tatil-sepeti

Küresel piyasalar, ABD'de resesyon endişelerinin hızla güçlenmesiyle ve Asya piyasasındaki gelişmelerle haftanın ilk işlem gününde tarihi satış baskısıyla karşı karşıya kaldı.


 

ABD Merkez Bankası (Fed) son toplantısında eylül ayı için faiz indirim sinyali verse de ülkede geçen hafta boyunca açıklanan verilerin resesyon endişesini güçlendirmesiyle risk algısı önemli derecede yükseldi. ABD'de ekonomik aktivitenin öngörülünden daha sert yavaşlayabileceği endişesi satış baskısının derinleşmesine neden oldu.

 

ABD'de iş gücü piyasası ile imalat sektöründeki zayıflamayı gösteren verilerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed'in eylülde politika faizini 50 baz puan indirme ihtimali yüzde 90'ın üzerine çıktı.

 

Küresel piyasalardaki sert düşüşler Fed'den acil faiz indirimi ihtimalini gündeme getirirken analistler, böyle bir durumun piyasalardaki paniği daha da artırabileceği uyarısında bulundu.

 

Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz artırım döngüsüne girmiş olabileceği yönündeki beklentilerin ABD'deki resesyon endişeleriyle birleşmesinin ardından Japon hisselerinin 1987'den bu yana en sert satış dalgasını yaşaması da küresel piyasalardaki negatif seyirde etkili oldu.

 

DOW JONES VE S&P 500 ENDEKSLERİ 2022'DEN BU YANA EN KÖTÜ GÜNÜNÜ YAŞADI

 

New York borsası, ABD'de resesyon endişelerinin hızla güçlenmesiyle haftanın ilk işlem gününü sert düşüşle tamamladı.

 

Kapanışta Dow Jones endeksi 1000 puanın üzerinde değer kaybetti ve yüzde 2,60 düştü.

S&P 500 endeksi yüzde 3 ve Nasdaq endeksi yüzde 3,38 geriledi.

 

Dow ve S&P 500 endeksleri, Eylül 2022'den bu yana en büyük günlük kayıplarını kaydetti.

 

Ülkede bugün açıklanan hizmet sektörüne ilişkin Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) temmuz ayında sektörde genişlemeye işaret ederek piyasalarda bir miktar rahatlama sağladı. 

 

ABD'de Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda aylık bazda 2,6 puan artışla 51,4'e çıkarak piyasa beklentilerine paralel gerçekleşti.

 

Fed yetkililerinin açıklamaları da yakından takip edilirken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, bir röportajında, "İstihdam rakamları beklenenden daha zayıf geldi, ancak henüz resesyona benzemiyor." değerlendirmesinde bulundu. Fed'in acil toplantıya giderek faiz indirimi yapıp yapmayacağı konusunda yorum yapmaktan kaçınan Goolsbee, bunun çok büyük bir masa olduğunu dolayısıyla faiz artışları ve indirimleri gibi her şeyin her zaman masada olduğunu dile getirdi. Goolsbee, eğer ekonomide bir bozulma olursa Fed'in onu düzelteceğini ifade etti.

 

VIX ENDEKSİ 4 YILIN ZİRVESİNİ GÖRDÜ

 

Öte yandan ABD'de S&P 500 Endeksindeki dalgalanmayı gösteren ve "korku endeksi" olarak da bilinen VIX Endeksi gün içinde 65,70 ile 4 yılın zirvesini gördü.

 

Söz konusu endeksin piyasaların kapanışında 38,57'ye gerilediği görüldü.

 

AVRUPA BORSALARI SERT DÜŞTÜ

 

Avrupa borsaları da küresel piyasalardaki satış dalgası nedeniyle haftanın günü sert düşüşle tamamladı.

 

Gösterge endeks Stoxx Europe 600 endeksi yüzde 2,17 değer kaybetti.

 

Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,82, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,04, Fransa'da CAC 40 endeksi 1,42 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 2,27 düştü.

 

Avrupa'da Stoxx Europe 600'daki teknoloji hisseleri yüzde 0,92, enerji sektörü hisseleri de yüzde 3,46 kayba uğradı.

 

JAPON HİSSELERİ 1987'DEN BU YANA EN SERT SATIŞ DALGASINI YAŞADI

 

Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz artırım döngüsüne girmiş olabileceği yönündeki beklentilerin ABD'deki resesyon endişeleriyle birleşmesinin ardından Japonya'da Nikkei 225 endeksi 1987'den bu yana en büyük düşüşü kaydetti.

 

Nikkei 225 endeksi, yüzde 12,40 düştü ve bu kayıp 1987'de yaşanan "Kara Cuma"dan bu yana en büyük kayıp olarak kayıtlara geçti.

 

Güney Kore'de Kospi endeksi de yüzde 8,77 değer kaybıyla günü tamamlarken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,46, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,54 ve Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 2,74 düşüş kaydetti.

 

DOLAR ENDEKSİ YAKLAŞIK 7 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNİ GÖRDÜ

 

Gün içinde 102.15 ile 12 Ocak'tan bu yana en düşük seviyesini gören dolar endeksi, piyasaların kapanışında yüzde 0,45 azalışla 102,52 seviyesinde seyretti.

 

Avro/dolar paritesi Türkiye saatiyle 00.30 itibarıyla yüzde 0,01 azalışla 1,095 seviyesine geriledi.

 

Aynı dakikalarda dolar/yen paritesi ise yüzde 0,01 artışla 144,18 seviyesine çıktı.

 

RESESYON ENDİŞESİ TAHVİL FAİZLERİNİ DÜŞÜRDÜ

 

Ekonomik verilerin resesyon endişelerini artırması, gelişmiş ekonomilerin devlet tahvil faizlerinde hızla gerilemeye neden oldu.

 

Resesyon endişeleriyle güvenli liman varlıklara olan talep güçlenirken, tahvil faizleri ABD başta olmak üzere birçok ülkede düştü.

 

ABD'de 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,66 ile Haziran 2023'ten beri en düşük seviyesini görmesi sonrası yüzde 3,78 seviyesinde dengelendi.

 

10 yıllık tahvil faizleri İngiltere'de yüzde 3,87, Almanya'da yüzde 2,18, Fransa'da yüzde 2,97, İspanya'da yüzde 3,05, İtalya'da yüzde 3,68, Japonya'da yüzde 0,75 ve Çin'de yüzde 2,11 seviyelerinde kaydedildi.

 

KRİPTO PARA PİYASALARI DA SATIŞ DALGASINDAN ETKİLENDİ

 

Kripto para birimi Bitcoin'in fiyatı, ABD ekonomisinin resesyona gideceğine yönelik endişeler nedeniyle gün içinde 50 bin doların altını gördü.

 

Analiz şirketi Coinmarketcap'in verilerine göre, Bitcoin dahil küresel kripto para piyasasının değeri 24 saatte yüzde 6'nın üzerinde azalarak 1,94 trilyon dolara düştü.

 

Türkiye saatiyle 00.30 itibarıyla son 24 saatte fiyatında yüzde 6,5 düşüş kaydeden Bitcoin, 54 bin 725 dolar seviyesinden işlem gördü.

06 Ağustos 2024 Salı

Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim hızına yönelik belirsizliklerin olduğunu kaydederek, sağlıklı bir istihdam piyasası ve ekonomik aktivitenin Fed'in enflasyonla mücadele konusunda işini kolaylaştırabileceğini söyledi.

ABD'de enflasyonla mücadelenin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağına yönelik belirsizlikler varlığını korurken, son makroekonomik veriler ve beklentilerin üzerinde gelen şirket karlılıkları ülkedeki ekonomik aktiviteye yönelik iyimserliği besliyor.

Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim hızına yönelik belirsizliklerin olduğunu kaydederek, sağlıklı bir istihdam piyasası ve ekonomik aktivitenin Fed'in enflasyonla mücadele konusunda işini kolaylaştırabileceğini söyledi.

Dün açıklanan verilere göre ekim ayına ilişkin Richmond Fed imalat sanayi endeksi eksi 14 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Endeks geçen ay eksi 21 seviyesinde bulunuyordu.

Buna ek olarak, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını yayınlayan IMF, küresel ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalacağının öngörüldüğü aktararak, küresel ekonomik büyüme tahminin bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 3,2 olduğunu kaydetti.

IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 3,3 büyüyeceğini öngörmüştü.

Öte yandan, ABD'nin başkenti Washington'da süren IMF ve Dünya Bankasının yıllık toplantılarından gelecek haber akışı yatırımcılar tarafından yakından izleniyor.

Kurumsal tarafta ise üçüncü çeyrek finansal sonuçları beklentileri aşan General Motors'un hisseleri, yüzde 10'a yakın arttı.

ABD'li savunma sanayi şirketi Lockheed Martin'in hisseleri ise beklentileri karşılayamayan satış rakamları sonrasında yüzde 6'dan fazla geriledi.

Bugün, Tesla, Coca-Cola, IBM ve Boeing'in finansal sonuçları yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay yüzde 89 ihtimalle politika faizini 25 baz puan indirmesi beklenirken, bankanın yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda toplamda 50 baz puanlık indirim yapması tahmin ediliyor.

Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dün yaklaşık 3 baz puan artarak 4,21 seviyesinden günü tamamlarken, şu sıralarda yüzde 4,23 seviyesinde bulunuyor. Dolar endeksi de dün yüzde 0,2 yükseliş kaydetmesinin ardından, yeni güne 104,2 seviyesinden başladı.

Fed'in faiz oranını 50 baz puan düşürmesinden sonra ABD'nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizinin arttığına ve yüzde 4,24 seviyesine kadar yükseldiğine işaret eden analistler, bu hareketin iyileşen ekonomik verilerin yanı sıra Bankanın bundan sonraki faiz indirimlerinde daha agresif olmayacağına dair beklentilerden kaynaklandığını söyledi.

Altının ons fiyatı ise merkez bankalarının güvercin duruşu ve devam eden jeopolitik gerilimlerle dün yüzde 1,1 yükselişle 2 bin 748,91 dolardan kapanırken, yeni işlem gününde rekor tazeleyerek bir önceki kapanışın hemen üzerinde 2 bin 750 dolar seviyesinde bulunuyor.

Bununla beraber, gümüşün ons fiyatı dün yüzde 2,7 artışla 34,70 seviyesinden kapanarak yükseliş eğilimini üst üste altıncı iş gününe taşırken, yeni işlem gününde yüzde 0,3 azalışla 34,74 dolardan işlem görüyor.

Brent petrolün varil fiyatı ise dün yüzde 2,1 yükselişle 75,29 dolardan kapanırken, bugün yüzde 0,3 artışla 75,61 dolar seviyelerinde bulunuyor.

Bu gelişmelerin yanı sıra, bugün Kanada Merkez Bankasının (BoC) para politikası kararları takip edilirken, Banka'nın 50 baz puanlık faiz indirimine gitmesi bekleniyor.

New York Borsası'nda dün Dow Jones endeksi yüzde 0,02 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,05 değer kaybederken, Nasdaq endeksi yüzde 0,18 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün negatif bir seyir hakim olurken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın bugün yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağına yerleşti.

 

Lagarde, dünkü açıklamalarında, enflasyonu yendiklerini henüz söyleyemeyeceğini belirterek, "2025 yılı içerisinde bu hedefe sürdürülebilir bir şekilde ulaşacağımızdan kesinlikle eminim." ifadelerini kullandı.

IMF dün açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısında Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürüldüğü ve gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirildiği belirtilen raporda, Fransa ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 1,1'e çıkarıldığı, gelecek yıl için ise yüzde 1,3'ten yüzde 1,1'e düşürüldüğü bildirildi.

Raporda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Analistler, Avro bölgesinde resesyon sinyallerinin güçlü kalmaya devam ettiğini belirterek, ECB'nin parasal gevşeme hızında ekonomik aktiviteye yönelik veri akışının etkili olabileceğini söyledi.

Bu gelişmelerle, dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,20, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,01 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,64 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,14 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık seyirle başladı.

Asya tarafında yeni işlem gününde Japonya hariç pozitif bir seyir öne çıkıyor.

IMF'in, dünkü raporunda Asya'nın iki önemli ekonomisi olan Çin ve Japonya'nın 2024 yılı için büyüme beklentileri düşürüldü.

Raporda, Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 5'ten yüzde 4,8'e düşürüldüğü, gelecek yıl için yüzde 4,5'te sabit bırakıldığı belirtildi.

Japonya ekonomisinin büyüme tahmininin ise bu yıl için yüzde 0,7'den yüzde 0,3'e düşürüldüğüne, gelecek yıl için yüzde 1'den yüzde 1,1'e çıkarıldığına işaret edildi.

Dolar/yen paritesi dün yüzde 0,2 artışla 151,1 seviyesinden kapanırken, yeni işlem gününde de yüzde 0,7 yükselişle 152,1 seviyesinde seyrediyor.

Analistler Japonya'da yapılacak genel seçimlerin ülkedeki pay piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını belirterek, seçim öncesinde risk iştahının törpülendiğini söyledi.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 düşerken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,3, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,7 yükseldi.

Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 2,13 değer kazanarak 8.838,60 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla 34,2550'den kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışa paralel 34,2550'den işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise ABD'de mortgage başvuruları, ikinci el konut satışları ve Fed'in bej kitap raporu, Avro Bölgesi'nde ise tüketici güven endeksi ile ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı açıklamaların takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.900 ve 9.000 seviyelerinin direnç, 8.600 ve 8.490 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

 

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

 

10.00 Türkiye, ekim ayı tüketici güven endeksi

 

14.00 ABD haftalık mortgage başvuruları

 

17.00 ABD, eylül ayı ikinci el konut satışları

 

17.00 Avro Bölgesi, ekim ayı tüketici güven endeksi

 

17.00 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması

 

21.00 ABD, Fed'in Bej Kitap raporu

23 Ekim 2024 Çarşamba

Uluslararası Para Fonu (IMF), Almanya'nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürdü.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını, "Politika Değişikliği, Artan Tehditler" başlığıyla yayımladı.

Fonun, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisi 2024 yılı için yüzde 3,2 olarak korunurken gelecek yıl için yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye düşürüldü. Raporda, Hindistan, Çin ve ABD’nin küresel ekonominin büyümesinde itici güçleri olmaya devam ettiği belirtildi.

Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşüren IMF, gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirdi.

IMF raporunda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Bu da Almanya'nın yeniden "Avrupa'nın hasta adamı" olup olmayacağı tartışmasına yeniden kapı araladı.

Öte yandan, IMF’nin Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin ise Alman ekonomisinde büyüme sorunu nedeniyle bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

 

ALMAN EKONOMİSİ YENİDEN RESESYONA GİRME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Öte yandan Alman ekonomisi, artan faiz oranları, konjonktürel rüzgarlar ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü.

Almanya Merkez Bankası 3. çeyrekte daha düşük büyüme beklerken, Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) de 3. çeyrekte GSYH'de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor.

Alman ekonomisi, 3. çeyrekte küçülme olması halinde teknik resesyona girmiş olacak. Teknik resesyon, "üst üste 2 çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade ediliyor.

Almanya, 10 yıllık ekonomik büyümenin ardından salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

Ifo, 5 Eylül'de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra düşürmüştü.

Alman ekonomisi geçen yıl da alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı.

Ülke böylece, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

22 Ekim 2024 Salı