Dünyada ilk bilimsel su altı arkeolojik kazısının yapıldığı Türkiye, aynı zamanda kara sularında en eski ticaret gemisini de barındırıyor. Türkiye kara sularında geçen yıl beş yeni kazı yapıldı. Bu zenginliği dünyaya tanıtmak için Türkiye Su Altı Arkeoloji Haritası çıkarılacak.

 

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de geçtiğimiz yıl 5 alanda su altı arkeolojik kazısı yapıldı. Yer üstü kültürel zenginliği kadar su altında barındırdığı zenginlikle de dünyanın önemli destinasyonları arasında yer alan Türkiye, aynı zamanda bilimsel olarak su altı çalışmalarının da ilk yapıldığı ülke konumunda.

 

YARIM ASRI AŞAN GEÇMİŞ 

 

Bulunduğu konum itibarıyla çok çeşitli kültürel zenginliklere ev sahipliği yapan Türkiye, su altı tarihi mirası ile de dünyanın dikkat çeken ülkeleri arasında. Türkiye, arkeolojinin bir alt dalı olarak 1950’li yılların sonunda doğan su altı arkeolojisinin ilk filizlendiği toprak olarak da önemli bir yere sahip. 1960 yılı, Bodrum açıklarında bilimsel yollarla kazı yapılan ilk tarih olarak kayıtlara geçti. Bu kazı Amerikalı bilim insanları başkanlığında gerçekleşmişti. 

 

İLK KAZI 1998’DE 

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de geçtiğimiz yıl 5 farklı alanda su altı arkeolojik kazı yapıldı. Su altı arkeolojik mirası bakımından dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alan Türkiye’de milli kazılar ise 1998 yılından bu yana yürütülüyor. Marmara Denizi’nde yapılan su altı kazısıyla M.S. 13. yüzyıla ait bir gemide çalışmalar yapılmış, Çamaltı Burnu Batığı 1 kazısı, başkanlığını bir Türk arkeoloğun yürüttüğü ilk kazı olarak tarihe geçmişti. Kazının tamamlanması ise 6 yıl sürmüştü. 

 

TEHLİKEYE AÇIK 

 

Dünya su altı arkeolojik mirası, 2001 yılından bu yana UNESCO’nun koruması altında. Günümüzde su altı dalış tekniklerinin gelişmiş olması, bu arkeolojik mirasın da tehlike altında bulunmasına yol açıyor. UNESCO Sualtı Kültürel Mirası İzleme Grubu’ndan derlenen bilgilere göre, İsrail açıklarında bulunan su altı arkeolojik mirasının yüzde 60 oranında talan edildiği, Fransa kıyılarında bulunan su altı arkeolojik mirasının ise yalnızca yüzde 5’ine el değmediği tespit edildi. Yine aynı kaynaktan derlenen bilgilere göre, Türkiye’de bilinen tüm su altı enkazları kaçak dalışlarla zarar gördü. 

 

HARİTA ÇIKARILACAK 

 

Türkiye, bulunduğu konum itibarıyla hem batık gemi hem de yerleşim alanı olarak ciddi bir su altı arkeolojik mirasına ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen Uluslararası Mustafa V. Koç Sualtı Arkeolojisi Sempozyumu’nda yapılan sunumlardan derlenen bilgilere göre, Türkiye’de iki farklı grup su altı zenginliklerini belirleyecek bir harita üzerine çalışıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre geçen yıl kazı çalışması yürütülen Kumluca Tunç Çağı Batığı’nda dünyanın en eski kurşun ağırlığı bulundu. 

 

EN ESKİ TİCARET GEMİSİ KAŞ’TA  

 

Su altı arkeolojik kazılarına 1990’lı yılların sonunda yerli araştırmacılar başkanlık etmeye başlasa da Türk su altı arkeologları önemli buluşlarla dünya literatürüne girdi. Bunların başında dünyanın en eski ticaret gemisi olarak tarih kayıtlarına geçen Uluburun batığı geliyor. Antalya’nın Kaş ilçesinde 1982 yılında keşfedilen batık, önce George Bass, sonra da Prof. Dr. Cemal Pulak tarafından yürütülen çalışmalarla gün yüzüne çıkarıldı. Bu gemi, tarihin en eski ticaret gemisi olarak biliniyor. Gemi yükleri arasında deve kuşu yumurtaları, su aygırı dişleri, Afrika’dan gelen kütükler, 10 ton ham bakır, Mısır kökenli cam külçeler, altın ve gümüş takılar, seramikler ve pek çok gıda maddesi bulunmuştu. 

 

İZİNSİZ DALIŞLA KAYBOLAN TARİH  

 

Arkeolojik miras, Türkiye’de turizmin canlanmasına da vesile oluyor. Ancak arkeolojik alanların bulunduğu bölgelere ölçüsüz ve izinsiz dalışlar mirasın hasar görmesine de neden olabiliyor. Milliyet Gazetesi’nin 4 Mart 1963 tarihli sayısından derlenen bilgilere göre, Barbaros Gemisi’ne ait 2 bin 920 kilogram hurda sac ve 549 kilogram hurda köşebent 867 bin 25 liraya satılmıştı.  

03 Temmuz 2023 Pazartesi

2025 yılında üniversitelere ayrılan 487 milyar liralık bütçede en yüksek payı 14,6 milyar lira ile Ankara Üniversitesi alırken, İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi de öne çıkanlar arasında yer aldı.



 

 

 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'dan (OVP) derlediği verilere göre, ülkedeki üniversiteler için 487 milyar 298 milyon lira ödenek ayrılması öngörüldü.

 

Ankara Üniversitesi, 2025 yılı için öngörülen 14 milyar 680 milyon 940 bin liralık bütçe ödeneğiyle, Avrupa Birliği Başkanlığı (6 milyar 797 milyon lira), İletişim Başkanlığı (6 milyar 155 milyon lira), Yargıtay (4 milyar 10 milyon lira), Sayıştay (3 milyar 259 milyon lira), Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı (3 milyar 113 milyon lira) ve Danıştay (2 milyar 389 milyon lira) gibi kurumları geride bıraktı.

 

İKİNCİ SIRADA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAR

 

İstanbul Üniversitesi, 14 milyar 149 milyon 774 bin liralık bütçe ödeneğiyle Ankara Üniversitesinin ardından ikinci sırada yer aldı. Bu kurumu 13 milyar 938 milyon 766 bin lirayla Hacettepe Üniversitesi, 12 milyar 586 milyon 655 bin lirayla Ege Üniversitesi ve 12 milyar 314 milyon 502 bin lirayla Gazi Üniversitesi izledi.

 

Ödenek teklif tavanı en düşük üniversite ise 543 milyon 991 bin lirayla Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi oldu. Ödenek teklif tavanı düşük diğer üniversiteler ise 590 milyon 851 bin lirayla Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 604 milyon 926 bin lirayla Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi şeklinde sıralandı.

 

Öte yandan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) için 1 milyar 123 milyon 426 bin lira ve Yükseköğretim Kalite Kurulu için de 63 milyon 422 bin lira ödenek öngörüldü.

 

Ödenek teklif tavanları en yüksek 20 üniversite şöyle:

 

Üniversite        Ödenek Tavanları (TL)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ           14.680.940.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ        14.149.774.000

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ      13.938.766.000

EGE ÜNİVERSİTESİ       12.586.655.000

GAZİ ÜNİVERSİTESİ     12.314.502.000

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ  10.243.805.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - CERRAHPAŞA            9.769.318.000

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ         9.507.278.000

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ            9.127.841.000

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ          8.881.854.000

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ            8.846.584.000

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ            8.301.814.000

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ      8.210.916.000

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ            7.859.052.000

MARMARA ÜNİVERSİTESİ       7.685.153.000

FIRAT ÜNİVERSİTESİ    7.567.213.000

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ            7.508.743.000

SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ            7.503.198.000

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ 7.245.506.000

DİCLE ÜNİVERSİTESİ   6.985.460.000

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : üniversite ödenek bütçe

TÜİK verilerine göre, Türkiye'deki müze sayısı 2023'te yüzde 7.1 artışla 606'ya yükseldi. Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı ise 55 milyon 752 bin 208'e çıkarak yüzde 6.2'lik bir artış kaydetti.


 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin "Kültürel Miras İstatistikleri"ni açıkladı.

 

Milli Saraylara ait istatistikler, Cumhurbaşkanlığına bağlı Milli Saraylar Başkanlığından 2023 yılından itibaren derlenmeye ve yayımlanmaya başlandı.

 

Buna göre, Türkiye genelinde müze sayısı geçen yıl 2022'ye göre yüzde 7,1 artarak 606'ya çıktı. Bu müzelerin 212'si Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 376'sı ise özel müze kategorisinde yer alırken, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı 18 müze faaliyet gösterdi. Ören yeri sayısı ise 144 oldu.

 

Müzelerdeki eser sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 2,9 azalarak 3 milyon 900 bin 331 olarak kayıtlara geçti.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eser sayısı da bu dönemde yüzde 0,5 artarak 3 milyon 341 bin 162 olurken, özel müzelerdeki eser sayısı ise yüzde 32,5 azalışla 286 bin 334'e geriledi. Aynı dönemde Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müzelerdeki eser sayısı yüzde 2,2 artışla 272 bin 835 oldu.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eserlerin yüzde 60,1'i sikke, yüzde 27,6'sı arkeolojik materyal, yüzde 6,6'sı etnografik materyal, yüzde 3,6'sı tablet oldu.

 

SİT ALANI SAYISI ARTTI

 

Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 55 milyon 752 bin 208'e yükseldi. Ziyaretçilerin yüzde 54,7'si Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini ziyaret etti.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 17 milyon 673 bin 661 olurken, bunun toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 31,7'yi buldu.

 

Özel müze ziyaretçi sayısı da yüzde 22,5 artarak 18 milyon 236 bin 130'a, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müze ziyaretçi sayısı ise yüzde 5 yükselerek 7 milyon 27 bin 103'e çıktı.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yeri ziyaretlerinden 2 milyar 666 milyon 691 bin 663 lira gelir elde edildi. Bakanlık tarafından satılan müze kartı sayısı 4 milyon 214 bin 303 oldu.

 

Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2,1 artarak 124 bin 671'e çıktı. Bu kültür varlıklarının en çok bulunduğu il 33 bin 869 ile İstanbul olurken, bu ili 7 bin 976 ile İzmir ve 4 bin 948 ile Muğla takip etti.

 

Toplam sit alanı sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 4,9 artarak 24 bin 786'ya ulaşırken, sit alanlarının yüzde 97'sini arkeolojik sit alanları oluşturdu.

 

Milli parkların sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre değişmeyerek 48 oldu. Milli park alanı yüzde 0,2 azalışla 909 bin 158 hektara geriledi. Tabiat parkı sayısı yüzde 1,9 artarak 266 olurken, tabiat parkı alanı yüzde 0,3 azalışla 108 bin 36 hektar olarak kayıtlara geçti.

 

Tabiatı koruma alanı sayısı ise önceki yıla göre değişim göstermeyerek 31 olurken, tabiat anıtı sayısı yüzde 2,7 azalarak 110'a düştü.

06 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : kültür sanat örenYeri müze