Sektör temsilcileri, orta gelirliye yönelik yeni konut finansman modeliyle hayata geçirilen ‘Yeni Evim’ kampanyasının ev almak isteyen orta gelirlilere önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, sektörün hareketleneceğini ve üretimin artacağını bildirdi.


Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum düzenledikleri basın toplantısında, orta gelirliye yönelik yeni konut finansman modeliyle hayata geçirilen "Yeni Evim" kampanyasının detaylarını paylaştı.

 

Yeni Evim Konut Finansman Programına göre bankalar ve katılım finans kurumları tarafından sağlanacak finansman tutarları 1. Bölge olan İstanbul'da en çok 5 milyon lira, 2. Bölge'deki illerde (Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin ve Muğla) 3 milyon lira, 3. Bölge'deki (diğer) kentler için en çok 2 milyon lira olarak belirlendi.

 

Asgari peşinat oranının yüzde 10 olduğu kampanyada, en fazla 15 sene vade ile sağlanacak finansmanlarda faiz/kar payı oranları yüzde 0,69'dan başlayacak. İlk 3 yıl devlet katkısıyla ödeme kolaylığı ve kredi vadesi boyunca hane halkı geliriyle uyumlu ödeme imkanlarıyla sunulacak finansman modeliyle ilk etapta 100 bin ailenin tamamının birinci el olacak yeni evlerine kavuşması amaçlanıyor.

 

Bankalarla garantörlük anlaşmalarını yapan ve programa dahil olarak konut üretme taahhüdü veren müteahhitler için Hazine Destekli KGF kefaletiyle başlangıçta 25 milyar liralık finansmana erişim imkanı sunulacak.

 

Fiyat takiplerinin titizlikle yapılacağı kampanya kapsamında haksız fiyat artışı gerçekleştirdiği tespit edilen kişiler, gereği yapılmak üzere ilgili birimlerle paylaşılacak.

 

İlk kez ev sahibi olmak isteyen orta gelirlilere yönelik kampanyadan 16 Ocak'tan itibaren yararlanılabilecek.

 

Kampanyanın orta gelirliler için çok önemli fırsatlar sunduğunu belirten sektör temsilcileri, sektörün hareketleneceğini ve üretimin artacağı görüşünü paylaştı.

 

"DURGUN BİR DÖNEMDEN SONRA BÖYLE BİR KAMPANYA KONUT SEKTÖRÜNÜ ATEŞLER"

 

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, bu programın, sıradan bir kampanyadan daha çok, konut edinmeyi ve üretmeyi teşvik eden ve destekleyen bir proje olarak ele almak gerektiğini söyledi.

 

Durbakayım, "Herkes düşük kredili ev alımına olanak sağlayan bir kampanya beklerken, detaylarda konut üretimini teşvik eden ve konut alımına finansal destek veren sosyal içeriği çok fazla olan önemli başlıklar olduğunu gördük. Durgun bir dönemden sonra böyle bir kampanya konut sektörünü ateşler. Tekrar sektör oyuncuları işlerine daha büyük bir gayretle sarılır." dedi.

 

Bu kampanyanın normal bir uygulama gibi kalıcı olmasını arzu ettiklerini dile getiren Durbakayım ancak bunun için arsa maliyetinin dizginlenmesine ve düşürülmesine yönelik teşviklerin uygulanması gerektiğini bildirdi.

 

Durbakayım, birinci elde fiyat artışı yapan veya yapma eğiliminde olanların sıkı takipte olacağına ilişkin açıklamanın fiyat istikrarı için çok önem taşıdığına işaret ederek, "Kampanyanın üst seviyede başarı sağlaması için kamu bankalarının yanı sıra özel bankaların da bu projede yer almasının mutlak olması gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.

Düşük faiz uygulamasının önemine değinen Durbakayım, "Uygulama, şartları taşımadığı için kampanyaya dahil olmayan konut firmalarının katkı payı vererek kendi özel düşük faizli satış kampanyası başlatmasını sağlayacaktır." ifadesini kullandı.

 

"HEM TOPLUMSAL İHTİYAÇ KARŞILANACAK HEM DE ÜRETİM DESTEKLENECEK"

 

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu da gayrimenkul sektörünün bir süredir bu kredi kampanyasına kilitlendiğini belirterek, kampanyanın açıklanmasının konut alıcısını ve geliştiricisini rahatlattığını söyledi.

 

Bütün dünyada konut ihtiyacının karşılanmakta zorlanıldığı bir ortamda devletin ardı ardına ortaya hayata geçirdiği programlarla bu noktada çok önemli bir toplumsal destek ortaya koyduğunu dile getiren Kalyoncu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu çok önemli buluyoruz, çünkü şu anda konut ve barınma meselesi milli bir meseleye dönüştü. Bu noktada devletimiz bu adımları atmışken biz de iş dünyası olarak konuya toplumsal ve sosyal açıdan yaklaşmalıyız. Açıklanan kampanya birinci eli destekleyen ve ilk defa konut sahibi olacak kişilerin erişimini kolaylaştıracak bir sistem. İnsanların aylık geliriyle faizi ödeyebildiği bir kredi imkanı, birinci el piyasasını ve üretimi desteklerken, ilk defa ev alacaklara özel kriterler oluşturularak toplumsal ve sosyo ekonomik katkı artırılacak. Açıklanan kararlar, ilk kez konut sahibi olacaklar için çok olumlu adımlar."

 

Kalyoncu, kampanya sayesinde hem toplumsal ihtiyacın karşılanacağını hem de üretimin destekleneceğini kaydederek, programın gayrimenkul sektörünü canlandıracağını vurguladı.

 

Sektörün üretim iştahına işaret eden Kalyoncu, "Devlet atılacak adımları hızla atarken, özel sektör de üzerine düşeni yapmalı. GYODER olarak erişilebilir kiralık konut modeliyle biz de konut geliştirme süreçlerinde yeni bir iş modeli ile halkımızın ve devletimizin yanında olacağız." diye konuştu.

 

"DURMA NOKTASINA GELEN KONUT ARZINI HAREKETLENDİRECEK"

 

MasterTürk Grubu Başkanı Gökhan Taş ise "Yeni Evim" kampanyasının sektöre yapacağı olumlu etkiden bahsederek, "Kampanyanın asıl önemli tarafı durma noktasına gelen arzı teşvik etmesi. Bu sayede konut fiyatlarının orta vadede sürdürülebilir kalmasını sağlayacaktır." diye konuştu.

 

Arzın dengeli ve sürdürülebilir şekilde her kentte devam etmesinin ülke için çok önemli olduğunu dile getiren Taş, her yıl minimum 1 milyon konut talebi bulunduğunu, ihtiyaç ve yatırım amaçlı taleplerle birlikte bu rakamın 1,5 milyona yaklaştığını anlattı.

 

"GELİRE GÖRE KREDİ UYGULAMASI, SEKTÖRDEKİ TIKANIKLIĞI AÇACAK"

 

DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz da konut sektörüne yönelik kampanyaların Türk ekonomisine güç verdiğini belirterek, sektörün ekonomiye katkısından bahsetti.

 

Yılmaz, "Bu kampanyanın özeti; şu an Avrupa'da ne uygulanıyorsa, bizim ülkemizde de uzun vadeli, 180 ay gibi ciddi bir süreyle konut kredisi verilmiş oluyor. Dünyada konut faizlerinin yukarı çıktığı, tüm kredilerin kısıldığı bir dönemde; Türkiye'nin orta sınıf alıcı için bu kampanyayı yapması, tüm paydaşları besleyen bir yaklaşım. Konut alıcısının da bunun çok iyi bir fırsat olduğunu bilmesi ve bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.

 

Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt ise kampanya sayesinde uygun şartlarda krediye ulaşma imkanı sunulduğunu belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "Vatandaşın ilk 3 yılda ödeyeceği aylık taksit tutarının belirli bir kısmının bakanlık tarafından üstlenilmesi de rahatlatıcı bir uygulama olacak. Özellikle orta gelirli vatandaşın hedeflendiği ve hane gelirine göre belirlenecek olan finansman modelinin planlandığı bu kampanyanın ses getireceğine inanıyorum. Gelire göre kredi uygulaması sektördeki tıkanıklığı açacak. Ciddi bir kesim bu kampanyayı bekliyor."

 

"MÜTEAHHİTLER PROJESİNİ HIZLICA TAMAMLAYACAK"

 

Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır da bugüne kadar yabancı yatırımcının ilgisinin sektörü canlı tuttuğunu, iç satışlarda bir süredir durgunluğun hakim olduğunu söyledi.

 

Açıklanan kampanya ile hane halkı gelirine göre belirlenecek kredi faiz oranlarının sektöre hareket getireceğini ve bekleyen kesimin harekete geçeceğini aktaran Bahadır, "Ayrıca müteahhitler için sunulacak 25 milyar liralık Hazine destekli KGF paketi konut üreticilerine önemli bir destek sağlayacak. Böylelikle müteahhitler hızlıca projesini yapacak veya tamamlayacak, vatandaş da uygun faiz oranlarıyla yeni evine kavuşacak. Türkiye Yüzyılı'na yakışan bir kampanya ve destek paketi oldu." şeklinde konuştu.

 

Boss4 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş ise satış rakamlarının istenilen seviyeye ulaşması için hem üreticilerin hem de konut almak isteyenlerin desteklenmesi gerektiğini kaydederek, "Kampanya her kesimi destekleyen özellikte. Hem orta gelirliyi ev sahibi yapmak hem de konut sektörünü canlandırmak için uygun şartlar sağlanmış oldu." dedi.

 

FKG İnşaat Genel Müdürü Sedat Al da kampanyada hedefin yeni ev alacaklara avantaj sağlamak olduğunu belirterek, sektöre hareket katacağını söyledi.

 

Al, "İnsanlar paraya erişemediği için konut alamıyordu, şimdi finansmana erişimde ve ödemelerde kolaylık sağlanmış oldu. Sektörümüz 2023'te eski canlılığına kavuşacak." diye konuştu.

04 Ocak 2023 Çarşamba

Sağlık hizmetleri sektörü, Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) fiyat artışının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesini öneriyor. Sektörün bir diğer beklentisi ise kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Sektörel Değerlendirme ve İstişare Toplantısı, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan’ın başkanlığında, Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sektörel ihtiyaçların görüşüldüğü toplantıda, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları, kurumlar vergisi ve KDV oranları, yeşil pasaport, reklam ve tanıtım, tıbbi atık ödemeleri ve sağlık turizmi konuları ele alındı.

 

1.5 MİLYON SAĞLIK TURİSTİ

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün sadece ekonomik gerçekler üzerinden anlamlandırılamayacağını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu iş her şeyden önce temel insan hakkı, toplumsal ihtiyaç, dolayısıyla bir kamu politikası. Türkiye’nin sağlık alanındaki kalite ve performans artışı, uluslararası arenada da kendini gösteriyor. Türk sağlık sektörünün, özellikle son dönemlerde yakın coğrafyamızda Avrupa’da önemli bir konuma yükseldiğini ve varlığından bahsettirdiğini gözlemliyoruz. Nitekim sağlık turizmi verilerine göre; sağlık hizmeti almak için gelen turist sayısı 2021’den 2023’e kadar iki kat arttı. Geçen yıl sağlık hizmetlerinden faydalanan turist sayısı ise 1.5 milyonu aştı. Bu sayı giderek artıyor.” 

 


SEKTÖREL SORUNLAR

 

Atılgan, sektörün sorun ve talepleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “SUT fiyat artışı oranlarının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesi, sağlık kuruluşlarının işbirliği adına kamusal denetimlerin standardize edilmesi, kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi gibi beklentiler sıklıkla öne çıkan konular arasında. Bizleri buluşturan bu birliktelik ruhu sorunları aşmak açısından sektöre güç verecek.” 

 

SUT FİYATLARI ARTMAYA BAŞLADI

 

Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Cantürk ise SUT fiyatlarının son dönemlerde daha sık arttığını söyledi.Cantürk, “Sağlık turizminde istenilen hedefe ulaşılacaksa bunu birtakım yönetmeliklerle sektörün gerçeğine uygun hale getirmeliyiz. Sağlıkla ilgili tüm Sivil Toplum Kuruluşları’nın bir araya geldiği, sorunlarını tek sesle haykırabildiği ve taleplerini ilgili mercilere iletip, sonuç alabileceği günlerimizin olacağına inanıyorum. Hepimizin hedefi, özel sağlık sektörünün gelişmesi” diye konuştu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Sigorta acenteleri, haksız rekabete karşı birlikte çözüm arıyor. Sektör temsilcileri, ekran paylaşımının önüne geçmek amacıyla parmak iziyle giriş için de çalışma yürütüyor.


OSMAN KUVVET

 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi, sektörün önde gelen STK’larıyla sektör sorunları istişare toplantısı gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın yaptığı toplantıya, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektörel dernekler katıldı. 

 

200 BİN İSTİHDAM

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, 21 bine yakın acente, uluslararası nitelikte hizmet veren 68 sigorta şirketi, 200 bin istihdam ve 15 milyar dolarlık büyüklüğüyle sigortacılık sektörünün ekonominin önemli bir parçası olduğunu dile getirdi. Eyyüpkoca, sektörlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini ilgili mercilere aktarmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi: “Sigortacılık Meslek Komitemiz, en çok ve en etkili çalışan komitelerden biri.

İTO Yönetim Kurulu olarak sektörün gelişimine katkı verecebileceğimiz konularda destek oluyoruz. Bundan sonraki süreçte de yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz.”

 

İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Mehmet Özgür Yılmaz da komite olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Yılmaz, “Bu çalışmalardan biri de ekran paylaşımının önüne geçmek. Acentelerin ekrana parmak iziyle giriş yapma zorunluluğu üzerine çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

 

HAKSIZ REKABET

 

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Levent Korkut ise önceki yıllarda sigortacılık eğitimi konusundaki çalışmalarını hatırlatarak, “Sektörümüz, iş sorunu olmayan bir sektör. Ancak eğitimli işgücü açığımız var. Eğitimlere katılım az, üyelerimize duyuralım” dedi.

 

Haksız rekabet konusunda çok şikayet olduğuna dikkat çeken Korkut, “Bu konuyla alakalı bize belgelendirip gönderirseniz, gerekli adımları atarız” dedi.

 

Toplantıya katılan STK temsilcileri, sektörün düşük komisyon oranları yanında sağlık sigortasında da poliçe ücretlerinin ve risklerin arttığını belirterek, “Bankaların kredili ürünlerde tüketicilere sigorta satışı sektörümüzü olumsuz etkiliyor” diye konuştu.  

 

 

SEKTÖR DERNEKLERİ BİR ARADA

 

Toplantıya; Sigorta Acenteleri Derneği (SAB), Tekli Sigorta Acenteleri Derneği (TEKSADER), İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği (İSAD), Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD), Anadolu Yakası Sigorta Acenteleri Derneği (ANSADER), Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD), Sigorta Aracıları ve Acenteleri Derneği (SAAD), Avrasya Sigorta Acenteleri Derneği (AVSAD), Oto Dışı Sigorta Eksperler Derneği (ODSED) yöneticileri katıldı.

 

RAKAMLARLA SİGORTACILIK

 

  • Aktif şirket sayısı: 70
  • Aktif toplam: 781 milyar lira.
  • Prim üretimi 235 milyar lira.
  • BES 400 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 123 artış.
  • Fon büyüklüğü: 148 milyar lira (BES dahil).
  • Ödenen tazminat 88 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 87 artış.

20 Mayıs 2024 Pazartesi