Tarım ve Orman Bakanlığı’nın iki kampüsündeki binlerce yayının dijital ortama aktarıldığı "Dijital Tarım Kütüphanesi"nin üye sayısı 25 bine ulaştı, kütüphaneye son 1 yılda 127 ülkeden giriş yapıldı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, personelin mesleki araştırmalarına yardımcı olmak amacıyla ilk kez Ziraat Vekaleti Neşriyat ve Tanıtma Müdürlüğü bünyesinde 1944'te kurulan Tarım ve Orman Bakanlığı Kütüphanesi, Eğitim ve Yayın Dairesine bağlı olarak Ankara'daki Yenimahalle ve Söğütözü kampüslerinde kullanıcılara kapılarını açıyor.

 

Uzun yıllardan beri korunmuş ve sürekli yenilenmiş geniş bir koleksiyona sahip olan kütüphanede, ülkede tarım ve ormancılıkla ilgili yayınlanmış eserlerin önemli bir kısmı bulunuyor. Bu nedenle, kütüphane, koleksiyonun tamamına yakınının tarım ve ormancılığa dair çalışmalardan oluşması sebebiyle, tarım ihtisas kütüphanesi olma özelliği taşıyor.

 

Uluslararası Kütüphane Dernekleri ve Kuruluşları Birliğince (IFLA) yayınlanan "Kütüphaneler ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri" kapsamında, tarım konulu kütüphane olarak bakıldığında, kütüphanedeki tarımsal kaynakları herkesin eşit kullanımını sağlamanın yanı sıra kullanıcılara çevrim içi olarak bilgiye hızlı erişim sağlamak noktasında faaliyetler yürütülüyor.

 

Kütüphane, kurulan altyapı ve sistem sayesinde tarımsal alanda üretilen tüm basılı yayınları bünyesine dahil edebilecek kapasiteye sahip. Merkez Kütüphanede 165 metrekarelik alanda süreli yayınlar, 160 metrekarelik Osmanlıcalar ve Nadir Eserler Bölümü, Söğütözü Kütüphanesi'nde ise 400 metrekarelik alan olmak üzere iki kütüphanede toplam 725 metrekarelik kütüphane alanı bulunuyor. Ayrıca kütüphanelerde toplam 50 kişi oturma kapasiteli okuma salonları yer alıyor.

 

KİTAP VARLIĞI

 

Merkez Kütüphanesi'nde 22 bini kitap olmak üzere tamamına yakını tarımla ilgili 30 bin, Söğütözü Kütüphanesi'nde de 13 bin 500 olmak üzere toplam 43 bin 500 yayın hizmete sunuluyor.

 

Dijitalleştirme faaliyetleri ise devam ederken, bu kapsamda Bakanlığın görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili 16 bin yayın yaklaşık 2,5 milyon sayfa olarak tarandı ve dijitalleştirildi. 

 

Dijitalleştirilen bu yayınların içinde Osmanlı döneminde ziraat mekteplerinde okutulan ders kitapları ile Cumhuriyet'in ilk dönemlerine, ülkenin tarımsal gelişim tarihine ışık tutan yaklaşık 50 derginin 2 bin sayısı da bulunuyor.

 

DİJİTAL KÜTÜPHANE

 Dijital Tarım Kütüphanesi, zamana ve mekana bağlı kalmaksızın daha geniş okuyucu kitlesine ulaşmak amacıyla yürütülen çalışmalar sonucunda kuruldu. Kütüphaneye "https://kutuphane.tarimorman.gov.tr" adresi üzerinden açık erişim ilkeleri çerçevesinde ve ücretsiz olarak ulaşılabiliyor.

 

İnternet sitesindeki yazılım sayesinde PDF yolu tanımlanan tüm içerik indekslenebiliyor ve bu sayede kullanıcıya çok hızlı bir "tam metin arama" kolaylığı sunuluyor.

 

Yoğun ilgi gösterilen siteye, son 1 yılda yapılan aramalara göre, Almanya, Azerbaycan ve ABD başta olmak üzere toplam 230 ülkeden gösterim gerçekleşti, 127 ülkeden giriş yapıldı.

 

Dijital kütüphaneye en çok ziyaret Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya ve Adana'dan gerçekleştirildi. Sitenin e-Devlet üzerinden toplam 25 bin üyeliği bulunuyor. Üyelerin yaş aralığı 17 ve 94 arasında değişirken yaş ortalaması 37,3 olarak belirlendi.

17 Ocak 2023 Salı

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi