Muğla'da, Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen "Ata Tohumu Projesi" kapsamında üreticilere ücretsiz dağıtılan domates, salatalık, biber, patlıcan, kavun ve karpuz gibi fidelerden 30 milyon lira gelir elde edildi.


Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Sebzecilik Şubesinde yetiştirilen 2 milyona yakın fide, 1728 çiftçiye dağıtıldı.

 

Domates, salatalık, biber, patlıcan, kavun ve karpuz gibi fideleri eken üreticiler, hem verimden hem de satış fiyatından memnun kaldı.

 

Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, Tarım ve Orman Bakanlığınca 1963'ten bu yana özel silolarda korunan ata tohumlarından fide elde edildiğini söyledi.

 

Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak 3 yıldır Ege Tarımsal Bölge Müdürlüğü ile ortak çalışma yürüttüklerini belirten Saylak, "Proje ile hedef, geçmişte geleneksel yöntemlerle üretilen ata tohumlarımızın lezzetini, bereketini, bolluğunu yeniden üreticilerimizle, sofralarımızla buluşturmaktı. Hakikaten beklenenin üzerinde bir verim aldık." dedi.

 

FİDELERİN YÜZDE 75'İ TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI HİBESİ

 

Yaklaşık 1 milyon 450 bin liralık bir proje yürüttüklerini kaydeden Saylak, “Bunun yaklaşık yüzde 75’ini Bakanlığımız hibe etti. 1 milyon 100 bin lirasını bakanlığımız karşıladı. 350 bin lira civarında bir rakamı da üretici katkısıyla aldık. Aynı zamanda 500 bin fideyi de ‘balkonlarımızda yetişsin’ diye Bodrum, Marmaris, Menteşe, Milas, Fethiye gibi sahil ilçelerimizde de dağıttık.” Diye konuştu.

 

Saylak, üreticilerin de ata tohumu fidelerinden ve veriminden memnun kaldıklarını kaydetti.

 

Küresel iklim koşullarının dayattığı olumsuz, ekstrem hava koşullarının ata tohumu üretimi ile avantaja çevrildiğini aktaran Saylak, şöyle konuştu:

 

“Bu sene yaklaşık 17 bin dekara yakın alandaki üründen 30 milyon lira civarında bir gelir elde edildiğini teknik elemanlarımız tespit etti. Bu da son derece olumlu ve bereketli bir rakam. Üreticilerimiz de memnun, alan tüketicilerimiz de memnun. O aromayı, o eski lezzetleri buldukları için bizlere ve Bakanlığımıza teşekkürlerini iletiyorlar. Bakanlığımızın ulusal tohum, gen bankasında yaklaşık 122 bin sebze ve meyve tohumu ile bunların fide özleri saklanıyor. Bunları gelecek kuşaklara da hep beraber gururla taşıyacağız.”

 

ÜRETİCİLER DE VERİMDEN VE EKONOMİK GETİRİDEN MEMNUN

 

Yatağan Gökpınar Mahallesi'nde sebze üretimi yapan Berna Avcı, ata tohumları fidelerinden ektiği ürünlerden hem iyi verim hem de yüksek kazanç elde ettiğini bildirdi.

 

Avcı, özellikle çiftçilik yapan gençlere bu işi önereceğini söyledi.

 

Yatağan ilçesinde ata tohumlarından domates ekimi yaparak üretim yapan Bahrettin Göreli ise uzun zamandan beri tarımla uğraştığını, 3 yıldır ata tohumları ile üretim yaptığını kaydetti.

 

Bu yıl ata tohumları ile yüksek verim ve iyi bir gelir elde ettiğini anlatan Göreli, aroması ve lezzetiyle ürettiği domateslerin ilçede aranan bir ünü olduğunu, bundan sonra da ata tohumları ekeceğini kaydetti.

 

Muğla Tarım ve Orman Müdürlüğünden aldığı ata tohumlarını tarlasına ektiğini, mutlu olduğunu söyledi.

 

Menteşe Bayır Mahallesi'nde çiftçilik yapan Duran Ölmen de Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün kendilerine sağladığı ata tohumları ile üretim yaparak iyi bir verim elde ettiklerini söyledi.

 

Küresel ısınma nedeniyle bahçesinde gölgeleme sistemi kurduğunu ve verimde önceki yıllara oranla da büyük bir artış yaşadığını belirtti.

 

Ölmen, bahçesinde domates, biber, patlıcan, kavun ve karpuz yetiştirdiğini ürünlerini doğal yetiştirdiği için de tercih edildiğini ifade etti.

 

Akyaka Mahallesi'nde ata tohumlarından patlıcan, biber, domates ve salatalık eken Halil Türksever ise verim ve fiyatlardan memnun olduğunu, üreticilerin taleplerine güçlükle cevap verdiğini dile getirdi.

16 Eylül 2023 Cumartesi

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi