Yeni dönemde, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ vizyonuyla, sanayinin rekabet gücünün artırılması, girişimci gençlerin desteklenmesi ve Türkiye'nin "yeni nesil elektrikli otomobil üssü" haline getirilmesi hedefi doğrultusunda adımlar atılacak.


 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yeni dönemde "Milli Teknoloji Hamlesi" vizyonuyla, dijital dönüşümle sanayinin rekabet gücünün artırılması, girişimci gençlerin desteklenmesi ve Türkiye'nin "yeni nesil elektrikli otomobil üssü" haline getirilmesi hedefi doğrultusunda adımlarını atacak.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni Kabineyi açıklamasının ardından gelecek dönemde Türkiye ekonomisi, sanayisi, teknoloji ve iş dünyası açısından hangi adımların atılacağına yönelik ilk mesaj görevi devralan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'dan geldi. Kacır, Türkiye Yüzyılı'nı, "Tam Bağımsız Türkiye" anlayışıyla "Milli Teknoloji Hamlesi" vizyonuyla inşa etmek için canla başla çalışacaklarını belirtti.

 

AK Parti'nin "Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar" başlıklı seçim beyannamesi ve Bakanlığın Performans Programı yeni dönem hedefleri ve bunlara yönelik atılacak adımlara genel bir çerçeve oluşturuyor. Hedeflerin hayata geçmesinde nasıl bir yol izleneceği ve hangi projelerin yürütüleceği ise Bakan Kacır'ın önümüzdeki günlerde yapacağı açıklamalarla netleşecek.

 

Bu kapsamda, yeni dönemde sanayide stratejik alanlarda yüksek katma değeri ön plana alan yapısal dönüşümlerin hayata geçirilmesi öncelikli hedef olacak. Bakanlık, "Sanayisi güçlü, teknolojisi milli bir Türkiye" vizyonu ve "Yüksek teknolojiye dayalı, rekabetçi, sürdürülebilir, yerli ve milli bir sanayi yapısı" oluşturma misyonuyla yeni dönemde de çalışmalarına devam edecek.

 

KOBİ YATIRIM BANKASI KURULACAK

 

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden etkilenen illerdeki KOBİ'lerin üretimlerini devam ettirmeleri için gerekli tüm destekler kapsamlı ve süratli şekilde devreye alınacak.

 

Yenilikçi, orta yüksek ve yüksek teknoloji firmalarına hizmet vermek üzere bir KOBİ Yatırım Bankası kurulacak.

 

KOBİ'lerin finansmana erişimleri daha da kolaylaştırılacak, bu çerçevede uygun koşullarda krediler artırılacak.

 

GENÇ GİRİŞİMCİLERİN FİNANSMANA ERİŞİMLERİ KOLAYLAŞTIRILACAK

 

Gençleri girişimci yapabilmek için finansal desteklerin yanında girişimciliği özendirecek ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştıracak eğitim ve etkinliklere destek sağlanacak.

 

Start-up ekosisteminin güçlendirilmesine yönelik başta Teknopark ve TEKMER'ler olmak üzere gençlere sunulan imkanlar daha da artırılacak ve genç girişimcilerin finansmana erişimleri kolaylaştırılacak.

 

Tedarikçi Geliştirme Programı kapsamında İSO500+KOBİ projesiyle 500 büyük işletme ortak projeler vasıtasıyla KOBİ'lerle buluşturulacak. Her ilden en az bir iyi örnek çıkarılacak. Avrupa ülkelerinden büyük işletmelere yönelik KOBİ'lerin ortak projeleri desteklenecek.

 

Tüm desteklerin tek bir noktadan sunulduğu tek pencere sistemine geçilecek.

 

2028'E KADAR 5 ÜLKEDE ULUSLARARASI TEKNOLOJİ PAZARLAMA OFİSİ KURULACAK

 

Dijital dönüşümü yaygınlaştırmaya yönelik programlar imalat sanayinin farklı kollarına adapte edilerek KOBİ'lerin dijitalleşme süreçlerine destek verilecek.

 

Dijital platform imkanlarından yararlanılarak KOBİ'lerin yerli tedarik zincirini güçlendirecek büyük ölçekli firmalar etrafında kümelenerek konumlanmaları teşvik edilecek.

 

KOBİ'lerin yalın üretim konusundaki farkındalıkları artırılarak üretim süreçlerini geliştirmeleri için gerekli mekanizmalar oluşturulacak. KOBİ'lerle büyük işletmeler arasındaki verimlilik farkını azaltmak için özel programlar geliştirilecek.

 

Bilişim sektöründe yer alan start-up firmalarının ürün ve hizmetlerini kolaylıkla pazarlamalarına yönelik 2028'e kadar 5 ülkede Uluslararası Teknoloji Pazarlama Ofisi kurulacak.

 

Sanayinin dijitalleşmesi sürecinde önem arz eden nesnelerin interneti gibi ileri üretim teknolojilerinin yaygınlaştırılması sağlanacak.

 

Model Fabrikalar sanayinin yoğunlaştığı 14 ilde yaygınlaştırılacak.

 

Küresel rekabetteki konumu güçlendirmek için AR-GE harcamalarının milli gelire oranının yüzde 2'ye taşınması hedefleniyor. Ülke, Küresel Yenilik Endeksi'nde ilk 20'ye taşınacak.

 

Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi kapsamında dünyanın en gelişmiş 20 ekosistemi arasında yer alınması hedeflenirken, ekosistemden 15 Turcorn (1 milyar dolar değerlemeye ulaşan Türk şirketi) ve 5 Decacorn (değeri 10 milyar doları geçen şirket) çıkarılacak.

 

Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum kapsamında Türkiye İmalat Sanayinin Yeşil Dönüşümü Projesi hayata geçirilecek.

 

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN YÜKSEK HIZLI ŞARJ İSTASYONLARI YAYGINLAŞTIRILACAK

 

Türkiye'yi yeni nesil elektrikli otomobil üssü haline getirme hedefi doğrultusunda, Türkiye'nin otomobili Togg'un seri üretimi yıllar içinde artırılarak 2030'da 1 milyon araca çıkarılacak.

 

Togg başta olmak üzere elektrikli otomobil üretimi ve kullanımındaki gelişmeler dikkate alınarak yüksek hızlı şarj istasyonlarının 81 ilin tamamında yaygınlaştırılması konusunda ilave adımlar atılacak.

 

Elektrikli araç stoğunun 2 milyonu, şarj istasyonu sayısının da 200 bini aşması sağlanacak.

 

"BÖLGESEL BATARYA ÜRETİM MERKEZİ" OLMA HEDEFİ

 

Batarya modül ve paketiyle alt komponentler geliştirilerek batarya üretim yatırımları tamamlanacak. Ülkede bir "Batarya test merkezi" kurulması teşvik edilecek.

 

Yerli aktif olmayan malzemelerle batarya hücre üretim yatırımının yapılması sağlanarak "Bölgesel Batarya Üretim Merkezi" olmak için adımlar atılacak.

 

Milli Uzay Programı hedeflerinden "Ay Misyonu" kapsamında insansız uzay aracının tasarım ve üretim çalışmaları tamamlanarak bu görevde kullanılacak hibrit yakıtlı, özgün ve milli uzay roketi motoru geliştirilecek.

 

Türkiye'nin insanlı ilk uzay görevi kapsamında bir Türk vatandaşının bilim misyonuyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilmesi çalışmaları tamamlanacak.

 

Antarktika Bilimsel Araştırma ve Bilim Üssü'nün kalıcı hale getirilmesi, Antarktika Anlaşmalar Sistemi'nde "gözlemci" statüsünden "danışman ülke" statüsüne geçilmesi hedefleniyor.

 

Yüksek teknolojili sanayilerin imalat sanayi ihracatındaki payı Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ortalamalarına ulaştırılacak. Bu doğrultuda, yüksek teknoloji yoğunluklu ürünlerin ihracatı için kapsamlı ihracat destek programları oluşturulacak.

 

DİJİTAL DÖNÜŞÜMLE İMALAT SANAYİ GÜÇLENDİRİLECEK

 

Yeni dönemde, Milli Teknoloji Hamlesi'ni hayata geçirmek için sanayinin teknolojik dönüşümünün sağlanması, yenilikçilik ve tasarım kapasitesini artırarak nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi planlanıyor.

 

Bu hedef doğrultusunda dijitalleşmeyle gelen yeni dönemin gerekliliklerine uygun yetkinliklerin belirlenmesi, eğitim modellerinin dönüştürülmesi ve sürdürülebilir ilerleme için toplum genelinde yetkinlik gelişiminin sağlanması için çalışmalar yürütülecek.

 

Açık kaynak yazılım ekosistemi geliştirilerek yazılımcı sayısının artırılması kaldıraç olarak kullanılacak.

 

Sanayinin dijital dönüşümü sürecinde sürdürülebilirliğinin sağlanması ve dijital dönüşümün hızlandırılması yoluyla imalat sanayinin rekabet gücü artırılacak.

 

Teknoloji üretiminde sertifikasyon ve test ihtiyacı tespit edilerek uluslararası boyutta rekabetçi bir altyapı oluşturulacak.

 

İmalat sanayinin rekabetçiliği ve verimliliği yükseltilerek, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli iş gücüne sahip, çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümünü sağlamak amacıyla kümelenme teşebbüsleri desteklenecek.

 

Sanayide yeşil dönüşüm gibi alanlarda "Yeşil Yakalı" olarak sınıflandırılan işlere avantaj sağlayacak politikalar geliştirilecek.

 

Ar-Ge merkezlerindeki Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin artırılması için ekosistemin yetkinlik, işbirliği, yönetişim, finansman gibi konulardaki gelişimine yönelik tedbirler alınacak.

 

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde AR-GE faaliyetlerinin geliştirilmesi için ekosistemin altyapı, yetkinlikler, işbirliği, yönetişim, finansman gibi konularda gelişmesine yönelik tedbirler hayata geçirilecek.

07 Haziran 2023 Çarşamba

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi