Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Planlı tarım, Türkiye Yüzyılı'nda tarım ve orman camiası adına bir devrimdir ve bu ülkenin Allah'ın izniyle yeni bir lige çıkmasını sağlayacak. Bu, dünyadaki süper liglerin de üstünde bir lig" dedi.


Sakarya'daki programları kapsamında ilk olarak Valiliği ziyaret eden Kirişçi, şeref defterini imzaladı, kentte yürütülen çalışmalar hakkında Vali Vekili Ersin Emiroğlu'ndan bilgi aldı.

Ziyaretin ardından Serdivan Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde tarım sektörü temsilcileriyle bir araya gelen Kirişci, burada yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde yürüttükleri çalışmalardan bahsetti.

Bölgede hayvanların beslenmesi için 16 bin tondan fazla yem dağıttıklarını aktaran Kirişci, bununla kalmadıklarını, 11 kente 1,4 milyar lira yem desteği verdiklerini kaydetti.

"NET İHRACATÇI KONUMUNDAYIZ"

Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan "gıda krizi" riskinin ortadan kaldırılmasına yönelik Türkiye'nin çabalarıyla oluşturulan Tahıl Koridoru Anlaşması'nın 19 Mart'tan itibaren 2 ay uzatılmasıyla rahat nefes aldıklarını anlatan Kirişci, "Bugün buğdayın tonu ne kadar biliyor musunuz? Buradaki maliyetler de dahil, nakliye de dahil 295 dolar. Nereden geldi? 445 dolardan. Bu 295 dolar belki zaman içerisinde daha da düşebilir." diye konuştu.

Kirişci, tahıl koridorunun "barış koridoru"na dönüştüğünü vurgulayarak, "Ülke olarak biz de bundan pozitif yönde istifade etmiş olduk çünkü bu dışa bağımlılığınız, enerjide, gübrede dışa bağımlılığınız, bunların hepsi bizim için bir nefes almayı da beraberinde getirdi. Her ne kadar üretimde, tedarikte bir aksaklık olmamış olsa bile hem de pandemi dönemi de dahil üreticimiz, çiftçimiz tarlasında, ahırında, ağılında, kümesinde, bağında, bahçesinde üretmeye devam etti ve bizi dünyada diğer ülkelerden ayrıştıran bir çiftçimiz oldu. Her daim olduğu gibi o dönemde de fedakarlık yapan bu ülkenin eli öpülesi üreticileri olmuş oldu." ifadelerini kullandı.

Dünyadaki küresel ısınma ve iklim değişikliğinin önemine işaret eden Kirişci, kuraklık konusunda sıkıntı yaşanmaması için suyun dikkatli kullanılması gerektiğini örnekler vererek açıkladı.

"Bu ülke üretmiyor, her şeyi ithal ediyor." diyenlere eleştiri de yönelten Kirişci, "Bu ülke üretiyor. 85 milyonu, 4,5 milyon düzensiz göçmeni, 50 milyonun üzerinde turisti, 185 milyon bizim ülkemizi de bir hat olarak kullanıp başka ülkelere erişen turistleri, uçak yolcularını, artı 30 milyar dolarlık ihracat kapsamında da başka ülkelerdeki insanları doyuran bir tarım sektörü var. Bu ülkenin üreticisi üretiyor. 'Efendim, peki ithalat da yapıyoruz.' Doğru. O da var ama önemli olan ithalatla ihracat arasında net ihracatçı mısınız, net ithalatçı mısınız? Biz net ihracatçı konumundayız ve şu geride kalan 20 yıllık sürede 96 milyar dolarlık ihracat fazlamız var." şeklinde konuştu.

"ARTIK PLANLI ÜRETİMİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ"

Kirişci, tarım ve orman alanlarında düzenlemeleri içeren kanun teklifinin TBMM Tarım Komisyonunda kabul edilerek yasalaştığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Değişikliklerden en önemlisi ve en can alıcı olanı; özellikle tarım tarafında planlı üretimle ilgili olandı. Artık planlı üretimi hayata geçireceğiz. Bu ülkenin kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanma çabası içerisinde olacağız. Suyumuzu dikkate alacağız, toprağımızın verimliliğine bakacağız. Oradaki iklimsel değerleri esas alacağız. Sanayisi var mı yok mu bunu mutlaka gözeteceğiz ama daha önemlisi bizim olmazsa olmazımız stratejik ürünlerimize öncelik vereceğiz. Nedir stratejik ürün? Koridorun adı niye tahıl koridoru, niye başka bir koridor değil çünkü tahıl insan ve hayvan beslenmesi için vazgeçilmez olan stratejik bir üründür. Planlı tarım; Türkiye Yüzyılı'nda tarım ve orman camiası adına bir devrimdir ve bu ülkenin Allah'ın izniyle yeni lige çıkmasını sağlayacak. Bu, dünyadaki süper liglerin de üstünde bir lig. Bazı kısımları itibarıyla dünyada olmayan düzenlemeler bile şu anda bu mevzuat içerisinde var."

Kırsaldan kente göç edildikten sonra 2 yıldan fazla boşta kalan tarla, bağ ve bahçelerin kiralanacağını, elde edilen kira gelirinin yer sahiplerine verileceğini, bu şekilde toprakların boş kalmayacağını anlatarak, "Türkiye'de 3 milyon çiftçi ve 40 milyon hissedar var. 686 bin hektar alanda bu alanlar atıl durumda. Bu alanlar üretim için kullanılacak ve bu üretimden de elde edilecek gelirler ülkenin üretim miktarında, ihracatında, çiftçinin refahında, ülkenin tarımsal gayri safi hasılasında önemli artışlar sağlayacak. İsrafı önlemiş, tasarrufu da gerçekleştirmiş olacağız." diye konuştu.

Mevzuattaki diğer konulara da örnekler vererek değinen Kirişci, çiftçileri planlı üretimi sağlayacak şekilde yönlendireceklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üretici, 'Hayır, ben sizin bana söylediklerinizi yetiştirmeyeceğim.' dedi. Bir yıl bununla ilgili kendisine bir uyarıda bulunacağız. Uyarı yazısı göndereceğiz. Buna uymadı mı? 5 yıl süreyle bu kez tarımsal desteklemelerden onları bu işin dışında bırakacağız. Yani tarımsal desteklemelerden yararlandırmayacağız. Bir sonraki aşamasında da üçüncü evresi, orada da başka uygulamalarımız olacak. Amacımız ne? Amacımız, çiftçi sürdürülebilir gelire sahip olsun, Türkiye'de bizim için zaruri olan, stratejik ürünler üretilsin ve bu ülke kimseye el, avuç açmasın. Bu zamana kadar açmadık, bundan sonra da açtırmayacağız ama potansiyelimizin tamamını etkin kullanmak zorundayız."

"Tarımda artık bugün dijitalleşmeyi, sözleşmeli üretimi, planlı üretimi konuşan, her şeyin kayıt altına alınmaya çalışıldığı bir Türkiye var. Ormanda yine orman köylüsünü koruyan, kollayan, ormanı geliştiren bir Türkiye var. Bununla ilgili cansiperane çalışan Tarım ve Orman Bakanlığı var." diyen Kirişci, 163 bin 563 çalışanın, tarımcıların, ormancıların emrinde olduğunu, buna kendisinin de dahil olduğunu söyledi.

Kirişci, böyle bir dönemi 2023'le başlayan "Türkiye Yüzyılı" vizyonuna da uygun hareket etmek adına bu yıl itibarıyla hayata geçirmiş olduklarını aktararak, "Rabbim bu ülkede üreten herkesi, her vatandaşımızı, ülkemizin üreten, üretmeyen her bir bireyini korusun. Onları bu konularda daim mutlu kılsın. Deprem, sel, taşkın gibi doğal afetlerden ülkemizi ve insanlarımızı, bütün canlarımızı, canlılarımızı da muhafaza eylesin." ifadelerini kullandı.

Programlarda, Bakan Yardımcısı Veysel Tiryaki, Sakarya Vali Vekili Ersin Emiroğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Genel Müdür Yardımcısı Ercan Türktemel, Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Koçak ve AK Parti İl Başkanı Yunus Tever de yer aldı.

05 Nisan 2023 Çarşamba

Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği verilerine göre İstanbul, geçen yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı.


İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un dünya kongre şehirleri içinde yükselerek son 8 yılın en iyi performansını gösterdiğini söyledi ve “Nihai hedefimiz, ilk 10 şehir arasına girmek” dedi.

 

İstanbul, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) verilerine göre, geçtiğimiz yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’ndan (ICVB) yapılan açıklamaya göre İstanbul, 2023 yılında katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen 72 kongreye ev sahipliği yaptı. Megakent, bu kongre istatistiği ile Avrupa’da 16’ncı, dünyada ise 21’inci sırada yer aldı. 2023’te Paris, dünyada 156 kongreye ev sahipliği yaparak birinciliği elde ederken, onu 152 kongre ile Singapur, 151 kongre ile Lizbon izledi. İstanbul’da kongre sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre 14 adet arttı.

 

5 YILLIK YATIRIMLAR

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, küresel turizm ve kongre sektörleri içerisindeki yükselişini son hızla sürdürdüğüne dikkat çekerek, “İTO ve ICVB olarak, İstanbul kongre turizmi odaklı olmak üzere son 5 yıldır sektörümüzle birlikte yaptığımız yatırımlar ve projeler başarılı sonuç vermeye devam ediyor” dedi.

HEDEF İLK 10

 

Avdagiç, İstanbul’un kongre turizmi özelinde uluslararası sıralamalarda ve istatistiklerdeki yerini aşamalı olarak yükselttiğini vurgulayarak, “İstanbul, dünya kongre şehirleri içinde adım adım yükselerek 2023’te son 8 yılın en iyi performansını gösterdi. Buna ICVB olarak katkı vermek gurur verici. Nihai hedefimiz, 2011 ila 2015 arasında başardığımız gibi dünyada en çok kongre düzenlenen ilk 10 şehir içine girmek” dedi.

 

13 KONGRE İÇİN ADAYIZ

 

Dünyadaki tüm destinasyonlarda gerçekleşen kongrelerin istatistiğini tutan ICCA sisteminde yer alan verileri paylaşan Avdagiç, 2024’te İstanbul’da katılımcı sayıları 250 ila 7 bin arasında olan 19 uluslararası kongre düzenleneceğini belirtti. Avdagiç, ICVB’nin de toplam 12 bin 800 kişinin katılacağı 6 uluslararası kongreye doğrudan destek verdiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, gelecek yıla ilişkin ise, “ICVB’nin 2025 yılı ve sonrasında da İstanbul’a alınması için adaylık çalışması yaptığı 13 uluslararası kongre bulunuyor” bilgisini verdi.

 

2024 KONGRE TAKVİMİ

 

Mayıs: Otomatik Yüz ve Hareket Tanıma Uluslararası Konferansı (FG 20), 47. Avrupa Lenfoloji Derneği Kongresi

Haziran: Uluslararası Plastinasyon Konferansı, Dünya Biyolojik Psikiyatri Kongresi (WFSBP), FDI Yıllık Dünya Diş Hekimliği Kongresi, Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonu Dünya Kongresi (IFLA), İyi Pamuk Konferansı

Temmuz: Havalimanları Konseyi Uluslararası Avrupa Genel Kurul, Kongre ve Sergisi

Eylül: Uluslararası Sağlık Hizmetlerinde Kalite Derneği Konferansı (ISQUA), Uluslararası Ulaştırma Uçağı Ticareti Derneği EMEA Konferansı (ISTAT), Uluslararası Transplantasyon Derneği Kongresi (TTS), IPPE Yıllık Politik Ekonomi Konferansı

Ekim: Uluslararası Kauçuk Konferansı (IRC)

Kasım: Uluslararası Antimikrobiyal Kemoterapi Derneği Kongresi (ISC)

IMEX FRANFURT’TA İSTANBUL’U TANITTILAR

 

Dünyanın en büyük uluslararası kongre turizmi fuarlarından biri olan IMEX Frankfurt 2024’te, İstanbul standı yoğun ilgi gördü. Her yıl 7 binden fazla sektör profesyonelini ağırlayan fuar, Almanya’nın Frankurt kentinde 14-16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Fuara İstanbul standı ile katılan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), uluslararası kongre ve toplantıların kente kazandırılması amacıyla ziyaretçilere İstanbul’u tanıttı. İstanbul standına, Güney Amerika da dahil olmak üzere birçok pazardan yoğun ilgi gösterildi. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi