Orman Genel Müdürlüğünün orman yangınlarıyla mücadelede Cumhuriyet tarihinin en güçlü hava filosunu oluşturmasına katkı sağlayacak uçak ve helikopterler teslim alındı.


Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) orman yangınlarıyla mücadelede Cumhuriyet tarihinin en güçlü hava filosunu oluşturmasına katkı sağlayacak 1 adet T70 helikopteri, 1 keşif uçağı ve 4 Air Tractor model yangın söndürme uçağı envantere alındı.

 

OGM Yangın Söndürme Uçakları ve Helikopterleri Teslim Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla OGM Havacılık Dairesi Başkanlığı Tesisleri'nde gerçekleştirildi.

 


Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci,, törende yaptığı konuşmada, her alanda olduğu gibi ormanla ilgili de yoğun bir gayret içerisinde olduklarını söyledi. Orman Kanunu'nda yaptıkları değişiklikle hem orman köylüleri hem de ormancılık için devrim niteliğinde bir adım attıklarını aktaran Kirişci, şöyle devam etti:

 

"Mevzuat değişikliğiyle önümüzdeki dönemde gerek tarım gerekse orman alanında çok büyük olumlu değişiklikleri birlikte göreceğiz. Ormanın gönüllü bekçileri olan orman köylülerimiz bizim vazgeçilmezimizdir. Kırsalın geliştirilmesinin hep yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Orman köylülerimizin aidiyetlerinin pekiştirilmesi için mutlaka onları maddi yönden desteklememiz gerekiyor. Bu çerçevede bu kardeşlerimize ormandan elde ettiğimiz gelirlerimizin masraflar çıktıktan sonra yüzde 10'unun verilmesi imkanını bu yasa bize sağlamış oldu. Bu rakam tam 2 milyar liraya tekabül ediyor. 2 milyar lira bu zamana kadar orman köylülerimize verdiğimiz desteklerden ayrı olarak ulaşmış olacak. Onlar da gönüllü yaptıkları orman bekçiliklerinin karşılığını görmüş olacak."

 

Kirişci, yine bu düzenlemeyle orman köylüsünün ihtiyacı olan kereste ve yakacak odun bedelini, maliyetinden yüzde 70 daha ucuza vereceklerini duyurdu.

 

Bundan sonra yapmaları gereken şeyin orman yangınlarını önlemek olduğunun altını çizen Kirişci, "Burada araç gereç, yetişmiş insan kaynağımız ve mevzuat çok önemli. Türkiye'deki yeşil vatanı korumak için kazandırdığımız kara, hava araçlarımız ve insan kaynaklarımız bizlere güç katacaktır. Toplamda 31 hava aracımız olacak. Kiraladığımız uçak, helikopter ve İHA'larla ilgili süreç devam ediyor. 31 hava aracımızın bedeli 286 milyon dolardır." diye konuştu.

 

MUĞLA VE İZMİR'DE HAVA ÜSSÜ KURULACAK

 

Envantere alınan keşif uçağının özelliklerine dikkati çeken ve sahip olduğu kameralar sayesinde karadaki karargahın gökyüzüne taşınmış olacağını ifade eden Kirişci, bu nedenle Erdoğan’ın uçağın üzerine “OTAĞ” ismini yazarak imzaladığını söyledi.

 

Kirişci, ABD, Kanada, Avustralya ve Portekiz’in ardından bu uçağı kullanan 5. Ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

 

“Bizdeki uçak teknoloji olarak diğerlerinin kullandığının en son versiyonu. Bu anlamda doğru bir tercihte bulunduğumuzu belirtmek isterim. Aldığı bilgileri 20 dakikada karar vericilere ulaştırıyor. Bu bizim işimizi çok kolaylaştıracak. Biz yangına müdahale süresini 11 dakikaya indirdik. 10 dakikaya inmesi hedefimiz ama yetmez. Bir müjde daha vermek isterim. Özellikle yangınla ilgili ülkedeki orman alanının yüzde 55’ine tekabül eden alan Akdeniz çanağında yanma riski çok yüksek bir alan. Bunun başında Antalya, Muğla ve İzmir geliyor. Buralarda biz genel müdürlük olarak hava araçlarımız için Dalaman hava üssünü kullanıyorduk ama sivil bir havalimanı olması sebebiyle bizim harekatımızı belli zamanlarda kısıtlıyordu. Yangın sezonu turizmin yoğun olduğu dönemlere geldiği için bizim için riskti. Şimdi inşallah birisi Muğla, diğeri İzmir’de olmak üzere 2 tane kendimize özel, kendi hava araçlarımızı kullanabileceğimiz hava üssümüzü hayata geçireceğiz. İhtiyaç olduğunda her türlü birimlerimizin ihtiyacı olan üs olarak buralar kullanılacak.”

 

Söz konusu araçların yerli ve milli üretilmesinin önemine dikkati çeken Kirişci, TEKNOFEST kuşağı gençlerin bunu başarabileceğine inandığını sözlerine ekledi.

 

Törenin ardından yangın uçakları gösteri uçuşu gerçekleştirdi.

 

UÇAK VE HELİKOPTERLERE İLİŞKİN DETAYLAR

 

TUSAŞ tarafından üretilen ve ilki daha önce OGM envanterine giren 2,5 ton su atma kapasiteli ve gece de görev yapabilen T70 helikopterinin ikincisi bu törenle teslim alındı. Üçüncü T70 helikopteri ise yıl sonuna kadar teslim alınacak.

 

Törenle ayrıca siparişi verilen 3 ton su atma kapasiteli 20 Air Tractor model yangın söndürme uçağının 4'ü teslim alınarak envantere girdi. Kalan 16 uçağın da üç yıl içinde filoya kazandırılması planlanıyor.

 

Ayrıca yangın yönetiminde önemli bir unsur olarak devreye alınan 1 keşif uçağı da teslim alındı. Bu uçak tipi, dünyada Türkiye ile birlikte sadece 5 ülkede kullanılıyor.

 

Bu yıl ilk defa yangın sezonunda kullanılacak söz konusu keşif uçağı, yangın tespiti, görüntü aktarımı gibi görevleri yerine getirebiliyor. Keşif uçağının bunun yanında, yapay zeka ile çalışan sensörler vasıtasıyla sayısal veri toplayıp bunları haritalandırabilen yüksek teknolojili görev sistemleri özelliği de bulunuyor.

 

Halihazırda OGM filosuna ait 22 uçak ve 9 helikopterden oluşan 31 hava aracının toplam bedeli ise 286 milyon dolara ulaştı.

 

YANGINLA MÜCADELEDE DEV FİLO

 

Alınan yeni araçlar ile orman yangınlarıyla mücadelede Cumhuriyet tarihinin en güçlü hava filosu oluşturuldu.

 

Bu yıl 75 helikopter, 21 uçak, 8 İHA olmak üzere toplam 104 hava aracıyla orman yangınlarına karşı etkin müdahale edilecek.

 

Orman yangınlarına müdahale eden OGM hava güçlerinin 2000’li yılların başında 85 ton olan toplam su atma kapasitesi, bu yıl itibarıyla toplam 431 tona ulaştı.

 

Gelecek 5 yılda yangın söndürme filosu, ağırlıklı olarak yerli ve milli kaynaklardan temin edilecek 41 hava aracı ile daha da güçlendirilecek.

 

Yerli ve milli Atak-2 helikopterinden dönüştürülerek üretilecek ve 4 ton su atma kapasitesine sahip 10 helikopter için de TUSAŞ ile 208 milyon dolarlık sözleşme imzalandı.

 

Orman yangınlarıyla mücadelede bu yıl 1546 arazöz, 2 bin 456 ilk müdahale aracı ve diğer iş makineleriyle toplam 4 bin 981 kara aracı sahada olacak. Bu sayı 2002’de 1107 iken 21 yılda 4 kat artırılmış oldu.

 

Orman yangınlarıyla mücadelede 25 bin orman personeli ve 462 kişilik Orman Arama Kurtarma Timi de (ORKUT) kara gücünün asli aktörleri olarak görev yapacak.

03 Mayıs 2023 Çarşamba

Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği verilerine göre İstanbul, geçen yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı.


İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un dünya kongre şehirleri içinde yükselerek son 8 yılın en iyi performansını gösterdiğini söyledi ve “Nihai hedefimiz, ilk 10 şehir arasına girmek” dedi.

 

İstanbul, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) verilerine göre, geçtiğimiz yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’ndan (ICVB) yapılan açıklamaya göre İstanbul, 2023 yılında katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen 72 kongreye ev sahipliği yaptı. Megakent, bu kongre istatistiği ile Avrupa’da 16’ncı, dünyada ise 21’inci sırada yer aldı. 2023’te Paris, dünyada 156 kongreye ev sahipliği yaparak birinciliği elde ederken, onu 152 kongre ile Singapur, 151 kongre ile Lizbon izledi. İstanbul’da kongre sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre 14 adet arttı.

 

5 YILLIK YATIRIMLAR

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, küresel turizm ve kongre sektörleri içerisindeki yükselişini son hızla sürdürdüğüne dikkat çekerek, “İTO ve ICVB olarak, İstanbul kongre turizmi odaklı olmak üzere son 5 yıldır sektörümüzle birlikte yaptığımız yatırımlar ve projeler başarılı sonuç vermeye devam ediyor” dedi.

HEDEF İLK 10

 

Avdagiç, İstanbul’un kongre turizmi özelinde uluslararası sıralamalarda ve istatistiklerdeki yerini aşamalı olarak yükselttiğini vurgulayarak, “İstanbul, dünya kongre şehirleri içinde adım adım yükselerek 2023’te son 8 yılın en iyi performansını gösterdi. Buna ICVB olarak katkı vermek gurur verici. Nihai hedefimiz, 2011 ila 2015 arasında başardığımız gibi dünyada en çok kongre düzenlenen ilk 10 şehir içine girmek” dedi.

 

13 KONGRE İÇİN ADAYIZ

 

Dünyadaki tüm destinasyonlarda gerçekleşen kongrelerin istatistiğini tutan ICCA sisteminde yer alan verileri paylaşan Avdagiç, 2024’te İstanbul’da katılımcı sayıları 250 ila 7 bin arasında olan 19 uluslararası kongre düzenleneceğini belirtti. Avdagiç, ICVB’nin de toplam 12 bin 800 kişinin katılacağı 6 uluslararası kongreye doğrudan destek verdiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, gelecek yıla ilişkin ise, “ICVB’nin 2025 yılı ve sonrasında da İstanbul’a alınması için adaylık çalışması yaptığı 13 uluslararası kongre bulunuyor” bilgisini verdi.

 

2024 KONGRE TAKVİMİ

 

Mayıs: Otomatik Yüz ve Hareket Tanıma Uluslararası Konferansı (FG 20), 47. Avrupa Lenfoloji Derneği Kongresi

Haziran: Uluslararası Plastinasyon Konferansı, Dünya Biyolojik Psikiyatri Kongresi (WFSBP), FDI Yıllık Dünya Diş Hekimliği Kongresi, Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonu Dünya Kongresi (IFLA), İyi Pamuk Konferansı

Temmuz: Havalimanları Konseyi Uluslararası Avrupa Genel Kurul, Kongre ve Sergisi

Eylül: Uluslararası Sağlık Hizmetlerinde Kalite Derneği Konferansı (ISQUA), Uluslararası Ulaştırma Uçağı Ticareti Derneği EMEA Konferansı (ISTAT), Uluslararası Transplantasyon Derneği Kongresi (TTS), IPPE Yıllık Politik Ekonomi Konferansı

Ekim: Uluslararası Kauçuk Konferansı (IRC)

Kasım: Uluslararası Antimikrobiyal Kemoterapi Derneği Kongresi (ISC)

IMEX FRANFURT’TA İSTANBUL’U TANITTILAR

 

Dünyanın en büyük uluslararası kongre turizmi fuarlarından biri olan IMEX Frankfurt 2024’te, İstanbul standı yoğun ilgi gördü. Her yıl 7 binden fazla sektör profesyonelini ağırlayan fuar, Almanya’nın Frankurt kentinde 14-16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Fuara İstanbul standı ile katılan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), uluslararası kongre ve toplantıların kente kazandırılması amacıyla ziyaretçilere İstanbul’u tanıttı. İstanbul standına, Güney Amerika da dahil olmak üzere birçok pazardan yoğun ilgi gösterildi. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi