tatil-sepeti

İstanbul başta olmak üzere geniş bir coğrafyada çok sayıda nadide eser bırakan Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk 6 minareli camisi olma özelliğini taşıyan ve Ayasofya'ya komşu olan Sultanahmet Camisi, 407 yıl önce ibadete açıldı.









Türk-İslam medeniyetinin en zarif eserlerinden olan ve adeta kente mührünü vuran Sultanahmet Camisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun 16. padişahı Sultan 1. Ahmed tarafından Mimar Sinan'ın talebesi Sedefkar Mehmed Ağa'ya inşa ettirildi.


İstanbul'un 7 tepesinden ikincisi üzerinde 1609'da yapımına başlanan caminin temeline ilk kazmayı Sultan 1. Ahmed vurdu.


İnşaatı 7 yıl 5 ay 6 günde tamamlanan ve yapımında 1 milyon 510 bin altın harcanan cami, devletin ileri gelenlerinin katıldığı törenle 9 Haziran 1617'de ibadete açıldı.


Sultanahmet Camisi, bir ibadethane olmasının yanında aynı zamanda döneminin en büyük külliyelerinden biriydi.


İçerisinde medreseler, hünkar kasrı, arasta, dükkanlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa, sıbyan mektebi, imarethane ve kiralık odalar bulunuyordu. Bu yapılardan bazıları günümüze ulaşamadı.


Osmanlı'nın cami, Bizans'ın ise kilise mimarisinin 200 yıllık sentezinin zirvesini oluşturan cami, klasik dönemin son büyük camisi olarak adlandırıldı.


İç süslemesinde 21 bin 43 çini kullanıldı

Toplam 260 pencereyle aydınlatılan caminin 43 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesinin çapı ise 23,5 metre.


Plan şeması itibarıyla Mimar Sinan'ın Şehzade Camisi'ne benzeyen camide, merkezi kubbeyi dört yönden dört yarım kubbe destekliyor.


Kareye yakın dikdörtgen planlı eser, mermer, sedef ve tahta işçiliğindeki inceliklerle de beğeni topluyor.


Sultanahmet Camisi'nin en görkemli parçaları ise iç süslemesinde kullanılan çiniler.


Camide, İznik ve Kütahya atölyelerinde 16. yüzyıl sonu ile 17. yüzyıl başında üretilen toplam 21 bin 43 çini yer alıyor.


Kare parçalarda beyaz, dikdörtgen biçimli bordür çinilerde ise lacivert üzerine işlenen çeşitli motifler, mavinin hakim olduğu kalem işleri ve vitrayların verdiği aydınlık dolayısıyla cami Avrupalılar tarafından "Blue Mosque'' (Mavi Cami) olarak adlandırılıyor.

Çinileri ile ünlenen caminin yazıları ise devrin hat üstatlarından Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gübari'nin imzasını taşıyor.


Caminin mermer döşemeli iç avlusu 26 sütun üzerine 30 kubbeyle örtülü revakla çevriliyken, avlunun ortasında ise altı sütunlu şadırvan bulunuyor.


Sultanahmet Camisi, döneminin altı minareli olarak inşa edilen ilk camisi olma özelliğine de sahip. Bu minarelerin dördü üçer, ikisi ise ikişer şerefeden oluşuyor. Minarelerdeki şerefelerin toplamının 16 olması, Sultan 1. Ahmed'in Osmanlı'nın 16. padişahı olmasına işaret ediyor.


UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 1985'te eklenen Sultanahmet Camisi, aynı anda yaklaşık 12 bin kişinin ibadet edebileceği bir kapasiteye sahip.


İstanbul'a gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarının başında yer alan camiyi yaz aylarında günlük ortalama 20 bin, kış aylarında ise günlük ortalama 10 bin kişi ziyaret ediyor.


 6 KEZ RESTORASYONDAN GEÇTİ


Bugüne kadar 6 kez restorasyon gören cami, 2018'de Vakıflar Genel Müdürlüğünce "Sultanahmet Camii Koruma ve Restorasyon Çalışmaları" projesi kapsamında tarihinin en kapsamlı restorasyonundan geçti.


Yaklaşık 5 yıl süren çalışmaların ardından cami, 21 Nisan 2023'te Ramazan Bayramı'nın ilk günü kılınan cuma namazının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle yeniden ibadete açıldı.


5 yıl süren restorasyon sürecinde yalnızca 5 ay ziyarete ve ibadete kapalı olan camide kubbelerden minarelere, çinilerden halılara ve aydınlatma sistemine kadar birçok ayrıntı yenilendi.


Cami içerisine kurulan ve yüksekliği yaklaşık 38 metre olan iskele ile kubbedeki kuşak yazıları ile derzlerin temizliği yapıldı. Ayrıca pencerelerdeki içlik ve dışlık diye tabir edilen kapakların da değişimi sağlandı.


Çalışmalar kapsamında caminin 3 minaresi söküldü. Tek tek numaralandırılan minare taşları, gerekli iyileştirmeler yapılarak yeniden yerlerine konuldu.


Çalışmalarda caminin kubbelerindeki yapısal sorunlar da giderilerek kurşunlar yenilendi, kubbelerin alemleri onarıldı.


Caminin avlu döşemesindeki deformasyon ve çökmelere müdahale edilirken, avlu altındaki su kanalları da düzenlenerek su birikmesinin önüne geçildi.


Sedefli, kündekari cümle kapıları ile benzeri ahşap kısımların konservasyonu cami içerisinde kurulan atölyede yapıldı.


Camide kullanılan bezemeler ve kalem işleri de yine özgün renklerine uygun olarak yenilendi.


Restorasyonda ayrıca caminin özgün mimarisine yapılan müdahaleler tespit edilip, caminin ilk hali baz alınarak ortadan kaldırıldı.


Elektrik tesisatı ile aydınlatma sistemi de baştan aşağı yenilenen cami, son görünümüyle İstanbul'un eşsiz silüetindeki yerini almaya devam ediyor.

09 Haziran 2024 Pazar

İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024-2025 akademik yılında yeni kayıt yaptıracak öğrenciler için burs ve indirim oranlarını açıkladı.




 


Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Ticaret Üniversitesi, ücretli kontenjanları ilk tercihine yazanlara yüzde 50 indirim bursu verecek. ÖSYM kılavuzunda yüzde 25 veya yüzde 50 burslu olarak yer alan kontenjanları ilk üç tercihine yazanlara ise yüzde 10 daha ek indirim bursu sağlayacak.


 Ayrıca, üniversitenin öğrenci ve mezunlar için kardeş indirimi ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) indirimi de bulunuyor.


Bugüne kadar 25 binden fazla mezun veren İstanbul Ticaret Üniversitesi, yeni öğretim yılında şehit yakınları, gazi çocukları ve depremzede kontenjanları hariç toplam 1751 önlisans ve lisans öğrencisi alacak. Türkiye'nin en fazla doktora öğrencisi mezun eden ilk beş üniversitesinden biri olan üniversitenin hali hazırda İşletme, hukuk, mühendislik, mimarlık ve tasarım, insan ve toplum bilimleri ve iletişim olmak üzere altı fakültesinde 29 bölümü ve meslek yüksekokulunda üç programı bulunuyor.


Üniversite, İTO üyelerine ve üye çocuklarına yüzde 15 indirim sağlıyor. İTO tarafından kurulan liseler, anlaşmalı liseler indirimi ve esnaf ve sanatkarlar odası üyeleri indirimi gibi iş dünyasına çeşitli kategorilerde burslar ve indirimler veriliyor. YKS'de ilk 100'e giren adaylara 20 bin lira, ilk 1000'e 15 bin lira, ilk 5 bine 10 bin lira, ilk 10 bine 7 bin 500 lira, ilk 25 bine girerek İstanbul Ticaret Üniversitesi'ni tercih eden adaylara aylık 5 bin lira ödeme yapılıyor. Başarı bursları, öğrenim süresi boyunca her yıl dokuz ay boyunca aylık ödeniyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde ilk tercihine ücretli bir kontenjanı yazan aday öğrencilere yüzde 50 indirim bursu veriliyor. Hukuk ve ingilizce destekli psikoloji bölümlerinde ise bu indirim bursu yüzde 25 olarak uygulanıyor.


 Yüzde 25 ve yüzde 50 burs sağlayan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kontenjanlarını ilk üç tercihi arasına yazanlara da ek yüzde 10 indirim bursu veriliyor.


 Mezunların kardeşlerine, milli sporculara, şehit yakınları ve gazi çocuklarına da indirimler sağlanıyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi Eğitim Bilimleri bölümü, üniversitenin diğer bölümlerine pedagojik formasyon eğitimi sunuyor.


 Matematik, sosyoloji, psikoloji (yüzde 30 İngilizce), havacılık yönetimi, iktisat (İngilizce), iktisat, işletme (ingilizce), işletme, lojistik yönetimi, uluslararası ticaret (İngilizce), yönetim bilişim sistemleri (ingilizce), görsel iletişim tasarımı, halkla ilişkiler ve reklamcılık, medya ve iletişim, hukuk, bilgisayar mühendisliği (yüzde 30 ingilizce), mekatronik mühendisliği (ingilizce), yazılım mühendisliği (ingilizce), endüstriyel tasarım, iç mimarlık ve çevre tasarımı (yüzde 30 ingilizce) bölümlerinde okuyan öğrenciler isteğe bağlı olarak pedagojik formasyon eğitimi alabiliyor.

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl İngiltere, İtalya ve ABD'den iadesi sağlanan 19 eserin Türkiye'nin kültürel hazinesine yeniden kazandırıldığını bildirdi.


 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, eser iade çalışmaları Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürel mirasına önemli katkılar sağlıyor.

 

Yürütülen çalışmalarla 2002'den bu yana Türkiye'ye iade edilen eser sayısı 12 bin 139'a, 2018'den bu yana ise 7 bin 823'e ulaştı.

 

Bu yıl ise süreçte elde edilen başarıların altını çizen önemli bir yıl oldu. Bakanlığın çalışmaları ve uluslararası işbirlikleri sayesinde, Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerleri ülkeye kazandırıldı, İngiltere, İtalya ve ABD'den 19 kıymetli eser yurda getirildi.

 

Yurda döndürülen eserlerden birisi "Mustafa Dede'nin Kur'an-ı Kerim'i" oldu. 2017'de İngiltere'de satışa çıkarılan ve Mustafa Dede tarafından istinsah edilen Kur'an-ı Kerim, yasa dışı yollarla ülkeden kaçırıldığı tespit edilerek Türkiye'ye geri getirildi. Sultan II. Abdülhamit’in koleksiyonunda yer alan bu eser, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde muhafaza altına alındı.

 

Boubon Antik Kenti Kökenli Bronz İmparator Heykeli de New York'ta Christie's Müzayede Evi tarafından 2011'de satışa çıkarıldı. Heykelin Türkiye'den yasa dışı yollarla çıkarıldığı ABD ve Türkiye tarafından sürdürülen bir araştırma sonucu belirlendi.

 

Eseri elinde bulunduran kişiyle irtibata geçilerek deliller sunuldu, heykelin kökeninden bu yolla haberdar olan koleksiyoncu, iyi niyetli yaklaşım sergileyerek eserin Türkiye Cumhuriyeti devletinin malı olduğunu kabul etti. Türkiye'ye iade edilen heykel, 2 Şubat 2024'te Antalya Müzesi'nde kamuoyuna tanıtıldı.

 

Yurda kazandırılan bir diğer eser Milet Kökenli Kore Torsosu, Christie's Müzayede Evi'nin 2021 tarihli müzayedesinde satışa sunuldu. Mermer Kore Torsosu, uzman incelemeleri sonucunda Türkiye kökenli olduğu belirlenerek iade edildi. Eser, 26 Ocak 2024'te Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde muhafaza altına alındı.

 

Floransa Savcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, Türkiye'ye ait olduğu belirlenen 11 pişmiş toprak eser de bilimsel raporlar ve hukuki süreçler tamamlanarak 24 Ocak 2024'te Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğince teslim alındı.

 

Bu yılın iade edilen eserleri, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Antalya Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi müzelerde sergilenmeye devam ediyor.

21 Temmuz 2024 Pazar