Uluslararası tarım şirketlerinin, dünyanın en büyük tahıl ihracatçısı Rusya’dan çekilmesi nedeniyle toparlanma sürecinin devam ettiği küresel gıda pazarında belirsizliklerin artması söz konusu.


Yaptırımlar nedeniyle Rus ekonomisinde kapsamlı değişimler yaşanırken, ülkenin en önemli sanayilerinden tarım sektörü de değişimin yaşandığı bir başka alan olarak ön plana çıkıyor.

 

Ülkede tarım ürünleri üretiminin önem taşıdığı bazı bölgelerin valileri, Ukrayna savaşı ve ardından gelen yaptırımlar nedeniyle geçen yıl Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den tahıl ihracatında “dost olmayan” ülkelerden yabancı şirketlerin faaliyetlerinin kısıtlanmasını talep etmişlerdi.

 

Bu nedenle, tarım sektöründe faaliyet gösteren yabancı şirketler üzerindeki baskı artarken, Rusya Tarım Bakanlığı da geçen ay, dünyanın en büyük tarım şirketlerinden Cargill, Viterra ve son olarak Louis Dreyfus şirketlerinin de Rusya pazarındaki ihracat faaliyetlerini durdurma kararı aldığını bildirdi.

 

Geçen yıl itibarıyla, ülkenin en büyük tahıl ihracatçısı yüzde 18’lik payla Rostov bölgesinden RİF şirketi olurken, Cargill, Viterra ve Louis Dreyfus da ülkenin en çok tahıl ihraç eden ilk 10 şirketleri arasında yer alıyordu. Yabancı şirketlerin Rus tahıl ihracatındaki toplam payının yaklaşık yüzde 40 düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.

 

RUS YETKİLİLER YABANCI ŞİRKETLERE KISITLAMA İSTİYOR

 

Batılı şirketlerin ayrılma kararı almaları, Rus tarım sektörünün ve tahıl ihracatının geleceğine ilişkin de soru işaretleri yaratıyor.

 

Rusya Tarım Bakanlığı, 29 Mart’ta yaptığı açıklamada, Rus pazarında faaliyetlerini sonlandıran şirketler nedeniyle tahıl ihracatının etkilenmeyeceğini ve şirketlere ait varlıkların, sahibi kim olursa olsun kullanılmaya devam edileceğini bildirdi.

 

Rus sektör yetkilileri de ülkede faaliyet gösteren yerli şirketlerin 20 yıl öncesine kıyasla artık çok daha yetkin konuma geldiklerini ve batılı şirketlerin ayrılmasıyla oluşan boşluğun hızla doldurulacağını belirtiyor.

 

Yetkililer, Rusya’dan ayrılan şirketlerin isim değişikliği yaparak ülkede faaliyetlerini sürdürme olasılığının da yüksek olduğuna işaret ediyor.

 

Ancak yabancı uzmanlar, batılı şirketlerin Rus tarım sektöründeki faaliyetlerini sonlandırmaları nedeniyle Rus hükümetinin hem ülke içerinde hem de küresel ölçekte gıda alanındaki jeopolitik etkisini artıracağı yorumunda bulunuyor.

 

RUSYA DÜNYANIN EN BÜYÜK TAHIL İHRACATÇISI

 

Rusya’da geçen yıl toplam 153 milyon ton tahıl hasadı yapılırken, ülke küresel tahıl pazarında yaklaşık yüzde 19 payla dünyanın en büyük tahıl ihracatçısı konumunda bulunuyor.

 

Rus tahılının ana müşterileri arasında Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri yer alıyor.

 

Başta Avrupa olmak üzere dünyanın önemli tahıl üreticilerinden Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle küresel gıda sektöründe de 2022’nin başından itibaren sorunlar yaşandı.

 

Önemli bir tarım ülkesi olan Ukrayna, ürünlerini hasat etme ve ihracatını gerçekleştirmede zorlanırken, tedarik zincirlerinin bazıları bozulurken, bazıları tümüyle ortadan kalktı.

 

Bu durum gıda fiyatlarında rekor düzeylerde artışa yol açarken, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Gıda Fiyat Endeksi, Mart 2022’de bir önceki aya kıyasla yüzde 12,6 artış göstererek ortalama 159,3 puan oldu ve tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

 

KARADENİZ TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI SEKTÖRE NEFES ALDIRDI

 

Geçen yıl küresel gıda sektörünü rahatlatan en önemli girişimlerinden birisi ise Türkiye’nin önemli rol oynadığı Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması olarak ön plana çıktı.

 

Savaş ve ardından gelen yaptırımlar nedeniyle derinden etkilenen küresel tahıl ticareti, 22 Temmuz 2022'de İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde Ukrayna, Rusya, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasında imzalanan Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması sayesinde rahat bir nefes aldı.

 

Gıda fiyatlarının düşmesine katkı sağlayan girişim uyarınca halihazırda 25 milyon tondan fazla tahıl sevkiyatı gerçekleştirildi.

12 Nisan 2023 Çarşamba

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma