Avustralyalı bilim insanları, suya karışan zehirli ve sonsuza kadar kaybolmayan kimyasalları sudan ayrıştırıp uzaklaştırmak için yeni bir teknik geliştirdi.


 

Per ve polifloroalkil maddeler (PFAS), su ve yağ itici özellikleri dolayısıyla 1950’lerden beri dünya çapında yaygın olarak kullanılan bir grup kimyasal. Oysa son yıllarda yapılan araştırmalar gösterdi ki, PFAS kimyasalları, artırdıkları diyabet ve karaciğer kanseri riskleri dahil olmak üzere çok sayıda sağlık sorunuyla ilişkili. Daha da kötüsü, yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, dünyanın hemen her yerinde yağmur suyundaki seviyeleri EPA’nın yönergelerini aşmış durumda. Bu kimyasalların kararlı moleküllerinin parçalanması çok zor ve onlara bu yüzden ‘sonsuz kimyasallar’ adı veriliyor.

 

MANYETİK ÇÖZELTİ

 

Queensland Üniversitesi araştırmacıları, PFAS kimyasallarını sudan ayrıştırmaya yardımcı olabilecek bir teknik geliştirdi. Ekip, kirli suya eklendiğinde PFAS moleküllerini kaplayan manyetik florlu polimer sorbent adı verilen bir çözelti tasarladı. Böylece zararlı kimyasalları manyetik kılarak sudan ayırmak için bir mıknatıs kullanmak nispeten basit bir işleme dönüşüyor. 

 

PFAS yüklü su örnekleriyle yapılan deneylerde ekip, tekniğin, özellikle sorunlu bir kimyasal olan GenX’in yüzde 99’dan fazlası dahil olmak üzere çoğu PFAS molekülünün yüzde 95’inden fazlasını 30 saniye içinde ayrıştırabildiğini gördü.

 

Araştırma ekibinden Dr. Cheng Zhang, “Bizim yöntemimiz, bu kimyasalların daha fazlasını daha hızlı, daha ucuz, daha temiz ve çok basit bir şekilde ortadan kaldırmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Prosesimiz elektriğe ihtiyaç duymadığı için uzak ve şebeke dışı noktalarda kullanılabilir. Ekibimiz şimdi testleri yoğunlaştıracak ve önümüzdeki üç yıl içinde piyasada kullanılan bir ürüne dönüştürmeyi umuyoruz” diyor.

13 Şubat 2023 Pazartesi

Artırılmış zeka destekli teknolojiler; mobilite gücü ile birleşerek, lojistik yönetimini uçtan uca dijital şekilde kökten dönüştürüyor.


 

Türkiye’nin ve bulunduğumuz coğrafyanın lojistikte en büyük dijital platformu haline gelen Tırport, artırılmış zeka destekli teknolojileri mobilite gücü ile birleştirerek, lojistik yönetimi uçtan uca dijital şekilde kökten dönüştürüyor. 

 

Gerçek zamanlı, konum tabanlı teknolojiler ve optimizasyon gücünün yarattığı akıllı eşleştirme imkanlarıyla kapasitelerin maksimize edilmesine imkan tanıyan Tırport, lojistiğin yönetilebilir, verimli ve sürdürülebilir olmasına olanak sağlıyor. 

 

Lojistiğin ve depolamanın dijitalleşme ile kökten dönüştüğünün altını çizen Tırport ve DepOrtak kurucu ortağı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: “Nasıl, Tırport ile lojistik sektörünü uçtan uça dijitalleştirerek, ülkemizde ve dünyada kökten dönüştürdük ve dönüştürmeye devam ediyoruz. Kurucu ortağı olduğum DepOrtak ile de depolama sektörünü uçtan uca dijitalleştirerek kökten dönüştürüyoruz ve dönüştürmeyi sürdüreceğiz” dedi. 

 

25 Nisan 2024 Perşembe

Dünyanın en hızlı gelişen sektörlerinden haberleşme ve bilişimde kesintisiz iletişim için Turkcell, Türk Telekom, Vodafone ve diğer işletmeciler tarafından geçen yıl 52,4 milyar liralık yatırım yapıldı.


 

AA muhabirinin, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan 2023 yılına ilişkin "Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü Pazar Verileri Raporu"ndan yaptığı derlemeye göre, istikrarlı bir büyüme trendine sahip sektördeki gelişmeler, hem işletmecilerin elde ettikleri gelirlere hem de yapılan yatırım ve artan abone sayılarına yansıyor.

 

Elektronik haberleşme sektöründeki işletmeciler, geçen yıl sonu itibarıyla 224,6 milyar liralık net satışa ulaştı.

 

Türkiye'nin sayısal dönüşümde öncü konumda olabilmesi ve bu dönüşümün ülke refahına yönelik kullanılabilmesi amacıyla elektronik haberleşme sektöründeki yatırımlara özel önem veriliyor.

 

İşletmeciler tarafından geçen yıl yapılan yatırımların toplam tutarı, bir önceki yıla göre yüzde 68,6 artarak 52,4 milyar liraya ulaştı.

 

MOBİL ABONE SAYISI 92,2 MİLYON

 

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızlı gelişim gösteren mobil teknolojilere abonelerin ilgisi de sürüyor.

 

Ülkede geçen yıl sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 108 yaygınlık oranına karşılık gelen makineler arası iletişim (M2M) aboneleri dahil, toplam 92 milyon 230 bin 985 mobil abone bulunduğu kayıtlara geçti.

 

M2M ve 0-9 yaş nüfus hariç mobil yaygınlık oranı yüzde 112,9 oldu.

 

Geçen yılın sonunda 3G abone sayısı 4 milyon 993 bin 823’e gerilerken 4,5G abone sayısı 84 milyon 924 bin 804’e ulaştı.

 

3G ve 4,5G hizmetiyle mobil bilgisayardan ve cepten internet hizmeti alan mobil geniş bant abone sayısı 73 milyon 715 bin 377 olarak kaydedildi. Geçen yılın 4’üncü çeyreğinde toplam mobil internet kullanımı ise 3 milyon 719 bin 601 TByte olarak hesaplandı.

 

YERLİ VE MİLLİ İMKANLARLA 5G’YE GEÇİŞ HAZIRLIĞI

 

2016'da başlayan 4,5G hizmetinin çok daha hızlı mobil internetle vatandaşları tanıştırması ve altyapıya yapılan yatırımlarla fibere ulaşımın daha kolay hale gelmesiyle hem mobil hem sabit geniş bant abone sayısı artışını sürdürdü. 2023 yılı sonunda toplam geniş bant abone sayısı 93,3 milyona ulaştı.

 

Türkiye'nin 5G'ye yerli ve milli imkanlarla geçen ilk ülkelerden olması hedefi kapsamında çalışmalara da hız verildi. Çok daha yüksek hızlar ve daha düşük gecikme sürelerine sahip 5G teknolojisiyle mobil teknolojiler, endüstriyel alanda ve hizmet sektörlerinde daha fazla kullanılır hale gelecek. Bu durum, ülkenin ekonomik gelişimine ve verimlilik artışına önemli katkı sağlayacak.

25 Nisan 2024 Perşembe