tatil-sepeti


Geçtiğimiz yıl Türkiye, yüzde 23.3’lük azalış ile Avrupa otomotiv satış sıralamasında dokuzuncu ülke oldu. 491 bin 909 adet satış gerçekleştiren Türkiye, aralarında İsveç, Avusturya, İsviçre, Çekya ve Portekiz gibi ülkelerin de yer aldığı 22 Avrupa ülkesini geride bıraktı. Aralık 2019 verilerine göre ise Türkiye, 92 bin 847 adetlik satışla Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya’nın ardından altıncı sırada yer aldı. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileriyle hazırlanan Avrupa otomotiv pazar değerlendirme raporuna göre, Avrupa Birliği (AB) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı 2019’da yüzde 1.4 arttı ve 18 milyon 441 bin 598 adet seviyesinde gerçekleşti. 2018’de 18 milyon 195 bin 868 adetlik satış yapılmıştı.

ALMANYA BİRİNCİ

AB ve EFTA ülkeleri arasında geçen yıl Avrupa’nın en fazla araç satan ülkesi Mercedes, Audi, BMW, Volkswagen ve bu firmaların bünyelerindeki diğer büyük markalara sahip Almanya oldu. Avrupa’nın lokomotif ülkesi Almanya, geçen yıl 4 milyon 17 bin 59 adet satış gerçekleştirdi.

FRANSA VE İNGİLTERE

Rapora göre Almanya’yı 2 milyon 755 bin 695 adetlik toplam satışla Renault, Citroen, Peugeot, Dacia ve ülkede üretim yapan diğer firmalara sahip olan Fransa takip etti. Fransa, ikincilik sırasını İngiltere’den aldı. Otomobil ve hafif ticari satışlarında üçüncü sırada yer alan İngiltere ise Rolls Royce, Bentley, Aston Martin ve Land Rover gibi markalarıyla 2 milyon 742 bin 114 adet araç sattı. İngiltere’yi 2 milyon 131 bin 916 satışıyla İtalya ve 1 milyon 501 bin 260 adetlik satışla İspanya izledi. Toplam pazarda 18 milyon 441 bin 598 adetlik araç satışının 13 milyon 148 bin 44’ünü, yani yüzde 71.29’unu 5 ülke gerçekleştirdi. Yeni yatırım haberlerinde adı geçen Bulgaristan’da ise 41 bin 356 adet otomobil satıldı.Diğer yandan geçen yıl satışlarını en çok artıran ilk üç pazar Litvanya (yüzde 30.3), Romanya (yüzde 19.3) ve Macaristan (yüzde 14.3) oldu.

07 Şubat 2020 Cuma

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.


Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.


Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.


Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.


Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.


Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.


Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:


"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #Maliye Bakanlığı

İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Hollanda Merkez Bankası (DNB) Başkanı Klaas Knot ile bir araya geldi.


İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde dün düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


TCMB idare merkezindeki etkinliğe, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da katıldı.


TCMB Başkanı Karahan ve DNB Başkanı Knot, para politikaları ve ekonomik görünüme ilişkin sunum yaptı.


Etkinlikte daha sonra iki merkez bankası başkanının katılımıyla "100 Yıllık Dostluk: Vissering'in Türkiye Yolculuğu" sergisinin açılışı gerçekleştirildi.


Sergi, 1928 yılında Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering'in Türkiye'deki çalışmalarına dair arşiv belgelerini içeriyor. Vissering, bu çalışmaları sonucu Türkiye'de merkez bankası kurulmasına yönelik bir tavsiyede bulunmuştu.


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #TCMB #Hollanda