Rusya'ya yaş meyve ve sebze ihracatı, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 60 artışla 258.4 milyon dolara yükseldi.



 

Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nda uyguladığı denge politikası ve iki ülke arasındaki ilişkileri kendi çıkarları doğrultusunda yürütmesinin etkisiyle Rusya'ya yaş meyve ve sebze ihracatı, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 60 artışla 258,4 milyon dolara yükseldi.

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye, Rusya'ya kimyevi maddeler ve mamulleri, yaş ve kuru meyve, sebze, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar, hazır giyim ve konfeksiyon, çimento başta olmak üzere yüzlerce kalemi kapsayan ihracat yapıyor.

 

Bu ülkeden de doğal gaz, petrol ve demir ve çeliğin de aralarında bulunduğu birçok ürün ithal ediliyor.

 

TARIM İHRACATINDA YAŞ MEYVE VE SEBZE LİDER

 

Rusya'ya bu yılın ilk çeyreğinde 2 milyar 448 milyon dolarlık ihracat yapılırken, toplam ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 132,9 arttı.

 

İki ülke arasındaki ticarette tarım sektörünün de önemi büyük. Bu sektörün yaptığı ihracat, söz konusu ülkeye gerçekleştirilen toplam ihracatın yüzde 18'ine karşılık geliyor.

 

Bu yılın ilk çeyreğinde tarım ürünleri içinde en fazla ihracat yapılan ürünler 258,4 milyon dolarla yaş meyve ve sebze oldu. Sektör ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 60 artış gösterdi. Bu sektörü 134,3 milyon dolarla hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, 17 milyon dolarla meyve sebze mamulleri izledi.

 

Aynı dönemde ihracatını en fazla artıran ürün yüzde 271,4 ile tütün olarak kayıtlara geçti. Bunu yüzde 265 ile meyve sebze mamulleri, yüzde 231,5 ile zeytin ve zeytinyağı, yüzde 161,4 ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri takip etti.

 

Bu yılın ocak-mart döneminde Rusya'dan yapılan ithalat ise yüzde 1,6 azaldı.

 

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Mehmet Ali Ünal, iki ülke arasındaki ticaretin önemine dikkati çekerek, ülkelerin, ihtiyacı olan ürünleri birbirlerinden temin ediyor olmalarının birçok sektöre fayda sağladığını dile getirdi.

 

Söz konusu sektörler arasında tarımın dikkati çektiğini belirten Ünal, "Rusya üreticilerimiz için önce gelen bir pazar. Bu anlamda tarım sektörü için çok önemli. Özellikle yaş ve kuru meyve ve sebzede ihracat yaptığımız en önemli ülke. Rusya'ya ihracatımızın giderek artacağını düşünüyoruz. Bu artış sektörümüze olumlu yansıyacaktır." dedi.

 

Ünal, ihracatta öne çıkan ürünlerden birisinin de hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar olduğuna dikkati çekerek, iki ülke arasındaki ilişkilerde ılımlı havanın devam etmesinin her sektöre fayda sağlayacağının altını çizdi.

 

TÜRKİYE RUSYA'YA YAŞ MEYVE SEBZE VE BALIK ÜRÜNLERİ İHRACATINDA LİDER

 

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan da Rusya'ya ihracatta yaşanan artışın devam edeceğini bildirdi.

 

Gürdoğan, "Önümüzde balık ve yaş sebze üretimi ilerleyen aylarda daha yüksek olacak. Bu da şunu gösteriyor. Doğu Karadeniz Bölgesi özellikle Rusya'ya ihracatında, en öncelikli olarak yaş sebze meyve ile balık ve balık ürünleri ihracatında lider durumda. Bunun yanında inşaat malzemeleri gibi diğer ürünler de sıralamaya giriyor." diye konuştu.

 

Gürdoğan, her şeyden önce ticaretin artmasının istihdamın artması anlamına geldiğinin altını çizdi.

 

Rusya'nın Türkiye için çok önemli bir pazar olduğuna işaret eden Gürdoğan, şunları kaydetti: "Bunun yanında sadece Rusya değil Türk Cumhuriyetleri ve Asya pazarını bir bütün olarak görmemiz gerekiyor. Yüksek teknoloji ürünlerinin de bu pazardaki payının gittikçe artabileceğinin altını çizmek istiyoruz. Rusya'ya bu yıl Trabzon'dan ocak-nisan tarihlerinde 22 sektörde 86 milyon 189 bin 373 dolar değerinde ihracat yapıldı. Bu ihracatın ilk sıralarında yaş sebze ve meyve, su ürünleri, kimyevi maddeler, fındık ve fındık mamulleri geldi. Yine aynı şekilde Türkiye genelinden Rusya'ya bu yılın ocak-nisan tarihleri arasında 3 milyar 200 milyon 148 bin 396 dolar değerinde ihracat yapıldı."

12 Mayıs 2023 Cuma

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma