Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, "Bir ve beraber olarak, milletçe kenetlenerek, Türkiye Yüzyılı’na güçlü, kararlı ve ihtişamlı bir başlangıç yapacağımıza inanıyoruz" dedi.


 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 27. Olağan Genel Kurulu, AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, MÜSİAD önceki dönem genel başkanları, milletvekilleri, diplomatik misyon temsilcileri, il protokolü, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından MÜSİAD üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

 

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan Genel Kurul, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam etti.

 

MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, toplantının açılışında yaptığı konuşmasına, ahirete irtihal eden üyelere, deprem felaketinde hayatını kaybedenlere ve tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.

 

MÜSİAD'ın kuruluşundan bu yana gelinen noktaya dikkati çeken Asmalı, "33 sene önce, yine bugünlerde, memleket sevdalısı 12 gencin, bir araya gelmesiyle filizlenen MÜSİAD, Allah’a hamdolsun bugün, 13 bini aşkın üyesi ve 165’ten fazla irtibat noktası ile devasa bir uluslararası teşkilat haline geldi. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.

 

"YENİLENEREK GÜÇLENECEK, AYNI AŞK, HEYECAN VE KARARLILIKLA YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ SÜRDÜRECEĞİZ"

 

"Yüksek ahlak" ve "yüksek teknoloji" prensipleriyle kurulan MÜSİAD'ın müstakil, daima ümitvâr, samimi, ideallerinden asla vazgeçmeyen, dürüst, gayretli, fedakar, memleketine ve davasına tutkulu, aşk ile çalışan iş insanlarının bir araya geldiği köklü bir medeniyet hareketi, güçlü bir iş birliği ve sermaye platformu olduğunu dile getiren Asmalı, "İki yıldır taşıma şerefine nail olduğumuz MÜSİAD bayrağını büyük bir ciddiyet, mesuliyet ve hassasiyetle daha yükseğe çıkarmak için gayret gösteriyoruz. Bugün gerçekleştireceğimiz olağan genel kurulumuzla birlikte yenilenerek güçlenecek, aynı aşk, heyecan ve kararlılıkla yürüyüşümüzü sürdüreceğiz." dedi.

 

"2023 YILINI 'YATIRIM YILI' İLAN ETTİK"

 

Mahmut Asmalı, MÜSİAD'ın gerçekleştirdiği faaliyetlere ve projelere değindi.

 

Son iki yılda uluslararası iş forumları, Vizyoner 21, MÜSİAD EXPO, Türkiye’nin Gücü Ödülleri, Türk-Arap İş Zirvesi gibi uluslararası organizasyonlarının yanı sıra, enerji, tarım, lojistik, tekstil, inşaat, savunma, dijital dönüşüm ve makine konulu tematik zirveler gerçekleştirdiklerini anlatan Asmalı, Anadolu Üretim ve Yatırım Hareketi’ni başlatarak Türkiye'nin "Yüzüncü Yıl" hedefleri doğrultusunda 2023 yılını "Yatırım Yılı" ilan ettiklerini anımsattı.

 

Bu çerçevede "MÜSİAD Ticaret Ofisi"ni ve bir "Uluslararası Yatırım Destek Ofisi" olan “MÜSİAD Invest’i" kurarak, hayata geçirdiklerini belirten Asmalı, ayrıca depremde yaraların sarılması adına devlet ve milletle bir ve beraberce çalıştıklarını, Allah’ın izniyle deprem bölgesine yönelik çalışmalarının, netice alıncaya kadar kararlılıkla devam edeceğini bildirdi.

 

"ÜLKEMİZ, TÜM İÇ VE DIŞ ŞOKLARA RAĞMEN, SANAYİDEKİ POZİTİF EĞİLİMİNİ KORUMAYI BAŞARMIŞTIR"

 

Salgın döneminde Türkiye'nin ne derece güvenilir bir tedarikçi olduğunu bir kez daha gösterdiğine dikkati çeken MÜSİAD Başkanı Asmalı, geniş ürün yelpazesi, dinamik reel sektörü, coğrafi avantajları ve yenilenen altyapısı sayesinde salgın döneminde ortaya çıkan fırsatı iyi değerlendirerek sanayide yeni bir atılım sürecinin başlatıldığını dile getirdi.

 

Asmalı, salgın öncesi yüzde 23 seviyesinde olan sanayinin milli gelirden aldığı payın, yüzde 27’e yükseldiğini aktararak, "Ülkemiz, tüm iç ve dış şoklara rağmen, sanayideki pozitif eğilimini korumayı başarmıştır. Salgın öncesine kıyasla toplam istihdamda 4 milyon artış, işsizlik oranında ise 3 puanlık azalma yaşanmıştır. Daha 2 gün önce açıkladığımız nisan ayı satın alma müdürleri endeksi-SAMEKS Bileşik endeksi 56,3 puanla son 11 ayın en yüksek seviyesine ulaşarak reel sektöre yönelik oldukça önemli bir performansa işaret etmiştir." diye konuştu.

 

Küresel ekonominin son 10 yıldır büyük bir dönüşüm yaşadığını anımsatan Asmalı, "Türkiyemiz, bu küresel dönüşümü kendi lehine çevirebilecek kapasitede bir ülkedir. Bu noktada çok kıymetli avantajlarımız ve potansiyelimiz bulunmaktadır. Salgın döneminde reel sektörün yeni fırsatlara verdiği hızlı ve akıllı reaksiyon, potansiyelimizin açık bir göstergesidir. Salgın öncesine kıyasla Türkiye’de sanayinin ekonomiden aldığı pay 4-5 puan, toplam ihracat ise 73 milyar dolar artış kaydetmiştir." dedi.

 

Asmalı, Türkiye'nin yeni nesil savunma sanayi araçlarından elektrikli otomobile kadar geleceğin öncü teknolojilerini tasarlayabilme ve üretebilme noktasında rüştünü ispat ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Togg, TCG Anadolu, İMECE, Kızılelma, Hürjet, Atak 2, MMU, Altay gibi örnekler, yerli ve milli gazımızın çıkarılıp hizmete sunulması ve enerji alanındaki diğer devasa hamleler, ülkemiz insanları için gurur kaynağı olmuştur. Allah'a hamdolsun, mega projelerle taçlanarak girilen Türkiye Yüzyılı’nda artık kendi savaş gemisini, savaş uçağını ve tankını imal eden, rüzgârdan ve güneşten elektrik üreten, kendi elektrikli otomobilini, kendi uydusunu ve nükleer enerjisini üreten bir Türkiye var. Cumhuriyetin ilk yüz yılının son dönemine sığan bu başarılardan elde edilen tecrübeler, gelecek on yıllarda Türkiye’nin çok daha sofistike teknolojiler geliştirmesine ve stratejik sektörlerde yerlilik oranını arttırmasına ön ayak olacaktır. Türkiye güçlü bir jeopolitik oyuncu olduğu kadar uydu teknolojilerine ve uzay araştırmalarına yaptığı yatırımlarla gelecekte astropolitik aktör olarak da öne çıkacaktır. "

 

"YENİ YÜZYILIN KODLARINI TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMCİ VE CESUR GENÇLERİ YAZACAK"

 

Ekonominin "Türkiye Yüzyılı"nda orta gelir tuzağını kırarak yüksek gelirli gelişmiş ekonomiler ligine yükseleceğini dile getiren Mahmut Asmalı, bu hedefe, makro istikrarı sağlamlaştırarak, katma değer seviyesi yüksek ürünler üreterek, yerli ve milli teknolojiler geliştirerek, ihracat olanaklarını genişleterek ve nitelikli istihdamı artırarak ulaşacaklarını söyledi.

 

Bu noktada "Türkiye Yüzyılı" perspektifinin siyasetçilerden bürokrasiye, reel sektörden tüketicilere, bilim insanlarından gençlere kadar toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesinin ve sahip çıkılmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Asmalı, "Böylesi kapsayıcı bir sinerji, Türkiye’nin kalkınma merdiveninin basamaklarını daha hızlı tırmanmasını sağlayacaktır. Türkiye’de reel sektörün ve iş insanlarının en önemli temsilcilerinin başında gelen MÜSİAD olarak bizler de istikrara, kalkınmaya, üretime, girişimciliğe ve inovasyona çok önem veriyoruz. Türkiye’nin yeni yüzyılında 'istiklâl ve istikbalimizin', 'köklerimize ve göklerimize', 'aslımıza ve neslimize' sahip çıkmaktan geçtiği bilinciyle hareket edeceğiz. İnanıyoruz ki yeni yüzyılın kodlarını Türkiye’nin girişimci ve cesur gençleri yazacak." dedi.

 

Asmalı, MÜSİAD’ın 33 yılda elde ettiği başarıların altında üyelerin cesaretinin, gayretinin ve milletin desteğinin yanında, Türkiye'nin son çeyrek asırda gerçekleştirdiği "devrim" niteliğindeki "stratejik kalkınma hamlelerinin" yattığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sessiz devrimin mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’dan başlattığı bereketli yürüyüş, bugün güç çarpanı mega projelerle taçlanmış ve, Türkiye’yi önce 'Barış İnşa Edici Bölgesel Bir Güç' seviyesine, şimdi de 'Kural Koyucu Küresel Bir Oyuncu' haline getirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm dünyada yaktığı 'Vicdan ve Adalet Meşalesi', içerden ve dışardan tüm engellemelere rağmen dalga dalga büyümüş, 'Dünya Beşten Büyüktür' ve 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' idealleriyle insanlığa ümit olmuştur. Bu meşaleyi 'Türkiye Yüzyılı’nda' daha da parlatarak yeni nesillere taşımak hepimizin boynunun borcudur. Değil mi ki Cenab-ı Allah Hak’tır, 'O' hak’tan yanadır, şu anda olduğu gibi, tüm şer odakları bir araya gelse de Cenab-ı Hak bize yar olduktan sonra, bu hedefleri gerçekleştirmemize hiçbir güç engel olamayacaktır."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, milli iradenin tecelli etmesiyle, vesayet odaklarıyla, darbe girişimleriyle ve terör örgütleriyle gerçekleştirilen mücadelelerin ve elde edilen zaferlerin yankılarının bugün kıtaları dolaştığını, dostlara heyecan, düşmanlara korku verdiğini anlatan Asmalı, "Türkiye’nin nereden nereye geldiğini görmek için Ramazan Bayramı’nda Sarayburnu’nda demirleyen ve Boğazı süsleyen gurur kaynağımız TCG Anadolu’dan İstanbul’umuzun semalarında yankılanan ezanların yükseldiği Ayasofya’ya bakmak yeterli değil midir? Cumhuriyetin yüzüncü yılında bundan daha açık ve daha parlak bir istiklâl ve güç göstergesi olabilir mi? Fethin 570. yılında, Fatih Sultan Mehmet Han’ın emanetine bundan daha güzel nasıl sahip çıkılabilir? Ne kadar şükretsek, ne kadar iftihar etsek ve bu kazanımlara ne kadar sahip çıksak azdır. Şimdi, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bir ve beraber olarak, kenetlenerek yeni bir şahlanış dönemini başlatma ve Türkiye Yüzyılı’nda rüyalarımızı gerçekleştirmeye devam etme vaktidir... Bu noktada en ufak bir tereddüdümüz yoktur." diye konuştu.

 

"HAKKIN, HAKİKATİN, İSTİKRARIN VE MİLLİ İRADENİN YANINDA OLDUK, ŞİMDİ DE AYNI NOKTADAYIZ"

 

Mahmut Asmalı, sözlerini şöyle tamamladı: "Bir ve beraber olarak, milletçe kenetlenerek, Türkiye Yüzyılı’na güçlü, kararlı ve ihtişamlı bir başlangıç yapacağımıza inanıyoruz. MÜSİAD ailesi olarak 33 yıldır bu inançla daima hakkın, hakikatin, istikrarın ve milli iradenin yanında olduk, şimdi de aynı noktadayız, duruşumuz nettir. Allah, milletimize ve ülkemize zeval vermesin."

29 Nisan 2023 Cumartesi

Türkiye'nin mart sonu itibarıyla yurt dışı varlıkları 317 milyar dolar, yurt dışı yükümlülükleri ise 634,7 milyar dolar olarak hesaplandı.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart 2024 dönemine ilişkin Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerini açıkladı.

 

Buna göre, Türkiye'nin yurt dışı varlıkları Mart 2024'te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 azalışla 317 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,4 artışla 634,7 milyar dolar oldu. Böylece, "Türkiye'nin yurt dışı varlıkları ile yükümlülüklerinin farkı" şeklinde tanımlanan net UYP, martta eksi 317,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

 

Net UYP, 2023 sonunda eksi 284,7 milyar dolar seviyesindeydi.

 

Rezerv varlıklar kalemi martta 2023 sonuna göre yüzde 12,6 azalışla 123,1 milyar dolar, diğer yatırımlar ise yüzde 3 yükselişle 127,2 milyar dolar oldu. Bu dönemde diğer yatırımlar kategorisinin alt kalemlerinden olan bankaların yabancı para ve Türk lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 7,7 artarak 50,2 milyar dolar olarak hesaplandı.

 

Doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye), piyasa değeri ile döviz kurundaki değişimlerin de etkisiyle 2023 sonuna göre yüzde 11 artışla 175,9 milyar dolara yükseldi.

 

PORTFÖY YATIRIMLARI 102,8 MİLYAR DOLAR OLDU

 

Portföy yatırımları, mart sonu itibarıyla yıllık bazda yüzde 7,2 artarak 102,8 milyar dolara çıktı.

 

Aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku yüzde 15,4 yükselişle 34,1 milyar dolar, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki Devlet İç Borçlanma Senetleri stoku yüzde 9,5 azalışla 2,4 milyar dolar ve Hazine'nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) yüzde 1,4 artışla 43,1 milyar dolar oldu.

 

Diğer yatırımlar, ilgili dönemde yüzde 1 azalışla 356 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı yüzde 3,2 azalarak 41,8 milyar dolara inerken, TL mevduatı da yüzde 10,2 artarak 18,8 milyar dolara çıktı.

 

Bankaların kredi stoku yüzde 0,7 artarak 62,9 milyar dolar, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,4 azalarak 99,7 milyar dolar oldu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), nisanda aylık bazda yüzde 1,37, yıllık bazda yüzde 65,53 artış gösterdi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayına ilişkin YD-ÜFE verilerini açıkladı.


Buna göre, YD-ÜFE, nisanda bir önceki aya kıyasla yüzde 1,37, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 13,64, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 yükseldi.


Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimlerine bakıldığında, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,45 ve imalatta yüzde 65,46 artış görüldü. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri dikkate alındığında ise ara mallarında yüzde 58,07, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 70,12 dayanıksız tüketim mallarında yüzde 70,03, enerjide yüzde 74,24 ve sermaye mallarında yüzde 72,01 artış gerçekleşti.


Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,57, imalatta yüzde 1,33 artış olarak hesaplandı. Ana sanayi gruplarının aylık değişimlerinde de ara mallarında yüzde 1,65, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,59, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,9, enerjide yüzde 2,68 ve sermaye mallarında yüzde 1,4 artış kayıtlara geçti.

20 Mayıs 2024 Pazartesi