HABER: CANAN BİLGİN

Teknoloji devleri, bu yıl da büyümeye devam edecek. Wall Street’in tahminlerine göre, en büyük 10 ABD teknoloji firmasının, bu yıl toplam 1 trilyon dolardan fazla satış yaparak gelirlerini artırması öngörülüyor. Wall Street analistlerinden Thomson Reuters tarafından derlenen verilere göre, teknolojinin bu 10 dev şirketinin toplam geliri bu yıl yüzde 15.7 oranında artarak (146 milyar dolar) 1.078 trilyon dolara yükseliyor.

LİDER APPLE VE AMAZON

CNBC’de yayınlanan habere göre, satışlarda Apple zirveye oturacak. Sosyal medya ağı Facebook ile e-ticaret ve bulut bilişim şirketi Amazon ise hızlı büyüyecek.

Yeni iPhone X’in satışlarından 44 milyar dolarlık bir pay alacağı belirtilen Apple’ın bu yılki gelirinin de 273.3 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.

Amazon ise bulut bilişim sektöründe büyümenin de yardımıyla bu yılki satışlarını 2017’ye göre 51.5 milyar dolar artıracak ve toplam geliri 228.7 milyar doları bulacak.

Google’ın çatı şirketi Alphabet, Microsoft ve IBM de, 2018’deki satış beklentisiyle en değerli ilk 5 teknoloji firması arasında yer alıyor.

ONLİNE PAZARLAMA

Teknoloji devleri arasında bu yıl gelirini en hızlı artırması beklenen şirket Facebook olarak tahmin ediliyor. Analize göre şirket yüzde 34 oranında büyüyecek. Gerekçesi ise günümüzde online pazarlamanın giderek daha yaygınlaşmasıyla birlikte üreticilerin, şirketlerin hedef merkezli dijital reklam kampanyaları için Facebook’u tercih etmesi.

Facebook’tan sonra gelirini en hızlı artıracak diğer teknoloji devi de Amazon. Şirketin satışlarının yüzde 29 oranında artması öngörülüyor. Amazon’u ise online reklam pazarında Facebook’un daha büyük rakibi olan Alphabet takip ediyor. Alphabet’in tahmini satış artışı da yüzde 19. Apple ve Microsoft da, teknoloji dünyasında faaliyet gösterdikleri 40 yıldan fazla süre boyunca çift haneli satış artışı ilan etti. Bu yılki satış artış oranları Apple için yüzde 19, Microsoft için yüzde 10, Oracle için yüzde 5, Hewlett-Packard için yüzde 4, Intel için yüzde 3, Cisco için yüzde 1 ve IBM için yüzde -0.4 olarak öngörülüyor.

BÜYÜMEYE DEVAM

CNBC’nin haberinde, “Bu rakamlar, ABD ekonomisinin 8 yıllık ard arda büyümesinin ardından teknoloji endüstrisinin liderlerinin de sağlam adımlarla büyümeye devam ettiğini gösteriyor” denildi. Habere göre, teknoloji sektöründeki büyüme beklentileri, piyasa değerleri açısından en büyük teknoloji şirketlerini temsil eden ve ABD’nin en büyük üç borsasından biri olan Nasdaq 100 Endeksi’nin (NDX) 2017’deki performansının, diğer borsa getirilerini neden geride bıraktığını da açıklıyor. Geçtiğimiz yıl Nasdaq Composite yüzde 28.2, Standard & Poor’s tarafından yönetilen ve ABD’de faaliyet gösteren değeri en yüksek 500 şirketin hisse senetlerinden oluşan S&P 500 Endeks’i yüzde 19.4 artarken, teknoloji endeksi olarak da kabul edilen Nasdaq 100 Endeksi’nde bu oran yüzde 30’a çıktı.

EN DEĞERLİ ŞİRKET APPLE

Dünyanın en değerli şirketleri listesinde ‘teknoloji’ zirvede. Piyasa değeri 922 milyon dolara ulaşan Apple, dünyanın en değerli şirketi unvanını elinde tutuyor.
e-ticaret devi Amazon ise son 1 yılda piyasa değerini artırarak, Google’ın çatı şirketi Alphabet’i solladı. ABD’li teknoloji firmaları, geçtiğimiz yıl değerlerine değer katarken, Amazon’un performansı tümünü geride bıraktı. Şirketin hisse senetleri son 1 yılda yüzde 85 artış gösterdi ve 768 milyar dolarlık fiyat etiketiyle ikinci sıraya yerleşti.
CNBC’de yayınlanan habere göre, piyasa değerini artıran Amazon, şimdi daha fazla yatırımcı çekiyor. Haberde, “Yatırımcılar, şirketin büyüyen ve çok kârlı olan bulut bilişim işinin, orijinal içerik, fiziki mağaza, veri merkezi ve depo kurmak için ihtiyaç duyulan yatırımı sağlayacağı gerekçesiyle Amazon’a üşüşmeye başladı” denildi.
Üçüncü sırada, 762.5 milyar dolarlık piyasa değeriyle Alphabet geliyor. Alphabet’i Microsoft ve Çin merkezli teknoloji şirketi Tencent takip ediyor. Şu anda yedinci en değerli şirket olan Facebook ise Cambridge Analytica’nın 87 milyon Facebook kullanıcısına bağlı verilerin yanlış kullanıldığının açıklanmasından sonra piyasa değerinin yüzde 9’undan fazlasını kaybetti.

ZUCKERBERG ABD SENATOSU’NDA KULLANICILARDAN ÖZÜR DİLEDİ

Facebook kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Mark Zuckerberg, veri sızıntısı skandalıyla ilgili ABD Senatosu’nda ifade verdi. Zuckerberg, “Facebook’un veri sızıntısını önlemek için yeteri kadar çaba sarf etmedik. Şirket, kullanıcılara karşı sorumluluğu için geniş bir bakış açısı almadı. Benim hatamdı ve özür dilerim” diye konuştu.

EN BÜYÜKLERİN 2018 SATIŞ TAHMİNLERİ
Şirket Milyar Dolar
Apple: 273.3
Amazon: 228.7
Alphabet: 131.3
Microsoft: 106.4
IBM: 78.8
Intel: 63.8
HP: 54.1
Facebook: 53.8
Cisco: 48.5
Oracle: 39.8

20 Nisan 2018 Cuma

Etiketler : Dünya

ABD, kuantum ve nükleer enerji teknolojileri ile insansız havacılık alanlarında faaliyet gösteren 37 Çinli şirketi, ihracat kontrolleri uygulanacak "varlık listesine" aldığını bildirdi.


ABD Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, söz konusu şirketlere, ABD'nin ulusal güvenlik ve dış politika çıkarlarına aykırı faaliyetleri nedeniyle tedbir uygulandığı belirtildi.

 

Şirketlerden 22'sinin, "Çin'in kuantum teknolojileri alanındaki ilerlemelerindeki rolleri ve bu alanda ABD'de geliştirilen teknolojileri elde ettikleri veya elde etmeye teşebbüs ettikleri" gerekçesiyle yaptırım listesine alındığı aktarılan açıklamada, bu faaliyetlerin askeri alanda somut uygulamaları olabileceği ve bu yüzden ABD'nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğu bildirildi.

 

Açıklamada, bu şirketlerden bazılarının Çin'in nükleer programlarıyla da bağlantılı olduğu ve "Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından kontrol altındaki bazı materyalleri bu ülkeye transfer ettikleri" kaydedildi.

 

11 şirketin, Çin'in Yüksek İrtifa Balonu programındaki rolleri nedeniyle yaptırım listesine alındığı belirtilen açıklamada, Çin'e ait yüksek irtifa balonunun Şubat 2023'te ABD hava sahasına girmesiyle ortaya çıkan krizin ardından bu alanda faaliyet gösteren 6 Çinli şirkete getirilen yaptırıma ilave olduğuna işaret edildi.

 

Açıklamada, 4 şirketin ise, insansız hava araçları sistemlerinde kullanılan ABD menşeili ürünleri Çin ordusunun kullanımı için elde etmeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle listeye dahil edildiği aktarıldı.

 

ÇİN'DEN TEPKİ

 

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, tedbir kararına ilişkin yaptığı açıklamada, ABD'nin, Çin şirketlerini hedef almak için varlık listesini ve ihracat kontrollerini kötüye kullandığını savundu.

 

Sözcü Lin, kontrol altındaki malzemelerin Rusya'ya transfer edildiği iddiasına ilişkin ise, "Çin ve Rusya'nın normal ekonomik ve ticari ilişkiler kurma hakkı vardır, bu işbirliği dış müdahale ile kısıtlanamaz." dedi.

 

ABD'nin uzun süredir Çinli şirketleri, "ulusal güvenlik risklerini" gerekçe göstererek baskıladığını fakat bu konuda herhangi bir kanıt da sunmadığını dile getiren Lin, şunları kaydetti:

 

"ABD'yi, ulusal güvenlik kavramını haddinden fazla esnetmeye, ticaret ve teknoloji konularını siyasileştirmeye veya silah olarak kullanmaya, farklı yaptırım listelerini kullanarak Çin şirketleri baskılamaya son vermeye çağırıyoruz."

 

Lin, Çinli şirketlerin meşru haklarını ve çıkarlarını korumak için gerekeni yapacaklarını vurguladı.

 

ABD'nin ihracat kontrol listesindeki şirketlere hükümetten özel izin almadan ürün veya hizmet satılamıyor.

12 Mayıs 2024 Pazar

Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in yarın Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmeden Yunan kamuoyunun en büyük beklentisi, iki ülke arasındaki barış ve dostluk ortamı, diyalog ve işbirliğinin devam etmesi yönünde.


 

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in yarın Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşmeden Yunan kamuoyunun en büyük beklentisi, aradaki tüm anlaşmazlıklara rağmen iki ülke arasındaki barış ve dostluk ortamı, diyalog ve işbirliğinin devam etmesi yönünde.

 

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Konstantinos Filis, Türkiye'de Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı Şubat 2023'ten bu yana ikili ilişkilerde yeni bir durumun var olduğuna dikkati çekerek, sahada da tansiyonun düştüğünü ve bunun ikili ilişkiler için önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.

 

"İKİ ÜLKE ARASINDA İŞBİRLİĞİ MÜMKÜN"

 

Filis, “İki tarafın da ‘Pozitif Gündem’e ağırlık vermeye karar vermiş olması önemli. Gerçekleştirilmeye başlanan çok sayıda anlaşma var. Bu da uzlaşmazlıklara rağmen işbirliği alanı olduğunu gösteriyor. Zira Türkiye ile Yunanistan arasında önemli uzlaşmazlıklar bulunuyor. Buna şüphe yok ancak işbirliği yapabiliriz çünkü komşuyuz ve aynı coğrafi bölgede bulunduğumuz için iklim krizi, çevre, sivil koruma, deniz gibi ortak sorunlara da sahibiz.” Diye konuştu.

 

Turizm gibi her iki ülkenin de ekonomisi için önemli olan alanlarda işbirliğinin önemine işaret eden Filis, eğitim, bilim gibi alanlarda da işbirliğinin mümkün olduğuna dikkati çekti.

 

Filis, “Doğu Ege adalarının silahlandırılması, Ege’de gri alanlar, kıta sahanlığı, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)” gibi konularda iki ülkenin önemli fikir ayrılıkları olduğunun altını çizerek, her iki tarafın da son dönemde hem tansiyonun düşürülmesine hem de pozitif gündemin ön plana çıkarılmasına ağırlık verdiğini ifade etti.

 

ZOR SORUNLARIN MÜZAKERE EDİLEBİLMESİ İÇİN GEREKLİ ORTAM

 

İkili ilişkilerdeki zor konuları müzakere edebilmek üzere uygun ortamın yaratılabilmesi için, karşılıklı güvenin sağlanacağı, işbirliğinin mümkün olabileceğinin teyit edileceği, basit konularla ilk adımların atılacağı bir geçiş dönemine ihtiyaç duyulduğunu anlatan Filis, sorunlara çözüm bulmak için müzakerenin önemini vurguladı.

 

"HER İKİ LİDER DE OLUMLU ATMOSFERİ KORUMAYA KARARLI"

 

Filis, iki ülkenin tüm sorunlara rağmen olumlu bir atmosfer içerisinde olduğunu ve her iki liderin de bu olumlu atmosferi korumaya kararlı olduğunu belirterek, Erdoğan ve Miçotakis’in 13 Mayıs’taki görüşmesinde, Aralık 2023’te imzalanan Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi’ni teyit edeceği öngörüsünü paylaştı.

 

Uzlaşmanın kimi zaman geri adım atılmasını da içerdiğine dikkati çeken Filis, öte yandan uzlaşıda bazı kırmızı çizgilerin de olduğunu, Yunanistan’ın Doğu Ege adalarının silahsızlandırılması ve Ege’de gri alanlar konusunda taviz vererek uzlaşıya varmasının mümkün olmadığını ifade etti.

 

Filis, tarafların pozitif gündemi sürdürerek Uluslararası Adalet Divanına başvurmasının da olası olduğunu kaydetti.

 

Siyasi iradenin olması halinde Uluslararası Adalet Divanına gitmenin çok zaman almayacağını belirten Filis, asıl zor olanın Divan’a sunulacak konuların belirlenmesi olduğu, bunun süreci uzatabileceği değerlendirmesinde bulundu.

 

İKİLİ İLİŞKİLERDE KAYDEDİLEN İLERLEME

 

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Yorgos Tzogopoulos da Miçotakis'in Türkiye ziyaretinin Erdoğan'ın 7 Aralık 2023'teki Atina ziyaretine karşılık olduğuna işaret etti.

 

İki liderin, aralarında anlaşmazlık noktaları olsa da kişisel bir iletişim içerisinde olmasını son derece olumlu bulduğunu belirten Tzogopoulos, tüm sorunlara rağmen Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin son dönemde 2019-2022 dönemine göre çok daha iyi olduğunu vurguladı.

 

Tzogopoulos, "Bu, Ukrayna'da ve Orta Doğu'da yaşanan savaşlar gibi küresel sorunların ve genel olarak dünyada hakim belirsizliklerin içerisinde, iki ülkenin de ekonomilerine yardımcı oluyor." dedi.

 

Son dönemde ikili ilişkilerde kaydedilen ilerlemelere de değinen Tzogopoulos, 22 Nisan'da Atina'da ve 13 Kasım 2023'te Ankara'da düzenlenen Türkiye ile Yunanistan arasındaki Güven Artırıcı Önlemlere ilişkin toplantılar gibi inisiyatiflerin devam etmesi gerektiğini ifade etti.

 

Tzogopoulos, turizm, ekonomi ve göç krizi gibi alanlarda da işbirliğinin devam etmesinin faydalı olacağını kaydetti.

 

Geçmişte göç krizinin iki ülke arasında soruna neden olduğuna dikkati çeken Tzogopoulos, "Gerçekte Yunanistan ve Türkiye, coğrafi konumları nedeniyle ortak bir sorunla karşı karşıyalar. Binlerce mutsuz mültecinin ülkelerine girişini yönetmek durumundalar. Lübnan, İtalya gibi diğer ülkelerle ortak bir cephe oluşturmalılar ki Avrupa Birliği (AB) ve diğer ülkelerle daha iyi müzakere edebilsinler." şeklinde konuştu.

 

DİYALOĞUN ÖNEMİ

 

Tzogopoulos, ikili ilişkilerin geleceğine ilişkin ise şu öngörüde bulundu: "Tarih bizim gelecek için çok iyimser olmamızı engelliyor ancak yaklaşık bir yıldır devam eden göreceli iyi atmosferin korunması için çaba harcanmasına değer. En tecrübeli diplomatlar her zaman Türk-Yunan diyaloğunun, uzlaşmazlık hallerinde bile gerekli olduğunu söyler."

 

Türkiye ile Yunanistan'ın aralarında onlarca yıldır devam eden sorunlarda çözüme çok yakın olmadığına inandığını dile getiren Tzogopoulos "Soru, uzun yıllardır devam eden mevcut uzlaşmazlıkların, iki ülke arasında işbirliğinin mümkün olduğu alanlarda işbirliğini engelleyip engellemeyeceğidir. Bu nedenle Miçotakis ve Erdoğan buluşmasının önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.

 

İki ülkenin yeşil enerji alanında işbirliği yapabileceğini vurgulayan Tzogopoulos, AB'nin de destek verdiği programlarla her iki ülke için de ortak refah alanlarının oluşturulabileceğine işaret etti.

 

SOKAK DA DİYALOGDAN VE DOSTLUKTAN YANA

 

AA muhabirinin sokakta mikrofon uzattığı vatandaşlar da iki ülke arasındaki dostluk ortamı ve diyaloğun devam etmesinden yana olduklarını belirtti.

 

Hristina Vazilidu, "Her şekilde dost olduğumuzu düşünüyorum. Siyasete ilişkin bir şey söylemek istemiyorum. Türkleri seviyorum. Halkların paylaşamayacağı bir şey yok." diye konuştu.

 

Miçotakis ve Erdoğan'ın birçok kez görüştüğüne dikkati çeken Dimitris Paraskevas, Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşma sürecinin devam etmesinden yana olduğunu söyledi.

 

Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği ilişkileri eğitimi almış, 8 ay Türkiye'de staj yapmış olan İlias Raptis, iki ülke arasındaki diyaloğun genel olarak sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

 

Raptis, "Diyalog olmalı çünkü istesek de istemesek de Türkiye güçlü bir komşu. Ayrıca ben de genel olarak dostluğa inanıyorum. Savaşların olduğu bir dönemde, uzlaşamasak bile dostluk ve barıştan bahsetmemiz, konuşmamız iyidir." şeklinde konuştu.

 

Halkların dostluğuna inandığının altını çizen Raptis, kendisinin Türkiye'de çok iyi vakit geçirdiğini, tarih sevdiği için İstanbul'da Bizans ve Osmanlı izlerini keşfetme fırsatı yakaladığını, çok sayıda Türk arkadaş edindiğini ve İstanbul'u özlediğini söyledi.

 

Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşma sürecinin devam etmesi gerektiğini kaydeden Andreas Evripidu da "Ben aslen Kıbrıslıyım. Bu yakınlaşmanın bize, Kıbrıs'a da olumlu sonuçlar getirmesini umuyorum. Dilekler ve umutlar asla tükenmez." dedi.

12 Mayıs 2024 Pazar