tatil-sepeti

Cumhurbaşkanlığı tarafından 16 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Necip Şimşek, düzenlenen törenle görevi Prof. Dr. Abdulhamit Avşar’dan devraldı.



 

Prof. Dr. Avşar, törende yaptığı konuşmada, üniversitenin Türkiye’nin ilk 10 üniversitesi arasına girmesi hedefiyle yürüttüğü çalışmalara vurgu yaparak, tüm akademik ve idari kadronun bu vizyon doğrultusunda hareket ettiğini belirtti. Prof. Dr. Avşar, “Emaneti devrediyoruz ama biz her zaman yanınızdayız. Üniversitemizin geleceği için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” diyerek, Prof. Dr. Şimşek’e başarılar diledi.

 

YETKİN MEZUNLAR

 

Rektör Prof. Dr. Necip Şimşek ise 2010 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’ne katıldığını hatırlatarak, şunları söyledi: “İstanbul’u ve üniversitemizi çok seviyoruz. Bu görevi, üniversitemizi daha büyük hedeflere taşımak için bir fırsat olarak görüyorum. Üniversitemizin ulusal ve uluslararası alandaki marka değerini yükseltmek ve çağın ihtiyaçlarına uygun yetkinliklere sahip mezunlar yetiştirmek öncelikli hedeflerimiz olacak.” 

 

Prof. Dr. Şimşek, üniversitenin İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile olan güçlü bağlarına da dikkat çekerek, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, Teknopark İstanbul ve İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile oluşturulan sinerjiyi artırmayı planladıklarını belirtti. Akademik ve idari kadro ile işbirliği içinde etkili ve verimli bir çalışma dönemi hedeflediğini vurgulayan Şimşek, “Bu dönemde birçok kalıcı esere ve sayısız akademik başarıya imza atmayı amaçlıyoruz” dedi.

26 Ağustos 2024 Pazartesi

Kimi milim milim kestiği ahşaptan yekpare bir eser oluşturuyor, kimi tasarımlarını çininin sırrıyla demlendiriyor. Bu eserler, sanat mevsiminin sonbaharla başladığı bu günlerde Hünkar Kasrı’nın dükkanlarında sanatseverlerle buluşuyor.

Birbirinden farklı altı sanat dalını icra eden sanatçılar ise “Huzurla hemhal, sanatla mümkün” görüşünde birleşiyor. 

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

İstanbul sanat haritasında önemli merkezlerden biri olan İstanbul Ticaret Odası Yeni Cami Hünkar Kasrı, sonbaharı sanatın altı farklı rengiyle karşıladı. Yılda iki kez farklı sanat dallarına ev sahipliği yapan Hünkar Kasrı dükkanlarında, sanatçılar bir yandan eserlerini üretirken, bir yandan da bu eserleri alıcılarla buluşturma fırsatı elde ediyor. Şifayı, anda kalmaya vesile olan sanatlarıyla bulduklarını söyleyen Hünkar dükkanlarının yeni konukları, nisan ayına kadar atölyelerinde sanatseverleri ağırlayacak. 

 

İLK DÜKKAN DENEYİMİ

 

İstanbul Ticaret Odası’nın sanatı koruma ve geliştirme çalışmalarında önemli bir yer tutan Hünkar Kasrı dükkanları projesiyle kimi sanatçılar ilk kez atölye ve ürünlerini satma tecrübesi yaşıyor. Projeyle şu ana kadar 100’ü aşkın sanatçı, hem sanatlarını icra edip hem de bu eserleri alıcılarla buluşturma imkanı yakaladı. Projenin önceki dönem sanatçıları arasında, geliştirdiği sosyal altyapı sonucu atölye ve dükkan açanlar da oldu. Hünkar’ın sonbahar konukları, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. 

 

TASARIMLARIN SIRRI 

 

“Tasarımlarım hayatın içinde yer alsın istiyorum” diyen çini sanatçısı Belgin Ergüleç, 2017 yılında hobi amaçlı başladığı sanatını, kendine özgü tasarımlarla geliştirdiğini söylüyor. Ergüleç, “Aslen bankacıyım ve emekli olduktan sonra özel dersler alarak kendimi birden bire bu sanatın tam içinde buldum. Tasarımlarımda geleneksel motifleri kullanmanın yanı sıra günümüze hitap eden örnekler de işliyorum” diyor. Çininin tamamen sır olduğunu ifade eden Ergüleç, şunları söylüyor: “Sırlama işleminden sonra ürününüzün nasıl çıkacağını bilemezsiniz. Bazen sizin dahi fark etmediğiniz küçük bir detay sırlama işlemi sonrası eserinizin bambaşka bir halde karşınıza çıkmasına sebebiyet verebilir.” 

 

KİMYADAN TAKIYA 

 

Takı tasarım sanatçısı Melek Karaca, kimya bölümünü bitirdikten sonra çeşitli kurslar vesilesiyle takı tasarımına yönelmiş. “Kimya ihtisasıma rağmen diyebilirim ki takı benim işim” şeklinde konuşan Karaca, tasarımlarında gelenekten moderne pek çok motifi işliyor. Takı tasarımından önce sedef kakma sanatıyla da ilgilendiğini söyleyen Karaca, “Aslında bunu kendimi keşfetme yolculuğu olarak nitelendirebilirim” diyor. Karaca, kaplumbağa kabuğu, abalon sedef gibi nadir malzemelerle tasarımlarını zenginleştiriyor. 

 

BANKACILIKTAN RESİME 

 

Uğur Kaynar, Hünkar dükkanlarını yaptığı yağlı ve sulu boya eserleriyle şenlendiren sanatçılardan biri. “Elime fırçayı aldığımda her şeyi unutuyorum” diyen Kaynar, emekli olduktan sonra kendini tamamen resme adamış. “Hayatımda hep resim oldu. İlk sergimi 17 yaşında açtım” diyen Kaynar, yorucu geçen bankacılık kariyerinin ardından resim alanına daha çok yoğunlaşmış. Kaynar, “Bankacılık o kadar yoğun ve yıpratıcı bir meslek ki, o yoğunlukta resim hep benim sakin limanım olarak kaldı. Ne olursa olsun insanların bir sanat dalıyla ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sanatla ilgilendi-ğinizde anda kalmayı, tefekkürü çok net deneyimliyorsunuz” diyor.

 

12 SANTİMDE 120 PARÇA

 

Nimet Renkliyıldız da emeklilik sonrası sanata yönelen isimlerden biri. Katı’ sanatçısı Renkliyıldız, “Asıl mesleğim tarih öğretmenliği, ancak ben dahi bu sanat dalı hakkında çok fazla bilgiye sahip değildim. Emeklilik yıllarıma çok az bir zaman kala özel bir kurstan çok değerli hocalardan ders almaya başlayarak katı’ ile teşrik-i mesaim başladı” diyor. Renkliyıldız, kimi zaman bir milimi bulan incecik kağıt parçalarını özel bir büyüteçle keserek ve kat kat yapıştırarak üç boyutlu resimlerini oluşturuyor. “Bazen öyle eserlerimiz oluyor ki, küçücük bir alana yüzlerce parça sığdırıyoruz. Örneğin, 10-12 santimlik bir vazo motifinde 120-150 küçük parça işlenmiş olabiliyor” diyen Renkliyıldız, “Katı’ sonrası estetik zevkim çok gelişti. Önceden sadece bakarmışım, şimdi görebildiğimi fark ediyorum” yorumunu yapıyor. 

 

TEDAVİ EDEN NAHT SANATI

 

“Şifayı naht sanatında buldum” diyen nahhat Mustafa Bilal Yılmaz da çeşitli ağaçlardan kestiği küçücük parçalarla eserler oluşturuyor. Asıl mesleği marangozluk olan ve emekli olduktan sonra naht sanatı ile ilgilenmeye başlayan Yılmaz, sanatını tamamen kendi kendine geliştirmiş. Kimi zaman santimle dahi ölçülemeyecek küçük parçaları testereyle tek tek kesen Yılmaz’a göre her bir ağacın farklı bir hissiyatı var. “Sanatımı icra ederken her şeyi unutuyorum” diyen Yılmaz, bir sağlık problemi sonrası doktorun yönlendirmesiyle naht sanatına yönelmiş. Ceviz, maun, gül, ıhlamur gibi ağaçlarla çalışan sanatçı, naht sanatıyla şifa bulduğunu söylüyor.

24 Eylül 2024 Salı

Etiketler : Hünkar Kasrı sanat ahşap

Dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşılarından biri olan Kapalıçarşı'da, İstanbul'u farklı açılardan keşfetmek amacıyla düzenlenen, 15 yaş altı çocuklar ile 80 yaş üstü yetişkinlerin kabul edilmediği turlar turizme büyük katkı sunuyor.


 

Tarihi dokusu ve yoğun ticari hayatıyla turistlerin uğrak yeri olan yapıda restorasyon çalışmaları devam ediyor.

 

Yaklaşık 45 bin metrekarelik kapalı alanda, 3 bin 600 dükkan, 22 kapı ve 14 han bulunan, mimarisiyle dev bir labirenti andıran Kapalıçarşı'nın yenilenen çatısında düzenlenen özel turlarla hem yerli hem de yabancı turistlerin İstanbul'u farklı bir açıdan keşfetmeleri sağlanıyor.

 

"Kedi yolu" olarak adlandırılan çatıdaki yollarda eşsiz kent ve Boğaz manzarasını gören, dünyanın dört bir yanından gelen turistler, çektikleri görüntüleri sosyal medya hesaplarından da "Kapalıçarşı", "Süleymaniye", "İstanbul", "Eminönü" gibi etiketlerle paylaşıyor. Böylece Kapalıçarşı'nın bu çatıları tarihi yapının dünyaca tanınmasına katkı sağlıyor.

 

Kapalıçarşı Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kurtulmuş, çatı turizmi fikrinin çarşının restorasyon süreciyle beraber oluştuğunu söyledi.

 

Kurtulmuş, restorasyonun tamamen bitmediğini belirterek, "Çatının restorasyonu tamamlandıktan sonra bu güzelliği insanlarımızla ve turistlerimizle paylaşma fikri arkadaşlarımız arasında yoğun şekilde dillendirildi. Bu alanın nizamlı ve güzel bir intibaıyla dış dünyaya ve ülkemize sunulması fikri ağır bastı. Bunun üzerine harekete geçtik. Gerekli kural ve kaidelerini koyduktan sonra devam ettik." dedi.

 

Kapalıçarşı’nın dünya çapında tanınan bir yer olmasına rağmen restorasyon sonrasında çatının daha düzenli ve görünür hale gelmesinin ülkeye büyük bir katkı sağladığını anlatan Kurtulmuş, "1461 yılında inşa edilen, 563 yıllık bu tarihi çarşının çatısının insanlar tarafından görülmesi, bu yapının dünya çapında tanınırlığına ve bilinirliğine çok büyük etkisi oldu. Gelen her turist memnun kaldı. Çünkü İstanbul’u farklı bir bakış açısıyla görme fırsatı buldular. Bize teşekkür ederek ayrıldılar." diye konuştu.

 

Kurtulmuş, çatı yollarında düzenlenen turlara 15 yaş altındaki çocuklar ile 80 yaş üstündeki yetişkinlerin kabul edilmediğini, çıkmadan önce turistlere ferdi sigortalarının yapıldığını söyledi.

 

Acenteler vasıtasıyla organize edilen çatı turlarının onar kişilik gruplar halinde, yirmişer dakika sürdüğünü vurgulayan Kurtulmuş, projeye ilişkin güzel geri dönüşler aldıklarını kaydetti.

 

Kurtulmuş, "Gelen turistler çatıyı görüyorlar, çarşımızda da alışveriş yapıyorlar. Buradan resmi olarak alınan ücretler Kapalıçarşı'mızın ihyası için kullanılıyor." bilgisini verdi.

 

Kapalıçarşı'nın geçen yıl 44 milyon ziyaretçiyi ağırladığının, hedeflerinin 50 milyon turist olduğunun altını çizen Kurtulmuş, çarşının çatısını ise birçok turistin gezdiğini belirtti.

 

"İLERİDE TEKRAR BU TARZ ÇEKİMLERİN OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"

 

Burada çekim için dizi ve film tekliflerinin de yoğun bir şekilde gelmeye devam ettiğini, ünlü aktör Daniel Craig'in başrolünü oynadığı James Bond serisi filmlerinden "Skyfall"un Kapalı Çarşı'nın çatısında çekildiğini anımsatan Kurtulmuş, "İleride tekrar bu tarz çekimlerin olacağını düşünüyoruz. Tabii ki buranın kuralı ve kaidesi uyarınca çatımıza zarar vermeden, uygun koşullarda olabilirse bu projelerin devamının da burada devam edeceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Kapalıçarşı Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kurtulmuş, yapının restorasyonun birinci etabının tamamlandığını, çatının ise tamamen bittiğini söyledi.

 

Yer altı atık su ve temiz su kanallarının tamamlandığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Mahmutpaşa çıkışında birtakım problemler var fakat bunlar da hallolacak inşallah. Valilik, Fatih Belediyesi ve Kapalıçarşı yönetimi olarak güçlü bir protokolle bu işi başlattık." dedi.

 

Kurtulmuş, restorasyonun ardından planlanan projelerle Kapalıçarşı'nın dünya çapında daha fazla tanınmasını hedeflediklerinin altını çizerek, tarihi yapının görünürlüğünü artırma çalışmalarının devam edeceğini sözlerine ekledi.

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : Kapalıçarşı çarşı tur turist turizm