Bakan Kirişci, tarımda planlı döneme geçileceğini belirterek, "İnşallah Eylül 2023'ten itibaren bu dönemi resmen başlatmış olacağız. Biz nerede, ne kadar, ne şekilde üretilmesi gerektiğine kamu olarak karar vermiş olacağız" dedi.


 

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Çanakkale'de bir otelde tarım sektörü temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgınıyla başlayan son yıllardaki süreçte tarımda, gıdada "milliyetçilik" kavramının öne çıktığını söyledi.

 

Son dönemdeki gelişmeler nedeniyle 9 kanunda 40 maddede değişikliğe gittiklerini anımsatan Kirişci, "Şu anda ikincil mevzuatlar hazırlanıyor. Süratle uygulamaya geçirilecek." ifadesini kullandı.

 

Bakan Kirişci, geçen yıl 1 Eylül itibarıyla e-Devlet üzerinden Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) uygulamasını da hayata geçirdiklerini, tüm tarımsal faaliyetlerde bulunanların bu sayede uzağı yakın hale getirdiğini anlattı.

 

Kirişci, tarımda planlı dönem başladığını belirterek, şöyle devam etti: "İnşallah Eylül 2023'ten itibaren bu dönemi resmen başlatmış olacağız. Şu anda ikinci mevzuat çalışmalarımız devam ediyor. Biz nerede, ne kadar, ne şekilde üretilmesi gerektiğine kamu olarak karar vermiş olacağız. Üreticilerimize alternatifler sunacağız ve onları yönlendireceğiz. Çünkü 1 yıl para kazanan ertesi yıl o aynı üründen zarar eden bir üretici olsun istemiyoruz. Bu risklerden üreticimizi kurtarmak istiyoruz. Planlı tarımın gereği olarak arz fazlası bir ürün yaşanmayacak. Bunu da sağlayacak olan, ikinci ayağı sözleşmeli üretim. Tarafların hukukunu gözeten, cayma hakkıyla ilgili haklarını da yine aynı şekilde koruyan ama caymanın da bedelini açık açık belirten bir düzenleme. Burada alım garantisi var. Burada fiyat garantisi var. Burada kesinlikle ve kesinlikle arz fazlası veya arz açığı gibi bir uygulamaya da muhatap kimse olmayacak."

 

Düzenleme yapılan kanun maddelerine Bakanlığın ÇKS dışında başka kayıtları da desteklemelerde esas almasına ilişkin hüküm koyduklarını bildiren Kirişci, "A şahsının ÇKS'ye kayıt yaptıramamasına neden olan bütün gerekçeleri bir kenara bırakıyoruz. Biz sadece o A üreticisinin tarlada, bağda, bahçede, nerede bir tarımsal faaliyeti varsa o tarımsal faaliyetini bize göstermesini ve eğer bir koordinat belirlenecekse onun koordinatlarının belirlenmesiyle kayıt altına alınmasını destekleme için yeterli bulacağız. Burada dolayısıyla yüzde 100'e varan bir kayıtlılık oranı söz konusu olacak." diye konuştu.

 

ORMAN KÖYLÜSÜNE DESTEK

 

Kirişci, mülkiyet hakkı ile kullanım hakkını ayırdıklarını dile getirerek, "Mülk sahibi, mülk sahibi olmaya devam edecek, 2 yıldan fazla tarlasını, arazisini boş bırakanlara biz şunu diyeceğiz: 'Bak 2 yıl boş bıraktın ama bundan sonra boş bırakmaya devam ederseniz biz bu araziyle ilgili bilgileri alacağız. Burayı kiralamak isteyenlere kiraya vereceğiz. Kiradan elde edeceğimiz gelirleri de sizin hesabınıza aktaracağız.' Böylelikle Türkiye'de bir karış toprak boş kalmamış olacak." bilgisini paylaştı.

 

Orman köylülerine de değinen Kirişci, şunları dile getirdi: "Orman emvalinin satışından elde edilen gelirden yüzde 10 orman köylüsüne destek sağlayacağız. İkinci olarak orman köylüsü yakacak için veya bina yapımı için kereste ihtiyacı var, oduna ihtiyacı var. Burada maliyet üzerinden yüzde 70 iskonto yapacağız. Kooperatifler marifetiyle kesilen orman ürünleriyle ilgili yüzde 25'ini yüzde 20 daha düşük fiyattan alma imkanı vardı. Şimdi biz bu yüzde 20'nin yüzde 10'unu orman köylüsüne aktarmayı sağlayacağız. Orman köylüsü bu yüzde 10'luk aradaki fiyat farkını alacak."

 

Bakan Kirişci, Bakanlığın Çanakkale ile ilgili projelerini sektör temsilcileriyle paylaşarak, ülke genelinde tarım ve gıdaya dayalı organize sanayi bölgelerinin sayılarını artırmayı planladıklarını kaydetti.

 

"KIRSALA DÖNÜŞ, AKILLI KÖYLER"

 

Suyun önemine dikkati çeken Kirişci, "Tüm Türkiye'de önümüzdeki 5 yıllık sürede bütün sulama sistemlerini basınçlı sulamaya geçireceğiz. Allah bunu bize inşallah gösterecek. Bu, üreticimizin sudan daha fazla istifade etmesini, suyu daha verimli kullanmasını ve bu ülkenin su kaynaklarının da etkin kullanılmasını sağlamış olacak." dedi.

 

Gençlere ve kadınlara seslenen Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz yeni bir proje başlatıyoruz. Kırsala dönüş, akıllı köyler. Biz zamanında kırsalı terk ettik. Şehre gelip şehrin etrafında kendimize bir yaşam alanı aradık ama şimdi pandemide kırsalın değeri yeniden fark edildi. Şimdi tekrar kırsala dönüşler başladı. Burada da bir düzensizlik olmasın diye akıllı köyler ve bu akıllı köylerde şehrin bütün olumsuz yönlerini şehirde bırakacağız. Bütün olumlu yönlerini kırsala getireceğiz ve kırsalın kendi artılarıyla da birleştirip burada mutlu, müreffeh üreticiler oluşturacağız. İşte kırsalda 'Ben tarımla uğraşmak istiyorum, ben bitkisel üretimde, hayvansal üretimde faaliyette bulunmak istiyorum.' diyen gençlere, kadınlara arazi tahsisi yapacağız. Bu arazi tahsisi için üretimde gerekli olan finansmanı sağlayacağız sonra da ürettiklerine alım garantisi vereceğiz. Yani bir nevi kamu olarak biz sözleşmeli üretim yapacağız. Böylelikle şu anda 55-60 yaşlarında olan Türkiye'deki üretimde bulunanların yaş ortalamasını daha aşağılara çekmek ve gençleştirmek istiyoruz."

 

Kirişci, kooperatif ve birliklere de değinerek, "Birliklerimizin ve kooperatiflerimizin daha başarılı olmaları için bir derecelendirmeye tabi tutacağız. Bu derecelendirme onlara özel birtakım ayrıcalıklarımızı da beraberinde getirecek. O birliklerin, o kooperatiflerin ortaklarına veya üyelerine özel krediler, özel imkanlar veya bir projeleri olduğunda onlara bir ilave puan vermiş olacağız. Tıpkı gençlere ve kadınlara verdiğimiz gibi." değerlendirmesinde bulundu.

 

Etkinliğe, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu ve İl Başkanı Naim Makas, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Karadağ, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.

 

Programın sonunda hibe desteğinden yararlanan Çanakkaleli üreticilere çekleri takdim edildi.

14 Nisan 2023 Cuma

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar