması Türkiye’den izlenilebilecek mi? İşte tüm detaylar…

Ekim ayı Güneş tutulması hem burçlara etkisi hem de ender görülmesi nedeniyle vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Güneş tutulması 7 dakikanın üzerinde gerçekleşecek.

GÜNEŞ TUTULMASI NEDİR?

Güneş tutulması, Ay'ın Dünya ile Güneş arasına girmesiyle Güneş'in kısmen ya da tamamen örtülmesi olayıdır. Ay'ın yörüngesi Güneş ve Dünya ile hizalandığında bu doğa olayı meydana gelir. Güneş tutulmaları; tam, halkalı ve parçalı olmak üzere üç farklı şekilde gerçekleşebilir. Ekim ayında gözlenecek tutulma ise halkalı güneş tutulması olacak. Bu tutulmada, Ay Güneş'in önünden geçerken tamamen örtmez, bu nedenle Güneş’in kenarları halka şeklinde görünür.

2024 EKİM AYI GÜNEŞ TUTULMASI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA?

2024 yılının ikinci güneş tutulması, 2 Ekim Çarşamba günü gerçekleşecek. Halkalı Güneş Tutulması, saat 21:46’da ve Terazi burcunun 10 derecesinde meydana gelecek. Bu gökyüzü olayı yaklaşık 7 dakika 25 saniye sürecek.

TÜRKİYE'DEN GÖZLENEBİLECEK Mİ?

Ne yazık ki bu güneş tutulması Türkiye’den görülemeyecek. Tutulma, Şili ve Arjantin’in güneyinden izlenebilecek.

GÜNEŞ TUTULMASININ ETKİLERİ NELER?

Astrolojik olarak güneş tutulmaları, eski alışkanlıkların bırakılması ve yeniden başlama zamanı olarak görülür. Ruhsal ve zihinsel bir yenilenme süreci yaşandığına inanılır. Bu dönem, içsel huzursuzlukların artabileceği bir zaman dilimi olabilir.

02 Ekim 2024 Çarşamba

İstanbul Ticaret Odası Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi (İTOTAM), iş dünyasındaki anlaşmazlıkları en sağlıklı şekilde çözüme kavuşturuyor.

Böylelikle hem idari mahkemelerin yükü hem de dava masrafları azalıyor. İTOTAM, Oda üyelerini tahkim ve arabuluculukta güncel gelişmelerle ilgili bilgilendirmeye devam ediyor. 

HABER:MESUDE DEMİRHAN

İstanbul Ticaret Odası Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi’nin düzenlediği ‘Tahkim ve Arabuluculuk Semineri’,İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu’nun başkanlığında, Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla yapıldı.

Cemile Sultan Koru Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıda, tahkim ve arabuluculuktaki güncel gelişmelerle yaşanan sorunlar ve 

çözüm önerileri konuşuldu. 

EN KESTİRME YOL 

Toplantının açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu, tahkim ve arabuluculuğun; zaman, para ve iş verimliliği kayıplarına, yatırımların ertelenmesine yol açabilen pek çok uyuşmazlığın çözümünde alternatif bir güzergah olduğunu söyledi.

Tahkim ve arabuluculuk hizmetlerini zamandan ve paradan tasarruf edilmesini sağlayan, kestirme bir yol olarak da görmek gerektiğini belirten Hazıroğlu, şöyle devam etti: “Burada taraflar bir araya getirilerek, anlaşmazlık yaşanan noktalar masaya yatırılıyor. 

Dolayısıyla taraflar arasında bir köprü kuruluyor. Uyuşmazlığın mahkemeye yansımadan tarafların kendi rızalarıyla oturdukları masada ve bağımsız kişilerce çözüme ulaşması esas alınıyor. 

Tahkim ise yine arabuluculuk gibi mahkeme sürecine alternatif olmakla birlikte daha farklı bir yapı.

 Kararları hem nihai hem de bağlayıcı olarak tanımlanıyor. 

Arabuluculukta bu yok. Diğer yandan sözleşmelere tahkim şartı koyulması halinde tahkim devreye girebiliyor. 

Bu teknik ayrımları bir yana hem arabuluculuk hem de tahkim yerelde ve küresel ölçekte büyük öneme sahip süreç olarak tanımlanıyor.”

MASRAFLAR AZALDI

Hazıroğlu, İTO’nun 45 yıldır verdiği tahkim hizmetiyle bu sürecin aktörü olarak büyük bir deneyime sahip olduğunun altını çizerek, şu bilgileri paylaştı: “1979’da başlayan İTO tahkim faaliyetlerimizde 2014 yılında hem uygulamada hem de idari yönden önemli bir dönüşüm gerçekleştirildi.

 İstanbul Ticaret Odası Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi (İTOTAM), uluslararası uygulamalarla uyumlu bir seviyeye getirildi. 

Bu kurumsal dönüşüme ek olarak en son 2021’de yeni kurallar çerçevesinde revizyon gerçekleştirildi.

 Böylelikle hem idari mahkemeler hem de hakem ücretlerinde masraflar azaltıldı.

 Anlaşmazlıkların kısa zamanda ve etkin şekilde çözülmesi için maliyetleri aşağı çektik. 

İTOTAM, ulusal ve uluslararası anlaşmazlıkları iş dünyasının ihtiyaç duyduğu en sağlıklı şekilde çözüme kavuşturmaya devam ediyor.”

İTOTAM Genel Sekreteri Av. Senem Bahçekapılı Vincenzi de yaptığı sunumda, tahkim ve arabuluculukla İTOTAM hakkında bilgi verdi.  

Sorun Varsa Çözüm De Var

İTO Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi Başkanı Süleyman Uluocak, şunları söyledi: “Komite olarak yaklaşık 12 bin üyeye sahibiz. 

Bu buluşmada konumuz tahkim. Ticaret yapan bütün arkadaşlarımızın sorunları var. 

37 yıllık mimarım. Bazen inşaat yaparken karşımıza öyle büyük sorunlar çıkıyor ki, çözmemiz mümkün değil. Sorunlarımız çok ama çözümleri de var.” 

02 Ekim 2024 Çarşamba