Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarımsal destekleme bütçesini 2024 yılı için 63,4 milyar liradan 91,55 milyar liraya çıkaracaklarını ifade etti.


Bakanlıktan, Resmi Gazete'de yayımlanan "2023 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemeler ve 2024 Yılında Uygulanacak Sertifikalı Tohum Kullanım Desteğine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı"na yönelik açıklama yapıldı.

 

Açıklamaya göre, kararla, tarımsal üretimin ve gıda arz güvencesinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için sektörün daha rekabetçi bir yapıya kavuşturulması, verim ve kalitenin arttırılması hedefleniyor. Bunun yanında, ihtiyaç duyulan teknolojilerin yerli imkanlarla geliştirilmesi, biyolojik çeşitliliğin ve genetik kaynakların korunması, tarımsal üretimde çevreci yaklaşımların benimsenmesi, uygulanan politikaların etkinliğinin artırılması da destekleme programının ana esaslarını oluşturuyor.

 

BUĞDAY DESTEK FİYATI 10 KURUŞTAN 100 KURUŞA ÇIKTI

 

Kararla, 112 destek türünün birim fiyatında artış gerçekleştirildi. Fark ödemesi desteklerinden buğdayın destek birim fiyatı kilogram başına 10 kuruştan 100 kuruşa, arpa, çavdar, yulaf ve tritikalenin destek birim fiyatı ise kilogram başına 10 kuruştan 50 kuruşa yükseltildi.

 

Yağlık ayçiçeğinin destek birim fiyatı kilogram başına 70 kuruştan 100 kuruşa, kanolanın destek birim fiyatı ise 80 kuruştan 100 kuruşa çıkarıldı.

 

ORGANİK VE İYİ TARIM DESTEKLERİNDE ARTIŞ ORANI YÜZDE 200’Ü BULDU

 

Kararla organik ve iyi tarım destekleri ise yüzde 80 ile yüzde 200 arasında artırıldı. Katı organik organomineral gübre desteği dekar başına 20 liradan 30 liraya yükseltildi. Sertifikalı tohum kullanım desteğinde ürünlere göre yüzde 25 ile yüzde 50 arasında artış yapıldı. Bu kapsamda buğday, arpa, tritikale, çeltik, yulaf, nohut ve çavdarın tohum destek birim fiyatı dekar başında 50 liradan 65 liraya çıkarıldı.

 

Sertifikalı fidan kullanım desteği birim fiyatlarında ise yüzde 150'ye varan artış gerçekleşti. Biyolojik ve biyoteknik mücadele desteği birim fiyatındaki artış ise yüzde 100'ü buldu.

 

Buzağı desteğinin bütçesi 3 milyar liradan 5,5 milyar liraya ulaştı. Buzağı başına verilen temel destek 500 liradan 750 liraya çıkarılırken, toplam buzağı desteği diğer kriterlerle birlikte hayvan başına 2 bin 100 lira oldu.

 

Manda, malak, tiftik üretimi ve arıcılık destekleri de yüzde 100 artırıldı. Hastalıktan ari işletme desteği hayvan başına 600 liradan 1200 liraya yükseltildi. Anaç koyun/keçi desteği hayvan başına 50 liradan 100 liraya, tiftik keçisi ilave desteği hayvan başına 20 liradan 40 liraya çıkarıldı.

 

ÇOBAN İSTİHDAMINA DESTEK

 

Sürü yöneticisi istihdam desteği 12 bin lira iken, bu destek 30 bin lira olarak belirlendi. İpek böceği desteği kutu başına 240 liradan 450 liraya, yaş koza desteği kilogram başına 160 liradan 350 liraya yükseltildi.

 

Hayvan gen kaynakları desteğinin birim fiyatları yüzde 60 ile yüzde 165 arasında artırıldı. Bu uygulamanın bütçesi 274 milyon lira iken, düzenlemeyle 653,5 milyon lira olarak tespit edildi. Tarımsal yayım ve danışmanlık desteği 72 bin liradan 144 bin liraya, çiftlik muhasebe veri ağı katılım primi desteği işletme başına 600 liradan 1000 liraya çıkarıldı.

 

TARIM SİGORTALARI İÇİN 12,75 MİLYAR LİRALIK KAYNAK AYIRIYORUZ

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, son 21 yılda tarım politikalarının ana eksenini hep üretimin desteklenmesinin oluşturduğunu ve bunun devam edeceğini bildirdi. Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasında, üreticiye verilen desteklerin önemli etkisi olduğuna işaret eden Yumaklı, "Geçen yıl başlattığımız bitkisel üretimde önemli girdi maliyetlerinden olan gübre ve mazot desteklerinin öne çekilmesi ve ayni olarak ödenmesi, çiftçimizde büyük karşılık bulmuştur. Bunu bu yıl da devam ettirerek üreticimize önemli bir finansman desteği sağlıyoruz. Üreticilerimizin güçlendirilmesi ve tüketicilerimizin korunması yolunda politikalarımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

 

Kırsal kalkınma ve gıda arz güvenliği için alınacak tedbirlerin Orta Vadeli Program'da da yer aldığını anımsatan Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"Tarımsal destekleme bütçemizi 63,4 milyar liradan, 2024 yılı için 91,55 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu kapsamda, bitkisel üretim desteğini 51,01 milyar liraya, hayvansal üretim desteğini 18,71 milyar liraya, su ürünleri desteğini 250,7 milyon liraya, tarımsal araştırma ve geliştirme desteğini 682 milyon liraya, kırsal kalkınma desteğini 8,15 milyar liraya yükseltiyoruz. Tarım sigortaları için de 12,75 milyar liralık kaynak ayırıyoruz. Mazot ve gübre desteği bütçesini de bir önceki yıla göre yüzde 31,6 artışla 21,1 milyar liraya çıkarıyoruz. Hububat üreticilerimize 2023 üretim yılına ait ve 2024 yılında ödenecek 11,5 milyar lira tutarındaki mazot ve gübre desteği öne çekilerek, Ziraat Bankası finansmanıyla 2023 yılı Ekim ayında başlamak ve mazot ile gübre alımında kullanılmak üzere Ziraat Bankası kartlarına yüklenecek. İnşallah Gazi Meclisimizin de takdiriyle uygulamaya koyacağımız tarımsal destekleme bütçemiz, üreticilerimizin gücüne güç katacaktır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda tarımsal üretimimizi daha da ileriye taşımak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz."

15 Eylül 2023 Cuma

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar