TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, "2023 yılında yaklaşık yüzde 30 artışla 1.8 milyonun üzerinde sağlık turisti almayı bekliyoruz. Keza sağlık turizmi gelirinde de artış yaşanmasını öngörüyoruz" dedi.


 

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, "2023 yılında yaklaşık yüzde 30 artışla 1,8 milyonun üzerinde sağlık turisti almayı bekliyoruz. Keza sağlık turizmi gelirinde de artış yaşanmasını öngörüyoruz." dedi.

 

Bağlıkaya, TÜİK verilerine göre, yurt dışında yaşayan vatandaşlarla birlikte Türkiye'ye sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısının geçen yıl 1,4 milyonu aştığını hatırlattı.

 

Bu yıl yukarı yönlü ivmenin devam ettiğini aktaran Bağlıkaya, "Ocak-Mart 2023'te ülkemize sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısı 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 37,5 artarak 474 bin 114'e yükseldi. Sağlık turizmindeki yükselişin önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz." dedi.

 

Türkiye'nin sağlık turizmi alanında dünyanın en önemli destinasyonlarından biri olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, şunları kaydetti: "Sağlık turizmi kapsamında gelen uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinik branşları; kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz oluşturuyor. Bunların dışında saç ekimi, estetik ve güzellik uygulamaları da yoğun şekilde ilgi görüyor. Sağlık turizmi alanında yetkili aracı kuruluş olarak çalışan seyahat acentelerimizden aldığımız bilgiye göre, ülkemizi sağlık amacıyla ziyaret eden misafirlerin önemli bir kısmının saç ekimi için geldiğini ifade edebiliriz. Destinasyon anlamında saç ekimi konusunda en önemli merkez ise İstanbul. Artan talep nedeniyle saç ekimi kapsamında Antalya ve İzmir de çok sayıda sağlık turisti almaya başladı. Bu son derece sevindirici bir gelişme. Bu yıl saç ekimi için gelenlerin 2022'ye göre yüzde 20 civarında artmasını bekliyoruz."

 

"SAĞLIK TURİZMİNDEN ELDE EDİLEN GELİR İLK ÇEYREKTE YÜZDE 10,7 ARTARAK 453 MİLYON 714 DOLAR OLDU"

 

Firuz Bağlıkaya, Türkiye'nin sağlık turizmi alanında çift haneli rakamlarla büyüdüğünü belirterek, "2023 yılında yaklaşık yüzde 30 artışla 1,8 milyonun üzerinde sağlık turisti almayı bekliyoruz. Keza sağlık turizmi gelirinde de artış yaşanmasını öngörüyoruz. Rakamlar da bu yükseliş beklentimizi doğrular nitelikte. Bu yılın ilk çeyreğinde sağlık turizminden elde edilen gelir, 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 10,7 artarak 453 milyon 714 dolar oldu. Dolayısıyla sağlık turizminden elde edilen gelirde artış trendinin devam edeceğini ifade edebiliriz." diye konuştu.

 

Seyahat acentelerinin yurt dışında gerçekleştirdikleri tanıtım çalışmalarının sağlık turizmi alanını hareketlendirdiğini ifade eden Bağlıkaya, sağlık turizminin gelişmesinde Sağlık Bakanlığının da rolünün büyük olduğunu söyledi.

 

Sağlık Bakanlığı öncülüğünde kurulan USHAŞ'ın, Türkiye'yi dünyanın önde gelen katma değerli hizmet ihracatçılarından biri haline getirmek için 2019 yılından beri yoğun faaliyet gösterdiğini aktaran Bağlıkaya, şöyle devam etti: "Bakanlık, son olarak sağlık turizmi alanında ülkemizin tanıtılması ve ülkemize gelen turistlere daha nitelikli hizmet verilmesi amacıyla HealthTürkiye çatı markasını hayata geçirdi. Bu alanda çalışan tüm bileşenleri kapsayan HealthTürkiye, web portalı, 6 dilde ve 7/24 hizmet veren Uluslararası Sağlık Hizmetleri Çağrı Merkezi, hasta memnuniyet anketleri, USHAŞ Akademi, yurt dışı tanıtım ve temsil organizasyonlarını içeriyor. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı doğrultusunda kurulan çatı marka, sağlık turizmi pazarından ülkemizin hak ettiği payı alması için çalışmalar gerçekleştiriyor."

 

"ÜLKEMİZ, YAPILACAK TANITIM VE PAZARLAMA ÇALIŞMALARIYLA SAĞLIK TURİZMİNDE YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜREBİLİR"

 

TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, sağlık turizmi alanında potansiyeli son derece yüksek olan Türkiye'nin, yapılacak tanıtım ve pazarlama çalışmalarıyla bu alandaki yükselişini sürdürebileceğini ifade ederek, "Elbette bu noktada çok önemli görev üstlenen seyahat acentelerinin desteklenmesi de büyük önem taşıyor. Aynı zamanda Ticaret Bakanlığımızın da bu konudaki destekleri çok önemli. Ticaret Bakanlığımız da sağlık turizminin gelişmesi için acentelerimiz ve sağlık kurumlarımız için ciddi anlamda teşvik çalışmaları yürütüyor, https://healinturkiye.gov.tr portalı, acentelerimizin ve sağlık kuruluşlarımızın tanıtımlarında önemli bir rol üstleniyor." şeklinde konuştu.


Son derece hassas bir alan olan sağlık turizminde profesyonelliğin çok önemli olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, şunları kaydetti:

"Alanında uzman olan kişi ve kuruluşların bu işi yapması gerekiyor. O nedenle sağlık turizmi alanında sadece Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş ve hangi branşta yetkilendirilmişse o branşta hizmet veren kliniklerin faaliyet göstermesi gerekiyor. Merdiven altı kliniklere karşı sıkı bir denetim önemli. Çünkü bu alanda yapılacak en küçük hata, insan hayatını tehdit ettiği gibi ülke imajını da olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla bu konuda son derece hassas olmamız gerekiyor."

 

03 Temmuz 2023 Pazartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar