tatil-sepeti

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda Türk Havacılık Uzay Sanayii tarafından yürütülen Türkiye'nin en önemli teknoloji projelerinden KAAN, ilk uçuşunu yaptı.


Uçuş öncesinde fırlatma koltuğu testleri, tam boy statik testi, kontrol yüzeylerinin atalet ve statik testleri, iniş takımı düşürme testleri, sistem entegrasyon laboratuvarında aviyonik sistem testleri, yakıt testleri gibi aşamaları tamamlayan KAAN, son olarak pistte yavaş ve hızlı taksi testlerini gerçekleştirdi.

 

KAAN, sabah saatlerinde Mürted Hava Meydanı'nda yeniden piste çıkarak motor çalıştırdı ve ilk kez havalandı.

 

KAAN'ın ilk uçuşunda pilot koltuğunda test pilotu Barbaros Demirbaş oturdu.

 

Milli muharip uçak KAAN ile Türkiye, bu seviyede (5. Nesil) uçak üretebilen 5 ülkeden biri olacak.

 

KAAN, insansız hava araçları, havadan ihbar, kontrol gibi platformlar ve tedarik edilmesi planlanan diğer unsurlarla ortak çalışabilecek.

 


Yeni nesil silahlarla havadan havaya muharebe, süpersonik hızda dahili silah yuvalarından hassas vuruş gerçekleştirebilecek KAAN, yapay zeka ve nöral ağ desteğiyle artırılmış muharebe gücü sağlayacak.

 

KAAN programı kapsamında Yıldırım Test Tesisi, Radar Kesit Alanı Test Tesisi, Rüzgar Tüneli Tesisi gibi dünyanın sayılı büyüklükteki test merkezlerinin ülkeye kazandırılması sağlanıyor. Bu sayede test verilerinin işleme kabiliyetlerinin artırılmasının da önü açılmış olacak.

 

TÜRKİYE DÜNYADA 5. NESİL UÇAK ÜRETEBİLEN 5 ÜLKEDEN BİRİ OLACAK

 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Türkiye'nin en önemli teknoloji projelerinden biri olan milli muharip uçak KAAN'ın bugün ilk uçuşunu başarıyla tamamladığı anımsatıldı.

 

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

 

"Hava Kuvvetlerimizin harekat kapasitesinin güçlendirilmesine ve stratejik askeri ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlayacak olan KAAN ile ülkemiz dünyada 5. nesil uçak üretebilen 5 ülkeden biri olacak."

 

BU, MİLLETİMİZİN EVLATLARININ BAŞARISIDIR

 

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, milli muharip uçak KAAN'ın ilk uçuşuna ilişkin, "Sadece 5'inci nesil bir savaş uçağını değil, dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu teknolojileri de KAAN üzerinden ülkemize kazandıracağız. Bu, milletimizin evlatlarının başarısıdır" dedi.

 

Görgün, KAAN'ın ilk uçuşunu yapması dolayısıyla sosyal platformundan yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın savunma sanayisinde ülkeye çizdiği yerlilik ve millilik vizyonunun kilometre taşlarından olacak bir gelişmenin tarihe kazındığını vurguladı. Görgün, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

 

"Milli muharip uçağımız KAAN'ın ilk uçuşu milletimize hayırlı olsun. Sadece 5'inci nesil bir savaş uçağını değil, dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu teknolojileri de KAAN üzerinden ülkemize kazandıracağız. Başta TUSAŞ mühendislerimiz ve teknik ekiplerimiz olmak üzere projede emeği olan tüm firmalarımızı yürekten tebrik ederiz. Bu, milletimizin evlatlarının başarısıdır. KAAN başta olmak üzere tüm milli çelik kanatlarımızı güçlendirmeye, semalarımızın tam bağımsız teknolojilerini milletimizin ve dostlarımızın güvenliği için geliştirmeye devam edeceğiz. Ülkemize hayırlı olsun."

21 Şubat 2024 Çarşamba

Türkiye, BM Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Küresel Siber Güvenlik Endeksi'nin son raporuna göre, 194 ülkenin yer aldığı değerlendirme sürecinde bütün kriterlerden tam puan aldı.

Türkiye, siber güvenlik alanındaki çalışmalarıyla Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Küresel Siber Güvenlik Endeksi'nde değerlendirilen 194 ülke arasında bütün alanlardan tam puan alarak "rol model" ülke listesine girdi.

2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, Türkiye'de ağustos itibarıyla teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan 10 bin 888 firmanın yüzde 59'u ve 1323 AR-GE merkezinden yüzde 18'i bilgi iletişim teknolojileri alanında faaliyet gösteriyor.

Siber güvenlik sektörünün gelişmesini ve bütünleşmesini temin amacıyla Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile TÜBİTAK Siber Güvenlik Enstitüsü işbirliğiyle geniş katılımlı bir sektör ekosistemi oluşturulurken üniversitelerin de buraya dahil edilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.

Söz konusu çalışmalarla siber güvenlik alanındaki münferit AR-GE faaliyetlerinin ve girişimlerin bütünleşik bir yapıda, işbirliğine dayalı olarak geliştirilmesi ve desteklenmesi amaçlanıyor.

 

KÜMELENMEDE 255 FİRMA FAALİYET GÖSTERİYOR

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi bünyesinde eylül ayı itibarıyla 255 firma, 401 ürün ve 649 hizmetle faaliyet gösteriyor.

Türkiye'nin siber güvenlik alanındaki yapılanması ve çalışmaları uluslararası alanda da dikkatle takip ediliyor.

BM ITU Küresel Siber Güvenlik Endeksi'ne göre, Türkiye, 194 ülkenin yer aldığı değerlendirme sürecinde "Birinci Seviye Örnek Alınan Ülkeler" arasında yer aldı. ITU, bu yıl sıralama yapısından seviyelendirme yapısına geçti.

Ülkeler yasal düzenlemeler, hukuki düzenleme, teknik altyapı, organizasyonel yapılanma, kapasite geliştirme ve kurumlar arası işbirliği alanlarına göre değerlendirilerek sevilendirildi.

Türkiye, tüm alanlarda 20 tam puan alarak "örnek alınan ülkeler" arasında en üst seviyede yer aldı.

 

"TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR ORGANİZASYONEL YAPIYA KAVUŞTU"

Siber Güvenlik, e-Yönetişim ve e-Devlet Kıdemli Uzmanı Mustafa Afyonluoğlu, siber güvenlikte kurumsal işbirliğinin belkemiği olan 2 bin 304 siber olaylara müdahale merkezi (SOME) ve 14 sektörel SOME ile Türkiye'nin oldukça güçlü bir organizasyonel yapıya kavuştuğunu söyledi.

Bu yıl 4'üncüsü hazırlanan "2024-2028 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı"nın da stratejik açıdan siber güvenliğe ilişkin hedeflerin tüm ülkede bütüncül olarak ele alınmasını sağlayacağını vurgulayan Afyonluoğlu, "Özellikle kritik altyapılardaki siber güvenliğin önemi değerlendirildiğinde, Elektronik Haberleşme Kanunu'nda yer alan ilgili maddelerden ziyade müstakil bir kanun olarak düzenlenmesi, bu alanla ilgili daha güçlü bir hukuki altyapıyı beraberinde getirecektir." dedi.

02 Kasım 2024 Cumartesi

T10X Togg’un yeni rengi Ayder satışa sunuldu. Karadeniz doğasından ilham alınarak tasarlanan model dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 1 Kasım 2024’ten itibaren satışa sunulacağı belirtildi.

Togg'un sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "T10X’in yeni rengi Ayder ile tanışın. Karadeniz’in eşsiz yeşili, doğanın en güzel hali." ifadeleri kullanıldı.

 

SATIŞ RAKAMLARI

ODMD verilerine göre, Togg, yılın 9 ayında elektrikli otomobil pazar liderliğini sürdürdü. Togg, yılın 9 aylık döneminde 17 bin 49 adetlik satış rakamına ulaştı. Togg'un elektrikli otomobil pazar payı yüzde 29 olarak kayıtlara geçti.

Togg'un ardından satışlarda 7 bin 27 adetle Tesla ve 5 bin 651 adetle de BMW olarak sıralandı. KG Mobility (Ssangyong) 3 bin 557 adetle dördüncü ve 3 bin 475 adetle Mercedes-Benz beşinci olarak sıralandı.

 

MODELLER

Model bazlı ele alındığında ise söz konusu dönemde satış sıralaması, Togg T10X, Tesla Model Y, KG Mobility Torres, BMW X1 ve Mercedes EQB şeklinde gerçekleşti.

 

EYLÜL RAKAMLAR

Diğer yandan eylül ayına bakıldığında, 9 bin 548 adetlik tam elektrikli otomobil pazarında Tesla 2 bin 475 satışla birinci, Togg 2 bin 200 satışla ikinci ve Mini 551 satışla üçüncü oldu. BMW, 513 satışla dördüncü sırada yer alırken, Mercedes-Benz, 463 satışla beşinci sırada konumlandı.

01 Kasım 2024 Cuma