tatil-sepeti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bankalarca uygulanabilecek ticari kredi azami erken ödeme ücretlerinde değişiklik yaptı.


 

TCMB'nin Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ve Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2013/15)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, Merkez TCMB bankalarca ticari müşterilerden alınabilecek ücretlere ilişkin Tebliğ’de değişiklik yaptı. Tebliğ ile ilgili bankalara gönderilen uygulama talimatın göre, ticari kredilerin erken kapatılması durumunda azami erken ödeme ücretleri şu şekilde belirlendi: "Azami erken ödeme ücretleri, sabit faizli TL kredilerde kredinin yıllık bileşik faiz oranının yüzde 5’i ile ay bazında kalan ağırlıklı ortalama vadenin yüzde 0,20’sinin toplanması ile hesaplanacak. Sabit faizli döviz cinsi kredilerde yüzde 2’lik sabit oran ile ay bazında kalan ağırlıklı ortalama vadenin yüzde 0,15’inin toplanması ile hesaplanacak. Değişken faizli (TL ve YP) kredilerde ise sabit yüzde 2 olarak uygulanacak."

 

Tebliğe göre bu oranlar bankalarca uygulanabilecek azami oranlar oldu. Yeni uygulama 1 Temmuz’dan itibaren kullandırılan kredilerin erken kapatılmasında geçerli olacak.

 

Söz konusu ücretler daha önce kalan vadesi 24 aydan kısa olan TL kredilerde yüzde 2, kalan vadesi 24 aydan uzun TL kredilerde ise yüzde 2’nin üzerine 24 ayı aşan her bir yıl için yüzde 1 eklenerek hesaplanıyordu. Döviz kredilerinde ise TL krediler için uygulanacak azami ücrete vadeye göre yüzde 1 ekleniyordu.

 

Yapılan değişiklikle sabit faizli TL kredilerde, kredi faizinin seviyesini de dikkate alan ve kredinin vadesine daha duyarlı bir formüle geçildi. Finansal koşulların sıkılaşmasıyla birlikte geçmişte uygulanan komisyon oranları bankaların uzun vadeli TL kredi fiyatlamalarını zorlaştırıyordu. Komisyon oranlarının kredi faizlerine duyarlı hale gelmesiyle hem uzun vadeli kredilerin kullandırımının artması hem de kredi faizlerinin kredinin vadesine göre farklılaşabilmesinin önü açılmış oldu. Bu değişiklikle dezenflasyon sürecine ilişkin beklentilerin uzun vadeli ticari kredi faizlerine yansımasının daha kolay olacağı değerlendiriliyor.

 

MERKEZ BANKASI ZORUNLU KARŞILIK DÜZENLEMESİNDE SADELEŞME ADIMLARINA DEVAM ETTİ.

 

Zorunlu karşılık düzenlemesinde ise kaldıraç oranına göre ilave zorunlu karşılık tesisi uygulaması 21 Haziran’dan geçerli olacak şekilde yürürlükten kaldırıldı. 2013 yılında yürürlüğe giren düzenlemede kaldıraç oranı bankaların ana sermayesinin bilanço içi ve dışı yükümlülüklere oranı şeklinde tanımlanmaktaydı. Merkez Bankası Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de yaptığı bu değişiklikle makroihtiyati çerçevede sadeleşme adımlarına devam etti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kaldıraç oranına ilişkin 2015 yılında uygulamaya aldığı yönetmeliğe göre asgari yüzde 3 sınırı uygulanmaya devam ediyor.

28 Haziran 2024 Cuma

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çocuk ve gençlerin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattıklarını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya gazetesi tarafından Bakanlık binasında düzenlenen "Sürdürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi"nde tarım sektörünün sürdürülebilir yönetimi için birçok alanda çalışma yürüttüklerini söyledi.

Çalışmaların neden yapıldığının kavranması için dünyada son dönemde yaşanan gelişmelerin iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: "Bu gelişmeler, sağlıklı şekilde tahlil edildiğinde elimizdeki kaynakların daha etkin ve daha verimli kullanılması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Çünkü küresel ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin ve devrim niteliğindeki teknolojik değişim rüzgarlarının estiği bir dönemdeyiz. Gerek pandemi gerekse yakın ya da uzak coğrafyadaki savaşlar, herkese tarımın, daha da özelinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı."

Dünya nüfusunun 1960'ta 3 milyar civarında olduğunu ifade eden Yumaklı, bu nüfusun gelecek 26 yıl içinde 10 milyara çıkmasının beklendiğine işaret etti.

Yumaklı, Türkiye nüfusunun ise 1960 yılında 27 milyon olduğunu, 2050'de ise 105 milyonu geçeceğini belirterek,"FAO verilerine göre bugünden yüzde 50 daha fazla suya ve yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Bakanlık olarak projeksiyonlarımızı ve vizyonumuzu hazırlarken bu gerçeklerden hareket ettik." diye konuştu.

 

TARIMSAL ÜRETİM ALANLARI KAYIT ALTINA ALINACAK

Yumaklı, bir karış toprağın dahi boş kalmaması için hiç durmadan çalıştıklarını söyledi.

Son dönemde, ülkenin tarımsal üretim potansiyelini daha da yukarılara taşımak için üretim planlamasını hayata geçirdiklerini anımsatan Yumaklı, sözleşmeli üretim için de mevzuat alt yapısını güçlendirdiklerini kaydetti.

Yumaklı, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlatarak, tüm tarımsal üretim alanlarının kayıt altına alınması çalışmalarına da devam ettiklerini bildirdi.

 

"EN AĞIR CEZALARI UYGULAYACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"

Yumaklı, vatandaşların güvenilir gıdaya ulaşmasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Yıl boyu süren denetimlerimizin yanında, ayrıca, belli dönemlerde yoğunlaştırılmış denetimler yapıyoruz. Buradan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattığımızı açıklamak istiyorum. Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ve kantinlerinde, bu hafta başı itibarıyla, denetime başladık. 2 hafta sürecek olan denetimlerde 81 ilimizin tamamında 8 binden fazla arkadaşımızla denetimleri gerçekleştirmiş olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz durumda işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."

Yumaklı, 2 Ekim'den bu yana hileli ve sağlığı tehlikeye atan ürünleri internet sitesinde anlık olarak yayınladıklarını hatırlattı. Bu sistemi, vatandaşların doğru, hızlı, şeffaf bilgilenmesi adına hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, tüketicilerin bilinçlenmesinden memnun olduklarını söyledi.

Bakan Yumaklı, yayınlanan uygunsuzlukların bütün bir sektörü töhmet altında bırakmasının doğru olmadığının da altını çizdi.

 

"TARIM ORMAN ŞURAMIZI 2025 YILI NİSAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"

Yumaklı, su ve sulama yatırımlarını, gıda arz güvenliğinin önemli bir parçası olarak gördüklerini de belirterek, son 22 yılda 10 binden fazla su ve sulama tesisi için 2,4 trilyon liradan fazla kaynağın kullanıldığını söyledi.

Türkiye'nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarına da değinen Yumaklı, New York'tan Tokyo'ya kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara aynı gün ulaşma imkanının olduğunu söyledi.

Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantı ve enerji yollarının Türkiye'yi güvenli bir yatırım limanı haline getirdiğini ifade eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Ülkemizin bu potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla ortak bir fikir birliği içerisinde açığa çıkarmamız gerekiyor. Bu manada, bizler de, Bakanlığımızın geleceğe yönelik politikalarında güçlü bir referans kaynağı oluşturmak için Tarım ve Orman Şuramızı toplamaya karar verdik. Buradan ilk kez bunun da duyurusunu yapmış olalım. Ülkemizde ilk Tarım Şurası 1997, ikincisi 2004 yılında, üçüncü 2019 yılında gerçekleştirilmişti. 4. Tarım Orman Şuramızı da inşallah 2025 yılı nisan ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz."

Yumaklı, şura sürecinde, tarım ve ormancılık alanında, gelecek 10 yıllarda sektörü nelerin beklediğinin tartışılmasını ve bu anlamda yeni stratejiler geliştirilmesini amaçladıklarını sözlerine ekledi.

18 Ekim 2024 Cuma