Sigorta sektörünün prim üretimi 2023'te önceki yıla göre yüzde 105 artarak 483 milyar liraya ulaştı.


 

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, sektör için 2023'ün kur belirsizlikleri, ekonomik dalgalanmalar, 6 Şubat depremlerinin yol açtığı hasarlar ve artan reasürans maliyetleriyle zor geçtiğini aktardı.

 

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, "Sektörümüz tüm yaşanan zorluklara rağmen istikrarlı büyümesini 2023 yılında da sürdürdü ve aktif büyüklüğü 1,4 trilyon lira seviyelerini aşarken, prim üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 105 artarak 483 milyar liraya ulaştı. Bunun yanında en öncelikli konumuz olan sigorta penetrasyon oranımız son 10 yılda ilk kez yüzde 2,3 seviyesine ulaştı ve yüzde 3'e ulaşma hedefimize doğru hızla ilerliyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Gülen, 2023'te verdikleri teminat ve ödenen tazminatlarla Türkiye'nin geleceğe güvenle ve güçlü bir şekilde ulaşma hedefine yönelik üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirdiklerini kaydederek, "Ekonomiye sağladığımız fon tutarı 1,3 trilyon lirayı aşarken, topladığımız her kuruşu bu ülkenin varlıklarına yatırıyoruz." değerlendirmesini yaptı.

 

"SEKTÖRÜMÜZÜN ÖZ SERMAYESİ YÜZDE 100'ÜN ÜZERİNE BÜYÜDÜ"

 

Uğur Gülen, tüm olumsuzluklara rağmen sigorta sektörünün öz sermayesinin 2023 sonu itibarıyla yüzde 100'ün üzerinde büyüdüğünü ve 166,7 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.

 

Sektörün geçmiş dönemlerde yaşadığı sermaye kaybını telafi etmek adına önemli bir performans gösterdiğini vurgulayan Gülen, daha güçlü sermaye yapısı için doğru politikalar eşliğinde çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

 

Gülen sektörün ödediği ve üstlendiği tazminatlarla sadece 2023'te günde 260 bin kişinin hayatına dokunduğunu ve günlük 1,2 milyar lira gibi bir tutarı ekonomiye döndürdüğünü belirterek, şu bilgileri verdi: "Sektörümüzün 2023 sonu itibarıyla üstlendiği tazminat tutarı 327 milyar lira olarak gerçekleşti. Bunun yanında sektörümüz ülke ekonomisine GSYH'nin 20 katı, yaklaşık 491 trilyon lira değerinde teminat sunarak yatırımların yapılmasını ve korunmasını sağlarken, ödediği tazminatlarla bir yandan kişi ve kurumları korurken diğer yandan devletin üstündeki ekonomik yükü alıyor."

 

"SAĞLIK SİGORTASINDA POZİTİF BİR YIL YAŞADIK"

 

TSB Başkanı Gülen, trafik sigortasının 2023 yılında da gündemin en üstünde yer aldığını belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "Trafik branşında 2023 yılı itibarıyla teknik zarar 13,7 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Yatırım gelirleri hariç bırakıldığında ise branşta kar eden şirket bulunmadığı ve teknik zararın 33 milyar liraya ulaştığı görülmektedir. Aynı zamanda bu branşta tahkime intikal eden dosya sayılarının 2021'de 294 bin adetken, 2022'de 501 bin adede, 2023'te ise 571 bin adede ulaşmasıyla yargılama maliyetlerinde ciddi düzeyde bir artışa yol açmıştır. Söz konusu branşta uzun yıllardır yaşanan sorunların çözümü olarak gördüğümüz serbest tarifeye geçmek konusunda bu yıl ilerleme sağlayacağımızı düşünüyoruz."

 

Gülen, geçen yıl araç değerlerinin hızla artmasına paralel olarak kasko branşında 29,7 milyar lira teknik kar elde edildiğini, yatırım gelirleri hariç incelendiğinde teknik karın 7,9 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.

 

Tamamlayıcı sağlık sigortalı sayısının 2023 sonu itibarıyla 4,1 milyon kişiye yükseldiğini kaydeden Gülen, hastalık-sağlık branşında 2023 sonunda 70 milyar lira prim üretildiğini ve branşın yılı 11,8 milyar lira teknik karla kapatıldığını, 36 milyar lira tazminat üstlenerek kamunun sağlık alanındaki yükü karşılamasına destek olduklarını anlattı.

 

"BES'TE HEDEFLER HER GEÇEN GÜN AŞILIYOR"

 

Uğur Gülen, bina tamamlama sigortası ve alacak sigortasının artan öneminden bahsederek, 2023'te 20. yılı kutlanan Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) ilişkin şu bilgileri verdi:

"Devletimizin sisteme olan güveni ve desteği artarak devam ediyor. Yüzde 30'luk devlet katkısının cazibesi ve sistemi daha da cazip hale getiren yenilikler, BES'i en güvenilir tasarruf araçlarından biri konumuna yükseltti. 2023 yılı sonunda BES, OKS dahil toplamda 16 milyon katılımcı sayısı ve toplam fon büyüklüğünde OKS ve devlet katkısı dahil 760 milyar liranın üstüne gelirken, 2024 yılının ilk 3 ayında ise artan ilgiyle birlikte katılımcı sayısında toplamda 16 milyon 200 bine ve 900 milyar liralık bir fon büyüklüğüne ulaştı."

 

"EN BÜYÜK ZORLUKLAR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE AFETLER"

 

TSB Başkanı Gülen, sektörün önündeki en büyük zorlukların iklim değişikliği ve afetler olacağını belirterek, "Türkiye özelinde ise en önemli risk olan, beklenen Marmara depremi karşımızda duruyor. Bu gerçekten kaçılamayacağı bilinciyle hızlıca sektör olarak kamuoyunda farkındalığın artması için devletimizin de destekleriyle aksiyona geçilecek bir yol olduğuna ve bu konuda da hep birlikte 'hemen şimdi' dememizin çok önemli olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Sigorta sektörünün güçlü bir sermaye yapısına sahip olmasının büyük önem taşıdığına vurgu yapan Gülen, şunları kaydetti: "Sigortacılık faaliyetlerinin sürdürülebilir olmasına hizmet etmesinin yanı sıra başta olası Marmara depremi olmak üzere katastrofik risklerin oluşturacağı zararları telafi noktasında sermaye gücümüz oldukça kritik önemi haizdir. Dolayısıyla sigorta sektörünün sermaye yapısının daha da güçlenmesini sağlayacak yaklaşımlar doğrultusunda politikalar oluşturulması önem arz etmektedir. Bu kapsamda, trafik branşında serbest tarifeye geçilmesinin bu anlamda yapısal ve sürdürülebilir etkisi olacağı düşünülmektedir. Önümüzdeki dönemde sigortalılık oranlarının artırılması, deprem, sürdürülebilirlik ve eğitim konuları öncelikli olacak ve bu 4 madde üzerinde yoğun bir şekilde çalışacağız."

28 Mart 2024 Perşembe

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca (EPDK), bazı akaryakıt depolama tesislerine ilişkin iletim ve depolama tarifeleri tadil edildi.





EPDK'nin konuya ilişkin kurul kararları, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.


Buna göre, Petrol Ofisi AŞ'nin Kırıkkale Terminali İletim Tesisi, Kırıkkale Terminali Depolama Tesisi ve Mersin Depolama Tesisi'ne ilişkin depolama tarifesi tadil edilerek onaylandı.


Kırıkkale Terminali Depolama Tesisi'nde günlük depolama hizmet bedeli, benzin türleri için metreküp başına 4,05 lira, motorin türleri için 21,12 lira olarak belirlendi. Teslim alma hizmet bedelinin de benzin türleri için metreküp başına 54,57, motorin türleri için 60,70 lira olarak uygulanmasına karar verildi.


Kırıkkale Terminali İletim Tesisi'nde günlük depolama hizmet bedeli, benzin türleri için metreküp başına 19,36 lira, motorin türleri için 21,12 lira olarak belirlendi.


Mersin Depolama Tesisi'nde günlük depolama hizmet bedeli, benzin türleri için metreküp başına 2,11, motorin ve havacılık yakıtı türleri için 2,29 lira olarak belirlendi. Teslim alma hizmet bedelinin de benzin türleri için metreküp başına 54,57, motorin türleri için 60,70 lira, havacılık yakıtı türleri için 57,46 lira olarak uygulanması kararlaştırıldı.


Ayrıca, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının TF-Antalya Tank Çiftliği Deposu'na ilişkin depolama tarifesi de tadil edildi.


Tesiste günlük depolama hizmet bedeli, havacılık yakıtı türleri için metreküp başına 2,4 lira olarak belirlendi. Teslim alma ve teslim etme hizmet bedelinin ise havacılık yakıt türlerinde deniz araçları için 50 lira, kara araçları için ise 60 lira olarak uygulanmasına karar verildi.

28 Nisan 2024 Pazar

Bir süredir birçok yerde dile getirdiğimiz ‘sigortalanamayan riskler,’ artık ülke ekonomisi için de zarar yaratabilecek boyutlara ulaştı. Biz de sektör olarak başta TOBB ve İTO’nun organize ettiği toplantılarda konuyu yetkili makamlara iletmeye gayret ettik.


 

ÖZGÜR YILMAZ

 

2020 yılında pandeminin hayatımıza girmesiyle beraber ‘pandemi öncesi ve sonrası’ diyebileceğimiz bir durum yaşar olduk hepimiz. 

 

Geçmişte her ne kadar benzerleri yaşanmış olsa da günümüzde böylesi sonuçlar yaşatabilecek bir pandeminin yaşanması muhakkak ki beklenmiyordu.

 

Hayatımıza giren pandeminin üstünden bu modern çağda rahatlıkla gelebiliriz diye bir düşünce vardı muhakkak hepimizde.

 

Lakin gördük ki ne birey olarak ne sektör olarak her ne kadar geçmiş yıllarda örnekleri olsa da bu gibi risklere karşı her zaman bir o kadar hazırlıksız olabiliyoruz.

 

Aynı durum deprem, sel gibi katastrofik riskler için de geçerli.

 

SİGORTA ÖNCESİ İMECE USULÜ ÇÖZÜM

 

Bu riskleri yaşadığımızda belki sektör olarak özellikle ülkemizde insani değerlerin yüksek oluşu ve sigorta öncesi dönemde bile imece usulü yardımlaşmaya değer veren bir toplum olarak hızlıca aksiyonlar alıp mağduriyetleri gidermeye çaba gösteriyoruz. 

 

Yaşanan acı olaylardan sonra bundan sonraki süreçler için bir süre daha dikkatli oluyor, tedbiri elden bırakmıyor ve önleyici ya da koruyucu çalışmalar içerisinde yer alıyoruz.

 

Zaman geçtikçe azalan kaygılarında etkisiyle yine benzer bir risk ile karşı karşıya kaldığımızda bizi aslında yine sadece insani değerlerimiz ayakta tutuyor ve bir şekilde toparlıyoruz yine.

 

Bu sarmal döne dursun sektöre baktığımızda artık her ne kadar ne zaman olacağını bilemesek te bu ve benzeri riskler ile karşılaşma ihtimalimizin eskisinden daha yüksek olduğunu görüyoruz.

 

YERİ GELİYOR ZORLUK YAŞAYABİLİYORUZ

 

Haliyle reasürörlerinde gördüğü risklerin gerçekleşme ihtimallerinin daha yüksek oluşu ve yaşanan geçmiş risklerin yarattığı maliyet yükü onların da kabul kriterlerini ve dolayısıyla sigorta şirketleri ile yaptıkları trete anlaşmalarını etkiliyor.

 

Hal böyle olunca da bizler mevcut hasarsız işlerimizi sigortalamakta bile yeri geliyor zorluk yaşayabiliyoruz.

 

Burada en çok mağdur olan şudur diyemiyoruz çünkü sigortayı talep eden ama temin edemeyen sigortalıda mağdur, sigortalısına teminat bulmak için çaba sarf eden ama teminat bulamayan aracı da mağdur, ticari faaliyetlerinin devamı için ana gelir kalemi sigorta ürünü satmak olan sigorta şirketi de bu işleri riski almaktan haklı olarak endişe duyduğu için kaçınarak bir yerde mağdur.

 

EKONOMİK ŞURA’DA DETAYLICA ANLATILDI

 

Bu süreç daha büyük bir çerçeveden baktığınızda sigortalanmayan riskler nedeniyle bir yerde de ülke ekonomisi içinde zarar yaratabilmekte.
 
 Bir süredir sigortalanamayan riskleri birçok yerde dile getiriyoruz muhakkak.

 

Dile getirdiğimiz ve dikkate alınacağını öngördüğümüz en önemli dile getiriş sanırım 29 Şubat 2024 tarihinde TOBB Ankara İkiz Kulelerde TOBB’un ev sahipliğinde düzenlenen Ekonomik Şura’da oldu.

 

İlgili Ekonomik Şura da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Cevdet Yılmaz ve katılan değerli bakanlara karşı sigortalanamayan riskler ve bu risklerin sigortalanabilmesini kolaylaştıracak çözüm önerilerini TOBB-Sigorta Acenteleri İcra Komitesi başkanı olarak meslektaşlarım adına dile getirdim.

 

Tabi sigortalanamayan riskler dediğimizde hep riskli yangın sigortaları düşünülürken maalesef zorunlu kara yolu mali sorumluluk sigortalarını da bu riskler içerisinde dile getirir olduk.

 

SİGORTA ŞİRKETLERİ ÜZERİNDE CİDDİ YÜK OLMAYA BAŞLADI

 

Zira 2 yılı aşkın bir süredir trafik sigortalarında sektörün yaşamış olduğu yüksek hasar maliyetleri ve ayrılan karşılıkların maliyetleri sigorta şirketlerinin üzerinde ciddi bir yük olmaya başladı.

 

Zorunlu karayolu mali sorumluluk sigorta branşında lisansı olan ilgili sigorta şirketleri her ne kadar yapmakla mükellef olsalar da bu poliçeleri hasar maliyetlerinden dolayı yapmamayı tercih eder duruma geldiler.

 

Ekonomik Şura’da dile getirdiğimiz konulardan biri de teminat bulmakta zorlandığımız trafik sigortaları oldu. Konu ile ilgili çözüm önerilerimizi de yine değerli Cumhurbaşkanı yardımcımız ve bakanlarımız nezdinde dile getirmiş olduk. 
 
 Ekonomik Şura’da dile getirdiğimiz bir diğer önemli konuda dağıtım kanalları arasında yaşanan haksız rekabet durumuydu. Bununla ilgili mevzuat olarak dağıtım kanallarının sınırlarının daha belirgin çizilmesi, sigorta şirketlerinin dağıtım kanalları arasında haksız rekabet yaratabilecek davranışlarının engellenmesi ve risturn, iskonto ve promosyon uygulamalarının engellenmesi gibi önerilerimizi de ayrıca belirtmiş olduk. 
 
 Yaşamış olduğumuz ve Ekonomik Şura’da dile getirdiğimiz bir diğer çözülmesini beklediğimiz konu da kredi kuruluşlarının sigorta poliçesi düzenlenmesi gereken konularda sanayici, tüccar ve çiftçilerin seçme hakkını sınırlandırıcı uygulamalarıydı.

 

HANGİ KONUNUN ALTI ÇİZİLDİ?

 

Sigortalının kendi tercih edeceği ve kredi kuruluşunun da taleplerini karşılar nitelikteki sigorta ürününü sunması halinde kredi kuruluşlarının yaptırım uygulamalarının mümkün olmaması gerekliliğinin altı önemle çizildi. 
 
 Öncelikle böylesi bir büyük organizasyona ev sahipliği yapan değerli Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ve değerli TOBB Başkanımız Sn. Rifat Hisarcıklıoğlu’na teşekkürlerimizi iletmek isterim.

 

Sektör temsilcilerinin en yetkili bakanlara sektörel sorunlarını dile getirebilmesine imkan tanıyan bu gibi organizasyonlar muhakkak ki sorunların çözümünü kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır.
 
 Ekonomik Şura sonrası yine böylesi bir imkanı Mart ayı İstanbul Ticaret Odası Meclis toplantımızda yakalamış olduk.

 

İlgili meclis toplantımıza iştirak eden değerli İçişleri Bakanımız Sn. Ali Yerlikaya‘ya önemli birkaç konu başlığımızı iletme fırsatımız oldu. Bunlardan bazıları trafik sigortalarında devir zeyili uygulamasına yeniden geçilmesi, 50 cc ve altı motorlu bisikletlerinde zorunlu trafik sigortası kapsamına alınması, sigorta acentelerinin belediye den ruhsat alma zorunluluğunun kaldırılması, trafik ve kasko poliçelerinde hatalı poliçe düzenlemenin önüne geçilmesi için araç tescil belgelerine unique kod tanımlanması yada tescil belgesinde yer alan kare koda ( qr code ) aracın tam marka ve tip bilgilerinin tanımlanmasının sağlanmasıydı. 

 

Motorlu araçlara ilişkin zorunlu trafik ve kasko poliçeleri tanzim edilirken Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği tarafından yayınlanan Kasko Değer Listesinde belirtilen araç marka ve tip kodu bilgileri ilgili poliçeye kaydedilmektedir.

 

Diğer yandan, poliçelere araç tipinin hatalı girilmesi nedeniyle, sigortalı ve hak sahipleri açısından çeşitli mağduriyetler oluşmaktadır.

 

Ayrıca, TÜİK verilerine göre 2023 yılında 10 milyon 551 bin 762 adet motorlu kara taşıtının devri yapılmıştır. Noter aracılığıyla yapılan devir işleminde devredilen aracın mevcut zorunlu trafik sigortası 15 gün süre ile yeni araç maliki tarafından kullanılmakta, 15 günlük süre sonunda araç için yeni trafik sigortası düzenlenmesi öngörülmektedir.

 

Diğer yandan, Anayasa Mahkemesi zorunlu trafik sigortasının 15 gün boyunca devam etmesine ilişkin düzenlemeyi 23.01.2024 tarihinde iptal etmiştir. Söz konusu iptal kararı 23.10.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

İKİ ALTERNATİF UYGULAMA

 

Bu çerçevede, iki alternatif uygulama öngörülmektedir. Birinci uygulama; araç satışı esnasında mevcut poliçenin iptal edilmesi ve aracı devir alanın yeni poliçe tanzim ettirmesidir. 

 

İkinci uygulama ise geçmiş yıllarda trafik sigortasında uygulanan halen zorunlu deprem sigortası poliçelerinde uygulanmaya devam eden devir zeyli uygulamasıdır. 

 

Araç satış işlemi esnasında mevcut trafik poliçesinin iptal edilerek yeni trafik poliçesi düzenlenmesinin; 

 

  • Yeni işletenin yeni poliçeyi temin sıkıntısına,
  • İptal edilmeyen poliçeler nedeniyle, sigortalının hak kaybına,
  • Noter çevrelerinde ve elektronik ortamda yetkisiz sigortacılık faaliyetlerine,
  • Acentelerin iptal işlemi nedeniyle yaşamış olduğu mağduriyetlere neden olacağı değerlendirilmektedir.

 

Bu çerçevede talebimiz, zorunlu trafik sigortasında devir zeyli uygulamasına yeniden geçilmesidir. Devir zeyli işlemi, satış tescil işlemi esnasında ilave işleme gerek kalmaksızın otomatik olarak yapılmasıdır. Bu konu hakkında da bakanımıza ilgili çalışma dosyamızı takdim ettik.

 

Bu organizasyona ev sahipliği yapan değerli İstanbul Ticaret Odasına ve Kıymetli İTO Başkanımız Sn. Şekib Avdagiç’e teşekkürlerimizi iletmek isterim. 
 

Gerek Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğindeki, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sn. Cevdet YILMAZ ve Bakanlarımızın katıldığı Ekonomik Şura, Gerekse İstanbul Ticaret Odamızın düzenlediği Meclis toplantımıza teşrif eden T.C. İçişleri Bakanı Sn. Ali YERLİKAYA’nın katıldığı toplantıda, büyük bir hassasiyet ile dinlenen ve not edilen konu başlıkları ile ilgili aksiyonları da diliyorum ki en kısa sürede hep beraber görüyor olacağız.

 

28 Nisan 2024 Pazar