Cuma, 18 Ekim, 2024
Türkiye ihracatının yüzde 16’sını gerçekleştiren otomotiv endüstrisi, hızlı bir dönüşüm sürecine hazırlanıyor. Elektrifikasyon teknolojileri odaklı üretimde yeni yatırımların ihracattaki başarının sürdürülebilir olmasını sağlayacağı kaydediliyor.
Bu süreçte dünyanın en büyük elektrikli otomotiv üreticisi Çinli BYD’nin Türkiye’de üretim yapacak olmasının başka yatırımları da tetikleyecek yeni bir aşama olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği’nin bulunması da önemli bir avantaj görülüyor.
HABER: ŞEREF KILIÇLI
KÜRESEL otomotiv endüstrisinin pazar büyüklüğü geçtiğimiz yıl 93.5 milyon adeti aşan üretimle 3 trilyon 564 milyar dolar seviyesine yükseldi. Sektörün pazar büyüklüğünün 2033 yılına kadar yüzde 92.5 artarak, 6 trilyon 861 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Otomotivde pazar büyümesi ile birlikte yaşanan daha önemli gelişme ise elektrifikasyon süreci. Elektrikli araç satışlarındaki hızlı büyümenin küresel otomotiv endüstrisini yeniden şekillendireceği ve ulaşımda kullanılan petrol talebini azaltacağı öngörülüyor. Nitekim 2023 yılında, dünyada elektrikli araç satışları önceki yıla göre yüzde 35 artışla 14 milyona çıktı. Uluslararası Enerji Ajansı ise 2030 yılı sonuna kadar dünyadaki elektrikli otomobil sayısının 10 kat artacağını, 2030 yılına gelindiğinde dünyada satılan araçların yüzde 60’ından fazlasının elektrikli olacağını tahmin ediyor.
İHRACAT LİDERİ
Türkiye özelinde bakıldığında, otomotiv endüstrisi, 2023 yılında önceki seneye göre yüzde 13 artış ve 35.7 milyar dolarlık ihracatla tüm zamanların rekorunu kırdı. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, toplam otomotiv sanayi ihracatı, 2023’te yüzde 16’lık payla sektörel ihracat sıralamasında zirvede yer aldı. Otomotiv endüstrisi, imalat sanayinin de lokomotif sektörleri arasında. Oto ana ve yan sanayi 300 bin kişiye istihdam sağlarken, aynı zamanda savunma ve gemi inşa sanayinin de altyapısını oluşturuyor. Türkiye, global otomotiv endüstrisine entegrasyonunun ve yıllar içerisindeki gelişiminin bir sonucu olarak, günümüzde yıllık 2 milyon adetlik üretim kapasitesini geçti. İhracat odaklı üretim, Türkiye’yi dünyanın 13., Avrupa’nın 4. büyük otomotiv üreticisi haline getirdi. Yeni hedef ise elektrifikasyon sürecine uyumla birlikte çıtayı daha da yukarılara taşımak.
BYD YATIRIMI
Otomotivde yeni hedefi destekleyecek önemli bir doğrudan yatırım anlaşması, 8 Temmuz’da yapıldı. Çinli elektrikli otomotiv üreticisi BYD ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında yatırım anlaşması imzalandı. Anlaşma çerçevesinde, BYD’nin Manisa’da yaklaşık 1 milyar dolar yatırımla, yıllık 150 bin araç kapasiteli elektrikli ve şarj edilebilir hibrit otomobil üretim tesisi ile sürdürülebilir mobilite teknolojilerine yönelik Ar-Ge merkezi kurması öngörülüyor. Tesisin 2026 yılında üretime başlaması ve 5 bin kişiye doğrudan istihdam sağlaması bekleniyor. Anlaşma, 27 yıl sonra Türkiye’ye ilk büyük çaplı otomotiv yatırımının dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisinden gelmesi yönüyle de önemli. BYD, aynı zamanda ilk üç global batarya üreticisi arasında yer alıyor.
SIRADA SWM VAR
Yatırımla ilgili BYD tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye’nin gelişen teknoloji ekosistemi, güçlü tedarikçi tabanı, olağanüstü konumu ve nitelikli işgücü gibi sahip olduğu eşsiz avantajlar sayesinde, BYD’nin bu yeni üretim tesisine yaptığı yatırım, markanın yerel üretim yeteneklerini daha da geliştirip lojistik verimliliği artıracaktır. Bölgede yeni enerji araçlarına yönelik artan talebi karşılayarak Avrupa’daki tüketicilere ulaşmayı hedefliyoruz” denildi. Öte yandan, Türkiye’ye doğrudan yatırımların yeni anlaşmalarla devam etmesi bekleniyor. Çin’in önde gelen otomotiv üreticilerinden Shineray Group bünyesinde faaliyet gösteren SWM Motor’un, Türkiye’de üretim yapmak için başvurularını tamamladığı bildirildi. Şirketin Türkiye temsilcisi Anton Chernov, “Yıllık 50 binden fazla araç üretim kapasitesine sahip bir üretim tesisi üzerinde çalışıyoruz. Üretim tesisi, Türkiye pazarının ihtiyaçlarını karşılayacak ve aynı zamanda Balkan ülkeleri ve AB bölgesindeki diğer pazarlara da ihracata odaklanacak” açıklamasını yaptı. Türkiye’de üretim konusunun Çin’in diğer önde gelen otomotiv markaları; Skywell, DFSK, Chery, MG’nin de gündemlerinde olduğu kaydediliyor.
SANAYİ DÖNÜŞÜMÜ
İstanbul Ticaret’e otomotiv sanayindeki yeni yatırımı değerlendiren Paylaşım Ekonomisi Derneği (PAYDER) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aybar, şöyle konuştu: “Avrupa Birliği’nin (AB) Yeşil Mutabakat Eylem Planı ve 2026 yılında devreye alınacak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. İhracatımızın yüzde 40’ından fazlasını AB’ye yapan bir ülke olarak onların regülasyonlarındaki dönüşüme mutlaka ayak uydurmalıyız. Otomotiv sanayinde fosil yakıt tüketen modeller bundan sonraki süreçte bizi çok fazla bir yere götüremeyecek. Elektrifikasyona mutlaka önem vermemiz, ürünlerimizi olabildiği kadar karbon ayak izi oluşturmayan ürünlerden seçmemiz ve bir sanayi dönüşümüne girmemiz gerektiğini çok net görüyoruz. Çinli BYD’nin Türkiye yatırımı bu bakımdan da önemli. Türkiye’de karbon salımı olmayan elektrikli ya da çok daha düşük karbon salımı olan plug-in hibrit araçların üretileceği açıklandı. Ancak zaman İçerisinde sadece yüzde yüz elektrikliye de döneceklerdir.”
YAN SANAYİNİN ADAPTASYONU DA HIZLANACAK
Çinli elektrikli otomotiv üreticisi BYD’nin Türkiye’deki yatırımıyla başlayacak know-how süreci hakkında PAYDER Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aybar, şunları söyledi: “Yeni yatırımın önemli bir yönü de şu; 1997 yılından sonra Türkiye’de otomotivde doğrudan bir yabancı marka yatırımı olmadı. Elektrifikasyon ağırlıklı yeni teknolojilerin Türkiye’ye gelmesi birtakım know-how’ların da ortaya çıkmasını sağlayacak. Ayrıca yeni teknolojilere yan sanayilerin adaptasyonunu da hızlandıracak. Bunun bir başlangıç olduğunu, başka markalarla da devamının geleceğini düşünüyorum. Çünkü gelişmeler Çinli markaların Türkiye’yi bir üretim merkezi olarak kullanacağını gösteriyor. AB’nin Çin menşeli elektrikli araçlara yüzde 38.1’e varan ilave gümrük vergisi kararı, bir mesaj verdi. Türkiye’nin ise hem Gümrük Birliği hem maliyet avantajı var. Otomotiv sanayindeki insan kaynağının yetkinliği de son derece gelişmiş durumda. Yeni teknolojilere adaptasyonu da yüksek. Tüm bu faktörler üretim merkezi için Türkiye’yi öne çıkartıyor.”
TÜRKİYE’NİN OTOMOTİV ÜRETİMİNDE DÜNYADA İLK 10’DA OLMASI MÜMKÜN
Türkiye’nin otomotiv üretiminde dünyada ilk 10 ülke arasında yer alabilecek potansiyele sahip olduğunu ve otomotiv sanayindeki elektrifikasyon sürecinin ihracattaki başarının sürdürülebilirlik endişelerini ortadan kaldıracağını belirten Aybar, şöyle konuştu:
“Otomotiv teknolojileri sıfır karbon için hızlı bir dönüşüm içindeyken Türkiye de bunun içinde olmalı. Yeni yatırım bu yönüyle de ışık tutacaktır ve dönüşümde bir hız getirecektir diye ümit ediyorum. Çünkü yan sanayimiz de buna göre yönlendirilmeli. Otomotiv sanayindeki elektrifikasyon süreci ihracattaki başarının sürdürülebilir olması endişesini de ortadan kaldıracaktır. Öte yandan, bataryalı elektrikli otomobiller, şu anda dünyada pazar payını en çok artıran otomobiller konumunda. Batarya teknolojisinde de bir değişim süreci var. Sıvı elektrolit bataryalardan, katı elektrolit bataryalara geçiliyor. Yeni gelişmeler hem bataryalardaki yangın tehlikesini ortadan kaldırıyor hem de bataryaları çok daha küçük ve çok daha fazla elektrik taşıyabilecek hale getiriyor. BYD ve diğer Çinli markalar batarya teknolojilerinde de çok ileriye gitti. Türkiye’de yatırım yapmaları bu bakımdan da know-how kazandıracaktır.”
OTOMOTİVİN GÜNDEMİNDEKİ 3 TREND
Otomotivdeki yeni trendler ve Türkiye’yi nasıl etkileyeceği konusunda İbrahim Aybar, şu değerlendirmelerde bulundu: “2024 otomotiv eğilimlerine baktığımızda; birinci sırada elektrifikasyon var. İkincisi, hidrojen yakıt pilleri. Bu konuda, işletme şartlarındaki bazı maliyet artışlarını çözmeye çalışıyorlar. Hidrojen yakıt pilleri de çok önemli bir gelecek detayı. Üçüncü sırada ise otonom sürüş var. Tesla, önümüzdeki süreçte robotaksi modellerini artık kendi ana hedefine yerleştirdiğini açıklayacak. Otomotivde böyle bir eğilim başladığı anda bütün markalar buna uyacaktır. Dolayısıyla bu alanda da yepyeni bir teknolojik seferberlik başlayacak. Ülkemizin elektrikli taşıt üretim hatlarını çoğaltarak bu teknolojinin de bir tarafında olacağını düşünüyorum.”
BATARYADA DA ÜRETİM ÜSSÜ OLMA HEDEFİ
Elektrikli otomotivde rekabet gücünü etkileyen en önemli unsurlardan biri de batarya üretimi. Günümüzde küresel batarya üretim kapasitesi; 2.6 terawatt saat seviyesine yükselmiş durumda. Bu rakamın 2030 yılında 3.5 misline yani 9 terawatt saate ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye, batarya ve enerji depolama teknolojilerini stratejik bir alan olarak değerlendiriyor ve bölgesel bir batarya üretim üssü haline de gelmeyi hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda batarya ve enerji depolama teknolojilerinin geliştirilmesi ve üretimi öncelikli olarak destekleniyor. Bu kapsamda bugüne kadar sabit yatırım tutarı 78 milyar lirayı bulan ve 6 bine yakın kişiye ilave istihdam sağlayacak 16 firma teşvik sistemine dahil edildi.
16 Temmuz 2024 Salı
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çocuk ve gençlerin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattıklarını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya gazetesi tarafından Bakanlık binasında düzenlenen "Sürdürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi"nde tarım sektörünün sürdürülebilir yönetimi için birçok alanda çalışma yürüttüklerini söyledi.
Çalışmaların neden yapıldığının kavranması için dünyada son dönemde yaşanan gelişmelerin iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: "Bu gelişmeler, sağlıklı şekilde tahlil edildiğinde elimizdeki kaynakların daha etkin ve daha verimli kullanılması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Çünkü küresel ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin ve devrim niteliğindeki teknolojik değişim rüzgarlarının estiği bir dönemdeyiz. Gerek pandemi gerekse yakın ya da uzak coğrafyadaki savaşlar, herkese tarımın, daha da özelinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı."
Dünya nüfusunun 1960'ta 3 milyar civarında olduğunu ifade eden Yumaklı, bu nüfusun gelecek 26 yıl içinde 10 milyara çıkmasının beklendiğine işaret etti.
Yumaklı, Türkiye nüfusunun ise 1960 yılında 27 milyon olduğunu, 2050'de ise 105 milyonu geçeceğini belirterek,"FAO verilerine göre bugünden yüzde 50 daha fazla suya ve yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Bakanlık olarak projeksiyonlarımızı ve vizyonumuzu hazırlarken bu gerçeklerden hareket ettik." diye konuştu.
TARIMSAL ÜRETİM ALANLARI KAYIT ALTINA ALINACAK
Yumaklı, bir karış toprağın dahi boş kalmaması için hiç durmadan çalıştıklarını söyledi.
Son dönemde, ülkenin tarımsal üretim potansiyelini daha da yukarılara taşımak için üretim planlamasını hayata geçirdiklerini anımsatan Yumaklı, sözleşmeli üretim için de mevzuat alt yapısını güçlendirdiklerini kaydetti.
Yumaklı, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlatarak, tüm tarımsal üretim alanlarının kayıt altına alınması çalışmalarına da devam ettiklerini bildirdi.
"EN AĞIR CEZALARI UYGULAYACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"
Yumaklı, vatandaşların güvenilir gıdaya ulaşmasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Yıl boyu süren denetimlerimizin yanında, ayrıca, belli dönemlerde yoğunlaştırılmış denetimler yapıyoruz. Buradan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattığımızı açıklamak istiyorum. Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ve kantinlerinde, bu hafta başı itibarıyla, denetime başladık. 2 hafta sürecek olan denetimlerde 81 ilimizin tamamında 8 binden fazla arkadaşımızla denetimleri gerçekleştirmiş olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz durumda işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."
Yumaklı, 2 Ekim'den bu yana hileli ve sağlığı tehlikeye atan ürünleri internet sitesinde anlık olarak yayınladıklarını hatırlattı. Bu sistemi, vatandaşların doğru, hızlı, şeffaf bilgilenmesi adına hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, tüketicilerin bilinçlenmesinden memnun olduklarını söyledi.
Bakan Yumaklı, yayınlanan uygunsuzlukların bütün bir sektörü töhmet altında bırakmasının doğru olmadığının da altını çizdi.
"TARIM ORMAN ŞURAMIZI 2025 YILI NİSAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"
Yumaklı, su ve sulama yatırımlarını, gıda arz güvenliğinin önemli bir parçası olarak gördüklerini de belirterek, son 22 yılda 10 binden fazla su ve sulama tesisi için 2,4 trilyon liradan fazla kaynağın kullanıldığını söyledi.
Türkiye'nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarına da değinen Yumaklı, New York'tan Tokyo'ya kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara aynı gün ulaşma imkanının olduğunu söyledi.
Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantı ve enerji yollarının Türkiye'yi güvenli bir yatırım limanı haline getirdiğini ifade eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Ülkemizin bu potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla ortak bir fikir birliği içerisinde açığa çıkarmamız gerekiyor. Bu manada, bizler de, Bakanlığımızın geleceğe yönelik politikalarında güçlü bir referans kaynağı oluşturmak için Tarım ve Orman Şuramızı toplamaya karar verdik. Buradan ilk kez bunun da duyurusunu yapmış olalım. Ülkemizde ilk Tarım Şurası 1997, ikincisi 2004 yılında, üçüncü 2019 yılında gerçekleştirilmişti. 4. Tarım Orman Şuramızı da inşallah 2025 yılı nisan ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz."
Yumaklı, şura sürecinde, tarım ve ormancılık alanında, gelecek 10 yıllarda sektörü nelerin beklediğinin tartışılmasını ve bu anlamda yeni stratejiler geliştirilmesini amaçladıklarını sözlerine ekledi.
18 Ekim 2024 Cuma
Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri personeline gelecek yıl 3,5 trilyon lira nakdi ödeme planlanıyor.
2025 yılı bütçesinden derlediği bilgiye göre, kurumlara ayrılan 14 trilyon 731 milyar 14 milyon 332 bin liralık bütçenin yüzde 23,6'sı personel giderleri için kullanılacak.
Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı, personel giderleri için 1 trilyon 30 milyar 744 milyon lira ile bütçeden en fazla payı aldı. Sağlık Bakanlığı personeli için ise 566 milyar 841 milyon liranın üzerinde ödenek aktarılacak. Emniyet Genel Müdürlüğü 302 milyar 167 milyon lirayla üçüncü sırada bulunurken, Milli Savunma Bakanlığına 273 milyar 553 milyon lira ayrıldı.
Gelecek yıl Jandarma Genel Komutanlığı personel giderleri 193 milyar 701 milyon lira, Adalet Bakanlığı personel giderleri 170 milyar 804 milyon lira, Diyanet İşleri Başkanlığı personel giderleri 110 milyar 56 milyon lira olarak belirlendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı personel giderleri için 58 milyar 970 milyon lira, İçişleri Bakanlığı personel giderleri için 55 milyar 756 milyon lira ve Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığı personel giderleri için 53 milyar 280 milyon lira ayrıldı.
ÖZEL BÜTÇELİ İDARELER
Özel bütçeli kurumların personeline gelecek yıl 436 milyar 748 milyon lira ödeme öngörülüyor. Buraya dahil olan yüksek öğretim kurumları personeli için 318 milyar 32 milyon lira aktarılacak.
Özel bütçeli kurumlardan personel ödemesi için en yüksek kaynak 27,2 milyar lirayla Karayolları Genel Müdürlüğüne verilecek. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğüne de 26,7 milyar lira ayrıldı. Orman Genel Müdürlüğü personeli için ise 23,1 milyar lira verilecek.
Düzenleyici ve denetleyici kurumların personeli için 10 milyar 45 milyon lira ödeme öngörülürken, bu kategoride 2,3 milyar lirayla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ilk, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 2,1 milyar lirayla ikinci sırayı aldı.
Ödeneklerin ekonomik sınıflandırılmasına göre, bütçeden personel giderleri için toplam 3,5 trilyon lira, sosyal güvenlik devlet primi gideri için ise 435 milyar lira ayrıldı.
2025 bütçesinde kurumlar için öngörülen personel giderleri şöyle:
KURUMLAR Personel Giderleri Sos. Güv. Devlet Primi Gideri
Türkiye Büyük Millet Meclisi 11.053.550,000 1.337.502,000
Cumhurbaşkanlığı 2.784.216,000 163.119,000
Anayasa Mahkemesi 443.413,000 45.592,000
Yargıtay 2.566.341,000 290.932,000
Danıştay 1.846.200,000 193.506,000
Hakimler ve Savcılar Kurulu 901.380,000 84.163,000
Sayıştay 2.334.045,000 259.260,000
Adalet Bakanlığı 170.804.203,000 19.356.118,000
Millî Savunma Bakanlığı 273.553.471,000 32.266.666,000
İçişleri Bakanlığı 55.756.297,000 11.017.387,000
Dışişleri Bakanlığı 16.752.212,000 1.373.716,000
Hazine ve Maliye Bakanlığı 23.051.411,000 2.558.431,000
Millî Eğitim Bakanlığı 1.030.744.599,000 131.441.299,000
Sağlık Bakanlığı 566.841.948,000 67.251.196,000
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 3.321.325,000 517.644,000
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 53.280.882,000 8.825.531,000
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 1.124.850,000 142.999,000
Kültür ve Turizm Bakanlığı 14.588.536,000 1.826.209,000
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 3.538.352,000 433.820,000
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 15.571.414,000 2.071.366,000
Ticaret Bakanlığı 17.272.974,000 2.003.300,000
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2.771.887,000 398.164,000
Tarım ve Orman Bakanlığı 58.970.677,000 7.671.413,000
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 224.474,000 28.678,000
Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı 15.842.855,000 1.049.835,000
Jandarma Genel Komutanlığı 193.701.811,000 17.922.126,000
Sahil Güvenlik Komutanlığı 8.633.684,000 898.685,000
Emniyet Genel Müdürlüğü 302.167.835,000 38.183.832,000
Diyanet İşleri Başkanlığı 110.056.770,000 13.893.319,000
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı 6.315.559,000 741.731,000
Gelir İdaresi Başkanlığı 32.491.789,000 4.056.863,000
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 8.670.357,000 1.353.664,000
Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2.124.203,000 323.138,000
Göç İdaresi Başkanlığı 10.300.404,000 1.993.900,000
Avrupa Birliği Başkanlığı 421.202,000 53.032,000
Devlet Arşivleri Başkanlığı 825.611,000 122.394,000
İletişim Başkanlığı 1.062.210,000 106.552,000
Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı 1.917.226,000 305.463,000
Strateji ve Bütçe Başkanlığı 918.746,000 107.266,000
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 3.070.614,000 374.693,000
İklim Değişikliği Başkanlığı 107.935,000 12.491,000
Genel Bütçeli Kurumlar (I Sayılı Cetvel) 3.028.727.468,000 373.056.995,000
Özel Bütçeli Kurumlar (II Sayılı Cetvel) 436.748.143,000 60.473.535,000
Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar (III Sayılı Cetvel) 10.045.306,000 1.460.554,000
I+II+III Sayılı Cetvel'deki Kurumlar Toplamı 3.475.520.917,000 434.991.084,000
Özel Bütçelere DDK'lara Hazine Yardımı 0 0
Gelirden Ayrılan Paylar 0 0
Merkezi Yönetim Bütçesi Toplamı 3.475.520.917,000 434.991.084,000
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma