HABER: SOYHAN ALPASLAN

Artık herkes yediği, içtiği, kullandığı ürün konusunda bilgi sahibi olacak. Güvenilir ürün tüketme ve güvenilir ürüne ulaşma konusunda harekete geçen sivil toplum örgütleri, bu hedef için bir zirve düzenleme kararı aldı. Zirveye, çok sayıda sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Güvenilir Ürün Platformu öncülük edecek. Türkiye’de ilk defa güvenilir ürünler için yapılacak bu etkinliğe, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer başkanlık edecek.

HAYATIN HER ALANINDA

Güvenilir ürün; tekstilden kimyasala, kırtasiyeden nakliyeye, elektronikten sağlık hizmetlerine, hatta taşıdıkları kaliteye kadar hayatın her alanını ilgilendiriyor. Güvenilir Ürün Platformu, bu konuda yapılan çalışmaları bir zirve ile kamuoyuna taşıyacak. Platform, geçen hafta düzenlediği ‘Güvenilir Üründe Yeni Arayışlar’ başlıklı toplantıda aldığı zirve kararı sonrası çalışmalarına başladı. Toplantının moderatörlüğünü platformun kurucularından ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak yaptı.

TOPLUM İÇİN HAZIRIZ

Toplantı sırasında yapılacak zirvenin başkanlığına getirilen Ahmet Özer, “Bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız. Toplumun yediği, içtiği konusunda bilgi sahibi olmaya ihtiyacı var. Bu konuda yapılan çalışmalara destek olmak, farkındalığı artırmak için buradayız” dedi.

İTO’NUN DA TAKİBİNDE

İTO’nun Türkiye’nin gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerinde karşılaşılan sorunları yakından takip ettiğini ve üyelerini bilgilendirmeye büyük önem verdiğini dile getiren Özer, şöyle devam etti: “Güvenilir gıda; başta marketler, gıda toptancıları ve perakendecileri, restoranlar, hazır ambalajlı gıda üreten sanayiciler olmak üzere tüm gıda sektörünü yakından ilgilendiriyor.”

BİLGİ KİRLİLİĞİNE SON

“Halkın güvenilir gıdayı doğru şekilde ayırması için bilgilendirilmesi ve doğru bilinen yanlışları düzeltme konusunda ticari işletmelere ve İstanbul Ticaret Odası’na düşen görevlerin bilinci ile hareket edeceğiz” mesajı veren Özer, öncelikli görevlerinin bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak olduğunun altını çizdi. Özer, toplumun ürün güvenliği açısından bilinçlendirilmesinin de önemine dikkat çekti.

GÜVENLİ SEBZE-MEYVE ‘HAL’DEN SAĞLANMALI

İTO Meyve ve Sebze Meslek Komitesi Meclis Üyesi Abdulmuti Baran, güvenli gıda tüketimi için sebze ve meyvelerin hasat sonrası hallerde toplanması gerektiğini belirtti. Baran, şunları söyledi: “Analiz ve kontrolleri hallerde yapıldıktan sonra piyasaya sürülmeli. Vatandaşımıza böylece sağlıklı ve güvenli gıdayı sağlayabiliriz. Aksi takdirde bunun kontrolü çok da mümkün görünmüyor.” Baran, sebze ve meyvede hastalıklarla mücadele edilmesi için bazı ürünlerde zirai ilaç kullanımının zorunlu olduğunu kaydetti. Baran, ziraat mühendislerinin gözetiminde bilinçli bir ilaçlama ve hasat takvimi uygulamasının şart olduğunu vurguladı.

TÜKETİCİ, GÜVENİLİR ÜRETİCİ İLE BULUŞACAK

Güvenilir Ürün Platformu Genel Sekreteri gıda mühendisi Elif Attepe, platformun çalışmaları arasında tüketici ile güvenilir ürünün üreticisini buluşturmak, hatta ödüllendirmek olduğuna dikkat çekti. Attepe, “Platform bünyesinde Tüketici Konseyi, Üretici Meclisi ve Bilim Kurulu oluşturduk. Bu grupların üyeleri, işinin ehli kişiler ve toplumsal bilinçleri son derece yüksek. 2019 yılında düzenleyeceğimiz zirve ile tüm paydaşlarımız sürece dahil olacak” dedi.

ORTAK AKIL PLATFORMU

Güvenilir Ürün Platformu, 2009 yılında gıda güvenliği çalışmaları yapmak için ‘Sağlıklı Gıda Platformu’ adı altında kuruldu. Kamu kurumları, tüketici ve üretici örgütleri ile 40’a yakın STK’nın desteği ile bugünkü halini alan platform, tüketici sağlığını etkileyen her üründe güvenilir olanı arama gerekliliğini ve talebini göz önüne alarak ismini Güvenilir Ürün Platformu olarak değiştirdi. Platform, tüketiciyi etkileyen her ürün ve hizmette güveniliri arayan, toplumsal bilinçle hareket eden kişi ve kurumların ortak aklı olarak faaliyet gösteriyor.

PLATFORMUMUZA HERKES KATILABİLİR

Gönüllülük esasına göre faaliyet gösteren Güvenilir Ürün Platformu’na isteyen herkesin istediği zaman katılabileceğini söyleyen EGD Başkanı Celal Toprak, herkesin, her sektörün güvenilir ürün arayışında olduğunu belirtti. Toprak, şu bilgiyi verdi: “Bilgi kirliliğini önlemeye dönük çalışmalar ve güvenilir ürün konusunda farkındalık yaratacak bir oluşum. Toplumsal beklentileri ilgili kurum ve kuruluşlara yansıtmak ve farkındalık yaratmak noktasında daha aktif olacağız. Şimdi daha güvenilir yaşam için daha çok çalışacağız. Şehir efsanelerinin yıkılmasına, doğru bilgiye erişimin önünün açılmasına çalışacağız.”

HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI

Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, iklim değişikliğinin güvenilir ürüne ulaşmanın önündeki en büyük engel olduğunu ifade etti. Reis, “İklimler değişiyor. Ekilebilir topraklar tehdit altında. İnsanlık açlık tehlikesi ile karşı karşıya. Bu nedenle güvenilir ürün mücadelesi aynı zamanda bu büyük tehditle savaşmak anlamına geliyor. Herkesin elini taşın altına koyması gerekli; insanlık için, daha iyi bir yaşam için birlikte mücadele zamanı” diye konuştu.

ZİNCİRİN HALKALARI

İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özer Ergün, güvenilir ürüne ulaşmada kalite zincirinin önemine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Güvenilir ürün bir zincir ve bu zincirin her halkası dikkatle ele alınmalı. Güvenilirlik çalışmaları sadece üretim aşamasına indirgenemez. Ben bir bilim insanı olarak gelen tehlike konusunda farkındalık çalışmalarına destek vermek isterim.”

14 Aralık 2018 Cuma

Etiketler : Sektörel

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği Başkanı Harun Çallı, "Sanayicinin ihracat pazarlarında elde edeceği başarılar sayesinde çiftçinin ürettiği çiğ süt ve et fiyatları da ülke içerisinde istikrara kavuşacaktır." şeklinde konuştu.


Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, sektördeki sanayicinin ihracat pazarlarında elde edeceği başarıların çiğ süt ve et fiyatları istikrara kavuşturacağını belirterek, "Bu sayede sanayicimiz dünya standartlarında üretmiş olduğu ürünleri tüketicilerimize, daha avantajlı fiyatlarla arz etmeye devam edebilecektir. İnovatif ürünlerle pazarı büyütmeyi hedefliyoruz." dedi.

 

Çallı, 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla sektördeki gelişmeleri değerlendirdi.

 

Sütün her yaştan birey için öneminin tartışılmaz olduğuna dikkati çeken Çallı, Kovid-19 salgını sürecinden sonra tüketicilerin sağlıklı ve hijyenik ürünlere olan bakış açılarının değiştiğini, ambalajlı gıdanın öneminin daha iyi kavrandığını söyledi.

 

Çallı, üretim, nakliye ve depolama aşamalarında ambalajlı süt ürünlerine ihtiyaçta belirgin bir artış yaşandığına işaret ederek, bağışıklığın ön plana çıkmasıyla kişiselleştirilmiş ürünlerin değer kazandığını ifade etti.

 

SÜT SANAYİMİZİN ÜRETİM KAPASİTESİ VE TEKNOLOJİK DONANIMI ARTIYOR

 

Çallı, Türkiye'de Avrupa Birliği'nce (AB) onaylanan tesis sayısının 40'a ulaştığına dikkati çekerek, "Süt sanayimizin üretim kapasitesi ve teknolojik donanımı her geçen gün artmaktadır. Tesislerimiz dünyanın her köşesindeki tüketiciler için ürünler üretebilecek yüksek standarda sahiptir." diye konuştu.

 

Sanayicinin ihracat pazarlarında elde edeceği başarılar sayesinde çiftçinin ürettiği çiğ süt ve et fiyatlarının da ülke içerisinde istikrara kavuşacağını anlatan Çallı, "Bu sayede sanayicimiz dünya standartlarında üretmiş olduğu ürünleri tüketicilerimize, daha avantajlı fiyatlarla arz etmeye devam edebilecektir. İnovatif ürünlerle pazarı büyütmeyi hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Çallı, üreticilerin küresel piyasalarda varlığını sürdürebilmeleri için hem süt üreticilerini hem de sanayicileri geliştirecek destek modeline ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

01 Haziran 2024 Cumartesi

Türkiye'de "bilgi ve iletişim" sektöründe ücretli çalışan sayısı mart itibarıyla yaklaşık 290 bin 911'e ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkede sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerindeki ücretli çalışan sayısı mart ayında 15 milyon 225 bin 128 ile tüm zamanların rekorunu kırdı. Söz konusu istihdam geçen yılın aynı döneminde 14 milyon 839 bin 534 seviyesindeydi.

 

Ülkede ücretli çalışanların alt dağılıma bakıldığında, "bilgi ve iletişim" sektöründe ücretli çalışan sayısının son aylarda düzenli olarak arttığı gözlemlendi.

 

Geçen yılı 289 bin 599 kişilik istihdamla kapatan sektör, bu yılın ilk ayında 290 bin 165 kişilik istihdama ulaştı.

 

Sektör istihdamı şubatta 290 bin 270 olurken, martta ise tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 290 bin 991'e yükseldi.

 

SEKTÖRDEKİ İSTİHDAM ARTIŞI ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN ÖNEMLİ

 

Pariterium Danışmanlık Kurucusu İsmet Demirkol, teknoloji ve dijitalleşmenin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'nin de gündeminde olmasının önemine dikkati çekti.

 

Teknolojik gelişmelere verilen önemin, ekonomi başta olmak üzere, birçok alanda verimlilik artışını sağladığını ifade eden Demirkol, "Bilgi ve iletişim sektöründeki istihdam artışı ülke ekonomisi için önemli. Gelecek dönemde de, artan ihtiyaçlar doğrultusunda, sektördeki istihdamın artmasını bekliyorum." dedi.

 

Demirkol, Türkiye'nin gelişmiş ülkeler sınıfına çıkmasını kolaylaştıracak dijital dönüşüm ve teknolojinin ihtiyaç duyduğu yetkinliğe sahip iş gücü için sektörün daha çok desteklenmesi gerektiğini bildirdi.

 

Bu kapsamda mevut fon ve ekosistem desteğinin daha da artırılması gerektiğini dile getiren Demirkol, yazılım ve kodlama gibi derslerin de eğitim müfredatında olması gerektiğini ifade etti.

01 Haziran 2024 Cumartesi