Türk sanayiciler, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin açtığı yaraları sarmak için başlatılan seferberliğe ortak oluyor.


 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, sanayicilerin oluşturduğu yardım koridorunda, önem sırasına göre malzeme ve ekipmanlar deprem bölgesine ulaştırılıyor.

 

Depremin hemen ardından Bakanlıkta faaliyete geçirilen kriz merkezi, 24 saat esasıyla organize sanayi bölgeleri (OSB) yönetimleri, sanayiciler ve KOBİ'lerden gelen yardımları, koordine ederek yardım kuruluşları aracılığıyla ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyor.

 

Kriz merkezi, çadır, konteyner gibi geçici barınma imkanı sağlayan malzemelerin bölgeye güvenli ve hızlı şekilde sevki için çalışmalar yürütüyor. Sanayicilerden sağlanan ürünler, kriz masasının koordinasyonunda ayarlanan tırlarla bölgelere gönderiliyor. Malzemelerin öncelik sıralamasında AFAD ve Türk Kızılay yönlendirmeleri ve bakanlıklar arasındaki koordinasyon esas alınıyor.

 

Çadır ve konteyner üreticileriyle irtibata geçen kriz merkezi, Türkiye'nin dört bir yanındaki sanayi kuruluşlarından malzemeleri bölgeye yolluyor. Ayrıca, çadır ve konteyner üretimi yapmayan ancak keçe ve metal aksam gibi malzemeleri üretebilecek kapasiteye sahip sanayiciler de bu alana yönlendiriliyor.

 

ISINMA VE AYDINLATMA İHTİYACI

 

Barınma ihtiyacına paralel olarak çetin kış koşullarının yaşandığı bölgede ısınmaya yönelik malzemeler de önemli bir yardım kalemi olarak öne çıkıyor. Depremzedeleri soğuktan korumak amacıyla elektrikli ısıtıcılar, jeneratör, battaniye, uyku tulumu gibi malzemelere olan ihtiyaçlar da karşılanıyor.

 

Kriz merkezi, binlerce ısıtıcı, jeneratör ve aydınlatma ekipmanını bölgeye ulaştırıyor. Kriz merkezinin koordinasyonuyla bir milyonun üzerinde battaniye deprem bölgesine sevk edildi. Eksi 20 derecelere kadar afetzedeleri koruyacak kışlık uyku tulumları, bölgede kurulan depolar aracılığıyla depremzede vatandaşlara dağıtılıyor.

 

Afetzedelerin barınma ve ısınmanın yanı sıra kişisel temizlik ve hijyen ihtiyaçları da dikkati çekiyor. Sanayicilerin destekleri ve Bakanlık kriz masasının organizasyonuyla bölgeye, içinde mutfak ve tuvaletlerin de bulunduğu ofis tipi konteynerler kurulmaya başlandı. Karavana dönüştürülmüş tır ve konteynerler de bölgeye ulaştırıldı.

 

PREFABRİK BANYO VE TUVALETLER

 

Afetzedelerin temizlik ve hijyen ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla mobil prefabrik banyo ve tuvaletler de ilk günden itibaren afetten etkilenen bölgelere sevk ediliyor. Sabun, vücut temizleme havluları, ıslak mendiller, hijyenik ped, şampuan, dezenfektan, çocuk ve yaşlı bezi, mama, paketli hazır gıdalar ve mobil mutfak gibi acil yardım ürün ve gereçleri de bölgeye düzenli aralıklarla gönderiliyor.

 

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ile kriz masası koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda, OSB'lerin üretim hatları afetzedelerin barınma ve ısınma ihtiyaçları için tahsis edildi. Her türlü konteyner ve çadır, soba ve diğer ısıtıcı malzeme temini için Türkiye'nin dört bir yanındaki OSB'ler, depremin ilk anlarından itibaren 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyor.

 

Kriz masasının, OSB'ler ile deprem bölgesi arasında oluşturduğu yardım köprüsü sayesinde, 7 günde birçok afet noktasına kritik öneme sahip malzeme ulaştı. 10 bine yakın jeneratörün büyük çoğunluğu bölgeye dağıtılırken sanayicilerden temin edilen 90 bini aşkın ısıtıcı da peyderpey ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.

13 Şubat 2023 Pazartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar