Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Müslüman ülkelerin Türkiye'nin ihracatındaki payının yüzde 26'ya yükseldiğini belirterek, "Bu rakam 2002'de sadece yüzde 11'di. Hedefimiz bu rakamı 5 yıl sonra yüzde 35'e çıkarmaktır." dedi.

 

Uluslararası İşbirliği Platformu ile Körfez Araştırma Merkezince düzenlenen "Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK)-Türkiye Ekonomik Forumu 2023" İstanbul'da gerçekleştirildi.

 

Ticaret Bakanı Bolat, forumda, İsrail'in Filistin'e yönelik son saldırılarına değinerek, "Hayatını kaybeden Filistinlilere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ülkemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistin halkının haklı davasında yanında olmaya ve Filistin'e her alanda tam destek vermeye devam edecektir." ifadelerini kullandı.

 

Bolat, Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve 6 Şubat depreminin Türkiye'nin ekonomisi ve ticareti üzerinde olumsuz etkileri olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ekonomimiz büyümeye devam etmektedir ve son rakamlar Türkiye ekonomisinin gücünün ve Türkiye ekonomisine güvenin en belirgin göstergeleridir. Türk ekonomisi 2022 yılında yüzde 5,5 büyümüştür. Bu yıl da yüzde 4 ve üzeri büyüme gösterme ihtimali vardır. Milli gelirimiz bu senenin sonunda 1 trilyon doları aşacaktır. Bu büyüme oranlarıyla Türkiye, OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) ve G20 ülkeleri arasında ilk üçtedir. Cumhuriyetimizin 100. yılında ekonomimiz son 12 çeyrektir aralıksız büyümesini sürdürmüş, 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 3,9, ikinci çeyreğinde ise yüzde 3,8 oranında büyümüştür.

 

Türkiye'nin gayri safi milli hasılası son 8 yılın en yüksek seviyesi olan 906 milyar dolara ulaşmıştır. Ayrıca 2002 yılında 36,1 milyar dolar olan ihracatımız 7 kattan fazla artarak 2022 yılında 254,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam Cumhuriyet tarihinde ulaşılan en yüksek ihracat rakamıdır. Bu yıl da ilk 10 ay itibarıyla 210 milyar doları aştık. 255-260 milyar dolar mal ihracatını ve 100 milyar doların üzerinde de hizmetler ihracatını yakalayacağız. Böylece ülkemize yaklaşık 355-360 milyar dolar bir döviz geliri sağlayacağız."

 

TÜRKİYE BÜYÜMEYE, İSTİHDAM YARATMAYA, MAL VE HİZMET İHRAÇ ETMEYE DEVAM EDİYOR

 

Son dönemde dünya ticaretinde yaşanan daralmaya karşın, Türkiye'nin ihracatında son aylarda kırılan rekorların ekonomi adına umut verici olduğunu vurgulayan Bolat, "2023 Ocak-Ekim döneminde ihracatımız deprem felaketine ve dünya ekonomisindeki zayıflamaya rağmen bir önceki yılın aynı dönemine göre artış sağlayarak 210,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu ekonomik büyümenin temelinde, üretimi, yatırımı ve ihracatı teşvik eden başarılı politikalar yer almaktadır." diye konuştu.

 

Ticaret Bakanı Bolat, bu dönemde finans sektörü ve ekonomik kurumların güçlendirildiğini, özel sektörün desteklendiğini ve yatırım girişlerini teşvik edecek yasal düzenlemeler gerçekleştirildiğini belirterek, şöyle devam etti:

 

"Ekonomimizdeki bu olumlu gelişmelerin de yardımıyla piyasalarımızı açık tutmak, şirketlerimizi desteklemek ve daha iyi bir iş ve yatırım ortamı için çalışmak ana odağımızdır. Türkiye büyümeye, istihdam yaratmaya, mal ve hizmet ihraç etmeye devam ediyor. Ticaret diplomasimizi güçlendirerek, ülkemizi yatırımlar için cazibe merkezi haline getirerek, ihracatımızın çeşit ve hacmini genişletme hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz."

 

Bolat, Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarından biri olan Körfez Bölgesi'nin küresel ekonomi açısından büyük potansiyelinin bilincinde olduğunu ve son dönemde bölgenin çeşitli alanlardaki atılımlarını takdirle izlediğini söyledi.

 

Jeopolitik açıdan büyük öneme sahip Körfez Bölgesi'nin Asya, Avrupa ve Afrika arasında, adeta deniz ticaretinin kavşağında yer aldığını dile getiren Bolat, "Körfez Bölgesi aynı zamanda dünya petrol ve doğal gaz rezervlerinin üçte birinden fazlasını elinde bulundurarak, yükselen bir stratejik ekonomik konuma sahiptir. Bölgenin dinamik ekonomisi, uluslararası ticarete açıklığı ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesine açılan bir kapı olarak stratejik konumu, iş fırsatları yaratmakta ve bu bölgeyi tüm ihracatçılar için cazip bir pazar haline getirmektedir." değerlendirmesini yaptı.

 

Bakan Bolat, bugün Körfez ülkelerinin toplam GSYH'sinin 2,4 trilyon doların üzerinde olduğunu ve bu rakamın 2050'de 6 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini ifade ederek, Körfez içi ticaret hacminin 107 milyar dolar seviyesinde olduğunu, bu açıdan KİK ülkelerinin dünyanın 8. büyük ekonomisini oluşturduğunu kaydetti.

 

Bolat, "Ayrıca Körfez ülkelerindeki varlık fonlarının toplam büyüklüğü 3,2 trilyon dolar civarındadır. Bu minvalde, KİK ülkelerinin varlık fonları, bu ülkelerin büyük servetlerini yönetmede ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmede giderek daha merkezi bir rol oynamaktadır. Aynı zamanda bu yaklaşım, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ve iklim değişikliği gibi küresel zorluklarla karşı karşıya olan bölgenin ekonomik ve siyasi istikrarının korunmasına da yardımcı olmaktadır." dedi.

 

2022'DE ARAP ÜLKELERİNE İHRACATIMIZ BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 15 ARTARAK 46 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

 

Bolat, Türkiye'nin bölgesel ve küresel bir ticaret merkezi olarak Arap ülkeleriyle olan işbirliğine her zaman öncelik verdiğini, bölgesel entegrasyon projeleri, stratejik ikili anlaşmalar ve güçlü siyasi ilişkiler yoluyla ticaretin artmasına ve işbirliğinin derinleşmesine zemin hazırladıklarına işaret etti.

 

Bugün, Türkiye'nin Arap ülkeleriyle ticaret hacminin önemli ölçüde arttığını aktaran Bolat, şunları kaydetti:

 

"2022 yılında Arap ülkelerine ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 15 artarak 46 milyar dolara ulaşmıştır. İthalatımız ise yüzde 31 artarak 36 milyar dolar oldu. Aynı yıl Arap ülkelerinin toplam ihracatımızdaki payı yüzde 18, ithalatımız içerisindeki payı ise yüzde 10 olmuştur. Bölgesel ve küresel bir ticaret merkezi olarak KİK ülkeleriyle işbirliğine her zaman öncelik veriyoruz. Bölgesel entegrasyon projeleri, stratejik ikili anlaşmalar ve güçlü siyasi ilişkiler yoluyla ticaretin artmasının ve işbirliğinin derinleşmesinin önünü açıyoruz."

 

KİK İLE 2002'DE 1,2 MİLYAR DOLAR OLAN İHRACATIMIZ 2022'DE 9,4 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ

 

KİK ülkeleriyle ikili ticaret hacminin yıllar içerisinde önemli ölçüde artış gösterdiğine dikkati çeken Bolat, 2002'den 2022'ye kadar olan dönemde KİK ülkeleriyle ikili ticaret hacminin 2,1 milyar dolardan 22,7 milyar dolara yükseldiğini belirtti.

 

Bakan Bolat, bu kapsamda, KİK ile 2002'de 1,2 milyar dolar olan ihracatın 2022'de 9,4 milyar dolara yükseldiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Benzer şekilde 2002 yılında 908 milyon dolar olan ithalatımız 2022 yılında 13,3 milyar dolara ulaşmıştır. KİK ülkeleri ile olan ticaret hacmimiz 2022 yılı itibarıyla 22,7 milyar dolar seviyesindedir. Bu rakamlarla 2022 yılında KİK ülkeleri ile ticaret hacminde rekor seviyeye ulaştık ve Türkiye, KİK ülkelerinin en büyük 9'uncu tedarikçisi oldu. 2023 rakamlarında biz bunun 30 milyar dolara yaklaşabileceğini öngörmekteyiz. İkili ticaret rakamlarımızdaki artış umut verici olsa da mevcut rakamların potansiyelimizi yansıtmadığını düşünüyoruz. Bu bağlamda ikili ticaret hacmimizde dengeli bir artış sağlamak ve sürdürülebilir bir ticari ilişkiye ulaşmak için her türlü çabayı göstermeye hazırız."

 

Bolat, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi KİK ülkeleriyle imzaladıkları Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşmaları (CEPA) ile bu rakamları daha da ileriye taşıyacaklarını aktararak, CEPA'ları ileri ve kurumsal düzeyde ticari ilişkilere ulaşmak için önemli araçlar olarak gördüklerini söyledi.

 

2005'te başlayan Türkiye-KİK CEPA müzakerelerinde Nisan 2009'a kadar dört tur müzakere gerçekleştirildiğini anımsatan Bolat, "2010 yılında KİK Sekretaryası'nın tüm STA müzakerelerini askıya alıp, gözden geçirme kararı alması üzerine Türkiye-KİK CEPA müzakereleri kesintiye uğradı. Bu minvalde, teknik ekiplerimizin 13 yıllık aradan sonra geçtiğimiz mayıs ayında görüşmelere başladığını görmek çok güzel. KİK ile Türkiye arasındaki CEPA'nın, ülkelerimiz ve her iki tarafın halkları arasında büyüyen ortaklığı teşvik edeceğine ve katkıda bulunacağına hiç şüphem yok. KİK ile STA müzakerelerini sürdürmeye hazırız." şeklinde konuştu.

 

İİT ÜLKELERİYLE İHRACATIMIZ, 2002'DE 4,7 MİLYAR DOLARDAN 2022'DE 65 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ

 

Küresel tedarik zincirleri açısından stratejik konumdaki Körfez ülkeleri de dahil olmak üzere İslam dünyası ile yoğunlaşan ikili ilişkiler doğrultusunda Türkiye'nin ticaret hacmini artırmaya yönelik yeni ve iddialı bir strateji geliştirdiklerini vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:

 

"2002'den 2022'ye kadar olan dönemde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleriyle ihracatımız, 2002'de 4,7 milyar dolardan 2022'de 65 milyar dolara yükselmiştir. Benzer şekilde 2002 yılında 6 milyar dolar olan ithalatımız da 2022 yılında 67,8 milyar dolara ulaşmıştır. Bu kapsamda, İİT ülkeleriyle 2002 yılında 10,8 milyar dolar olan ticaret hacmimiz, 2022 yılında 132,8 milyar dolara yükselmiştir. Müslüman ülkelerin Türkiye'nin ihracatındaki payı yüzde 26'ya yükseldi. Bu rakam 2002'de sadece yüzde 11'di. Hedefimiz bu rakamı 5 yıl sonra yüzde 35'e çıkarmaktır. Türkiye'de 2002'de sadece 5 bin yabancı yatırımcı vardı. Bugün 85 bin yabancı yatırımcı bulunmaktadır. Bunlar içinde çok fazla Arap ve İslam ülkelerinden yatırımcı bulunmaktadır. Bu yatırımların toplamı 252 milyar dolardır. Bunun yüzde 73'ü Avrupa ve ABD gibi batılı ülkelerden gelirken, 16 milyar dolara denk gelen yüzde 7'si ise KİK ülkelerinden gelen yatırımlardır."

 

Bolat, bugüne kadar Arap ülkelerinden Türkiye'ye gelen yatırımın ise 16,2 milyar dolar olduğuna (yüzde 6,7 pay) işaret ederek, "Arap ülkelerindeki Türkiye'nin toplam yatırımı ise -toplam yurt dışındaki yatırımlarımız içerisindeki yüzde 4,2'lik payla- 2,1 milyar dolar seviyesinde ve Türkiye'nin KİK ülkelerindeki toplam yatırımları ise 171 milyon dolar tutarındadır. Müteahhitlik firmalarımız tüm dünyada, bugüne kadar 487,5 milyar dolar değerinde 11 bin 878 proje, Arap ülkelerinde ise bugüne kadar 177,6 milyar dolar değerinde 3 bin 595 proje üstlenmişlerdir. KİK ülkelerinde ise 73,6 milyar dolar tutarında 837 proje müteahhitlik firmalarımız tarafından üstlenilmiştir." bilgisini verdi.

 

2002'den 2022'ye kadar olan dönemde müteahhitlik şirketlerinin İİT ülkeleriyle yaklaşık 272 milyar dolar değerinde 6 bin 28 proje üstlendiğini anlatan Bolat, müteahhitlik firmalarının toplam proje sayısı ve değerinde Arap coğrafyasının payının üçte bire ulaştığını, Körfez bölgesi ekonomisinde söz sahibi olan belli başlı ülkelerin hepsinin kalkınma vizyonları yoluyla ekonomilerini çeşitlendirmeyi hedeflediğini bildirdi.

 

Suudi 2030 Vizyonu, Abu Dhabi 2030 Vizyonu, Katar Ulusal 2030 Vizyonu, Bahreyn 2030 Ekonomik Vizyonu, Kuveyt 2035 Vizyonu ve Umman 2040 Vizyonu'nun Türkiye için önemli fırsatlar barındırdığını dile getiren Bolat, şöyle devam etti:

 

"Mega projeler barındıran bu kalkınma planlarında Türk firmalarının yer alabilmesi amacıyla büyük çaba sarf ediyoruz. Bu amaçla son 6 ayda Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Katar ve Ummanlı muhatabımız bakanlarla ikili görüşmeler gerçekleştirdik. Bu görüşmelerimizin birçoğunda iş çevrelerinin de hazır bulunduğu iş forumu veya yuvarlak masa toplantıları gerçekleştirdik. Bu toplantılarda müteahhitlik firmalarımız ve tedarikçilerimiz muhataplarıyla gerçekleştirmiş oldukları görüşmeler sonucunda işbirliği için yüksek potansiyel bulunduğunu vurguladılar."

 

Bolat, KİK ülkelerinin sadece doğal kaynakları değil, jeostratejik ve lojistik potansiyelleri ile de dünya ekonomisini etkilediğine değinerek, Körfez ülkeleri ve Avrupa'yı Irak üzerinden birbirine bağlayacak 1200 kilometrelik demir yolu ve kara yolu ağından oluşan "Kalkınma Yolu Projesi"nde Türkiye'nin aktif bir rol oynayacağını söyledi.

 

Bakan Bolat, "Bu proje ile sadece bölgenin lojistik altyapısı güçlenmekle kalmayacak, bölge firmaları için önemli iş imkanları ortaya çıkacaktır. Bu amaçla yakın zamanda Irak'ı ziyaret ettik ve görüşmelerde bulunduk. Türkiye bu projenin geliştirilmesi ve tamamlanması ile ilgili işbirliğine hazırdır." açıklamasını yaptı.

 

SAĞLIK TURİSTİ SAYISI 2002'YE GÖRE 8 KAT ARTARAK 2022'DE 1,3 MİLYONA ULAŞTI

 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye'nin turizmden sağlığa, eğitimden lojistik ve bilişime kadar hizmet ihracatında lider ülke olmayı hedeflediğinin altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Dünya turizm liginde 4. sıradayız. 55 milyar dolar turizm geliri ve 56 milyon turist bekliyoruz bu yıl sonuna kadar. Bu açıdan KİK ülkeleri, turizm açısından yüksek bir potansiyel sunmaktadır. 2002'den 2022'ye kadar olan dönemde ülkemize KİK ülkelerinden gelen turist sayısı önemli ölçüde artmıştır. 2002 yılında KİK ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısı 1151 iken, 2022 yılında yaklaşık 1,5 milyona ulaşmıştır. Bu anlamda, Türkiye'nin KİK ülkelerinden sağladığı turizm geliri 2022 yılında 1,2 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Aynı şekilde sağlık turizmi sektöründe de Türkiye, bugüne kadar sağlık hizmetlerine yaptığı yatırımlarla hem bölgesinin hem de dünyanın önde gelen aktörlerinden biri haline gelmiştir. Ülkemiz, sağlık hizmetleri sektöründeki gelişme ve nitelikli iş gücü ile jeostratejik konumunun avantajlarını birleştirerek sağlık turistleri için önemli bir destinasyon haline gelmiştir. Sağlık turizmi sektörü 2012 yılından bu yana Bakanlığımız tarafından yenilikçi bir yaklaşımla desteklenmektedir. Sağlık turisti sayısı 2002 yılına göre 8 kat artarak 2022 yılında 1,3 milyona ulaşmıştır. Aynı dönemde sağlık ihracatımız da 15 kat artarak 2,1 milyara dolara ulaşmıştır."

 

Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde yatırım ortamının iyileştirilmesi, bürokratik süreçlerin hızlandırılması, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması amacıyla sürekli çalıştıklarını ifade eden Bolat, sözlerini, "Türkiye uluslararası arenaya açık dış ticarete dayalı büyüme strateji uygulayan bir ülke konumundadır. Bütün mevzuatlarda Türk firmalarıyla uluslararası yatırımcılar arasında herhangi bir ayrımcılığın da yapılmadığını söylemek isterim." diye tamamladı.

12 Kasım 2023 Pazar

Lojistik sektörü için çözüm üreten BTM girişimlerinden ‘KamyondaPOS’, bireysel kamyon sahiplerinin vade beklemeden kredi kartı ile tahsilat yapmalarını sağlıyor. Yapılan tahsilatlardan komisyon alan girişim, gelir modeliyle de sermaye bulma güçlüğü yaşayan diğer girişimlerden ayrılıyor.


TUĞÇE ÖZKUŞ

 

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden biri olan ‘KamyondaPOS’, bireysel kamyon sahiplerine, nakliye organizatörü firmalara ve nakliye komisyoncularına önemli bir kolaylık sunuyor. KamyondaPOS, Türkiye’de lojistik taşımaların yüzde 80 gibi büyük bir bölümünü gerçekleştiren ve sayısı 1 milyonu bulan bireysel kamyon sahiplerinin vade beklemeden kredi kartı ile tahsilat yapmalarını sağlıyor. Kişilerin uygulama üzerinden üretilen link sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde olan müşterisinden tahsilat yapabilmesine olanak tanıyan KamyondaPOS, böylelikle operasyon ve sermaye gereksinimini minimumda tutuyor.

 

KamyondaPOS, kamyon sahiplerinin erken ödeme talebini karşılarken, ödemeyi yapan tarafa ise kredi kartının hesap kesim gününe bağlı olarak 40 güne kadar vade imkanı sağlıyor. KamyondaPOS’un kurucusu Burak Şerbetçi, iş modellerini ve sektör için çözümlerini, İstanbul Ticaret Gazetesi okurları için anlattı.

 


Ödeme ve vade imkanı dışında da çözümleri olduğunu belirten Şerbetçi, “KamyondaPOS’u; sistem üzerinden uygun fiyatlı sigorta teklifi alabilecekleri, lastik satın alabilecekleri, akaryakıtta indirim alabilecekleri, sektörün önemli ihtiyaçlarına cevap veren ‘lojistik superapp’ diye tanımlayabiliriz. Uygulamamız üzerinden üretilen link sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde olan müşteriden tahsilat yapabilmesini sağlıyoruz” dedi.

 

GELİR MODELİ

 

Gelir modellerinin yapılan tahsilatlardan komisyon alma üzerine kurulu olduğundan bahseden Şerbetçi, sektörel anlamda finansman sorununu çözmeye çalışan girişimler olduğuna, ancak bunların çok ciddi sermaye gerektiren ve operasyon yükü olan işletmeler olduğuna değindi. Şerbetçi, “Bizi onlardan ayıran en önemli özelliğimiz, kredi kartı ile ödeme olanağıyla operasyon ve sermaye gereksinimini minimumda tutmamız” diye konuştu.

 

SEKTÖR TECRÜBESİ

 

KamyondaPOS’u hayata geçirirken ve ekibi oluştururken yaşadıklarına dair bazı bilgileri paylaşan Burak Şerbetçi, şunları söyledi: “Herkesin temel problemi olan kalifiye birilerini bulmak çok zor ama biz bu konuda şanslı bir girişimiz.

 

İlk günden ne istediğimizi bilen, ne istediğini bilen bir yönetim ekibini ciddi emekle oluşturduk. Bu da sektör içerisinden geliyor olmanın avantajı olsa gerek. Sektörün ve ticaretin içerisinden geliyor olmak, bu anlamda bizi daha avantajlı konuma getiriyor. Ailemizin ticarette üçüncü, lojistik sektöründe ise ikinci kuşak temsilcisiyiz. Dolayısıyla zorlukların içinde büyümüş, tecrübeli bir ekip olunca zorluklarla başa çıkmak elbette daha kolay oluyor.”

 

TÜRKİYE MERKEZ

 

Ekip kurmanın zorluklarına rağmen sektördeki tecrübeyle birlikte şimdi 8 kişi olduklarını belirten Şerbetçi, “Bu toprak-lardan çıkıp adını dünyaya duyuran çok değerli girişimlerin yanında yerini almak isteyen bir ekip olduk. Bunu başaracağız; çünkü ülkemiz gerçekten çok önemli bir lojistik merkezi ve bu konumunu her geçen gün artırıyor. Bizler de bu yolculukta ülke-mizin ve sektörümüzün finansman sorununa çözüm üreterek destek olacağız” dedi. 

 

AÇIĞI KAPATIYOR

 

Türkiye’de gelişmekte olan bir girişimcilik ekosistemi olduğunu söyleyen Şerbetçi, etkinliklerde bir araya geldikleri muazzam vizyoner girişimciler ve harika hızlandırma programlarının olduğunu, ancak girişimcilikte alınacak çok yol olduğunu ifade etti. Lojistik sektörünün bu ekosisteme dahil olduğunu söylemenin pek mümkün olmadığını belirten Şerbetçi, KamyondaPOS olarak bu açığı kapatıp, ekosisteme katkı sağlayacaklarını dile getirdi.

 

BTM’NİN BİZDEKİ YERİ ÇOK FARKLI

 

BTM deneyiminin girişimcilik ekosistemine bakış açılarını değiştirdiğini anlatan Burak Şerbetçi, BTM ile bir Sahne XL etkinliğinde yollarının kesiştiğini belirterek, şunları söyledi: “Burada olmalıyız dedik. Kabul edildiğimiz ilk hızlandırma merkezi olması sebebiyle BTM’nin bizde yeri çok farklı. BTM, çok ciddi bilgi birikiminin olduğu bir okul gibi. Her eğitimde, her sohbette girişimcilerden ve BTM ekibinden çok şey öğreniyoruz. Sahne XL etkinliğinde sahneye çıkacak girişimlerden biriyiz. Bunun için çok mutluyuz. Daha önce çok kez sunum yaptım ama bana göre Sahne XL çok farklı bir konuma sahip. Böyle büyük bir organizasyonda sahneye çıkmak için sabırsızlanıyorum.”

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği verilerine göre İstanbul, geçen yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı.


İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un dünya kongre şehirleri içinde yükselerek son 8 yılın en iyi performansını gösterdiğini söyledi ve “Nihai hedefimiz, ilk 10 şehir arasına girmek” dedi.

 

İstanbul, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) verilerine göre, geçtiğimiz yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’ndan (ICVB) yapılan açıklamaya göre İstanbul, 2023 yılında katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen 72 kongreye ev sahipliği yaptı. Megakent, bu kongre istatistiği ile Avrupa’da 16’ncı, dünyada ise 21’inci sırada yer aldı. 2023’te Paris, dünyada 156 kongreye ev sahipliği yaparak birinciliği elde ederken, onu 152 kongre ile Singapur, 151 kongre ile Lizbon izledi. İstanbul’da kongre sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre 14 adet arttı.

 

5 YILLIK YATIRIMLAR

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, küresel turizm ve kongre sektörleri içerisindeki yükselişini son hızla sürdürdüğüne dikkat çekerek, “İTO ve ICVB olarak, İstanbul kongre turizmi odaklı olmak üzere son 5 yıldır sektörümüzle birlikte yaptığımız yatırımlar ve projeler başarılı sonuç vermeye devam ediyor” dedi.

HEDEF İLK 10

 

Avdagiç, İstanbul’un kongre turizmi özelinde uluslararası sıralamalarda ve istatistiklerdeki yerini aşamalı olarak yükselttiğini vurgulayarak, “İstanbul, dünya kongre şehirleri içinde adım adım yükselerek 2023’te son 8 yılın en iyi performansını gösterdi. Buna ICVB olarak katkı vermek gurur verici. Nihai hedefimiz, 2011 ila 2015 arasında başardığımız gibi dünyada en çok kongre düzenlenen ilk 10 şehir içine girmek” dedi.

 

13 KONGRE İÇİN ADAYIZ

 

Dünyadaki tüm destinasyonlarda gerçekleşen kongrelerin istatistiğini tutan ICCA sisteminde yer alan verileri paylaşan Avdagiç, 2024’te İstanbul’da katılımcı sayıları 250 ila 7 bin arasında olan 19 uluslararası kongre düzenleneceğini belirtti. Avdagiç, ICVB’nin de toplam 12 bin 800 kişinin katılacağı 6 uluslararası kongreye doğrudan destek verdiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, gelecek yıla ilişkin ise, “ICVB’nin 2025 yılı ve sonrasında da İstanbul’a alınması için adaylık çalışması yaptığı 13 uluslararası kongre bulunuyor” bilgisini verdi.

 

2024 KONGRE TAKVİMİ

 

Mayıs: Otomatik Yüz ve Hareket Tanıma Uluslararası Konferansı (FG 20), 47. Avrupa Lenfoloji Derneği Kongresi

Haziran: Uluslararası Plastinasyon Konferansı, Dünya Biyolojik Psikiyatri Kongresi (WFSBP), FDI Yıllık Dünya Diş Hekimliği Kongresi, Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonu Dünya Kongresi (IFLA), İyi Pamuk Konferansı

Temmuz: Havalimanları Konseyi Uluslararası Avrupa Genel Kurul, Kongre ve Sergisi

Eylül: Uluslararası Sağlık Hizmetlerinde Kalite Derneği Konferansı (ISQUA), Uluslararası Ulaştırma Uçağı Ticareti Derneği EMEA Konferansı (ISTAT), Uluslararası Transplantasyon Derneği Kongresi (TTS), IPPE Yıllık Politik Ekonomi Konferansı

Ekim: Uluslararası Kauçuk Konferansı (IRC)

Kasım: Uluslararası Antimikrobiyal Kemoterapi Derneği Kongresi (ISC)

IMEX FRANFURT’TA İSTANBUL’U TANITTILAR

 

Dünyanın en büyük uluslararası kongre turizmi fuarlarından biri olan IMEX Frankfurt 2024’te, İstanbul standı yoğun ilgi gördü. Her yıl 7 binden fazla sektör profesyonelini ağırlayan fuar, Almanya’nın Frankurt kentinde 14-16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Fuara İstanbul standı ile katılan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), uluslararası kongre ve toplantıların kente kazandırılması amacıyla ziyaretçilere İstanbul’u tanıttı. İstanbul standına, Güney Amerika da dahil olmak üzere birçok pazardan yoğun ilgi gösterildi. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi