tatil-sepeti


HABER: SOYHAN ALPASLAN

Teknopark İstanbul’da yerleşik ALTINAY Havacılık ve İleri Teknolojiler A.Ş. (AHİT), Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için Çok Fonksiyonlu Kargo İnsansız Hava Aracı (İHA) ALBATROS’u geliştirdi. Malezya Milli Savunma Üniversitesi ile ‘Taktik İnsansız Hava Aracı Geliştirilmesi Alanında İyi Niyet Anlaşması’ imzalayan ALTINAY, İHA ve İnsansız Kara Aracı (İKA) sistemlerinde ASELSAN ve TUSAŞ ile işbirliği yapıyor. İstanbul Ticaret’in sorularını AHİT Genel Müdürü M. Emin İlkmen cevapladı. İlkmen, “TSK’nın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ürünlerimiz performans ve maliyet etkinlik kriterleriyle uluslararası platformda da büyük ilgi görüyor” dedi.

DÖRT ANA TEKNOLOJİ

AHİT’i tanıtır mısınız?

AHİT, Türkiye’nin ilk endüstriyel robotunu geliştiren ve bu alanda ileri teknolojiye sahip ülkeler arasına katılmasını sağlayan ALTINAY Teknoloji Grubu şirketlerinden biri. Hareket kontrol, insansız sistemler, havacılık ve kritik üretim teknolojileri olmak üzere dört ana ürün alanımız mevcut. Bu alanlardaki sistemler ve yüksek teknolojili ürünlerimizle dışa bağımlılığı ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Gimbal, teleskopik mast sistemleri, eyleyiciler, mühimmat taşıma ve fırlatma sistemleri gibi stratejik teknolojiler geliştiriyor; tanklardaki kuleleri hareket ettiren eyleyicileri, elektronik kamera gimballerini, mast sistemlerini, bomba imha robotlarının çok eksenli manipülatörlerini üretiyoruz.

YERLİ EYLEYİCİLER

Eyleyicilerin önemi nedir?

Eyleyiciler, doğrusal ve dönel hareket ihtiyacını karşılamak için kullanılan pozisyon veya kuvvet kontrollü tek eksenli hareket sistemleridir. Tankların kule ve namlularından uçakların iniş takımlarına ve ana kontrol yüzeylerine kadar savunma ve havacılık platformlarının kritik bileşenleri olan eyleyiciler; hidrolik, elektromekanik veya pnömatik tiplerde farklı tahrik mekanizmalarına sahip. ALTINAY, her tip eyleyiciyi geliştirebiliyor.

MİLLİ MAST SİSTEMİ

Mast sistemi nedir?

Mast sistemleri, ana muharebe tanklarından elektronik harp sistemlerine kadar geniş bir uygulama alanına sahip. Teleskopik olarak iç içe geçen kademelerden oluşup, kapalı halden açık hale geçtiğinde konum avantajı sağlayacak şekilde faydalı yükleri yükseltirler. Firmamız, 2014’e kadar ithal edilen mast sistemlerini artık çok yüksek yerlilik oranıyla üretip, ihraç ediyor. AHİT, çok rotorlu İHA ve her türlü İKA sistemi geliştirip, üretebiliyor. 2015’ten itibaren ASELSAN ile yoğun işbirliğimiz oldu. Bu süreçte çok geniş bir İHA ailesi oluşturup, ortak firmamız DASAL’ı kurduk. DASAL, dikey iniş kalkış kabiliyetine sahip çok Rotorlu İHA’da Türkiye’nin mükemmeliyet merkezi olmayı hedefliyor. DASAL, yazılımdan mekanik tasarıma, donanımdan test sistemlerine kadar her türlü kabiliyetiyle dünyanın sayılı firmalarından biri.

SÜRÜ İHA SİSTEMLERİ

Sürü İHA’lar (Kırlangıç), drone avlayan dronlar, silahlı ve drone avlayan İHA’lar (Kartal ve Doğan), geri tepme sönümleme mekanizmalı silahlı İHA’lar ve Aktif Modüler İnsansız Hava Aracı ALBATROS’u geliştirdik. Zırhlı araçtan kalkış ve iniş yapabilen ARI KUŞU İHA önemli bir ihtiyacı karşılıyor.

ALBATROS EŞSİZ

ALBATROS İHA, 50-250 kilogram faydalı yük taşıyabilmesiyle; Türkiye’yi insan taşıma kabiliyetine sahip İHA üretebilen ülkeler kategorisine sokacak. 6 bin mermi, havadan karaya mühimmatları taşıyabilen, ambulansa dönüşebilen ALBATROS, çok fonksiyonlu esnek mimarisiyle eşsiz. Elektrikle çalışan, hazırlanması kısa olan ALBATROS, 3 bin metre irtifada 60 dakika uçabiliyor.

UÇUŞ YER TESTİ

Emin İlkmen, Türkiye’de ilk defa, hava platformlarının uçuş kontrol sistem testlerini yerde yapabilen Demir Kuş Test Sistemi’ni (Iron Bird) TUSAŞ’la geliştirdiklerini söyledi. İlkmen, “Uçuş kontrol bilgisayarı ve uçağın hareketli yüzeylerini kontrol ve test eden bu sistem ilk defa milli olarak geliştiriliyor. HÜRJET’in uçuş kontrol testleri yerde yapılabiliyor, uçuş öncesi her türlü senaryo test edilerek uçuş emniyeti garanti altına alınıyor. TUSAŞ ve AHİT ortaklığı ile kurulan TAAC; uçuş kontrol sistemleri, havacılık test sistemleri ve mühimmat bırakma sistemlerinde projeler geliştiriyor” dedi.

ABD’DEN SONRA TÜRKİYE ÜRETTİ

AHİT, ASELSAN’ın Minyatür Bomba Projesi’nde kullanılan Pnömatik Dörtlü Bomba Salanları’nı geliştirdi. ABD’den Türkiye’nin geliştirdiği Dörtlü Bomba Salanı teknolojisi, Akıllı Minyatür Bombaların kritik hedeflere güvenli, etkin ulaşmasını sağlıyor. Firma; F-16, F-35 uçakları, TF-X ve HÜRJET dahil her türlü hava aracı için mühimmat taşıma ve fırlatma sistemleri geliştirebiliyor.

HARİTACI ROBOTLAR

Fırlatılarak sevk edilebilen İKA’ları AHİT üretiyor. Meskun mahallerde kapalı alan içine atılabilen bu robotlar muhasım tarafın haritasını çıkarıp, merkeze gönderiyor. Fırlatıldığı bölgeden bilgi alıp, gönderiyor.

MÜHİMMAT İMHA

AHİT, özelliğini yitirmiş mühimmatın sıfır atık prensibiyle geri kazanımı için otomasyon sistemleri ve tesisler kuruyor. Literatürdeki 3R (Resourse, Reuse, Recycle) yöntemleriyle tehlikelerin bertarafı amacıyla özel teknolojiler geliştiren AHİT, 2006’dan beri ROKETSAN’a ve NATO’ya yerli ve milli mühimmat imha teknolojileri üretip, ABD’ye ihraç ediyor.

SAHİP OLAN AZ

AHİT, T625 GÖKBEY Helikopteri’nin milli ve özgün eyleyicilerle uçması için tasarımlar yapıyor. GÖKBEY platformu için iniş takımının gövde içine alınması ve inişte açılmasını sağlayan ‘İniş Takımı Açma Kapama Eyleyicileri’ özel kilit yapısı ve hidrolik tahrik sistemi ile yüksek güvenilirlik ve rijitlik sağlıyor. Bu teknoloji dünyada çok az ülkede bulunuyor.

05 Mart 2020 Perşembe

Etiketler : Gündem

Bu yıl üç büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülke olan Türkiye'nin, S&P Global Ratings'ten kasımdaki değerlendirmede yeni bir not artışı daha alması bekleniyor.


 

Türkiye'nin makroekonomi politikalarındaki değişimin ardından, Fitch Ratings, Moody's ve S&P Global Ratings, ülkenin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu yükseltti. Fitch Türkiye'nin notu son değerlendirmesinde "BB-"ye, Moody's iki basamak artışla "B3"ten "B1"e ve S&P Global Ratings de "B"den "B+"ya yükseltti.

 

Söz konusu kuruluşlardan S&P Global Ratings'in, 1 Kasım'da Türkiye'ye ilişkin bu yılki ikinci değerlendirmesini açıklaması bekleniyor.

 

S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve 1 Kasım'daki değerlendirmeye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde politika değişikliğinin ardından başta dış göstergeler olmak üzere bazı kredi derecelendirme ölçütlerinin iyileştiğini ve bunlar arasında en önemlilerinden birinin net döviz rezervlerindeki artış olduğunu dile getirdi.

 

Cari açığın da çok hızlı şekilde daraldığını ve bu yıl için cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 1'inin biraz üzerinde seyretmesini beklediklerini ifade eden Gill, Brent petrol fiyatlarının düşmeye devam etmesinin, cari açıktaki daralmaya katkı sunduğunu aktardı.

 

Gill, Türkiye'nin net altın ithalatındaki düşüşün de cari açığın azalmasına olumlu yansıdığını ve bunun çok önemli bir gelişme olduğunu belirterek, net altın ithalatının azalmasının yanı sıra Türk lirası mevduat faizlerinin yüzde 60'lara yaklaştığı göz önünde bulundurulduğunda, altın gibi riskten korunma ürünlerinin hane halkı ve firmalar için daha az cazip hale geldiğini anlattı.

 

Kredi notu kararlarında net rezerv seviyeleri ve cari açıktaki pozitif eğilim başta olmak üzere birçok göstergeyi dikkate aldıklarını vurgulayan Gill, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim için önemli sorulardan biri Türkiye'de kamu maliyesinin yönünün ne olacağı. Enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek için yetkililerin tüketici talebini azaltması gerekiyor, bu da daha düşük büyüme anlamına gelir ve daha düşük büyüme genellikle daha zayıf mali sonuçlara yol açabilir. Bahsettiğim gibi not kararı için gözden geçirilecek birçok gösterge var. Türkiye'deki ekonomi politikası değişiminin bir yıllık bir düzeltme değil, ekonomiyi enflasyondan arındırmak için çok yıllık bir süreç olduğu göz önüne alındığında, kendimize Türk hükümetinin önümüzdeki birkaç yıl boyunca politikaya bağlı kalıp kalmayacağını sormak zorundayız. Bizim temel tahminimiz, bağlı kalacakları yönünde. Bunu bir yıldan fazladır sürdürüyorlar ve ancak ana senaryomuza ilişkin 'tasarruf yorgunluğu' riskleri de mevcut. Pozitif bir görünüme sahip olduğunda, (Türkiye için kasımda) not artışı mümkün. Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması çok önemli. Not artışı kararı büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı diyebiliriz. Ayrıca, Türkiye'nin enerji ve altın ithalatındaki gerileme de çok önemli gelişme. Bu arada, not kararı için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz politikasına da bakacağız."

 

YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 43, 2025 İÇİN YÜZDE 23

 

Frank Gill, Türkiye'ye ilişkin enflasyon beklentilerini de paylaşarak, Türkiye'de yıllık manşet enflasyonun yüzde 52 ile hala oldukça yüksek seviyede bulunduğunu ve enflasyonu düşürmenin zaman aldığını vurguladı.

 

Çok yüksek kalmaya devam eden hizmet enflasyonuna karşın gıda enflasyonunun hafiflediğini aktaran Gill, "Enflasyonu düşürmek muhtemelen birkaç yıl alacak. Bu nedenle Türkiye'de enflasyonun 2027'ye kadar tek haneli rakamlara düşeceğini öngörmüyoruz. Kademeli bir dezenflasyon süreci bekliyoruz. Bu yıl sonu için enflasyon öngörümüz yüzde 43, 2025 sonu için yüzde 23 ve 2026 sonu için yüzde 10 seviyesinde. 2027 sonunda enflasyonun yüzde 10'un altına gerileyeceğini öngörüyoruz." ifadesini kullandı.

 

Gill, yavaş gerçekleşmesi beklenen dezenflasyon sürecinin önemli bir ayağının Türk lirasının dolar ve avro karşısında "çok az değer kaybetmesinin sürdürülmesi" olduğunu belirterek, "Gelecek yıl Türk lirasının enflasyonun altında değer kaybedeceğini düşünüyoruz." dedi.

 

TCMB, KASIMDA "TEMKİNLİ GEVŞEME" BAŞLATABİLİR

 

TCMB'nin para politikası kararlarını yakından izlediklerini söyleyen Gill, manşet enflasyonun yüzde 50'nin üzerinde olduğu düşünüldüğünde, Bankanın para politikasını çok erken gevşetmesinin bir risk olduğunu dile getirdi.

 

Gill, "Bizim temel senaryomuz Merkez Bankasının yılın son çeyreğinde çok temkinli şekilde faiz indirimine başlayabileceği yönünde. Bu muhtemelen kasımda olabilir ancak buradaki 'temkinli yaklaşımı' vurgulamak gerek." değerlendirmesinde bulundu.

 

TCMB'nin politika faizinin bu yıl sonunda manşet enflasyonun üzerinde olacağını öngördüklerini ifade eden Gill, "Enflasyonun yıl sonunda yüzde 42-43 seviyesinde olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle politika faizinin kesinlikle yüzde 45'in altına inmesini beklemiyoruz." diye konuştu.

 

Gill, özellikle 2025'in mali konsolidasyon açısından önemli olduğunu ve Orta Vadeli Program'da iddialı mali sıkılaşma tedbirlerinin bulunduğunu vurgulayarak, "Mali sıkılaşmanın büyük bir kısmı 2025'te devreye girecek. Bu nedenle ilk olarak iddialı mali hedefler ve ayrıca talepteki yavaşlama nedeniyle 2025 biraz zor olabilir. Bu yüzden, önümüzdeki yıl politika yapıcıların yeniden dengeleme programına bağlı kalıp kalmayacaklarının gerçekten test edilebileceğini düşünüyoruz." görüşünü paylaştı.

 

"RESESYON ÖNGÖRMÜYORUZ"

 

Gill, Türkiye'de tüketici talebinin yavaşlamaya başladığını belirterek, "Bu yıl yüzde 3,6 ekonomik büyüme bekliyoruz, büyümenin gelecek yıl yüzde 2 seviyesine gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak biz Türkiye'de bir resesyon beklemiyoruz. 2025'teki yavaşlamanın ardından, 2026'da yüzde 3'e ulaşan bir toparlanma öngörüyoruz. Türkiye ekonomisinde 2019'daki gibi keskin bir yavaşlama olabilir ancak herhangi bir takvim yılı için negatif bir büyüme beklemiyoruz." öngörüsünü dile getirdi.

 

Türkiye'nin oldukça güçlü, çeşitli ve açık bir ekonomisi olduğunu kaydeden Gill, özel sektörün dirençli olduğunu belirtti.

 

Gill, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının birçok avantaj sağladığına işaret ederek, "Türkiye, özellikle ekonomik açıklık açısından diğer gelişmekte olan ülkeler olan Arjantin ve hatta Brezilya'nın sahip olmadığı avantajlara sahip, özellikle ekonomik açıklık noktasında. Bu da iç talep zayıfsa şirketlerin ihracata odaklanabileceği anlamına geliyor." dedi.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : NotArtışı derecelendirme kredi

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, 1 Ocak 2016'dan önce düzenlenen ehliyetlerin yenilenmesi için son tarihin 31 Aralık 2024 olduğunu bildirdi.


 

Genel Müdürlükten yapılan açıklamada, 1 Ocak 2016'dan önce düzenlenen ehliyetlerin yenilenmesi için son tarihin 31 Aralık 2024 olduğu, bu tarihten sonra eski sürücü belgelerinin geçersiz olacağı ve değiştirilmesinin normal harç tarifesi üzerinden yapılacağı belirtildi.

 

Tüm nüfus müdürlüklerinden gerçekleştirilebilecek sürücü belgesi başvurusu için sağlık raporu, bir adet biyometrik fotoğraf ve 15 lira yenileme ücreti istendiği ifade edildi.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : ehliyet nüfus