Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu yıl ocak-eylül döneminde Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısının 45.2 milyon kişi olduğunu belirtti.


 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2024 yılı bütçesinin sunumunda, Türkiye'nin bütün dünyanın kabul ettiği bir turizm ülkesi olduğunu, turizmde başarının ilk adımının ise tanıtımdan geçtiğini söyledi.

 

10 Kasım 2023 itibarıyla toplam 7 bin 805 tesisin belge aldığını dile getiren Ersoy, "Hedefimiz yeni sezona kadar ülkedeki tüm konaklama tesislerinin sürdürülebilir turizm belgesine sahip olmasıdır. Konaklama sektörümüzle bütün dünyada sürdürülebilir turizm konusunda örnek gösterilen ülkeyiz." dedi.

 

Geçen yıl Türkiye'yi, bir önceki yıla göre yüzde 71 artışla 51,4 milyon kişinin ziyaret ettiğini anımsatan Ersoy, "2023 yılı ocak-eylül döneminde ülkemize gelen ziyaretçi sayısı 45,2 milyon kişi olmuştur. Kişi sayısında olduğu gibi turizm gelirlerinde de ibre yine yükseliştedir. Kişi başı gecelik gelir 2022 yılında 89 dolara, 2023 yılının ilk 9 aylık döneminde ise 100 dolara yükselmiştir. Bu, 2017 yılına kıyasla yüzde 55’lik artışa tekabül etmektedir. Turizm gelirimiz ilk 9 ayda 42 milyar dolar olup, Orta Vadeli Plan hedefi olan 55,6 milyar dolar ile de uyumlu şekilde gitmektedir." diye konuştu.

 

Bakan Ersoy, 2002'de yaklaşık 800 bin olan konaklama tesislerinin toplam yatak kapasitesini bugün itibarıyla 2,2 milyona yükselterek yüzde 175 arttırdıklarını vurgulayarak, "Tesislerin tamamının bakanlık belgeli olmasını zorunlu hale getirerek, nitelikli turizm konusunda çok gerekli bir süreci de tamamlamaya yaklaştık." ifadesini kullandı.

 

"ULUSAL ENVANTER PROJESİ'Nİ BAŞLATACAĞIZ"

 

Kazı çalışmalarına ilişkin bilgiler de veren Ersoy, Anadolu'nun Kaya Anıtları ve Yazıtları Projesi'ni hayata geçirdiklerini, söz konusu eserlerin kataloglanması, 3 boyutlu taramalarının yapılması ve kayıt altına alınarak belgelenmesi yönündeki çalışmaları 4 yıl sonunda tamamlayacaklarını söyledi.

 

Ersoy, "2024 yılında kazı çalışmalarımıza ek olarak Ulusal Envanter Projesi'ni de başlatacağız. Amacımız, Türk-İslam Dönemi eserlerinin envanterinin çıkarılarak öncelikle ülkemizdeki, sonrasındaysa yurt dışındaki mirasımızın veri tabanının oluşturulmasıdır." dedi.

 

2022 yılı sonunda başlayan çalışmalarla Side'yle ilgili yeni bir markalama ve destinasyon çalışması yapma kararı aldıklarını belirten Ersoy, antik kentin 14 ayrı noktasında kazı ve onarım çalışmaları yaptıklarını kaydetti.

 

Mehmet Nuri Ersoy, Side Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Feriştah Alanyalı ve ekibinin özverili çalışmaları ile 20 yıllık işi 1 yılda tamamlamanın anahtarının, arkeolojik kazılara ve restorasyon çalışmalarına bu 1 yıllık süreçte sağladıkları bütçe ve lojistik destek olduğunu söyledi.

 

Kazılar, Türk bilim insanlarının başkanlığı ve koordinatörlüğü altında yürütülecek

Geleceğe Miras Projesi'ni hayata geçirdiklerini anlatan Ersoy, ikinci aşamada yabancı bilimsel heyetler tarafından yürütülen kazı çalışmalarını da bu projeye dahil ettiklerini bildirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, "Kazılarda ilgili koordinasyonu sağlamak üzere Türk bilim insanlarından birer 'koordinatör kazı başkanı' atayarak çalışmalarımızın ivmesini arttıracağız. Bu Türk arkeoloji tarihinin de dönüm noktasıdır. Yaklaşık 160 yıl önce yabancı heyetlerin liderliğinde başlayan kazı çalışmalarının tamamı bundan sonra daima böyle olacak şekilde Türk bilim insanlarının başkanlığı ve koordinatörlüğü altında yürütülecektir."

 

Mehmet Nuri Ersoy, Bergama, Afrodisyas, Sardes, Sagalassos, Hattuşa gibi çalışmaların yabancı bilim heyetleri tarafından yürütüldüğü 18 kazı alanında da Geleceğe Miras Projesi çalışmalarını başlattıklarını bildirdi.

 

Geleceğe Miras Projesi ile arkeolojik kazı çalışmalarının hem bütçelerini hem de lojistiklerini tarihinde görülmemiş bir oranda artırarak ekiplerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacaklarını vurgulayan Ersoy, "Arkeolojik alanlarımızdaki yapıları bilimsel veriler ışığında çok kısa sürelerde ayağa kaldırarak antik kentlerimize ve bulundukları bölgenin kültür ve turizm potansiyeline katma değer kazandıracağız. Hedefimiz, son 60 yılda Türkiye'de arkeolojiyle ilgili yapılanlara eş değer işi önümüzdeki 4 yılda tamamlamaktır. Bu dönem Türk arkeolojisinin 'altın çağı' olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

 

MÜZELERDEKİ TOPLAM ESER SAYISI 3,3 MİLYONU AŞTI

 

Müzelere geçen yıl 30 binin üzerinde yeni eser kazandırıldığını anlatan Ersoy, müzelerdeki toplam eser sayısının 3,3 milyonu aştığını söyledi.

 

Ersoy, eserlerin güvenliğinin de hassasiyetle üzerinde durdukları bir konu olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Dünyaya örnek olacak Tarihi Eserlerin Güvenliği İçin Kimliklendirme Projesi’ni uygulamaya geçirdik. Bakanlığımıza bağlı müzelerde yer alan tarihi eserleri, görünmez DNA ile kimliklendiriyoruz. Böylece sahteciliğin ve olası kayıpların önüne geçmiş oluyoruz. Proje kapsamında müzelerimizin teşhirinde bulunan eserlerin yüzde 72’sinin kimliklendirme işlemini tamamladık. Yıl sonuna kadar eserlerimizin tamamında bu uygulamayı bitirmiş olacağız. Projenin 2024 yılında başlayacağımız ikinci etabında ise depolarda bulunan eserlerimize yönelik işlemler yapılacaktır. Bütün kimliklendirme işlemlerini önümüzdeki 5 yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.”

 

Ersoy, tarihi ve kültürel değerlere kolay ve ucuz erişim sağlamak amacıyla 1 yıl boyunca geçerli olan Müzekart ücretini 2019’da 60 liraya sabitlediklerini anımsatarak, “Müzekart, bakanlığımıza bağlı 350’den fazla müze ve ören yerine ve ayrıca Milli Saraylar İdaresi Başkanlığına bağlı 13 ziyaret alanına sınırsız giriş olanağı sağlamaktadır. 2023 yılı ekim ayı itibarıyla müze ve ören yerleri ziyaretçi sayısı 23,5 milyondur.” Dedi.

 

DEPREM BÖLGESİNE YÖNELİK FAALİYETLER

 

Deprem bölgesindeki faaliyetlere de değinen Ersoy, depremde zarar gören kültür varlıklarına yönelik uygulamaların uluslararası bilimsel kriterlere uygun şekilde yürütülmesi amacıyla bir bilim kurulu oluşturduklarını ifade ederek, tescilli yapıların enkazında kalan kültür varlığı unsurlarının kurtarılması için Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı ve Hatay Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvar Müdürlüğünü kurduklarını söyledi.

 

Antakya Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmalarını tamamlayarak, bu ayın sonu itibarıyla askı ilana çıkardıklarını belirten Ersoy, şöyle devam etti: “Antakya’nın önemli odak noktalarından olan Kurtuluş Caddesi ve Köprübaşı Meydanı’nın yeniden ihya projesini başlatıyoruz. Depremde hasar gören Hatay Arkeoloji Müzesi ve Hatay Şehir Müzesi’nde restorasyon ve güçlendirme çalışmalarını 2024 yılında tamamlayarak ziyarete açıyoruz. Malatya’da kentin önemli simgelerinden Atatürk Evi, Beşkonaklar, ve Arkeoloji Müzesi’nde restorasyon ve güçlendirme çalışmaları ile eski Hükümet Konağı’nın yeniden ihya çalışmalarını 2024 yılında tamamlıyoruz.”

 

“Kapadokya’da doğal ve kültürel 194 taşınmaz tescil edilerek koruma altına alındı”

Çanakkale Tarihi Alan’da Seddülbahir Kalesi’nin restorasyonunun tamamlanarak açıldığını, Mustafa Kemal Yürüyüş Rotası’nı gezi güzergahına eklediklerini belirten Ersoy, Namazgah Tabyası Sur Duvarları Restorasyonu, Şehitler Abidesi Rölyefi ve Çevre Düzenlemesi, Şehitlik İhyası gibi projelerle alanı bir açık hava müzesine dönüştürmek için faaliyetlerini sürdürdüklerini anlattı.

 

Doğayı koruyan, kurallara uygun ve sektörleri de geliştiren bir süreç oluşturmak amacıyla ilk defa hazırlanan “Üst Ölçekli Alan Planları” çalışmalarının bu yıl itibarıyla tamamlandığını bildiren Ersoy, Kapadokya’da bugüne kadar tespit edilemeyen doğal ve kültürel 194 taşınmazın tescil edilerek koruma altına alındığı bilgisini paylaştı.

 

Tarihi ve kültürel dokuya zarar veren 500’ün üzerinde kaçak yapının ortadan kaldırıldığını aktaran Ersoy, Göreme Açık Hava Müzesi ve Sobesos Antik Kentinde arkeolojik kazı çalışmaları başlatıldığını, 2023 başı itibarıyla kazı alanlarında ziyaretçilere yönelik alternatif yürüyüş güzergahları oluşturulduğunu hatırlattı.

 

Bakan Ersoy, bölgenin en önemli simgelerinden olan ve acil müdahale gerektiren 4 peribacasının onarımına ve bölgeye gelen ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayacak “Zelve Örenyeri Çevre Düzenleme Projesi” uygulama çalışmalarına da başlandığını bildirdi.

 

Bugüne kadar Bakanlıkça ülkeye kazandırılan 122 Kültür Merkezinin 36’sının yerel yönetimlere tahsis edildiğini aktaran Ersoy, “Kamu Eliyle Yapılan Kültür Yatırımlarına Destek Projesi” kapsamında da kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan 231 kültür evi ve kültür merkezi inşaatına destek sağlandığını bildirdi.

 

“ALANLARINDA DÜNYADA İLK 5 YAPI ARASINDA GÖSTERİLİYOR”

 

Aralık 2020'de resmi açılışı yapılan CSO Ada Ankara'nın 2023'te 295 konser ve etkinliğe ev sahipliği yaptığını, 300 binden fazla sanatseveri ağırladığını dile getiren Ersoy, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde ise 2021-2023 sürecinde 2 bin 673 etkinlikte 2 milyon 500 bin ziyaretçi ağırlandığı bilgisini paylaştı.

 

Ersoy, "Bu iki yapı da kendi alanlarında dünyada ilk 5 yapı arasında gösterilmektedir." dedi.

 

"Cumhuriyetin 100'üncü yılında 100 günde 11 Festival" sloganıyla gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolu Festivallerinde 400'e yakın mekanda 5 binden fazla etkinliğe milyonlarca vatandaşın katıldığını ifade eden Ersoy, festivallere her yıl 5 şehri dahil ederek festivallerin halkasını genişleteceklerini vurguladı.

 

Vefatının 50. yılı olması dolayısıyla 2023'ün "Aşık Veysel Yılı" ilan edildiğini ve UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri Programı kapsamına da alındığını hatırlatan Ersoy, "Sergilerden konserlere ve söyleşilere kadar, halk müziğinin ve aşıklık geleneğinin bu büyük abidesini yaşatma ve yeni nesillere anlatma gayretinde olduk. İnşallah Aralık ayında Paris'te UNESCO binasında düzenlenecek etkinlikle bu çabamızı uluslararası seviyeye de taşımış olacağız." diye konuştu.

 

"Kütüphane kullanım alanını en az 800 bin metrekareye çıkartmayı hedefliyoruz"

Bakanlığa bağlı halk kütüphanelerinin sayısını 1285'e çıkardıklarını bildiren Ersoy, şöyle devam etti: “2018 yılında yaklaşık 321 bin metrekare olan kütüphane kullanım alanı 2023 yılı sonu itibarıyla yüzde 59 artışla 510 bin metrekareye yükseltilmiş olacaktır. Hedefimiz kütüphane kullanım alanını önümüzdeki 5 yıl sonunda en az 800 bin metrekareye çıkartmaktır. Son 5 yılda oturma kapasitemizi 97 bin kişiden 135 bin kişiye, üye sayımızı 2,8 milyon kişiden 5,6 milyon kişiye ve kitap sayımızı da 19 milyon adetten 24 milyona adede yükselttik. ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 Yeni Kütüphane’ hedefimiz doğrultusunda bugüne kadar 85 kütüphanemizi hizmete açtık. Yıl sonuna kadar ise bu hedefimizi rahatlıkla aşmış olacağız. Önümüzdeki yılda hedefimiz ise Türkiye Yüzyılı’nda Yapay Zeka Temelli 100 Akıllı Kütüphaneyi ülkemize kazandırmak olacak. Bu kütüphanelerimiz akıllı otomasyon sistemleri, e-kitap, sesli kitap, VR kitap ve video kitap platformları, dijital kütüphaneler, dijital kitap ve süreli yayın veri tabanları, akıllı rezervasyon sistemleri ve uzaktan doküman sağlama sistemleri gibi birçok yenilikçi özelliği içinde barındıracak.”

 

“Buna ek olarak yeni kütüphaneleri hizmete açmak üzere yerel yönetimlerimizle birlikte sürdürdüğümüz yapım çalışması sayısı ise 55’tir.” Diyen Ersoy, 75’e ulaşan Gezici Kütüphane sayısını yıl sonunda 85’e yükselteceklerini belirtti.

 

Yayıncılık sektörüne doğrudan desteğin 150 milyon lirayı aştığını belirten Ersoy, TEDA Çeviri ve Yayım Destek Programı kapsamında, Türkçe eserlerin yabancı dillere çevirisi ve yayımı için yurt dışında faaliyet gösteren yayınevlerine maddi destek sağlamaya devam etiklerini söyledi.

 

Ersoy, “Bu kapsamda 2023 yılı itibarıyla çevirisi desteklenen eser sayısı 3 bin 878’e, dil sayısı 63’e ve destek verilen ülke sayısı da 89’a yükselmiştir. Türk edebiyatı alanında yeni ve özgün eserlerin üretilmesi, yayımlanması ve yeni yazarların desteklenmesi amacıyla yürütülen Edebiyat Eserlerini Destek (EDES) Projesi kapsamında ise 2014-2023 yılları arasında 459 özgün esere maddi destek verilmiştir.” İfadelerini kullandı.

 

“HALK KÜLTÜRÜ BİLGİ VE BELGE MERKEZİNE KAYITLI SANATÇI SAYIMIZ 5 BİN 975”

 

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde kayıtlı 25 kültürel değeriyle Türkiye'nin bu alanda en çok unsur kaydettiren üçüncü ülke konumunda olduğuna işaret eden Ersoy, "2023 yılı sonu itibarıyla kayıtlı unsur sayımızın 30'a, ülke sıralamasındaki yerimizin de 2'nciliğe yükselmesini hedefliyoruz." dedi.

 

Bakan Ersoy, "81 ilimizde yer alan Somut Olmayan 326 Kültürel Miras unsurumuz ulusal envantere kaydedilmiştir. Ayrıca, envantere bugüne kadar 92 Yaşayan İnsan Hazinemiz kaydedilmiştir. Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi'ne kayıtlı sanatçı sayımız da 5 bin 975'e yükselmiştir. Bakanlığımızca 10. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi 15 ülkeden 200'den fazla akademisyenin katılımıyla 11-14 Aralık 2023 tarihleri arasında Ankara'da yapılacaktır." diye konuştu.

 

Faaliyetlerine 2023 yılında başlayan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığınca 620 cemevinin bakım-onarım, tefrişat giderlerine ilişkin taleplerin değerlendirmeye alındığını belirten Ersoy, ayrıca 605 cemevinin de aydınlatma giderlerinin ödendiğini kaydetti.

 

Ersoy, 2024 yılının Şubat ayı içerisinde Alevilik Bektaşilik İhtisas Kütüphanesi'nin hizmete açılacağını bildirdi.

 

"441 ÖZEL TİYATROYA TOPLAM 32 MİLYON LİRA DESTEK VERİLDİ"

 

Devlet Tiyatrolarının çalışmalarına değinen Ersoy, şunları kaydetti: "2023 tiyatro sezonunda, yerleşik sahnelerindeki gösterileri ve turneleri sonucu 100'ü yerli, 107'si çeviri olmak üzere toplam 207 oyun ile 4 bin 800 temsil gerçekleştirmiştir. Bu temsiller sonucunda 1,3 milyon seyirciye ulaşılmıştır. 2022-2023 sanat sezonunda 441 özel tiyatroya toplam 32 milyon lira destek verilmiştir. 2023-2024 sanat sezonunda, ilgili yönetmelik uyarınca başvurusunu eksiksiz tamamlayan 476 özel tiyatronun tümüne destek verilmek üzere 55 milyon lira ödenek sağlanmıştır.

 

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü olarak 2022-2023 sanat sezonunda gerçekleştirilen 538 temsilde, 280 binin üzerinde seyirciye ulaştık. Gençlerimizin önünü açmak adına önceki yıllarda olduğu gibi konservatuvarlarda yatılı eğitim sistemine geçilmesi için çalışmalar da başlatılmıştır."

 

Bakan Ersoy, 2023 yılı içerisinde sözleşmeli olarak görev yapan sanatçı ve personelin kadroya geçiş işlemlerinin tamamlandığını bildirdi.

 

"HARİKA ÇOCUKLARIMIZI KEŞFEDİP DESTEKLEYECEĞİZ"

 

"Öte yandan, Bakanlığımız bünyesindeki sanat birimlerimiz ve sanat kurumlarımızla, Türkiye Yüzyılı'nda yeniden harika çocuklarımızı keşfedip destekleyeceğiz." diyen Ersoy, "Bu kapsamda, işlevselliğine yeniden kavuşturulması gereken 6660 sayılı Güzel Sanatlarda Fevkalade İstidat Gösteren Çocukların Devlet Tarafından Yetiştirilmesi Hakkında Kanun'u yeniden gündemimize aldık." şeklinde konuştu.

 

Bakan Ersoy, Kasım ayı itibarıyla 155 sinema projesine 85 milyon, 84 sinema salonu işletmesine 15 milyon, yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirilen 95 kültürel ve sanatsal etkinliğe 52,5 milyon lira olmak üzere sinema sektörüne toplam 152,5 milyon lira kaynak aktardıklarını söyledi.

 

Konaklama tesislerinde müzik kullanımı konusundaki yaklaşık 40 yıldır süregelen telif sorununu çözdüklerini ifade eden Ersoy, yine Bakanlık tarafından, 2023 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla fikri mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi ile kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesine yönelik 210 projeye mali destek sağlandığını anlattı.

 

BAĞLI KURULUŞLARIN FAALİYETLERİ

 

Ersoy, TİKA Başkanlığınca dünyanın dört bir yanında eğitim alanında 250, sağlık alanında 94, kültürel iş birliği alanında 156, idari altyapıların geliştirilmesi alanında 62, ekonomik altyapılar ve üretimin geliştirilmesi alanında 154, çoklu sektörler ve diğer alanlarda 314 proje ve faaliyet gerçekleştirildiğini bildirdi.

 

Ayrıca Cumhuriyetin 100'üncü yılına özel olarak 18 ülkede 35 proje ve faaliyet yapıldığını aktaran Ersoy, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının da yurt dışındaki millet varlığının ana vatanlarıyla bağlarını güçlendirmek maksadıyla eğitim, kültür, dil, tarih, sanat dallarında 2023 yılında 121 projeyi hayata geçirdiğini belirtti.

 

Yunus Emre Enstitüsü'nün de Türkiye'yi, kültürel mirasını, Türk dilini, kültürünü ve sanatını dünyanın farklı coğrafyalarında tanıtmayı amaç edinen bir kurum olduğunu anımsatan Ersoy, Enstitü'nün Türkiye'nin yumuşak güç potansiyelini etkin bir biçimde kullanarak faaliyetlerini 65 ülkede 86 yurt dışı temsilciliği ile sürdürdüğüne işaret etti.

 

Bakan Ersoy, şunları kaydetti: "Bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dahil olmak üzere 12 milyar 274 milyon 631 bin 949 liralık 2022 yılı yıl sonu ödeneği Bakanlığımızın politika ve hedefleri doğrultusunda kullanılmıştır. 2024 yılı bütçemiz ise bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dahil olmak üzere 38 milyar 964 milyon 106 bin lira olarak öngörülmektedir. Bu bütçemizin bağlı ve ilgili kuruluşlar dahil 26 milyar 945 milyon 819 bin lirası cari bütçe, 12 milyar 18 milyon 287 bin lirası yatırım bütçesidir."

 

RTÜK Başkanı Şahin: "2024 için 1 milyar 81 milyon 766 bin liralık bütçe öngörüyoruz"

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de yaptığı sunumda, Türkiye'de karasal, uydu, kablo ve internet ortamından lisansı ve yayın izni bulunan aktif 1271 özel medya hizmet sağlayıcı kuruluş bulunduğu bilgisini paylaştı.

 

Türkiye'nin medya alanındaki kamu otoritesi olarak, yayıncılık ortamında dezenformasyona ve manipülatif yayınlara izin vermediklerini belirten Şahin, "RTÜK, yayıncılık alanında milli güvenlikten taviz vermeyen, çocuk, kadın, yaşlı ve engellilere pozitif ayrımcılık yapmaya devam ederek toplumsal ve kültürel değerlerimizi koruma görevini sürdürmektedir." diye konuştu.

 

Şahin, Üst Kurulun gelirlerinin yayın lisansı ücretleri, televizyon kanal, multipleks kapasite ve frekans yıllık kullanım ücretleri, platform ve altyapı işletmecilerinden alınacak yayın iletim yetkilendirme ücretleri, medya hizmet sağlayıcılarının aylık brüt ticari iletişim gelirlerinden ayrılacak yüzde 1,5 paylar ile gerektiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bütçesinden alınacak Hazine yardımından oluştuğunu anlattı.

 

Şahin, 2024 için 1 milyar 81 milyon 766 bin liralık bütçe öngördüklerini bildirdi.

16 Kasım 2023 Perşembe

Bulgaristan’ın en gelişmiş sanayi, üretim ve turizm şehirlerinden Burgaz, biri yapım aşamasında olan, biri de tamamlanarak hayata geçirilen iki yeni yatırım bölgesi için Türk girişimcilerle işbirliği yapmak istiyor.


Burgaz Sanayi ve Lojistik Parkı’ndan yapılan açıklamaya göre, küçük ve orta ölçekli yatırımcılar ve girişimciler için de çeşitli teşvikler uygulanıyor.  

 

SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Bulgaristan’ın en kalabalık dördüncü kenti konumunda olan Burgaz, iki ayrı yatırım bölgesi için Türk girişimcilerle işbirliği istiyor. Gümrüksüz serbest ticaret bölgesine de ev sahipliği yapan Burgaz; lojistik, altyapı ve Türkçe kullanımının yaygınlığı gibi avantajlarla dikkat çekiyor. Bulgaristan Burgaz bölgesine yönelik iş fırsatları, İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen webinarda ele alındı. 

 

UYGUN KONUM 

 

‘Burgaz’a Yönelik Ticaret ve Yatırım Fırsatları’ konulu webinarın açılışında konuşan Burgaz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Todor Demirkov, bölgelerinin yatırım için çok uygun bir konumu olduğunu ifade etti. Demirkov, “Şirketlerimiz Avrupa standartlarında hizmet veriyor. Burgaz bölgesi, gelişmiş altyapı ve ulaşım imkânları ile dikkat çekiyor. Her anlamda çok cazip bir lokasyonda bulunuyoruz” diye konuştu. 

 


BÜYÜME TRENDİ

 

Toplantıda konuşan Burgaz Ticaret Ataşesi Ali Arda Alıcı da Bulgaristan’ın son 5 yıldır büyüme trendi içinde olduğunu söyledi. Alıcı, “Bulgaristan’a yatırım yapacaklar için en büyük fırsatlardan biri, sabit kur sisteminin uygulanıyor olması. Bu şekilde kur dalgalanmalarından etkilenilmiyor. Aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) fonlarından faydalanma imkanı var. Burgaz bölgesi de Bulgaristan’ın en gelişmiş bölgelerinden biri. Çok önemli bir turizm kenti. Normalde 380 bin olan nüfus, turizm sezonunda 1 milyona çıkıyor. Potansiyel arz eden ürünler; makina, demirli metal, motor ve hazır giyim malzemeleri olarak ön plana çıkıyor.

 

İŞGÜCÜ AVANTAJI 

 

Toplantıda konuşan Burgaz Belediyesi Temsilcisi Violeta Lazova da bölgelerinin yatırım için çok elverişli olduğunu söyledi. Violeta, “Kentimizde gümrüksüz serbest ticaret bölgemiz var. Buradan KDV uygulaması olmadan üçüncü ülkelere ihracat mümkün. Şehrimizde 95 eğitim kurumumuz var ve işgücümüzün yüzde 98’i en az bir yabancı dil biliyor, iki dil bilenlerin oranı yüzde 73. Ayrıca burada Türk vatandaşları da yaşadığı için Türkçe bilen işgücü de bulunuyor. Burgaz’da 17 bin kayıtlı firma var. Şehrimizde yüzde 29 ticaret, yüzde 25 hizmet, yüzde 15 üretim, yüzde 19 lojistik, yüzde 11 tarım ve yüzde 6.5 inşat alanında faaliyet gösteren firma var” diye konuştu. 

 

KÜÇÜK İŞLETMELER

 

Burgaz Sanayi ve Lojistik Parkı Direktörü Petar Ivanov da yatırım bölgelerinden bahsetti. Biri kuzeyde, biri güneyde iki ayrı yatırım bölgesine sahip olduklarını ve bu bölgelere yatırımcı çekmek istediklerini ifade eden Ivanov, “Sanayi ve lojistik parkımız iki fazdan oluşuyor. Kuzey bölgesi için özellikle küçük ve orta ölçekli yatırımcı çekmek istiyoruz. Bölgemiz havalimanına, tren garına, gümrüksüz bölgeye çok yakın. 

 

Şu an burası tamamlandı ve 37 firma faaliyete başladı. Güney yatırım alanımız ise yapım aşamasında ve buraya da daha büyük çaplı yatırımcıların yatırım yapmasını istiyoruz. Burası da yine lojistik ve altyapı olarak çok güzel imkanlara sahip” dedi.  

 


KARADENİZ’İN EKONOMİK FIRSATI

 

Toplantının açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün gerçekleştirdi. Üstün, “Burgaz bize, coğrafi olarak Türkiye’deki pek çok şehirden daha yakın. Coğrafyası, yeşili, doğası çok güzel. Ayrıca turizm, lojistik ve ticaret imkanlarıyla göze çarpıyor. Karadeniz kıyısındaki ekonomik fırsatların bölgesel hatta küresel ölçekte değerlendirilmesi için çok çok önemli bir zemine sahip. Geçen yıl Bulgaristan’la dış ticaret hacmimiz 6 milyar 600 milyon doların üstüne çıktı. Bu olumlu süreci, bilhassa Bulgaristan’daki şehirlerin yatırım ve ticaret imkanlarını değerlendirerek ileriye taşıyabiliriz” diye konuştu. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar