Ticaret Bakanı Muş, "En yüksek ocak ayı ihracat değerine ulaştık. Ocak ayında ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 10,4 artışla 19,4 milyar dolar oldu" dedi.


Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu'nda, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile düzenlediği basın toplantısında, ocak ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.

 

İhracat rakamlarının, dünyada bu kadar belirsizliğin olduğu bir iklimde ve Türkiye ile ilgili ihracat beklentilerinin düştüğü bir ortamda elde edilen başarının göstergesi olduğunu dile getiren Muş, Türkiye'nin, öngörülenin aksine, sanayi üretiminde ve ihracatta yoluna emin adımlarla devam ettiğini söyledi.

 

Muş, elde edilen bu başarıların arkasında Türkiye'de yakalanan siyasi istikrarın öneminin büyük olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: "Bu siyasi istikrar, ihracatın önünü açan politikalarla ihracatçımıza ufuk açmış ve ihracatçılarımız dünyanın geniş coğrafyalarına Türk mallarını ulaştırmıştır. Bu noktada ihracatımızın menzilini artırmak için büyük çaba harcıyoruz. Bu minvalde yeni pazarlar bulmak için ticari diplomasi faaliyetlerimize yoğun şekilde devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde TİM heyetiyle birlikte Venezuela'ya oldukça faydalı bir ziyaret gerçekleştirdik. Burada gerek bizim muhataplarımızla yaptığımız toplantıların, gerekse iş insanlarının gerçekleştirdiği ikili iş görüşmelerinin son derece faydalı olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Bizler ihracatımızın önünü açacak bu etkinliklere önümüzdeki süreçte de devam edeceğiz. İhracatçımızın hangi ülkede ne sorunu varsa çözmek için azami gayret göstereceğiz. Birilerinin çizdiği felaket senaryolarının aksine bizler bu ülkenin gücüne ve potansiyeline inanıyoruz."

 

"ALTIN İTHALATI YÜZDE 733 ARTTI"

 

Türkiye'nin 2023 yılında da başarılar elde edeceğinden en ufak bir şüphesi olmadığını belirten Muş, şunları kaydetti: "İhracatımız, geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın ilk ayında da devam ettirmiş ve en yüksek ocak ayı ihracat değerine ulaşmıştır. Ocak ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 10,4 artışla 19,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisi ile ithalatımız ocak ayında 33,7 milyar dolar olurken, bu rakamın dörtte birinden fazlası enerji ithalatı kaynaklıdır. Enerji fiyatlarındaki yüksek seyrin ithalatımıza etkisi, geçmiş yılların enerji ithalatı verilerine bakıldığında daha iyi anlaşılmaktadır. Nitekim, ocak ayı enerji ithalatı 2021 yılının aynı ayına göre yüzde 238 oranında artarak 8,8 milyar dolar düzeyine yükselmiştir."

 

Muş, son dönemde altın ithalatındaki yükselişin de ithalatta yaşanan artışta etkili olduğunu anlatarak, ocak ayında toplam altın ithalatının da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 733 artarak 5,1 milyar dolara yükseldiğini söyledi.

 

"KÜRESEL OTOMOTİV PİYASASI CANLANIYOR"

 

Geçen yıl çeşitli sektörlerde yaşanan yarı iletken tedarikine ilişkin sıkıntıların hafiflemesiyle küresel otomotiv piyasasının canlanmaya başladığına işaret eden Muş, şöyle konuştu: "Bu durumun otomotiv ithalatımıza yüzde 47 oranında artış olarak yansıdığı dikkati çekmektedir. Öte yandan, paritenin (avro/dolar) dış ticaret rakamlarımız üzerindeki olumsuz etkileri de devam etmektedir. Ocak ayında parite etkisi nedeni ile yaklaşık 500 milyon dolar değerinde daha az ihracat gerçekleşmiştir. Dış ticaret verilerimizi paylaşırken hizmet ihracatımıza da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Hizmet gelirlerimiz 2022 Ocak-Kasım döneminde seyahat ve taşımacılık gelirlerinin yüksek katkısıyla artış göstermiş ve 83,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir."

 

İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına yönelik alçak eylemi kınayan Muş, "Bu alçakça eylem, açık bir nefret suçudur. Bu eyleme 'ifade özgürlüğü' adı altında müsaade edenler de bu nefret suçunun ortaklarıdır. Türkiye olarak bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.

 

Muş, geçen yıl ihracatta rekorlara imza atıldığına işaret ederek, "2023 yılında da küresel ekonomideki belirsiz görünümün devam etmesine rağmen bu başarıyı daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. " ifadesini kullandı.

 

Bu yıl da küresel ekonomide yüksek seyreden enflasyon, ticaret ve ekonomide yavaşlama, Rusya-Ukrayna Savaşı ve bunun tetiklediği jeopolitik riskler ile Çin ekonomisinin açılması gibi çok fazla etkenin neden olduğu ciddi bir belirsizlik ortamı bulunduğuna dikkati çeken Muş, mal ve hizmet ticaretinde de daralmanın devam ettiğinin görüldüğünü bildirdi.

 

Muş, gelişmiş ülkelerden küresel ekonomiye yayılan yavaşlama ve büyüyen belirsizliğin, küresel yatırımları da zayıflattığını belirterek, "Teknolojiden finans ve üretime birçok alanda azalan talep ve durgunluk beklentileri nedeniyle küresel çapta işten çıkarmalar devam etmektedir." dedi.

 

Küresel ekonominin içinden geçtiği bu zorlu dönemde Türkiye'nin, uyguladığı doğru politikaların karşılığını aldığını vurgulayan Muş "Birçok ülkede borcun sürdürülebilirliğine ilişkin endişelerin arttığı ve Avro Bölgesi'nde kamu borcunun milli gelirin yüzde 93'üne ulaştığı bir dönemde, ülkemizde bu oranın sadece yüzde 35 olarak gerçekleşmesi önemli bir başarıdır. Görüldüğü üzere Türkiye'nin borçluluk oranı birçok gelişmiş ülkeden daha iyi düzeydedir." değerlendirmesinde bulundu.

 

"İHRACATÇIYA BU YIL 10,1 MİLYAR LİRA DESTEK SAĞLANACAK"

 

Gelecek dönemde küresel ekonomide zor bir dönemin beklendiğini ifade eden Muş, özellikle Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa ekonomilerinde görülen zayıf talebin, ihracat üzerinde risk yarattığını söyledi.

 

Muş, bu kapsamda ihracatçıların alternatif pazarlara yönelmesinin önemli olduğu belirterek, "Öncelikle artan enerji fiyatlarıyla gelirleri ve dolayısıyla talepleri yükselen Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin mal ve hizmet tedariki konusunda ilk tercihinin Türkiye olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Orta Doğu ülkeleriyle ticari diplomasi faaliyetlerimizi hızlandırdık. Bakanlık olarak, Avrupa için ülkemizin üretim ve tedarik merkezi olması için gayret ederken, başta Uzak Ülkeler Stratejisi olmak üzere ihracatçılarımızı farklı pazarlara yönlendirme konusunda yanlarında olmayı sürdürüyoruz." dedi.

 

Her yıl olduğu gibi bu yıl da devlet destekleriyle ihracatçıların arkasında olmaya devam ettiklerine vurgu yapan Muş, 2022'de 5,2 milyar lira olan desteğin bu yıl 10,1 milyar liraya çıkarıldığını bildirdi.

 

Muş, geçen yıl martta faaliyete başlayan ve ağustos ayında sermaye yapısı güçlenen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketinin (İGE AŞ) teminat sorunu yaşayan ihracatçılar için finansmana erişimi kolaylaştırdığını belirterek şunları kaydetti: "İhracatın finansmanı noktasında devrim niteliğinde bir uygulama olan İGE AŞ, bugüne kadar 21 milyar liranın üzerinde krediye kefalet sağlayarak ihracatçılarımıza finansman konusunda nefes aldırmıştır. Kuruluşunun üzerinden çok az bir süre geçmesine rağmen İGE AŞ, güçlenen yapısıyla ihracatçılarımız için çok önemli bir kaynak haline gelmiştir. Ben inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda İGE AŞ çok daha güçlü olacak ve Türk ekonomisine daha büyük katkı sunacak devasa bir yapıya kavuşacaktır."

 

Bakanlık ve ihracatçıların ülke ihracatını artırmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Muş, "Üreten Türkiye vizyonumuz çerçevesinde sektör sektör istişarelerde bulunuyoruz. Önümüzdeki süreçte bu istişarelerimizin artarak devam edeceğini buradan özellikle vurgulamak istiyorum." dedi.

02 Şubat 2023 Perşembe

Türkiye'nin mart sonu itibarıyla yurt dışı varlıkları 317 milyar dolar, yurt dışı yükümlülükleri ise 634,7 milyar dolar olarak hesaplandı.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart 2024 dönemine ilişkin Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerini açıkladı.

 

Buna göre, Türkiye'nin yurt dışı varlıkları Mart 2024'te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 azalışla 317 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,4 artışla 634,7 milyar dolar oldu. Böylece, "Türkiye'nin yurt dışı varlıkları ile yükümlülüklerinin farkı" şeklinde tanımlanan net UYP, martta eksi 317,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

 

Net UYP, 2023 sonunda eksi 284,7 milyar dolar seviyesindeydi.

 

Rezerv varlıklar kalemi martta 2023 sonuna göre yüzde 12,6 azalışla 123,1 milyar dolar, diğer yatırımlar ise yüzde 3 yükselişle 127,2 milyar dolar oldu. Bu dönemde diğer yatırımlar kategorisinin alt kalemlerinden olan bankaların yabancı para ve Türk lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 7,7 artarak 50,2 milyar dolar olarak hesaplandı.

 

Doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye), piyasa değeri ile döviz kurundaki değişimlerin de etkisiyle 2023 sonuna göre yüzde 11 artışla 175,9 milyar dolara yükseldi.

 

PORTFÖY YATIRIMLARI 102,8 MİLYAR DOLAR OLDU

 

Portföy yatırımları, mart sonu itibarıyla yıllık bazda yüzde 7,2 artarak 102,8 milyar dolara çıktı.

 

Aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku yüzde 15,4 yükselişle 34,1 milyar dolar, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki Devlet İç Borçlanma Senetleri stoku yüzde 9,5 azalışla 2,4 milyar dolar ve Hazine'nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) yüzde 1,4 artışla 43,1 milyar dolar oldu.

 

Diğer yatırımlar, ilgili dönemde yüzde 1 azalışla 356 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı yüzde 3,2 azalarak 41,8 milyar dolara inerken, TL mevduatı da yüzde 10,2 artarak 18,8 milyar dolara çıktı.

 

Bankaların kredi stoku yüzde 0,7 artarak 62,9 milyar dolar, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,4 azalarak 99,7 milyar dolar oldu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), nisanda aylık bazda yüzde 1,37, yıllık bazda yüzde 65,53 artış gösterdi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayına ilişkin YD-ÜFE verilerini açıkladı.


Buna göre, YD-ÜFE, nisanda bir önceki aya kıyasla yüzde 1,37, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 13,64, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 yükseldi.


Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimlerine bakıldığında, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,45 ve imalatta yüzde 65,46 artış görüldü. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri dikkate alındığında ise ara mallarında yüzde 58,07, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 70,12 dayanıksız tüketim mallarında yüzde 70,03, enerjide yüzde 74,24 ve sermaye mallarında yüzde 72,01 artış gerçekleşti.


Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,57, imalatta yüzde 1,33 artış olarak hesaplandı. Ana sanayi gruplarının aylık değişimlerinde de ara mallarında yüzde 1,65, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,59, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,9, enerjide yüzde 2,68 ve sermaye mallarında yüzde 1,4 artış kayıtlara geçti.

20 Mayıs 2024 Pazartesi