Şubatta Türkiye'nin çektiği uluslararası doğrudan yatırımda en yüksek pay yüzde 18'le İrlanda'nın olurken bu ülkeyi yüzde 15 ile Almanya takip etti.


Türkiye’ye uluslararası doğrudan yatırım (UDY) girişi şubatta 240 milyon dolar oldu.

 

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ödemeler Dengesi istatistiklerinin açıklanmasının ardından Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bülteni’ni yayımladı.

 

Buna göre, şubatta yatırım sermayesi girişleriyle 217 milyon dolar, yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı yoluyla 152 milyon dolar değerinde UDY girişi kaydedildi. Yatırım tasfiyelerinin 15 milyon dolar, borçlanma araçlarının 114 milyon dolar değerinde aşağı yönde etkilemesiyle, toplam UDY girişi 240 milyon dolar olarak hesaplandı.

 

Şubat ayı içerisinde gerçekleşen 217 milyon dolar değerindeki yatırım sermayesi girişlerinde, “mobilya imalatı ve başka yerde sınıflandırılmamış diğer imalat sanayisi”, 44 milyon dolarla yüzde 20,3’lük pay aldı. Toptan ve perakende ticaretin payı ise yüzde 19,8 oldu.

 

EN FAZLA YATIRIM İRLANDA’DAN GELDİ

 

Şubatta Türkiye'nin çektiği UDY'de en yüksek payı yüzde 18 İrlanda alırken, onu yüzde 15 ile Almanya, yüzde 13 ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), yüzde 10 ile İtalya ve yüzde 8 ile İsveç takip etti. UDY'de, 2002-2023 döneminde yüzde 59’luk paya sahip Avrupa Birliği (AB-27) ülkelerinin şubat payı ise yüzde 61 olarak gerçekleşti.

 

Öte yandan, UDY girişi, 2024 yılının ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 düştü. 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gerçekleşen UDY girişlerinin toplam değeri ise 264 milyar doları aştı.

17 Nisan 2024 Çarşamba

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Türkiye'nin 2028'de yaklaşık 12 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesi olacak. Bu da tüketimimizin yüzde 20'sini açıkçası depolayabileceğimiz anlamına geliyor." dedi.


Bakan Bayraktar ile beraberindekiler, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programı kapsamında Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Tesisi'ndeki işçileri ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldı.

 

Tesis gezisinin ardından Bayraktar, gazetecilere, doğal gaz merkezi veya ticaret merkezi olmanın en önemli şartlardan birinin güçlü bir altyapı olduğunu söyledi.

 


Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük dördüncü doğal gaz piyasasına sahip olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:

 

"Yani kendi iç pazarınızın çok kuvvetli olması lazım. Bizim doğal gaz tüketimimiz 860 yerleşim yerinde, 200'ün üzerinde organize sanayi bölgesinde var. Dolayısıyla sizin güçlü bir talep ve tüketim tarafınızın olması lazım. Dolayısıyla bütün bu altyapıyı kurguladığınız zaman ve tabii ki bir de civar ülkelerle bölgede bağlantılarınızın olması lazım. Bizim hem Bulgaristan hem de Yunanistan üzerinden Avrupa tüketim noktasına erişimimiz söz konusu. Biz bu anlamda bu çalışmaları yürütüyoruz. Yani kendi gazımızı artık üretiyoruz ve bunu daha da artıracağız. Bütün bu artan gaz kaynaklarıyla tedarik noktalarıyla biz artık Avrupa'nın da bir gaz sağlayıcısı ülkesi durumuna gelmiş durumdayız. Romanya'yla, Macaristan'la, Bulgaristan'la çok yakın bir zamanda Sırbistan'la da yani kendimizi artık komşu sınırdaş olmadığımız ülkelerle de doğal gaz ticaret anlaşmalarını yapıyoruz, hayata geçiriyoruz."

 

Bayraktar, Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Tesisi'nin 1,2 milyar metreküplük mevcut kapasitesi olduğunu hatırlattı.

 

Bu kapasiteyi ilk etapta 3,5 milyar metreküpe çıkartacaklarını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

 

"Hemen akabinde de 1,9 milyar metreküplük ilaveyle 5,4 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz, önümüzdeki 4 yılda yapacağımız yatırımlarla. Silivri'yi de 6 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla onu da ilave ettiğimizde Türkiye'nin 2028'de yaklaşık 12 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesi olacak. Bu da tüketimimizin yüzde 20'sini açıkçası depolayabileceğimiz anlamına geliyor. Buradaki deponun sadece mevcut kapasitesi değil, günlük gaz besleme kapasitesi de önemli Tuz Gölü, şu anda 40 milyon metreküp. Kapasite artırımıyla birlikte 80 milyon metreküpe ulaşacak. Silivri'de de 80'leri bulacağız yani 160 milyon metreküp günlük kapasiteden bahsediyorum. Buna Karadeniz gazının ilk etapta 10 milyon metreküpünü de ilave ettiğinizde 170 milyon metreküpü bulursunuz. En soğuk kış gününde bizim evlerde kullandığımız gazı sadece depolarımızdan ve kendi ürettiğimiz Karadeniz'deki gazdan sağlayabilecek altyapıya Türkiye sahip olacak."

 

TÜRKİYE'Yİ BİR DOĞAL GAZ MERKEZİ HALİNE GETİRECEĞİZ

 

Bayraktar, Türkiye'nin doğal gaz arz güvenliği için Tuz Gölü'ndeki bu tesisin çok önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin artan üretimi, ihracatı ve büyüyen ekonomisi kapsamında doğal gaz talebinin artmaya devam ettiğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Türkiye yaklaşık 51 milyar metreküplük yıllık tüketimiyle Avrupa'nın en büyük dördüncü doğal gaz ülkesi. Doğal gaz tedariki noktasında Türkiye çok uzun yıllar neredeyse kullandığı doğal gazın tamamını ithalat yoluyla karşılıyordu. Hem boru hatları hem sıvı enerjiyi alabilecek altyapı yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Bunun ötesinde depolama yatırımları yaptık. İşte en önemli projelerimizden bir tanesi şu anda içinde olduğumuz yer altı doğal gaz depolama projesi. Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, ve üçüncü faz projeleri var. Türkiye'nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Bir de şimdi kendi doğal gazımızı üretir hale geldik. Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 metreküpü buldu, 1,8 milyon hanenin doğal gazını biz kendimiz karşılar hale geldik. Bunu da inşallah artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta 2025 yılının ilk çeyreğinde inşallah 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız."

 

Bayraktar, bugün itibarıyla Türkiye'nin yaklaşık 5,8 milyar metreküp gazını depoladığını, 2028'e geldiğinde kullandığı doğal gazın yüzde 20'sini depolar hale geleceğini kaydetti.

 

Tuz Gölü'nde, çok büyük bir depolama potansiyelinin olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının yüzde 50'sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları yapmayı da hedefliyoruz. Bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye'yi bir doğal gaz merkezi haline getireceğiz." diye konuştu.

 

01 Mayıs 2024 Çarşamba

İstanbul'da nisanda önceki aya göre perakende fiyatlar yüzde 4.89, toptan fiyatlar yüzde 4.87 artış gösterdi.


 

İstanbul Ticaret Odasının (İTO) 1995 bazlı verilerine göre, İstanbul'da perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi nisanda yüzde 4,89, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 4,87 arttı.

 

Söz konusu veriler yıllık bazda incelendiğinde artış oranının perakendede yüzde 78,81, toptan fiyatlarda yüzde 65,94 olduğu görüldü.

 

SEKTÖREL BAZDA DEĞİŞİM ORANLARI

 

Nisanda perakende fiyatlarda önceki aya göre, giyim harcamaları grubunda yüzde 23,85, ev eşyası harcamalarında yüzde 5,30, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 4,88, gıda harcamalarında yüzde 4,84, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 2,22, konut harcamalarında yüzde 1,45, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 0,88 ve diğer harcamalarda yüzde 0,03 artış izlendi.

 

Toptan fiyatlarda ise mensucat grubunda yüzde 17,93, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 13,36, madenler grubunda yüzde 7,27, kimyevi maddeler grubunda yüzde 5,40, gıda maddeleri grubunda yüzde 3,03, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,73, yakacak ve enerji maddeleri grubunda ise yüzde 0,27 artış görüldü.

01 Mayıs 2024 Çarşamba