tatil-sepeti

İTO Başkanı Avdagiç:

- “Bakanlık, bu kritik dönemde ekonominin can damarı olan reel sektörü kalkanla korumaya aldı.”

- “Düzenleme ile reel sektörün üç kritik talebi karşılık buldu: Birincisi reel sektörün yeni kredilere erişim imkanı korundu. İkincisi, ilave teminat baskısı ortadan kalktı. Üçüncü olarak da kredi geri çağırma gibi hadiselerin önüne geçildi.”

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kredi kanallarını açık tutmak üzere aldığı tedbirlerle ilgili olarak, “Kredilerin geri çağrılmaması ve nakit akışının korunması ile reel sektörün en önemli beklentileri karşılanmış oldu. Bakanlık, bu kritik dönemde ekonominin can damarı olan reel sektörü kalkanla korumaya aldı” dedi.

Düzenleme ile reel sektörün üç kritik talebinin karşılık bulduğunu belirten Avdagiç, “Birincisi piyasadaki likiditenin daralması engellendi. Reel sektörün yeni kredilere erişim imkanı korundu. İkincisi, ilave teminat baskısı ortadan kalktı. Üçüncü olarak da kredi geri çağırma gibi hadiselerin önüne geçildi. Dolayısıyla bakanlık aldığı kararla, finans sektörüne, reel sektörün yanında olduğunu gösterdi. Ekonomi yönetimimiz son derece proaktif önlemlerle piyasalara güç verdi. Sıkıntılar henüz ortaya çıkmadan alınan bu önlemler son derece yerindedir ve iş dünyasının acil sorunlarına somut bir çözüm getirmektedir” dedi.

Şekib Avdagiç şunları söyledi:

“Hazine ve Maliye Bakanlığı aldığı son kararla reel sektörün arkasında olduğunu gösterdi. Diyelim ki 3 milyon dolar kredi kullandınız. Karşılığında da 12 milyon TL teminat verdiniz. Doların 4 TL’den 6 TL’ye çıkmasıyla normalde 18 milyon TL teminata ihtiyacınız oluyor. Düzenleme ile banka artık aradaki fark kadar, 6 milyon liralık ilave bir teminat istemeyecek.

Firmalarımız için bu hayati bir düzenlemedir. Çünkü kurdaki dalgalanma sebebiyle toplam risk her gün değişiyor.

Diğer bir düzenleme de kredi gecikmeleri, karşılıksız çek ve protesto edilen senetlerin artık Risk Merkezi’ne mücbir sebep koduyla bildirilebilecek olması. Böylece firmalarımızın ödeyemedikleri çek ve senetleri, ‘mücbir sebepten ödenmedi’ diye kabul edilirse, bankalar tarafından kara listeye alınmayacak. Finansal olarak üzerine gelinmesi engellenmiş olacak.”

17 Ağustos 2018 Cuma

Etiketler : Gündem

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), makrofinansal istikrar ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla bazı adımlar attı.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'dan (TCMB) yapılan duyuruya göre, Türk lirası (TL) mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları ile yabancı para (YP) mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı değiştirildi.


Buna göre, kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan oran yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, YP mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi. Zorunlu karşılıklar, 27 Eylül 2024'te tesis edilecek.


TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz uygulamasında TL'ye geçiş oranı koşulu kaldırıldı.


TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5'ten yüzde 8'e yükseltildi.



21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Merkez Bankası TL Para

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma