Cuma, 18 Ekim, 2024
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda (TCMB) görevli ekonomistlerin yaptığı analizde, parasal sıkılaştırma dönemlerinde iç talebin dengelenmesinin dış ticaret dengesi ve cari denge üzerinde olumlu etkilerinin olmasının beklendiği belirtildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) blog sayfası Merkezin Güncesi'nde, "Parasal sıkılaştırma dönemlerinde Türkiye'de cari denge" başlıklı bir analiz yayınlandı.
Analizde, "2023 Haziran ayında başlayan ve politika faizinin kademeli olarak yüzde 8,5 seviyesinden Nisan 2024 itibarıyla yüzde 50 seviyesine getirildiği son parasal sıkılaştırma süreci de enflasyonun yanı sıra aralarında dış ticaret ve cari dengenin bulunduğu çeşitli makroekonomik göstergeleri etkilemekte. Bu blog yazısında son dönemde uygulanan parasal sıkılaştırma adımlarının dış ticaret ve cari denge üzerindeki etkilerini betimsel olarak inceliyoruz." bilgisi verildi.
İncelenen sıkılaştırma dönemlerinin bir haftalık repo faizinin en düşük ve en yüksek değerlerinin farkına göre tanımlandığı, söz konusu referans sıkılaştırma dönemlerinden ilkinin 2018'in üçüncü çeyreği ile 2019'un ikinci çeyreği arasındaki bir yıllık döneme denk geldiği belirtilen analizde, bu dönemde politika faizinin Mayıs 2018'deki yüzde 8 seviyesinden oldukça hızlı bir artışla Eylül 2018'de yüzde 24 seviyesine ulaştığına ve Temmuz 2019'a kadar bu seviyede kaldığına işaret edildi. Analizde şu ifadelere yer verildi: "Referans aldığımız ikinci sıkılaştırma dönemi ise 2020 yılının son çeyreği ile 2021 yılının üçüncü çeyreği arasındaki bir yıllık dönemi kapsıyor. Bu dönemde de politika faizi Ağustos 2020'deki yüzde 8,25 seviyesinden kademeli bir artışla 2021 yılının mart ayında yüzde 19 seviyesine ulaşarak Eylül 2021'e kadar bu seviyede kalmıştı. 2018 yılında başlayan sıkılaştırma döneminde politika faizindeki toplam artış 1600 baz puan olurken 2020 yılında başlayan dönemdeki artış 1075 baz puan olmuştu. İçinde bulunduğumuz dönemde ise Haziran 2023'ten bu yana politika faizindeki toplam artış 4150 baz puana ulaştı."
Analizde, ihracat gelişimine bakıldığında, ele alınan ilk sıkılaştırma döneminde nominal olarak ihracatın istikrarlı seyrini devam ettirdiği, miktar olarak da ılımlı bir artış sergilediği belirtilerek, 2020'de başlayan sıkılaştırma döneminde salgın sonrası uluslararası ticaretin toparlanmasıyla birlikte hem nominal hem de reel ihracatın güçlü bir artış kaydettiğinin net bir şekilde görüldüğü bildirildi.
Söz konusu dönemler ithalat bazında incelendiğinde 2018'de başlayan ilk referans sıkılaştırma döneminde ithalatın hem nominal hem de reel olarak öncelikle belirgin ve hızlı biçimde gerilediği, bunu takiben toparlansa da uzun süre sıkılaşma öncesi seviyesinin altında kaldığı ifade edilerek şu değerlendirmede bulunuldu: "Bununla beraber 2020 yılında başlayan ikinci referans sıkılaştırma döneminde, ithalat tarafında beklenen düşüşü nominal ithalat verilerinde izleyemiyoruz. Diğer taraftan, 2021 yılında dolar cinsinden ithalat fiyatları, salgın sonrası küresel talepteki toparlanmanın da etkisiyle bir önceki yıla kıyasla yüzde 24,2 oranında yüksek bir artış göstermişti. Buradan hareketle söz konusu fiyat etkileri dışlandığında, ithalatın ilgili dönemde miktar bazında azaldığı görülüyor. Bu durum, para politikasının ithalat talebi üzerindeki etkilerinin miktar bazında (diğer bir deyişle reel düzeyde) yorumlanmasının da önemini vurguluyor."
"İçinde bulunduğumuz sıkılaşma dönemine odaklanıldığında ise ihracatın, dış talebin de desteğiyle nominal olarak gücünü koruduğu görülürken miktar bazında ılımlı bir artış eğilimi göze çarpıyor." ifadesi kullanılan analizde şu bilgiler verildi: " İthalat tarafında parasal sıkılaşmanın talebi kısıtlayıcı etkilerinin görülmesiyle birlikte 2023 yılının ikinci yarısından 2024 yılının ilk çeyreğine uzanan süreçte nominal ve reel ithalatın beklendiği üzere belirgin biçimde azaldığı görülüyor. Kısacası, içinde bulunduğumuz sıkılaştırma döneminde, önceki sıkılaştırma dönemlerinde olduğu gibi ihracat miktarındaki artışın sürdüğünü, ithalat miktarında ise sıkılaşan parasal ve finansal koşullarla uyumlu olarak bir düşüş gerçekleştiğini görüyoruz. Bu görünüm, önceki dönemlere benzer şekilde parasal sıkılaştırmanın dış ticarette reel dengelenmeyi de beraberinde getirdiğine işaret ediyor."
Analizde, verilerin ilgili sıkılaştırma dönemlerinde dış ticaret dengesinde milli gelire oran olarak belirgin bir iyileşme yaşandığını ortaya koyduğu belirtilerek, "Dış ticaret dengesi cari dengenin önemli bir kısmını oluşturduğundan, parasal sıkılaştırma dönemlerinde dış ticaret dengesinde görülen bu türden somut bir iyileşme cari dengeye de büyük ölçüde yansıyacak." denildi.
Cari dengenin diğer bir önemli alt bileşeni olan hizmet ticaretinin seyrinin de bu dönemlerde cari dengede beklenen iyileşmenin düzeyinde belirleyici bir unsur olduğu vurgulanan analizde, şunlar kaydedildi: "Nitekim referans olarak aldığımız ve iç talebin kısıtlandığı iki parasal sıkılaştırma döneminde, turizm gelirlerinin sürüklediği hizmetler dengesi, cari dengedeki iyileşmeye önemli katkı sunmuştu. Son sıkılaştırma dönemini içeren 2023 yılının ikinci yarısında ise hizmetler dengesi güçlü görünümünü sürdürmekle birlikte milli gelire oranla bir miktar gerilemiş. Söz konusu iki alt ticaret kaleminin öncülüğünde gelişen cari dengenin toplamdaki seyrine bakacak olursak, ilgili iki referans sıkılaştırma döneminde de belirgin iyileşmeler göze çarpıyor. 2018 yılında başlayan ilk dönemde cari denge kuvvetli bir iyileşme göstermiş ve bunun sonucunda açığı kapatmakla kalmamış, fazla verir hale gelmişti. 2020 yılında başlayan parasal sıkılaşma döneminde de benzer nitelikte bir toparlanma yaşandı. Bu dönemde, 2021 yılında ithalat fiyatlarında izlenen yüksek artışlara rağmen dış ticaretteki reel dengelenme ile hizmetler dengesindeki iyileşmenin desteğiyle cari açığın milli gelire oranında önemli ölçüde azalma kaydedildi. "
Analizde, parasal sıkılaştırma sürecinde hizmetler dengesinin milli gelire oranındaki gerilemeye rağmen mal ticareti tarafında 2023'ün ikinci yarısında başlayan ve 2024'ün ilk çeyreği itibarıyla devam eden ve miktar endekslerinin ima ettiği reel dengelenmenin de desteğiyle cari dengenin eğiliminde önemli bir iyileşme sağlandığının görüldüğü belirtilerek, "Mevcut veriler, iyileşmenin yılın ilk çeyreğinde de sürdüğünü ve cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,7'ye gerilediğini gösteriyor. 2024 yılının ikinci yarısında, parasal aktarımın gecikmeli etkilerinin devreye girmesiyle, iç talepte belirginleşen dengelenmeyle birlikte cari dengedeki iyileşmenin devam edeceğini öngörüyoruz. Burada, reel kurda beklenen değerlenmenin cari denge üzerindeki olumsuz etkisinin, iç talepteki dengelenme neticesinde fazlasıyla telafi edileceğini tahmin ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
13 Haziran 2024 Perşembe
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çocuk ve gençlerin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattıklarını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya gazetesi tarafından Bakanlık binasında düzenlenen "Sürdürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi"nde tarım sektörünün sürdürülebilir yönetimi için birçok alanda çalışma yürüttüklerini söyledi.
Çalışmaların neden yapıldığının kavranması için dünyada son dönemde yaşanan gelişmelerin iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: "Bu gelişmeler, sağlıklı şekilde tahlil edildiğinde elimizdeki kaynakların daha etkin ve daha verimli kullanılması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Çünkü küresel ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin ve devrim niteliğindeki teknolojik değişim rüzgarlarının estiği bir dönemdeyiz. Gerek pandemi gerekse yakın ya da uzak coğrafyadaki savaşlar, herkese tarımın, daha da özelinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı."
Dünya nüfusunun 1960'ta 3 milyar civarında olduğunu ifade eden Yumaklı, bu nüfusun gelecek 26 yıl içinde 10 milyara çıkmasının beklendiğine işaret etti.
Yumaklı, Türkiye nüfusunun ise 1960 yılında 27 milyon olduğunu, 2050'de ise 105 milyonu geçeceğini belirterek,"FAO verilerine göre bugünden yüzde 50 daha fazla suya ve yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Bakanlık olarak projeksiyonlarımızı ve vizyonumuzu hazırlarken bu gerçeklerden hareket ettik." diye konuştu.
TARIMSAL ÜRETİM ALANLARI KAYIT ALTINA ALINACAK
Yumaklı, bir karış toprağın dahi boş kalmaması için hiç durmadan çalıştıklarını söyledi.
Son dönemde, ülkenin tarımsal üretim potansiyelini daha da yukarılara taşımak için üretim planlamasını hayata geçirdiklerini anımsatan Yumaklı, sözleşmeli üretim için de mevzuat alt yapısını güçlendirdiklerini kaydetti.
Yumaklı, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlatarak, tüm tarımsal üretim alanlarının kayıt altına alınması çalışmalarına da devam ettiklerini bildirdi.
"EN AĞIR CEZALARI UYGULAYACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"
Yumaklı, vatandaşların güvenilir gıdaya ulaşmasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Yıl boyu süren denetimlerimizin yanında, ayrıca, belli dönemlerde yoğunlaştırılmış denetimler yapıyoruz. Buradan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattığımızı açıklamak istiyorum. Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ve kantinlerinde, bu hafta başı itibarıyla, denetime başladık. 2 hafta sürecek olan denetimlerde 81 ilimizin tamamında 8 binden fazla arkadaşımızla denetimleri gerçekleştirmiş olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz durumda işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."
Yumaklı, 2 Ekim'den bu yana hileli ve sağlığı tehlikeye atan ürünleri internet sitesinde anlık olarak yayınladıklarını hatırlattı. Bu sistemi, vatandaşların doğru, hızlı, şeffaf bilgilenmesi adına hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, tüketicilerin bilinçlenmesinden memnun olduklarını söyledi.
Bakan Yumaklı, yayınlanan uygunsuzlukların bütün bir sektörü töhmet altında bırakmasının doğru olmadığının da altını çizdi.
"TARIM ORMAN ŞURAMIZI 2025 YILI NİSAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"
Yumaklı, su ve sulama yatırımlarını, gıda arz güvenliğinin önemli bir parçası olarak gördüklerini de belirterek, son 22 yılda 10 binden fazla su ve sulama tesisi için 2,4 trilyon liradan fazla kaynağın kullanıldığını söyledi.
Türkiye'nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarına da değinen Yumaklı, New York'tan Tokyo'ya kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara aynı gün ulaşma imkanının olduğunu söyledi.
Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantı ve enerji yollarının Türkiye'yi güvenli bir yatırım limanı haline getirdiğini ifade eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Ülkemizin bu potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla ortak bir fikir birliği içerisinde açığa çıkarmamız gerekiyor. Bu manada, bizler de, Bakanlığımızın geleceğe yönelik politikalarında güçlü bir referans kaynağı oluşturmak için Tarım ve Orman Şuramızı toplamaya karar verdik. Buradan ilk kez bunun da duyurusunu yapmış olalım. Ülkemizde ilk Tarım Şurası 1997, ikincisi 2004 yılında, üçüncü 2019 yılında gerçekleştirilmişti. 4. Tarım Orman Şuramızı da inşallah 2025 yılı nisan ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz."
Yumaklı, şura sürecinde, tarım ve ormancılık alanında, gelecek 10 yıllarda sektörü nelerin beklediğinin tartışılmasını ve bu anlamda yeni stratejiler geliştirilmesini amaçladıklarını sözlerine ekledi.
18 Ekim 2024 Cuma
Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri personeline gelecek yıl 3,5 trilyon lira nakdi ödeme planlanıyor.
2025 yılı bütçesinden derlediği bilgiye göre, kurumlara ayrılan 14 trilyon 731 milyar 14 milyon 332 bin liralık bütçenin yüzde 23,6'sı personel giderleri için kullanılacak.
Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı, personel giderleri için 1 trilyon 30 milyar 744 milyon lira ile bütçeden en fazla payı aldı. Sağlık Bakanlığı personeli için ise 566 milyar 841 milyon liranın üzerinde ödenek aktarılacak. Emniyet Genel Müdürlüğü 302 milyar 167 milyon lirayla üçüncü sırada bulunurken, Milli Savunma Bakanlığına 273 milyar 553 milyon lira ayrıldı.
Gelecek yıl Jandarma Genel Komutanlığı personel giderleri 193 milyar 701 milyon lira, Adalet Bakanlığı personel giderleri 170 milyar 804 milyon lira, Diyanet İşleri Başkanlığı personel giderleri 110 milyar 56 milyon lira olarak belirlendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı personel giderleri için 58 milyar 970 milyon lira, İçişleri Bakanlığı personel giderleri için 55 milyar 756 milyon lira ve Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığı personel giderleri için 53 milyar 280 milyon lira ayrıldı.
ÖZEL BÜTÇELİ İDARELER
Özel bütçeli kurumların personeline gelecek yıl 436 milyar 748 milyon lira ödeme öngörülüyor. Buraya dahil olan yüksek öğretim kurumları personeli için 318 milyar 32 milyon lira aktarılacak.
Özel bütçeli kurumlardan personel ödemesi için en yüksek kaynak 27,2 milyar lirayla Karayolları Genel Müdürlüğüne verilecek. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğüne de 26,7 milyar lira ayrıldı. Orman Genel Müdürlüğü personeli için ise 23,1 milyar lira verilecek.
Düzenleyici ve denetleyici kurumların personeli için 10 milyar 45 milyon lira ödeme öngörülürken, bu kategoride 2,3 milyar lirayla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ilk, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 2,1 milyar lirayla ikinci sırayı aldı.
Ödeneklerin ekonomik sınıflandırılmasına göre, bütçeden personel giderleri için toplam 3,5 trilyon lira, sosyal güvenlik devlet primi gideri için ise 435 milyar lira ayrıldı.
2025 bütçesinde kurumlar için öngörülen personel giderleri şöyle:
KURUMLAR Personel Giderleri Sos. Güv. Devlet Primi Gideri
Türkiye Büyük Millet Meclisi 11.053.550,000 1.337.502,000
Cumhurbaşkanlığı 2.784.216,000 163.119,000
Anayasa Mahkemesi 443.413,000 45.592,000
Yargıtay 2.566.341,000 290.932,000
Danıştay 1.846.200,000 193.506,000
Hakimler ve Savcılar Kurulu 901.380,000 84.163,000
Sayıştay 2.334.045,000 259.260,000
Adalet Bakanlığı 170.804.203,000 19.356.118,000
Millî Savunma Bakanlığı 273.553.471,000 32.266.666,000
İçişleri Bakanlığı 55.756.297,000 11.017.387,000
Dışişleri Bakanlığı 16.752.212,000 1.373.716,000
Hazine ve Maliye Bakanlığı 23.051.411,000 2.558.431,000
Millî Eğitim Bakanlığı 1.030.744.599,000 131.441.299,000
Sağlık Bakanlığı 566.841.948,000 67.251.196,000
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 3.321.325,000 517.644,000
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 53.280.882,000 8.825.531,000
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 1.124.850,000 142.999,000
Kültür ve Turizm Bakanlığı 14.588.536,000 1.826.209,000
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 3.538.352,000 433.820,000
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 15.571.414,000 2.071.366,000
Ticaret Bakanlığı 17.272.974,000 2.003.300,000
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2.771.887,000 398.164,000
Tarım ve Orman Bakanlığı 58.970.677,000 7.671.413,000
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 224.474,000 28.678,000
Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı 15.842.855,000 1.049.835,000
Jandarma Genel Komutanlığı 193.701.811,000 17.922.126,000
Sahil Güvenlik Komutanlığı 8.633.684,000 898.685,000
Emniyet Genel Müdürlüğü 302.167.835,000 38.183.832,000
Diyanet İşleri Başkanlığı 110.056.770,000 13.893.319,000
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı 6.315.559,000 741.731,000
Gelir İdaresi Başkanlığı 32.491.789,000 4.056.863,000
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 8.670.357,000 1.353.664,000
Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2.124.203,000 323.138,000
Göç İdaresi Başkanlığı 10.300.404,000 1.993.900,000
Avrupa Birliği Başkanlığı 421.202,000 53.032,000
Devlet Arşivleri Başkanlığı 825.611,000 122.394,000
İletişim Başkanlığı 1.062.210,000 106.552,000
Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı 1.917.226,000 305.463,000
Strateji ve Bütçe Başkanlığı 918.746,000 107.266,000
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 3.070.614,000 374.693,000
İklim Değişikliği Başkanlığı 107.935,000 12.491,000
Genel Bütçeli Kurumlar (I Sayılı Cetvel) 3.028.727.468,000 373.056.995,000
Özel Bütçeli Kurumlar (II Sayılı Cetvel) 436.748.143,000 60.473.535,000
Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar (III Sayılı Cetvel) 10.045.306,000 1.460.554,000
I+II+III Sayılı Cetvel'deki Kurumlar Toplamı 3.475.520.917,000 434.991.084,000
Özel Bütçelere DDK'lara Hazine Yardımı 0 0
Gelirden Ayrılan Paylar 0 0
Merkezi Yönetim Bütçesi Toplamı 3.475.520.917,000 434.991.084,000
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma