tatil-sepeti

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin 2023’e kadar bütçe, üretim ve finansman alanındaki dönüşümünün yol haritasını ‘Yeni Ekonomi Yaklaşımı’ ile duyurdu. Albayrak, güçlü ve emin adımlarla ilerlemek için yeni bir süreci başlattıklarını kaydetti. Albayrak, şunları söyledi: “Bu tanıtımla yeni sistemin genel çerçevesini çiziyoruz. Detayları eylüldeki OVP’de ortaya koyacağız. Türkiye’nin orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkması için gerekli noktalarda nasıl bir yol haritası çizmesi noktasında birçok toplantılar yaptık. Ulusal ve uluslararası, tüm paydaşların içinde olduğu geniş bir yelpazede her adımı ince ince döşeyerek aksiyon alacağız.”

KARARLI YAKLAŞIM

Albayrak, Yeni Ekonomi Yaklaşımı’nın en önemli adımlarından birisinin kararlı bir yaklaşım olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni modelde çok daha kararlı ve güçlü şekilde emin adımların atıldığı önemli bir dönem başlayacak. Bu yaklaşımın diğer pozisyonu değişimi hedefleyecek. Türkiye bir üst lige çıkmak zorundaysa bazı şeyleri değiştirmesi lazım. Bunun yanında güçlü bir reflekse ve stratejik alt yapıya sahip olması lazım. Bir diğer adım güçlü temeller olacak. Bir diğer yaklaşım ise sürdürülebilirlik ve katılımcılık olacak.”

SERMAYE PİYASALARI

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bankacılık kesimi başta olmak üzere finans sektörünün güçlü yapısının korunmasının önemine işaret etti. Albayrak, “Finansal istikrarın daha da güçlendirilmesi önceliklerimiz arasındadır. Sermaye piyasasının pasta içerisindeki payını büyüteceğiz. Yani finansal sektörün yüzde 90’ından fazlası bankacılık sektörü olmayacak. Özellikle sermaye piyasalarını geliştirmeyi hedefliyoruz.”

BÜTÇE DİSİPLİNİ

Bütçe dengesinin ciddi bir disiplinle, kaliteli bir dönüşüm ortaya koyması için çalıştıklarını kaydeden Albayrak, “Bu süreç yeni dönemde daha somut bir mali plan, yazılı bir mali plan dairesinde, çok daha güçlü bir disipline kavuşacak. Bütçe disiplini de bu dönemde en temel dinamiklerden biri olacak” dedi.

Albayrak ayrıca, “Yeni bir üst finansal regülasyon otoritesinin kurulmasını yeni yasama döneminde meclise getireceğiz” dedi. Albayrak şöyle devam etti: “Daha etkin ve liyakatli kadrolar çok daha etkin rol oynayacak. Ekimde bu yeni yapı görülecek. En kısa zamanda finansal kuruluşlarımız, sigortacılık sektörü, yeni bir milli reasürans yapısını oluşturacak. Sigortacılığın finansal sektör içerisindeki payı layık olduğu yerde değil. Bireysel emeklilik sistemiyle ilgili çok önemli adımlar atacağız.”

İKİ YENİ BANKA

Yeni dönemin anahtarlarından birinin, yatırım ve harcamaları belirlenen kriterler açısından çok daha etkin bir şekilde yönetmek olduğunu kaydeden Albayrak, “Yatırım ya da harcamada teknolojik ürün üretimi öncelikli olmalı. Katma değer ve ihracatı artırıyor mu buna bakacağız. Bunun dışındaki alanlarda tüketim, yatırım ve harcama kültürünü geliştirip, tasarruf mekanizmasını etkin kılacağımız bir sürece gireceğiz” dedi.

Sistemi yeniden yapılandırarak tasarruf ve sermaye birikimiyle ilgili çok güçlü adımlar atacaklarını vurgulayan Albayrak, Emlak Bankası’nın, uzmanlık alanında sektörde büyüyeceğini kaydetti. Albayrak, Kalkınma Bankası’nın yapısal dönüşümünü sağlayacak yasal altyapının ekimde TBMM’ye geleceğini belirtti.

Bakan Albayrak, OVP üzerindeki makro hedeflerin şekillenmeye başladığını belirterek, “Dengelenmenin sonucu olarak önümüzdeki dönemde büyüme yüzde 3-4 aralığında olacak. Cari açık mali disiplin açısından yüzde 4’ler civarında dengelenecek bir süreci ona göre kurguluyoruz. Bütçe disiplinini daha sıkı bir şekilde ortaya koyacak, yüzde 1.5 seviyelerinde sınırlandıracağız” dedi.

REFORMLARDA 3 FAZ

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, yapısal reformlar için yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirterek, mevzuatla ilgili sürecin yeni yasama döneminde hayata geçirileceğini söyledi.

Yeni yaklaşımın 3+1 sacayağı olduğunu bildiren Albayrak şunları söyledi: “2018 ve 2019’da ekonomide dengeleme dediğimiz birinci fazı ortaya koyacağız.
2020-2021’de sürdürülebilir, istikrarlı ve sağlıklı büyüme dediğimiz ikinci faza geçeceğiz. Sonrasında üçüncü faz dediğimiz daha adaletli paylaşım fazına geçeceğiz. Tüm bu süreçleri, kalıcı ve sürdürülebilir bir ekonomi yaklaşımı olarak kurgulamak istediğimiz +1 dediğimiz nitelikli insan gücü ve güçlü topluma dönüşüm politikalarımızla taçlandıracağız.”

Bakan Albayrak, ‘ekonomik dengeleme’ başlıklı birinci fazda, enflasyonla ile güçlü mücadele edeceklerini vurguladı. Albayrak, “Cari açığın düşürülmesiyle ilgili stratejik temellerin atıldığı çok önemli bir dönem olacak. Ayrıca, güven ortamının iyileştirilmesi için gerekli tüm adımların atılacağı, iş ve yatırım ortamının cazibesinin artırılacağı, bunlarla birlikte sermaye piyasalarının derinleştirileceği çok önemli 1.5 yıl olacak” dedi.

Albayrak, birinci fazda, kamu borçlarında kaynak çeşitliliğinin sağlanacağını, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlayacaklarını, tasarruf ve verimliliği artıracaklarını bildirdi.

BAĞIMSIZ VE ETKİN MERKEZ BANKASI HASSASİYETİ

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “İlk geldiğimiz günden beri para politikasının bağımsızlığı konusunda Merkez Bankası (TCMB) özelinde çok hassasız. Özellikle para politikalarının tam bağımsızlığı konusu prensip olarak bundan sonra da devam edecek” dedi. Fiyat istikrarının kalıcı bir şekilde, bütün bu hedeflere ulaşabilmesi noktasında tüm adımların TCMB tarafından etkin bir şekilde koordine edilmesi gerektiğini dile getiren Albayrak, bununla ilgili yasal düzenlemelerin gelecek süreçte daha etkin bir şekilde ortaya konacağını söyledi.

SAĞLAM DURUŞUMUZ ORTAYA KONDU

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı ekonomik perspektif, Türk milletinin sağlam ve kararlı duruşunu ortaya koymuştur” dedi. Avdagiç, daha adil bir vergi sistemi, kamuda maliyet dönüşümü, bugüne kadar olmamış bir tasarruf, yeni bir finansal regülasyon otoritesi gibi hedefleri isabetli bulduklarını kaydetti. Döviz kuru üzerinden Türk ekonomisini çökertmek isteyenlerin bu kez karşısında Türk iş dünyasını ve Türk milletini bulacaklarını belirten İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “İş dünyası olarak yeni açıklanan model, bizi umutlandırmış, aydınlık bir geleceğin olduğunu göstermiştir. Türk iş dünyasına, stratejik bir dönemde sahip çıkarak hedef göstermek son derece kıymetlidir. Bu açıklama, ortaya koymuştur ki, Türkiye artık büyük hedefleriyle örtüşen bir ekonomik modele kavuşmuştur. ”

16 Ağustos 2018 Perşembe

Etiketler : Gündem

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), makrofinansal istikrar ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla bazı adımlar attı.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'dan (TCMB) yapılan duyuruya göre, Türk lirası (TL) mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları ile yabancı para (YP) mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı değiştirildi.


Buna göre, kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan oran yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, YP mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi. Zorunlu karşılıklar, 27 Eylül 2024'te tesis edilecek.


TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz uygulamasında TL'ye geçiş oranı koşulu kaldırıldı.


TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5'ten yüzde 8'e yükseltildi.



21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Merkez Bankası TL Para

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma