Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Öncü göstergeler enflasyonun yüzde 50'nin oldukça altında ineceğini, yarın açıklanacak enflasyonun büyük ihtimalle yüzde 45'lerin altında olabileceğini gösteriyor" dedi.


Bakan Nebati, A Para televizyon kanalında ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtladı.

 

Aralık ayında baz etkisiyle başlayan yıllık enflasyondaki düşüş ivmesinin bundan sonra alınan tedbirlerle kalıcı olarak aşağı yönlü hareket etmesini öngördüklerini belirten Nebati, bu ivmenin her geçen ay gerçekleştiğini gördüklerini söyledi.

 

Nebati, yarın açıklanacak nisan ayı enflasyon beklentilerinin sorulması üzerine, TÜİK ve Merkez Bankasının fiyatları takip ettiğini, Hazine ve Maliye Bakanlığının da kendi ekipleriyle sahada değerlendirmelerini sürdürdüğünü belirtti. Nebati, "Öncü göstergeler enflasyonun yüzde 50'nin oldukça altında ineceğini, yarın açıklanacak enflasyonun büyük ihtimalle yüzde 45'lerin altında olabileceğini gösteriyor. Enflasyondaki düşüş beklentilerimize uygun şekilde gidiyor." ifadesini kullandı.

 

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki deprem felaketi sonrasındaki yıkıma dikkati çeken Nebati, "Böylesi bir ortamda ve aynı zamanda EYT düzenlemesinin yapılması ve asgari ücrette, memur ücretlerinde yüksek iyileştirme yapılmasına rağmen enflasyonun beklentilerimizin de altına geliyor olması aldığımız kararların ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki günlerde mevsim şartlarından oluşan gıda fiyatlarındaki gevşemenin haziran, temmuz, ağustos aylarında ciddi bir aşağı yönlü enflasyonu hızlandıracağı beklentilerimizi güçlendiriyor." diye konuştu.

 

Nebati, geçen yıla göre akaryakıt ve gübre fiyatları gibi girdi maliyetlerinde düşüşler olduğuna dikkati çekerek, mevsim şartlarının uygun gitmesiyle önümüzdeki aylarda beklentilerin de ötesinde çok daha iyi bir gıda fiyat oluşumu olacağını ifade etti. Türkiye'de gıda fiyatları güven endeksinin genel endeksin üzerinde seyrettiğini belirten Nebati, "Gıda endeksinin yaptığı baskının azalmasıyla TÜFE'de bir ferahlama olacağını öngörüyorum." dedi.

 

"ET ÜRETİMİ YETERLİ, FİYATLARDA BİR OYNAKLIK VAR, BUNA YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZI YAPIYORUZ"

 

Kuru soğanda yüksek fiyat artışının sorulması üzerine de bazı ürünlerde mevsimsel şartların çok etkili olabildiğini belirten Nebati, bu tarz ürünlerin önce pik yaptığını sonra normal seviyelerine düştüğünü anlattı. Muhalefetin kuru soğan fiyatı üzerinden bir seçim kampanyası yürütmesinin onların zayıflığını gösterdiğini ifade eden Nebati, “Bu soğan kampanyası ellerinde patladı. Bir tarafta Togg’u TCG Anadolu’yu, Akkuyu Nükleer Santrali’ni, doğal gazı, Altay tankını, Kaan uçağını, Hürjet’i konuşurken siz bütün kampanyanızı soğan üzerine kurarsanız bunun bir karşılığının olmadığını toplum anlar.” Diye konuştu.

 

Bakan Nebati, dana etindeki fiyat artışlarını da takip ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

 

“Et üretimi yeterli, demek ki fiyatlarla ilgili bir oynaklık var, buna yönelik çalışmalarımızı yapıyoruz. Vatandaşlarımızın bu tür sanal operasyonlara karşı teyakkuz halinde olmalarını istirham ediyorum. Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Ticaret Bakanlığımız çalışıyorlar. Bu konuda oynaklığın azaltılması yönünde bir dönüşüm sağlayacaktır. Yem fiyatları, lojistik ve enerji fiyatları geçen yılın altında bu kadar indirim yapılırken bunların karşılığının olmaması, asgari ücretteki artışa bağlı olarak fiyat artışına gidilmesinin iyi niyetle bağdaşır bir yanı yok. Bu konuda uzun vadeli planların da yapılması lazım. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığımızla çok önemli ve uzun vadeli bir çalışma yapılıyor, bunun sürdürülebilir bir noktaya getirmemiz lazım.”

 

Nebati, Et ve Süt Kurumunun bu konuda regülasyon yaptığını ifade ederek, dar gelirli vatandaşların bu ürünlere ulaşabilmesi için uygun fiyatlı ürünler sunduğunu bildirdi.

 

“HER MODELİN YAŞANAN HİKAYELERLE GÜNCELLENMESİ GEREK”

 

Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında yatırımlara ve ihracatçılara destekler verdiklerini ifade eden Nebati, her modelin yaşanan hikayelerle güncellenmesi gerektiğini, Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde de hangi alanlarda hangi noksanlıkların olduğuna ilişkin bir çalışma yaptıklarını ve önümüzdeki haftalar içerisinde seçimden sonra bu modelin varsa aksaklıkları ile ilgili adımların atılacağını bildirdi.

 

Nebati, özellikle Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve 6 Şubat depremleri sonrasında getirilen geçici tedbirlerin kaldırılması, piyasanın daha öngörülebilir, kendi ayakları üzerinde durabilen, planlamasının orta ve uzun vadeye yayılabilecek bir yapıya dönüştürülmesi noktasında adım atılması gerektiğini vurguladı.

 

Modelin güncellemesinde faiz politikasında bir değişiklik olup olmayacağının sorulması üzerine de Nebati şöyle konuştu:

 

"Manşet enflasyonu altında faiz oranı olacak. Şu an faiz yüzde 8,5, mevcut enflasyon yüzde 50,5, demek ki 42 puanlık bir marj var. Bizim için önemli olan bu marjın aşağıya doğru hareket etmesi yani enflasyonun aşağı doğru yönünün devam ettirilmesi, tek haneye gidinceye kadar da bu mücadelenin devam etmesi ve enflasyonla Merkez Bankası faiz oranının aynı patikaya girmesi bizim hedefimiz... Faizi artırarak değil faizi aşağı çekerek enflasyonu düşürme sonucunu doğuracak yola girdik. Faiz artırımı şu an toplumun hiçbir aktörü tarafından talep edilen bir şey değil. Yılbaşından itibaren çok net bir şekilde Millet İttifakı'nın ekonomi kurmaylarına iki soru soruyorum. Bunların cevabını vermemek için çırpınıyorlar adeta. Soru bir, 'IMF'ye teslim olacak mısınız?', cevap yok. İki, 'Faiz artıracak mısınız? Geçen yıl bu soruyu sorduğumuzda 'hemen artıracağız' diyorlardı, şimdi cevap vermiyorlar. Bankalar bu işi içselleştirdiler, bankaların ve toplumun faiz artırımı beklentileri yok. Toplumun tüm aktörleri tarafından oluşan bu konsensüste 'faiz artırımına gidiyoruz' söyleminin karşılığı yoktur. Millet İttifakı'na tekrar soruyorum, 'Faiz artıracak mısınız, hangi sürede ne kadar artıracaksınız? Türkiye'de büyümenin hangi noktaya geleceğini öngörüyorsunuz? bu kararla ilgili büyümedeki negatif oluşumun işsizliğe katkısı ne olacak? Faiz artırımı noktasında bankacılık sektörü üzerindeki etkilerini çalıştınız mı?' Bununla ilgili Türk toplumuna cevap verecekler. Açıklamalarını bekliyoruz."

 

"TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BÜYÜME TRENDİ DEVAM EDECEK"

 

Bakan Nebati, depremin, ilk yarıda büyümeyi negatif etkileyeceğini öngördüklerini belirterek, depremin olumsuz etkisinin ilk çeyrek itibarıyla kendisini göstereceğini, ancak sonrasında toparlanacağını söyledi.

 

Deprem sonrası yapılacak yeni konutların ekonominin büyümesine en az 0,5 puan katkısının olacağını bu katkının 0,9 puana kadar ulaşabileceğini belirten Nebati, Türkiye ekonomisinde ilk çeyrekte büyüme trendinin bu çeyrekte de devam edeceğini öngördüklerini söyledi.

 

"DESTEKLERİ BÜTÇE DİSİPLİNİNDEN TAVİZ VERMEDEN SAĞLIYORUZ"

 

Nebati, enerji fiyatlarının düşmesinin cari açığa katkı sağlayacağını belirterek, ihracatın artırılması noktasında atılan adımların artarak devam edeceğini bildirdi.

 

Karadeniz'de doğal gazın bulunarak tüketicilere sunulmasının önemine işaret eden Nebati, bu doğal gaz arzının bir kaç yıl içerisinde optimal noktaya geldiğinde doğal gaz ithalatında nefes aldıracağını ifade etti.

 

Nebati, Akkuyu Nükleer Santrali'nin hayata geçmesiyle de "Türkiye'nin yumuşak karnı" enerji ithalatıyla oluşan cari açığın giderilmesi noktasında çok önemli katkısı olacağını belirtti.

 

Destekleri bütçe disiplininden taviz vermeden sağladıklarının altını çizen Nebati, "Türkiye'nin tarihinde ilk defa ürettiği doğal gazın karayla buluştuğu ve vatandaşın 'ben yerli doğal gaz kullanıyorum' hissini yaşadığı bir dönemde orada bize mal olacak aşağı yukarı 25 milyar liranın hesabının yapılmaması gerektiğine karar verdik, kaynağı hemen sağladık. Bu 1 yıl içerisinde kullanılacak, mayıs sonu itibarıyla olacak kısım 10-12 milyar lira karşılığını koyarak yolumuza devam ediyoruz." diye konuştu.

 

Nebati, şu anda konutlarda kullanılan doğal gazın yüzde 66'lık kısmını Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Hazinesinin karşıladığını belirterek, doğal gaz fiyatları düştükçe hazine üzerindeki yükün azalmasına ve bu marjın farklı alanlara yönlendirilmesine katkı sağladığını bildirdi.

 

"DOLARIN KARŞISINDA TL'NİN ERİME GÖSTERMESİNİ KARŞILAYACAK BİR ALTYAPI GÖSTERGELERİ YOK"

 

Bakan Nebati, seçim sonrasında döviz kurlarına ilişkin beklentilerinin sorulması üzerine de, önümüzdeki süreçte doların karşısında TL'nin erime göstermesini karşılayacak bir altyapı göstergelerinin söz konusu olmadığını belirtti.

 

Nebati, bazı yerlerde ikili fiyatların oluşabildiğini, seçim sonrasında vatandaşların ikili fiyat mekanizmasının bittiğini göreceklerini belirterek, "20 Aralık öncesinde yaşanan bir rallinin olmayacağı konusunda vatandaşlarımızı uyarmak istiyorum, sakın oyuna gelmesinler." ifadelerini kullandı.

 

Seçim bölgesi Mersin'deki taleplere yönelik de soruları yanıtlayan Nebati, Mersinlilerin Çukurova Bölgesel Havalimanı'nın bir an önce açılmasını istediğini belirtti.

 

Nebati, söz konusu havalimanının haziran itibarıyla tarifeli uçuşlara açılacağını belirterek, perşembe günü de pistte test yapılacağını söyledi.

02 Mayıs 2023 Salı

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi