Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), üstlendikleri kamu projelerine ilişkin hakedişlerden yüzde 1'ini deprem bölgesinin yeniden imarı için bağışlama kararı aldı.


 

Türkiye Müteahhitler Birliği’nden (TMB) yapılan açıklamada, Birlik üyelerinin, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından vatandaşların enkaz altından çıkarılması ve acil insani ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bütün makine güçleri ve imkanlarını seferber ettiği anımsatıldı.

 

Firmaların, afetzedelerin barınma ve yemek gereksinimlerini karşılamak üzere bölgedeki şantiye tesislerini kullanıma açtığına işaret edilen açıklamada, konteyner ve çadır kentler kurulması yönünde çalışmalar yanında çok sayıda gıda ve ihtiyaç malzemesinin temini yoluna da gidildiği aktarıldı.

 

Açıklamada, depremlerdeki can kayıpları ve yaralanmaların yanı sıra çok sayıda vatandaşın evsiz kaldığı vurgulanarak, bölgeye destek konusunda ikinci aşamaya gelindiği bildirildi.

 

"BİRLİK ÜYESİ OLMAYAN MÜTEAHHİTLER DE KATILACAK"

 

Devletin, ilk aşamada evi yıkılan ya da kullanılamaz hale gelenler için geçici ve kalıcı konut yapımı projeleri olmak üzere, kısa dönem içerisinde bölgenin yeniden imarını birinci öncelik olarak belirlediği ifade edilen açıklamada, şöyle devam etti: "Evsiz kalan bir milyonu aşkın vatandaşımızın barınma ihtiyacının bir an önce karşılanması aşamasında, ülkemizin en önemli projelerini gerçekleştirmiş müteahhitlik firmalarının bir araya geldiği TMB ailesi olarak, başlatılacak yeniden imar hamlesine katkıda bulunma kararı aldık. Kendileriyle kararımızı paylaşma imkanı bulduğumuz Birliğimiz üyesi olmayan kamu müteahhitleri de bu önerimize katılacaklarını belirttiler. Sektörümüzdeki artan girdi maliyetleri ve küresel konjonktürdeki olumsuzlukların sebep olduğu çok ağır şartlara rağmen aldığımız karar çerçevesinde, üstlenmiş bulunduğumuz kamu projelerine ait 2022 yılından bakiye alacaklarımız ile yapımı halen devam eden ya da bu yıl içinde imzalanacak projelere ait 2023 yılında tahakkuk edecek hakedişlerimizden yüzde 1'i deprem bölgesinin yeniden imarı için bağışlanacaktır."

 

"YARDIM MİKTARI DAHA BÜYÜK TUTARLARA ULAŞACAK"

 

Açıklamada, KGM, DHMİ, TCDD, DSİ, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TOKİ, Emlak Konut, il özel idareleri ve belediyeler gibi kamu kuruluşlarının, kendileri ile sözleşmeleri olan müteahhitlerden birer muvafakatname alarak, tahakkuk aşamasında yapılacak her hakedişin yüzde 1'ini söz konusu firma adına AFAD hesabına bağış olarak aktarmaları önerildi.

 

Bu sayede 2023 yılında yapılacak inşaat yatırım tutarının takribi 450-500 milyar lira olacağı öngörüsüyle müteahhitler tarafından yapılacak yeniden imar faaliyetine katkının 4,5-5 milyar liraya ulaşmasının hedeflendiği belirtilen açıklamada, "Halen kamu idareleri ile devam eden sözleşmesi olmayan üyelerimizin de bu mertebelere paralel yapacakları bağışlarla toplanacak yardım miktarı daha büyük tutarlara ulaşacaktır." değerlendirmesinde bulunuldu.

14 Şubat 2023 Salı

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar