tatil-sepeti

HABER: CEYHUN KUBURLU

Son yıllarda hızlı bir büyüme yakalayan Türk futbolu, 2017-2018 sezonu ile birlikte adeta gelir rekoru kırdı. Ancak kulüpler bu kez daha temkinli. Ligin sona ermesiyle birlikte gözler şimdi transfer politikasında. Peki, kulüpler bu yıl transfere ne kadar bütçe ayıracak? Yabancı oyuncular mı öne çıkacak, yoksa yerli oyuncular mı? Altyapı yatırımları hakkında çalışmalar var mı? İşte bu soruların yanıtlarını aradık.

70 MİLYON EURO HARCAMA

Kulüpler son 10 yıldır ortalama 70 milyon Euro civarında transfer bütçesi ayırıyor. Bu bütçeler sürekli açık veriyor. Sadece son iki yıldır Süper Lig’deki 18 takım, sattığı oyuncularla gelirini artırdı ve bu yıl ilk defa artıya geçti. Ancak burada da Cenk Tosun’un 24 milyon Euro’ya Everton’a transfer edilmesi etkili oldu. 70 milyon Euro’luk transfer bütçesinin yüzde 90’ını ise 4 büyük kulüp yapıyor. Çünkü bu kulüpler harcamalarını bir türlü kısamıyor. Değişen yönetimler transfer ile başarı yakalamak istiyor ancak olmuyor. Bazı kulüpler de oyuncu yetiştiremediği için transfer yapıyor. Anadolu kulüpleri ise transfer harcamalarında daha temkinli davranıyor. Çünkü küçük bir olumsuzluk anında bile ceza almaları muhtemel görünüyor. Yabancı oyuncu sınırının kalkmasıyla birlikte Anadolu kulüplerinin önemli bir gelir kalemi yani oyuncu satışı da yok denecek kadar azaldı. Çünkü bu takımlar parlattığı genç yerli yıldızları büyük takımlara yüksek bonservis bedelleriyle satabiliyorlardı. Yabancı sınırı kalkınca bu rüzgar tersine döndü. Büyük takımlar da yerli oyunculara yüksek bonservis bedeli ödemektense, yurtdışındaki yabancılara yöneldi.

YERLİ OYUNCU

Ancak bu yıl rüzgar tersine dönüyor. Büyük kulüpler yine yerli oyuncuların peşinde. Bunun en önemli nedeni ise yerli oyuncuların daha düşük ücret talep etmesi. Kulüpler artık döviz üzerinden oyuncu ücreti ödemek istemiyor. Ancak yabancılar da döviz istiyor. Bunun için yerli oyuncularla kadrosunu güçlendirmeyi planlayan kulüpler, bu oyunculara maaşlarını ve maç başı ödemelerini de TL cinsinden yapıyor. Bu durum, kulüplerin yeni sezonda gelir-gider dengesinde daha dikkatli davranacağı anlamına geliyor.

İNGİLTERE MAKASI AÇIYOR

Dünya futbol devleri harcamalarını katlıyor. İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa ve Almanya bu alanda 2017-2018 sezonunda da eksi verdiler. Dünya futbolunda transfer harcaması en fazla olan kulüp İngiltere oldu. Futbolun beşiği olarak kabul edilen İngiltere Premier Lig’deki takımlar tam 2 milyar Euro’luk futbolcu alımı yaptı. Bu ligde satılan futbolculardan gelen gelir ise 1 milyar Euro’yu aştı. Bu alanda en çok harcamayı yapan ikinci ülke ise İtalya oldu. Son dönemlerde Çin sermayesinin yatırım yaptığı İtalyan kulüpleri bu alanda rekor harcama yaptı. 18 takım 860 milyon Euro’luk futbolcu transfer ederken 790 milyon Euro’luk da satış yaptı. İspanya da sattığı futbolculardan da elde ettiği gelirle çok fazla açık vermedi.

04 Haziran 2018 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi