Salı, 29 Ekim, 2024
Balkan ve I. Dünya Savaşı nedeniyle esir düşen, kimi Mısır’da, kimi İtalya’da, kimi Fransa’da sevdiklerinden uzakta kalan Osmanlı askerlerinin emaneti asırlık mektuplar, Kızılay vesilesiyle günümüze ulaştı.
Yüzyıllık Emanet projesiyle asırları aşan mektuplar, İstanbul’un farklı bölgelerinde düzenlenen sergilerle meraklılarıyla buluşuyor.
HABER: Sümeyra Yarış TOPAL
Kimi, “Allah şahidim olsun ki, bu dünyada benden yalnız kimse yok” diyerek, kimi, “Sizin hasreti iştiyakınızdan başka bir guna keder-i endişemiz yoktur” cümleleriyle sevdiklerine dert yanmıştı. Balkan ve I. Dünya Savaşı’nın çeşitli cephelerinde Rusya’dan İtalya’ya, Fransa’dan Mısır’a kadar farklı ülkelerde esir düşen Osmanlı askerlerinin yazdığı mektupların bir kısmı, sahibine ulaşır ümidiyle asırlardır arşivlerde bekledi.
25 BİN MEKTUP
Çeşitli nedenlerle yazılan ve sahibine ulaşamayan 25 bin esir mektubunu kutsal bir emanet olarak muhafaza eden Türk Kızılay, asırlar sonra ‘sahibine ulaşamasa da sahiplerine ulaşsın’ diyerek mektup arşivini kamuoyuyla paylaşmaya başladı. Yüzyıllık Emanet projesiyle kamuoyuna açılan mektup, kartpostal ve bazı eşyalar, sergiler vesilesiyle meraklılarıyla buluşuyor. Projenin son durağı Sirkeci Garı oldu. 30 Temmuz’da sona eren sergi ile Sirkeci Garı’na gelen yerli ve yabancı yüzlerce kişi, asırlar önce duyulan özlemlere şahitlik etti. Proje, farklı bölgelerde düzenlenen sergilerle meraklılarıyla buluşmaya devam edecek.
ÇÖLLERDEN BOZKIRLARA
Yüzyıllık Emanet projesiyle ortaya çıkan belgeler arasında fotoğraflar ve askerlere ait çeşitli eşyalar da bulunuyor. O yıllarda askıda kalan kimi mektup, üzerinden geçen bir asra rağmen Kızılay tarafından ailelerine ulaştırılmış. Projenin internet sitesinden yer alan bilgilere göre, esirler Mısır’daki susuz çöllerden Hindistan’ın nemli iklimine, Fransa’daki fabrikalardan Sibirya’nın dondurucu bozkırlarına kadar yayılan geniş bir coğrafyada sevdiklerinin hayali ile yaşam savaşı vermiş. Mektupları yazan askerlerden evine dönenler olduğu gibi esaret yıllarında vefat edenler de olmuş.
YABANCI ESİRLER
Savaş sonrasında esir düşen Türk askerleri olduğu gibi Türkiye’de esir düşen çeşitli uyrukta yabancı askerler de vardı. Türkiye’de bulunan askerler, iç bölgelerde demiryolu hattında çalışıyordu. Türk esirleri aileleriyle irtibatı Kızılay aracılığıyla sağlıyor, yabancı esirler ise Kızılhaç ile bu bağı devam ettiriyordu. Bu kurumlar esirlerin mektuplaşma sürecini kolaylaştırıyordu. Yabancı esirlere ait mektuplar da Kızılay arşivi kapsamında kamuoyuyla paylaşılıyor.
DAYANIŞMA RUHU
Kızılay arşivinde yer alan bilgilere göre, esaret altındaki askerler günlük çalışma rutinlerinin yanı sıra hayat ile bağlarını taze tutabilmek için çeşitli sosyal aktivitelerde de bulunuyordu. Bunlardan biri de gazete çıkarmaktı. Farklı kamplarda yer alan askerler, elle yazıp karbon kâğıdı ile çoğalttıkları gazeteler vesilesiyle spor, müzik, mizah gibi alanlarda yazılar yazıyordu. Bu gazeteler de günümüze ulaştı.
29 Temmuz 2024 Pazartesi
Uluslararası Ankara Caz Festivali, 20 Kasım'da müzikseverlerle buluşacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakanlığın desteğiyle Caz Derneği tarafından düzenlenen festivalin bu yılki teması "Caz Enerjisi" olacak.
Bu yıl 28'incisi düzenlenecek festivalde sanatseverler, konser, söyleşi ve ücretsiz sergi ve eğitim etkinliklerine katılma fırsatı bulacak.
Çok sayıda uluslararası sanatçının sanatseverlerle buluşacağı festival, 30 Kasım'da sona erecek.
Uluslararası Ankara Caz Festivali'nin programına "www.cazdernegi.org" adresinden ulaşılabilecek.
28 Ekim 2024 Pazartesi
Türkiye Cumhuriyeti bu hafta 101. yaşını kutlarken, Cumhuriyet’in bir asrı aşan köklü kültürel geçmişine dair izler, artık çevrimiçi ortamda da sürülebiliyor. Türk Tarih Kurumu, Ankara’nın başkent oluşunun 101. yıl dönümüne ait belgeleri uzaktan erişime açtı.
Bunun yanı sıra Cumhuriyet döneminin önemli tarihçilerinden Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi ve Türkiye’nin ilk sanat okulu Musiki Muallim Mektebi arşivi de dijital ortamda ulaşılabilir hale getirildi.
HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun 101. yılını kutlarken, pek çok kurum asırlık arşivlerini dijital ortamda erişilebilir hale getirerek, Cumhuriyet kültürüne vefa borcunu ödüyor. Türk Tarih Kurumu, Ankara’nın başkent oluşunun 101. yılına özel olarak kimi belge ve fotoğrafları dijital olarak erişime açarken, Kadir Has Üniversitesi de Cumhuriyet’in ilk yıllarının İstanbul’unu en ince detaylarına kadar anlatan tarihçi Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’ni çevrimiçi olarak ulaşılabilir hale getirdi. Ayrıca Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) de 1924’te kurulan ve 1936’da Ankara Devlet Konservatuvarı’na dönüştürülen Musiki Muallim Mektebi’ne ait 1925-1956 yıllarından oluşan arşivi çevrimiçi erişime açtığını duyurdu.
2 BİNİ AŞKIN FOTOĞRAF
Osmanlı Devleti’nin son dönemleri ile Cumhuriyet dönemi Türkiye’sine ait belge, gazete kupürü, tefrika ve fotoğraf koleksiyonlarından oluşan Türk Tarih Kurumu (TTK) arşivinin bir kısmından dijital ortamda faydalanılabiliyor. TTK, çeşitli koleksiyonlarını kamuoyunun faydasına sunarken, en son proje Cumhuriyet’in 101. yılı münasebetiyle Ankara’ya ait belgelerin erişime açılması oldu. TTK, aynı zamanda Ankara’nın başkent oluşunun da 101. yılı olması hatırasına açtığı arşivle
2 bini aşkın fotoğraf ve belgeyi çevrimiçi ortamda erişilebilir hale getirdi.
CUMHURİYET İSTANBUL’U
Son dönemde çevrimiçi ulaşılabilir hale gelen arşivlerden biri de Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi oldu. Kadir Has Üniversitesi ve Salt Araştırma’nın ortaklaşa yürüttüğü proje çerçevesince tarihçi Reşat Ekrem Koçu’nun Cumhuriyet’in kuruluşundan kısa bir süre sonra yazmaya başladığı ve İstanbul tarihine ışık tutan 11 ciltlik külliyatı, ilk defa dijital erişime açık hale geldi. Hazırlık çalışmaları 2018 yılından bu yana süren proje kapsamında 40 bini aşkın belge tek bir platformda toplandı.
TÜRKİYE’NİN İLK SANAT OKULU
Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) de Cumhuriyet’e vefa projesi geliştiren kurumlardan biri oldu. VEKAM, Türkiye’nin ilk sanat okulu olan Musiki Muallim Mektebi’ne ait arşivi çevrimiçi erişime açtı. Arşiv bünyesinde erişime açılan 1925-1956 yıllarına ait mektuplar, fotoğraflar ve zarflardan oluşan 15 bin belge Cumhuriyet’in erken dönemi hakkında ipuçları veriyor. Arşivde tanınmış pek çok sanatçının başvuru mektuplarının yanı sıra, Anadolu’nun çeşitli illerinden okulda okumak isteyenlerin mektupları bulunuyor. Ayrıca okulun verdiği yanıtlar da erişim kapsamında görülebiliyor.
DAHA ÖNCE AÇILAN ARŞİVLER
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü de 2022 yılında Film Mirasım projesini hayata geçirmiş ve 1895 yılından itibaren Türkiye’de çekilen görüntüleri dijital arşive aktararak kamuoyuyla paylaşmıştı. Dijital arşiv bünyesinde; Kurtuluş Savaşı dönemine ait pek çok görüntünün yanı sıra, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki fabrika açılışlarına dair videolar, yabancı heyetlerin kabulü ve çeşitli günlük çekimleri içeren bini aşkın görüntüye erişmek mümkün.
Milli Kütüphane arşivine uzaktan erişim Arşivleri uzaktan erişime açma çalışması başlatan kurumlardan biri de Milli Kütüphane. Geçtiğimiz mart ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nce Milli Kütüphane kaynaklarında 20 milyon sayfanın dijitale aktarıldığı duyurulmuştu. Aynı açıklamada Milli Kütüphane’nin, her çeşitteki tüm dijital ya da dijitalleştirilmiş bilgi kaynaklarını Ankara dışından da çevrimiçi ulaşılabilir hale getireceği ve Bakanlığa bağlı halk kütüphanelerinden bu kaynaklara erişimin mümkün olacağı bilgisi paylaşılmıştı.
28 Ekim 2024 Pazartesi
28 Ekim 2024 Pazartesi
28 Ekim 2024 Pazartesi
27 Ekim 2024 Pazar
24 Ekim 2024 Perşembe
23 Ekim 2024 Çarşamba