Türkiye'nin merkezi yönetim bütçe gelirleri martta 286 milyar 821 milyon lira, giderleri 334 milyar 44 milyon lira oldu.


Hazine ve Maliye Bakanlığı, mart ayına ilişkin bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı.

 

Buna göre, martta bütçe gelirleri, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 83,9 artarak 286 milyar 821 milyon liraya çıkarken bütçe giderleri yüzde 48,5 artışla 334 milyar 44 milyon liraya ulaştı.

 

Ocak-mart döneminde ise bütçe gelirleri, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 31,9 yükselerek 794 milyar 728 milyon liraya, bütçe giderleri yüzde 82,7 artarak 1 trilyon 44 milyar 753 milyon liraya çıktı.

 

Böylece merkezi yönetim bütçesi martta 47 milyar 223 milyon lira, ocak-mart döneminde ise 250 milyar 25 milyon lira açık verdi.

 

Merkezi yönetim bütçe giderleri Mart 2022'de 224 milyar 939 milyon lira iken bu yılın aynı ayında yüzde 48,5 artışla 334 milyar 44 milyon liraya yükseldi. Böylece 2023'te merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 4 trilyon 469 milyar 570 milyon lira ödeneğin yüzde 7,5'i kullanılmış oldu.

 

Geçen yıl martta 42 milyar 34 milyon lira, bu yılın aynı ayında 2 milyar 148 milyon lira faiz dışı açık verildi.

 

Faiz hariç bütçe giderleri, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 45,9 artarak 288 milyar 969 milyon liraya yükseldi. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2022'nin aynı ayında yüzde 7,9 iken geçen ay yüzde 7,4 olarak hesaplandı.

 

Martta personel giderleri, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 111,1 artarak 86 milyar 683 milyon lira olurken personel giderleri için bütçede öngörülen 952 milyar 308 milyon lira ödeneğin yüzde 9,1'i kullanıldı.

 

Sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri, martta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 101,1 artışla 13 milyar 767 milyon liraya yükseldi ve bütçede öngörülen 150 milyar 392 milyon lira ödeneğin yüzde 9,2'si kullanılmış oldu.

 

Söz konusu dönemde, mal ve hizmet alım giderleri için bütçede öngörülen 318 milyar 685 milyon lira ödeneğin yüzde 8,8'i harcandı. Martta yüzde 103,4 artışla 28 milyar 140 milyon lira mal ve hizmet alımı gideri gerçekleşti.

 

Cari transferler martta, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 45,4 artarak 124 milyar 694 milyon lira oldu. Bütçede öngörülen 1 trilyon 681 milyar 997 milyon lira ödeneğin yüzde 7,4'ü kullanıldı.

 

Martta 21 milyar 682 milyon lira sermaye gideri yapılırken sermaye transferi 8 milyar 586 milyon lira olarak gerçekleşti. Borç verme giderleri ise 5 milyar 417 milyon lira oldu. Faiz giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 67,3 artarak 45 milyar 75 milyon lira olarak kayıtlara geçti.

 

BÜTÇE GELİRLERİ

 

Merkezi yönetim bütçe gelirleri, geçen yılın mart ayında 155 milyar 967 milyon lira iken geçen ay yüzde 83,9 artarak 286 milyar 821 milyon liraya yükseldi. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin mart ayı gerçekleşme oranı 2022'de yüzde 6,1 iken geçen ay yüzde 7,5 oldu.

 

Vergi gelirleri tahsilatı, geçen ay Mart 2022'ye göre yüzde 55,9 artarak 198 milyar 590 milyon liraya çıktı. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2022'de yüzde 5,8 iken, geçen ay yüzde 6,2 olarak tespit edildi.

 

Genel bütçe vergi dışı diğer gelirleri yüzde 231,8 artışla 79 milyar 521 milyon lira olarak hesaplandı. Özel bütçeli idarelerin öz gelirleri 5 milyar 529 milyon lira, düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri 3 milyar 182 milyon lira olarak belirlendi.

 

Vergi türleri itibarıyla martta geçen yılın aynı ayına göre gelir vergisi yüzde 63,8, dahilde alınan katma değer vergisi yüzde 30,7, özel tüketim vergisi yüzde 92,8, banka ve sigorta muameleleri vergisi yüzde 117,6, ithalde alınan katma değer vergisi yüzde 42,3, damga vergisi yüzde 83,8, harçlar yüzde 75,2, diğer vergiler tahsilatı yüzde 60 artarken kurumlar vergisi yüzde 75 azaldı.

 

OCAK-MART DÖNEMİ GERÇEKLEŞMELERİ

 

Merkezi yönetim bütçe giderleri Ocak-Mart 2022 döneminde 571 milyar 715 milyon lira iken bu yılın aynı döneminde yüzde 82,7 artışla 1 trilyon 44 milyar 753 milyon liraya yükseldi. 

 

Böylelikle 2023'te merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 4 trilyon 469 milyar 570 milyon lira ödeneğin yüzde 23,4'ü kullanılmış oldu.

 

Faiz hariç bütçe giderleri ocak-mart döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 93,9 artarak 944 milyar 95 milyon liraya çıktı. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı yüzde 24,2 olarak hesaplandı.

 

Personel giderleri söz konusu dönemde yüzde 110,5 artışla 274 milyar 557 milyon lira olurken personel giderleri için bütçede öngörülen 952 milyar 308 milyon lira ödeneğin yüzde 28,8'i kullanıldı.

 

Sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri, bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 101,3 artarak 42 milyar 835 milyon liraya yükseldi ve bütçede öngörülen 150 milyar 392 milyon lira ödeneğin yüzde 28,5'i kullanılmış oldu.

 

Ocak-mart döneminde mal ve hizmet alım giderleri için bütçede öngörülen 318 milyar 685 milyon lira ödeneğin yüzde 22,2'si harcandı. Bu dönemde yüzde 132,4 yükselişle 70 milyar 794 milyon lira mal ve hizmet alımı gideri gerçekleşti. Cari transferler yüzde 107,5 artarak 464 milyar 759 milyon lira oldu. Bütçede öngörülen 1 trilyon 681 milyar 997 milyon lira ödeneğin yüzde 27,6'sı kullanıldı.

 

Söz konusu dönemde 49 milyar 497 milyon lira sermaye gideri, 20 milyar 874 milyon lira sermaye transferi yapıldı. Borç verme giderleri ise 20 milyar 780 milyon lira olarak hesaplandı. Faiz giderleri yüzde 18,6 artarak 100 milyar 658 milyon lira oldu.

 

BÜTÇE GELİRLERİ

 

Merkezi yönetim bütçe gelirleri, geçen yılın ocak-mart döneminde 602 milyar 524 milyon lira iken bu yılın aynı döneminde yüzde 31,9 artışla 794 milyar 728 milyon liraya çıktı. Bütçe tahminine göre, bütçe gelirlerinin ocak-mart dönemi gerçekleşme oranı 2022'de yüzde 23,6 iken, bu yılın aynı döneminde yüzde 20,9 oldu.

 

Vergi gelirleri tahsilatı, söz konusu dönemde, geçen yılın ocak-mart dönemine göre yüzde 38,6 artarak 631 milyar 36 milyon liraya ulaştı. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise yüzde 19,7 olarak kayıtlara geçti.

 

Genel bütçe vergi dışı diğer gelirleri de yüzde 1,3 artarak 134 milyar 121 milyon liraya çıktı. Özel bütçeli idarelerin öz gelirleri 20 milyar 322 milyon lira, düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri 9 milyar 249 milyon lira olarak belirlendi.

 

Vergi türleri itibarıyla ocak-mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre gelir vergisi yüzde 70,4, dahilde alınan katma değer vergisi yüzde 90,9, özel tüketim vergisi yüzde 105,5, banka ve sigorta muameleleri vergisi yüzde 97, ithalde alınan katma değer vergisi yüzde 49,6, damga vergisi yüzde 97,3, harçlar yüzde 89,6 ve diğer vergi gelirleri yüzde 69,9 artarken kurumlar vergisi yüzde 85,2 azaldı.

17 Nisan 2023 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi