Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, F-16 uçaklarının yerli aviyoniklerle modernize edilmesiyle ortaya çıkan F-16 Özgür'ün 2023'te sahada görülebileceğini bildirdi.


 Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, SETA tarafından düzenlenen "Türk Savunma Sanayiinin Yüzyılı" başlıklı sempozyumda katılımcıların sorularını yanıtladı.

 

"Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki F-16 uçaklarının yerli aviyoniklerle modernize edilmesine yönelik yürütülen Özgür Projesi'nin 2023 sonunda sahada görülüp görülemeyeceğine" yönelik soru üzerine Demir, "Görebiliriz. Çünkü Blok-30'lar bütün unsurlarıyla tamamlandı. Seri uygulama safhası 2023'te görüleceği gibi, Blok-40 ve 50'lerle ilgili gelişme sürecimizde kararlarımızı aldık, sözleşmelerimizi yaptık ve onların da süreci hayata geçmiş olacak. O açıdan bizim özgürleştirme projelerimiz inşallah F-16 konusunda Türkiye'yi bağımsız ve yetkin bir ülke haline getirecek." yanıtını verdi.

 

Yerli çip üretim çalışmalarına ilişkin soruya karşılık Demir, bu amaçla kurdukları TÜYAR isimli şirketin başlangıcının TÜBİTAK bünyesindeki Yarı İletken Teknolojileri Araştırma Laboratuvarına uzandığını söyledi.

 

Çip üretiminin büyük yatırımlar gerektirdiğini vurgulayan Demir, şunları kaydetti: "Bu alan Türkiye için bir boşluk niteliği taşıyor şu anda ve gereken yatırım miktarı da oldukça kapsamlı. Baştan yatırım miktarını daha makul tutacak, bu teknoloji yolculuğumuzu daha pratik, hızlı yapacak bir yöntemin oluşturulması ile ilgili TÜYAR çalışmalara başladı. Kapsamlı olarak düşündüğümüzde savunma sektörü sadece çip ihtiyacının çok cüzi bir miktarını içeriyor olacak. Aslında ülkemizde de çok geniş ölçüde bir çip ihtiyacı var. Bu açıdan bunun bir milli politika olarak ele alınıp, çip meselesinin gerek bazı ortaklıklar gerek bazı işbirlikleri gibi stratejilerini de gündeme alınarak planlanması gerekiyor. Kendi içimizde, TÜYAR bünyesinde yaptığımız fizibilite çalışmaları var. Onların bazı şirketlerle, ülkelerle yaptıkları işbirliği görüşmeleri, belli yol haritaları var. Burada belirli mesafeler aldık ama bu çalışma devam ediyor. Mesele sadece TÜYAR'ın üstünde kaldığında o büyük yatırımların hayata geçmesi şu anda çok mümkün değil ama eğer strateji olduğunda ki TÜYAR bunu çalışıyor olacak, ülkemizin genel ihtiyaçları da gündeme geldikçe bu konuda devletimiz gerekli adımları atıp, yatırımları yapacak ve gerekirse muhtemel katılımcılarla bir işbirliği modeline gidecektir diye düşünüyorum."

 

YERLİ ÜRÜNLERLE MALİYETLER AZALIYOR

 

İsmail Demir, milli muharip uçak KAAN'ın TCG Anadolu gemisine iniş yapacak şekilde tasarlanmadığını, böyle bir ihtimal olmadığını, HÜRJET için ise bu yönde çalışmalar planlandığını dile getirdi.

 

Bayraktar TB3, Bayraktar Kızılelma, HÜRJET, belki ANKA-3'ün TCG Anadolu gemisine iniş-kalış yapması ile "oyun değiştirici" kabiliyete ulaşılacağını vurgulayan Demir, bu sayede klasik uçak gemilerinin sahip olduğunu özelliklerin çoğunun da yakalanacağı anlattı.

 

"Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasında savunma sanayisine ayrılan payın azaldığına" yönelik değerlendirme üzerine Demir, şu ifadeleri kullandı: "Bu azalmanın bir sebebi şu, yerli platformlar, yerli ürünler devreye girdikçe bizim dışarıdan temin ettiğimiz ürünlerden çok daha makul maliyetler oluşmaya başladı. Onların bakım, onarım ve idamesiyle ilgili oluşan masrafları da oldukça düşmeye başladı. İddialarımız büyük. İddialı projelerimizin hayata geçmesi belirli bir finansal güç istiyor olacak. Proje sayılarımız giderek artıyor. Genelde Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynaklı projeler giderek artıyor. Sektörde oluşan hacmin büyüklüğünü gördüğümüzde daha fazla kaynak ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Bu kaynak ihtiyacı bazen bir finansal kriz ve yetersizlik mi diye adlandırılıyor ama aslında tam tersi, artan projelerin fazlalığı ve projelerin dışarıdan alıma nazaran oluşturduğu makul maliyetler. İleride bir geliştirmeye belki belirli kaynakları ayırmış olacağız ama onların geri dönüşü yani ürünlerin maliyetlerindeki azalma bunu hayli hayli kompanse edecek."

 

AZERBAYCAN'IN SU-25 UÇAKLARININ YETENEKLERİ ARTIRILACAK

 

İsmail Demir, KAAN gibi projelerin kabiliyetleri görüldükçe bazı ülkelerin ortak, bazı ülkelerin müşteri olabileceğini, bunlara kapılarının açık olduğunu söyledi.

 

Anadolu Kartalı Tatbikatı'nda Azerbaycan'a ait Su-25 uçağının yer aldığına işaret edilerek, Türkiye'nin bu tarz uçakların kapsamlı modernizasyonuna ilişkin bir çalışması bulunup bulunmadığına yönelik soru üzerine Demir, "Var. Azerbaycan'da özellikle bu uçakların modernizasyonu kadar üzerine belli silah sistemlerinin entegre edilmesi, akıllı sistemlerin uygulanmasıyla ilgili projelerimiz var. Bunlar hayata geçiriliyor." dedi.

 

Savunma sanayisi firmalarının ihracatta zaman zaman kredi imkanına ihtiyaç duyduğuna dikkati çeken Demir, kredinin engel oluşturması durumunda firmalara destek olduklarını bildirdi.

 

Demir, S-400 hava savunma sistemi temini konusunda yol haritasının kendi mecrasında ilerlediğini sözlerine ekledi.

10 Mayıs 2023 Çarşamba

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar