tatil-sepeti

Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi olan ve toplam 302 üyeye ulaşan SAHA İstanbul Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği, bu yıl bir ilke imza atacak. SAHA İstanbul, 13-15 Eylül 2018 tarihlerinde düzenleyeceği SAHA EXPO 2018 Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda; savunma, havacılık, denizcilik ve uzay endüstrisine yönelik üretim yapan sanayicileri, ana tedarikçi firmalar ve uluslararası üreticilerle aynı çatı altında buluşturacak.

TEK YABANCI BOEING

İstanbul Fuar Merkezi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek fuarda savunma, denizcilik, havacılık ve uzay sanayinde kullanılacak en modern platformların alt sistemleri ve komponentlerin tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesine yönelik çalışan firmaların ürünleri sergilenecek. İstanbul Ticaret Odası’nın da destek verdiği ve toplam 135 firmanın stand açacağı fuarda, tek yabancı şirket Boeing olacak. Pek çok ülkeden resmi ve özel kurum temsilcileri, üreticileri ve satın alma heyetlerini ağırlamaya hazırlanan fuarda, ulusal ve uluslararası ölçekte stratejik işbirliği anlaşmalarının yapılması, network’lerin kurulması, iş fikirlerinin geliştirilmesi bekleniyor. İki yılda bir düzenlenmesi planlanan fuarda, yabancı katılımcı firma sayısının artması öngörülüyor.

YÜZDE 65’İ YERLİ

Fuarın tanıtım toplantısında konuşan SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar; SAHA İstanbul’un, Mart 2015’de kurulduğunu ve 302 üye ile Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi olduğunu söyledi. Bayraktar, savunma sanayinde son 15 yılda yerlilik oranının yüzde 20’lerden yüzde 65’lere çıktığına dikkat çekti.

İSTANBUL’UN DİNAMİZMİ

“İstanbul eksenli firmaların sektöre girmesi kritik öneme sahip” diyen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tekirdağ, İstanbul, Yalova... Bu 123 kilometrelik hatta 65 bin sanayici firmamız var ve bu firmalarımız ülkedeki Gayrisafi Sanayi Hasılası’nın yüzde 40’ını üretir halde. Sanayi alanında 1.5 milyondan fazla istihdam sağlıyor. SAHA İstanbul olarak, görevimiz bir anlamda, bu bölgenin firmaları için Ankara savunma sanayine arayüz olmak. Savunma sanayi, en ileri seviye teknolojik gelişmelerin de yaşandığı bir alan; katma değeri çok yüksek ürünler üretiliyor. Bu durum, sivil sektöre yönelik açılımlar için de önemli bir fırsat.”

EN BÜYÜK EKSİĞİMİZ İNSAN KAYNAĞI

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Başkan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, katma değeri yüksek ürünlerin elde edilebilmesi ve Türkiye’nin ileri ülkeler arasında yerini alabilmesinin tek şartının teknoloji üretebilmesi olduğunu söyledi. Tüfekçi, Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı’nın (EYDEP) önemine dikkat çekerek, “Bu program, özellikle küçük sanayiciler için büyük bir fırsat. Programın tüm sanayiye yaygınlaşması gerekir” dedi. Türkiye’de insan kaynağının yetişmesi ve savunma-havacılık alanında faaliyet göstermesi gerektiğini vurgulayan Tüfekçi, şöyle devam etti: “Türkiye’de savunma alanında çalışan insan kaynağı sayısı yaklaşık 45 bin civarında. Yüz ölçüm ve nüfus olarak Türkiye ile karşılaştırılabilen Fransa’da bu sayı 350-400 bin arasında. Gelişmiş ülke olma hedefindeki en önemli eksikliğimiz, yetenekli insan kaynağı sayımızın artırılması.”

SAHADA GÜÇLÜYSENİZ MASADA SÖZÜNÜZ GEÇER

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, savunma sanayinde, havacılık ve uzay teknolojilerindeki her yeniliğin, çok geniş bir mecrada etkili olduğunu vurguladı. “Bir ülkenin masada sözünün geçmesi, sahadaki gücüyle doğru orantılı” diyen Oran, “Milli gücün en önemli unsuru, ülkenizin savunma kapasitesinde yatıyor. SAHA İstanbul da milli gücümüzü ileri taşımak noktasındaki azim ve kararlığın bir neticesi. SAHA İstanbul, savunma ve havacılığın Türkiye’deki kümelenme adresi” diye konuştu. Türkiye’nin milli savunma ve teknolojilerindeki hızlı gelişiminin dünyada gıptayla izlendiğini belirten Oran, şunları kaydetti: “2018’in temmuz ayında savunma ve havacılıktaki ihracatımız geçen yıla göre yüzde 77 arttı. 100 günlük eylem planı kapsamındaki 400 projenin 48’i savunma ve havacılık alanında. Bu yıl içinde kurulacak Türkiye Uzay Ajansı da orta ve uzun vadede ülkemizin gelişmesinde çok önemli bir rol üstlenecek.”

ÖZEL SEKTÖR RÜŞTÜNÜ İSPATLADI

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, “Kendi milli tankını, savaş gemisini, taarruz helikopterini, füzesini ve piyade tüfeğini üretmeyi başaran Türkiye’de, gelecekte yüksek irtifa hava ve füze savunma sistemi, uçak motoru ve yerli denizaltı üretilmesi de mümkün” dedi. Bahçıvan, artık özel sektörün bu alanda ‘biz de varız’ diyerek rüşdünü ispatlayan projelerle kendini göstermesinin umut verici olduğunu söyledi.

16 Ağustos 2018 Perşembe

Etiketler : Gündem

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), makrofinansal istikrar ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla bazı adımlar attı.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'dan (TCMB) yapılan duyuruya göre, Türk lirası (TL) mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları ile yabancı para (YP) mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı değiştirildi.


Buna göre, kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan oran yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, YP mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi. Zorunlu karşılıklar, 27 Eylül 2024'te tesis edilecek.


TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz uygulamasında TL'ye geçiş oranı koşulu kaldırıldı.


TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5'ten yüzde 8'e yükseltildi.



21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Merkez Bankası TL Para

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma