Ticaret Bakanı Ömer Bolat, katma değerli ürün ihracatında artış yaşandığını belirterek, "Geçen yıl yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı, bu yılın ilk 9 ayında yüzde 40,3'e yükseldi." dedi.


Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, küresel ekonomide, Kovid-19 salgınının hemen akabinde izlenen güçlü ilk toparlanmanın ardından bu yıl üretim ve ticarette zayıf bir seyir yaşandığını söyledi.

 

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, mal ticaret hacminin 2023'ün ilk yarısında yıllık bazda yüzde 0,5 oranında azaldığına işaret eden Bolat, bu yavaşlamanın çok sayıda ülkeyi kapsadığını anlattı.

 

Bakan Bolat, Uluslararası Para Fonunun (IMF) ekim raporuna göre, 2022'de yüzde 3,5 olan küresel büyüme oranının 2023'te yüzde 3'e gerilediğine dikkati çekerek, gelecek yıl da yüzde 2,9'a düşeceğinin öngörüldüğünü ifade etti.

 

Dünya Ticaret Örgütünün nisanda yüzde 1,7 olarak tahmin ettiği 2023 küresel mal ticaret hacmi büyüme hızı beklentisinin, ekimde yüzde 0,8'e düşürüldüğünü kaydeden Bolat, "Küresel piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen, Türkiye ekonomisi yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata devam etmektedir. 2021 yılında yüzde 11,4 büyüyerek son 50 yılın en hızlı büyüme performansını gösteren ülkemiz, OECD ülkelerine kıyasla oldukça güçlü bir performans sergilerken, mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı 5,3 puan olmuştur." diye konuştu.

 

Bolat, güçlü büyüme performansını 2022'de de devam ettiren Türkiye'nin, yüzde 5,5'lik bir büyüme kaydettiğine işaret ederek, bunun yaklaşık yarısının mal ve hizmet ihracatından kaynaklandığını belirtti.

 

Türkiye ekonomisinin, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 3,9, ikinci çeyrekte ise yüzde 3,8 oranında büyüyerek 12 çeyrek kesintisiz büyüme performansını sürdürdüğünü anlatan Bolat, salgın sonrasında Türkiye'nin büyüme performansıyla dünya ülkelerinden önemli oranda pozitif ayrıştığına vurgu yaptı.

 

Ömer Bolat, uluslararası kuruluşların Türkiye'ye yönelik 2023 yılı büyüme beklentilerine de değinerek, "IMF, 2023 için Türkiye'nin büyüme beklentisini yüzde 1 puan artırarak yüzde 4'e, Dünya Bankası yüzde 1 puan artırarak yüzde 4,2'ye ve OECD de yüzde 0,7 puan artırarak yüzde 4,3'e yükseltmiştir." bilgisini paylaştı.

 

Diğer taraftan 2020 yılı ocak ayında başlayan salgın döneminden bu yana Türkiye'de büyümeyle paralel olarak 3 milyon 914 bin ilave istihdam sağlandığını hatırlatan Bolat, "Şubat ayındaki deprem felaketine rağmen Kapasite Kullanım Oranı, ekim ayında yüzde 77,4 seviyesinde gerçekleşerek bu yılın en yüksek oranına yükselmiştir. Diğer taraftan Orta Vadeli Program ile güven endekslerinde toparlanma izlenmektedir. Sanayi üretiminin de üçüncü çeyrekte önemli bir toparlanma gösterdiğini gözlemliyoruz." ifadesini kullandı.

 

İHRACATA İLİŞKİN GÜNCEL VERİLER

 

Bolat, geçen yıl ihracatın yüzde 12,9 artıp 254,2 milyar dolar seviyesine çıktığını kaydederek, söz konusu dönemde küresel mal ihracatından alınan payın da yüzde 1,02'ye yükseldiğini dile getirdi.

 

Bu yılın ilk iki çeyreğinde ise söz konusu payın yüzde 1,03'e yükseltildiğine dikkati çeken Bolat, "İhracatımız, 2023 yılı ilk çeyreğinde 61,5 milyar dolar, ikinci çeyreğinde ise 61,7 milyar dolar gerçekleşmesinin ardından, üçüncü çeyrekte ise yüzde 3,7 artış ile 64 milyar dolara yükselmiştir. Bu çerçevede Bakanlık olarak yaptığımız etki analizi çalışmasına göre, Kahramanmaraş depreminin, şubat-eylül döneminde ihracatımız üzerindeki olumsuz etkisini, yaklaşık 6 milyar dolar olarak hesaplıyoruz." sözlerini sarf etti.

 

Bakan Bolat, bu yılın ocak-ağustos döneminde küresel ihracat hacmi yüzde 0,9, küresel ithalat hacmi yüzde 2,9 azalırken, küresel ihracat birim değer endeksinin yüzde 4,6, küresel ithalat birim değer endeksinin de yüzde 3,6 azaldığını aktardı.

 

Bolat, "İhracat, yaşanan büyük deprem felaketi, dünya üretiminde gözlenen zayıflama, daralan ticaret hacmi ile dünya ticaret fiyatları ve emtia fiyatlarındaki ciddi düşüşlere rağmen 2023 yılı ocak-eylül döneminde 187,2 milyar dolar ile geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki değere yakın gerçekleşmiştir. Önemle vurgulamak istediğim bir diğer gelişme ise katma değerli ürün ihracatındaki artıştır. Geçen yıl yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı, bu yılın ilk 9 ayında yüzde 40,3'e yükseldi." dedi.

 

İTHALATA İLİŞKİN GÜNCEL VERİLER

 

İthalatın bu yılın ilk çeyreğinde 96,2 milyar dolar, ikinci çeyreğinde 88,2 milyar dolar, üçüncü çeyrekte ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,2 düşüşle 90,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğine işaret eden Bolat, böylece yılın ilk 9 ayında ithalatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,2 artarak 274,4 milyar dolar olduğunu açıkladı.

 

Bu yılın ağustos ayında cari işlemler açığının 619 milyon dolar olduğunu anımsatan Bolat, "Altın ve enerji hariç tutulduğunda ise cari işlemler hesabında 6,1 milyar dolar ile yılın en yüksek fazlası kaydedilmiştir. Eylül ayında ise cari işlemler hesabında fazla verilmesi beklenmektedir. Orta Vadeli Program kapsamında açığın bu yıl sonuna kadar 42,5 milyar dolara gerilemesi bekleniyor." ifadesini kullandı.

 

"12 BİN 747 FARKLI ÜRÜNÜ DÜNYADAKİ TÜKETİCİ VE ÜRETİCİLERLE BULUŞTURUYORUZ"

 

Bolat, Orta Vadeli Program hedefleri kapsamında ihracatı 2024'te 267 milyar dolara, 2026'da 302,2 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerinin altını çizerek, şu anda toplam 114 bin 560 ihracatçı ile Türkiye markasını 200'den fazla ülke ve gümrük bölgesinde, 12 bin 747 farklı ürünü dünyadaki tüketici ve üreticilerle buluşturduklarını söyledi.

 

Bakanlık olarak, sürdürülebilir bir ihracat artışı ve küresel düzlemde rekabetçilik sağlayabilmek için devlet desteklerini ihracatçı firmalara azami katkıyı sağlayabilecek şekilde kullandırmak gayreti içerisinde olduklarını kaydeden Bolat, "Bu minvalde, 2023 yılında da ihracatçılarımızın yanında olmaya devam ederek mal ihracatı kapsamında yaklaşık 18 bin firmamıza 6,6 milyar lira tutarında destek sağladık." açıklamasında bulundu.

 

Bolat, rekabetçi bir ihracat politikasının, rekabetçi bir finansman ile mümkün olduğuna dikkati çekerek, "İhracatın finansmanı için Türk Eximbank vasıtasıyla ihracatçılara 2022'de 45 milyar dolar, 2023 yılı ilk 9 ayında toplam 29,8 milyar dolar destek sağlanmış olup bu sene sonunda 41 milyar dolar ihracat destek hacmi hedefleniyor. Bankanın toplam müşteri sayısı bu yıl da artmaya devam etmiş olup, verilen desteklerin yüzde 83,7'si KOBİ'lere gitmektedir." diye konuştu.

 

Son dönemde, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile yakın koordinasyon içinde yürütülen çalışmalar sonucunda ihracatçıların finansmana ulaşımını rahatlatacak değişikliklere gidildiğini belirten Bolat, bu kapsamda reeskont kredilerinin günlük limitinin günlük 3 milyar 50 milyon liraya yükseltildiğini anlattı.

 

Bolat, 2028 yılı için küresel mal ihracatında Türkiye'nin payını yüzde 1,3'e, KOBİ'lerin ihracattaki payını yüzde 32'ye, e-İhracatın toplam ihracattaki payını yüzde 10'a, yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatı payını ise yüzde 50'ye çıkartmayı hedeflediklerini aktararak, bu çerçevede başta Uzak Ülkeler Stratejisi, İslam Ülkeleri İhracat Geliştirme Stratejisi ve Afrika ile Ticareti Geliştirme Stratejisi gibi özel odaklanmış programların hayata geçirildiğini hatırlattı.

 

"2028 YILINDA 200 MİLYAR DOLAR HİZMET İHRACATINI HEDEFLİYORUZ"

 

Uluslararası hizmet ticaretlerinin de Türkiye için çok rekabetçi bir alan olduğunu vurgulayan Bolat, "Bu alanda da Türkiye'nin hizmet ihracatı son 20 yılda 6,5 kat artarak 89 milyar dolara 2022 yılında ulaşmıştı. Bu yılın ocak-ağustos döneminde de yüzde 14 artışla 63,9 milyar doları bulduk. Yıl sonuna kadar hedefimiz 100 milyar doları aşmak. 2028 yılında 200 milyar dolar hizmet ihracatını hedefliyoruz." ifadesini kullandı.

 

Bolat, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektöründe 1972'den bu yana 135 ülkede 486 milyar dolar tutarında 11 bin 800'den fazla projeyi Türk müteahhitlerin üstlendiğini anımsatarak, hedeflerinin bu yıl sonuna kadar bu rakamı 500 milyar doların üzerine çıkarmak olduğunu söyledi.

 

Bolat, ticaret politikası önlemleri kapsamında 64 ürün grubunda, 23 ülke menşeli 126 dampinge ve sübvansiyona karşı önlemlerin alındığı belirtti.

 

Bakan Bolat, bu yılın ocak-eylül döneminde söz konusu anti damping önlemleri ve ilave gümrük vergileri uygulanan ürünlerden 54,3 milyar dolar ithalat gerçekleştiğini söyledi.

 

Türkiye'de bu yılın ilk 6 ayında e-ticaret hacminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 110 artışla 652 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirten Bolat, "Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da 2022 Temmuz ayında önemli değişiklikler yapılmıştı. Buradaki amaç, rekabeti bozucu ve sınırlayıcı faaliyetler ile tekelleşmeyi önleyerek çok oyunculu bir pazar yapısının tesis edilmesidir. Bu çalışmalarımız devam edecektir." dedi.

 

"2023'TE 9 BİN 761 FİRMA VE 44 BİN 802 ÜRÜN DENETLENDİ"

 

Son dönemde fahiş fiyat artışları ve stokçulukla mücadele etmek için önemli çalışmalar yaptıklarını aktaran Bolat, otomotiv, emlak ve diğer alanlarda yaptıkları denetimler sonucu 400 milyon liranın üzerinde idari para cezası uyguladıklarını ifade etti.

 

Bolat, emlak sektörüne yönelik piyasa gerçekliğinden uzak, spekülatif fiyat artışları sonucu oluşan tüketici mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

 

Gayrimenkul ve ikinci el taşıt satışlarında sahte ilanlarla spekülatif fiyat oluşumlarını engellemek amacıyla getirilen ilan yasağının uygulanmasına bugün başlandığını da hatırlatan Bolat, şöyle konuştu:

 

"Haklı bir gerekçeye dayanmayan fahiş fiyat artışlarına yönelik de 81 ilde piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerimiz devam etmektedir. Bu kapsamda, 2023'te 9 bin 761 firma ve 44 bin 802 ürün denetlenmiştir. Şu ana kadar Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu eliyle tespit edilen firmalara 90 milyon lira para cezası uygulanmıştır."

 

Bolat, Cumhuriyet'in 100. yılına özel yaptıkları fiyat indirim kampanyası çağrısının gıdadan tekstile, mobilyadan elektroniğe, beyaz eşyadan kozmetiğe kadar birçok alanda karşılık bulduğunu söyledi.

 

"234 BİN ÜRÜNÜN İTHALATTA DENETİMİ YAPILDI"

 

Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) uygulamasıyla zararlı ve sağlığa aykırı ürünlerin Türkiye'ye gelmemesi amacıyla gümrüklerde denetim uygulandığını bildiren Bolat, "Bu çerçevede 234 bin ürünün ithalatta denetimi yapılmış ve 424 milyon lira idari para cezası uygulanmıştır." diye konuştu.

 

Bolat, tüketicinin sağlık ve güvenliğinin korunması, aldatıcı reklamlarla mücadele, fiyat etiketi ile ürün güvenliği ve mesafeli sözleşmelerle ilgili birçok alanda yapılan denetimlerde, 15 Ekim itibarıyla 230 milyon liranın üzerinde idari para cezası uygulandığını ifade etti.

 

Raf ve kasa fiyatı arasındaki farklılıklara ilişkin ise 44 bin 927 işletmede denetimler yapıldığını söyleyen Bolat, "Bu kapsamda 27 milyon lira idari para cezası uygulanmıştır. 516 bin başvuru tüketici hakem heyetleri nezdinde sonuçlandırılarak 2,7 milyar liralık uyuşmazlık da karara bağlanmıştır." dedi.

 

"DEPREMZEDE ESNAFA BU YIL İÇİNDE SAĞLANAN FİNANSMAN TUTARI 139 MİLYAR LİRAYI AŞTI"

 

Bolat, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden zarar gören esnafın Halkbank'a olan kredi geri ödemelerinin 2 defa ertelendiğine işaret ederek, "Deprem bölgesinde çok uygun şartlarda, esnaflarımıza sürekli olarak indirimli kredi imkanları sağlamaktayız. Bu çerçevede 2022'den bu yana esnaflarımıza 423,5 milyar lira, yüzde 50 ve yüzde 100 faiz indirimli kredi imkanları sağladık. 2023 yılı içerisinde sağladığımız bu finansmanın tutarı 139 milyar lirayı aşmıştır." ifadelerini kullandı.

 

Nitelikli personel istihdam desteğini bir personel için yılda 136 bin liraya yükselttik"

Kooperatiflere verilen desteklere değinen Bolat, özellikle kadın kooperatiflerine önemli hibe destekleri sağlandığına dikkati çekti.

 

Bolat, şunları kaydetti:

 

"Makine, ekipman ve demirbaş alımı desteğini 400 bin liraya çıkarttık. Sergi ve fuar katılımı desteğini 30 binden 60 bine yükselttik. Nitelikli personel istihdam desteğini bir personel için yılda 136 bin liraya, iki personel için 273 bin liraya yükselttik. Öte yandan Kasım 2019'dan bu yana Türkiye dahil 33 farklı ülkeden 143 akreditasyon talebi gelmiştir. Helal Akreditasyon Kurumu toplam 50 akreditasyon kararı almış ve bugüne kadar helal belge sayısı 1200'ü aşmış bulunmaktadır."

 

İhracat ve ithalat beyannamesine ilişkin bilgileri de paylaşan Bolat, "Bu yılın 9 ayında 2,3 milyon ithalat, 3,6 milyon ihracat beyannamesi kapsamında işlemler gerçekleştirildi." dedi.

 

Bolat, gümrüklerin de dijitalleştirildiğine ve modernleştirildiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

 

"Bu yıl Edirne-Pazarkule ile Ardahan-Posof-Türkgözü Gümrük Kapısı modernizasyonunu tamamlayıp hizmete açtık. Ağrı-Doğubayazıt-Gürbulak ve Şanlıurfa-Ceylanpınar Gümrük Kapısı'ndaki modernleştirme devam ediyor. Gümrük süreçleri de BİLGE Gümrük Platformu sayesinde elektronik işleme kavuşturulmuştur. Burada özellikle kaçakçılıkla mücadele konusunda Gümrük Kaçakçılık ve Muhafaza birimimiz yoğun bir mücadele sergilemektedir. Bu yıl 27 Ekim itibarıyla 19 milyar 100 milyon lira değerinde kaçak eşya ele geçirdik. Bunun 3,6 milyar lirası, yaklaşık 8,8 tonunu uyuşturucu oluşturmaktadır."

 

Bakan Bolat, 2024 bütçesini, "kayıt dışı ekonomiyle mücadele", "ticaretin düzenlenmesi, geliştirilmesi ve kolaylaştırılması" ve "tüketicinin korunması, ürün ve hizmetlerin güvenliği ve standardizasyonu" yaklaşımıyla hazırladıklarına işaret etti.

01 Kasım 2023 Çarşamba

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar