Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlendiği belirtildi.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun 23 Kasım'daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

 

Özette, küresel enflasyonun yakın dönemde gerileme gösterirken, halen uzun dönem ortalamalarının ve merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyrettiği ifade edildi.

 

Bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı dönemine göre tüketici enflasyonunun gelişmiş ülkelerde yüzde 3,71 düzeyinden yüzde 3,36'ya, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 6,54'den 6,08 düzeyine gerilediği aktarılan özette, "Enflasyon, gelişmiş ülkelerde yüzde 2, gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama yüzde 3,5 olan hedeflerin üzerinde seyretmeye devam etmektedir. 2023 yılı son çeyrek ortalama yıllık enflasyonun gelişmiş ekonomilerde yüzde 3,3, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 6,7 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor." denildi.

 

Özette, bir önceki PPK dönemine göre çekirdek enflasyonun gelişmiş ülkelerde yüzde 4,21’den yüzde 3,97’ye, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 7’den yüzde 6,50’ye gerilediği belirtilerek, ABD ve Avro Bölgesi'nde 2023 yılı son çeyrek ortalama yıllık enflasyon beklentisinin sırasıyla yüzde 3,4 ve yüzde 3,2 iken, çekirdek enflasyon beklentisinin sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 4,0 seviyesinde olduğu aktarıldı.

 

Emtia fiyatlarının son dönemde genele yayılan bir düşüş sergilese de jeopolitik risklerin, finansal koşulların ve arz yönlü faktörlerin petrol fiyatlarında oynaklığın sürmesine yol açtığı vurgulanan özette, "Varil başına Brent petrol fiyatları bir önceki PPK toplantısından bu yana 78-90 ABD doları bandında hareket sergilerken, Avrupa doğal gaz fiyatları için gösterge niteliğinde olan TTF’de (Title Transfer Facility) ise ılımlı bir azalış gözlenmiştir. Emtia Fiyat Endeksi'nin mevcut seviyesi son on yılın ortalamasının yüzde 30 üzerindedir. Endeks geçen yıl ulaştığı en yüksek seviyeye göre yüzde 26,5 oranında gerilemiştir. Benzer şekilde geçen yıl ulaştığı tepe noktasına göre yüzde 14,3 gerileme kaydeden Tarımsal Emtia Fiyat Endeksi son on yılın ortalamasının yüzde 12,1 üzerindedir. Bu durum, gıdanın tüketici sepeti içerisindeki yüksek payı nedeniyle enflasyon üzerinde halen etkili olmaktadır." değerlendirmesine yer verildi.

 

Özette, çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyelerinin, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima ettiği bildirilerek, şunlar kaydedildi:

 

"Bu nedenle, dünyanın birçok ülkesinde merkez bankalarının politika faizlerini parasal duruşun sıkılığını koruyacak düzeylerde tutmayı sürdürecekleri ve gelişmiş ülke merkez bankalarının genel olarak daha geç ve yavaş gevşemeye gidecekleri beklenmektedir. Takip edilen 12 gelişmiş ülke merkez bankası son 21 ayda toplamda 160 toplantı yapmış, bu toplantıların 106 tanesinde politika faizleri artırılmıştır. Aynı dönemde takip edilen 15 gelişmekte olan ülke merkez bankası toplamda 239 toplantı yapmış, bu toplantıların 105 tanesinde politika faizleri artırılmıştır. Uygulanan para politikasının sonuçları finansal koşullara da yansımaya başlamış ve merkez bankalarının finansman ve kredi koşullarındaki sıkılaşmaya yönelik vurguları güçlenmiştir.

 

Son dönemde, Rusya ve Filipinler merkez bankaları artan enflasyonist baskıları vurgulayarak politika faizlerinde artışa gitmişlerdir. Bununla birlikte, tüketici enflasyonunda meydana gelen düşüş ile Brezilya, Peru ve Şili merkez bankaları faiz indirim süreçlerine devam ederlerken, Macaristan Merkez Bankası da ekim ve kasım aylarında iki defa politika faizini indirmiştir. Diğer taraftan, daha önce faiz indirim sürecine giren Polonya Merkez Bankası, mali politikaların oluşturabileceği risklere vurgu yaparak politika faizini sabit tutmuştur. Enflasyonun yüksek seviyeleri ve merkez bankalarının politika iletişimleri göz önüne alındığında, söz konusu ekonomilerde parasal sıkılığın devam edeceği beklenmektedir. Küresel büyüme görünümündeki yatay seyre rağmen iş gücü piyasalarındaki sıkılık devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksi bir önceki PPK toplantısı dönemine kıyasla yatay seyretmiştir. Endeksin 2023 yılı için tahmin edilen büyüme oranı ocak ayındaki dip seviyenin yaklaşık 0,4 puan üzerinde yüzde 1,7 düzeyindedir. Bununla birlikte, söz konusu endeksin 2022 yılındaki yüzde 3,5 olan büyüme oranı göz önüne alındığında, Türkiye’nin dış talep görünümünde yıllık bazda kayda değer bir yavaşlama gözlenmektedir."

 

"Küresel Satınalma Yöneticileri Endeksi (Purchasing Managers' Index- PMI) verilerinde yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan gerileme ekim ayında da devam etmiştir. Ekim ayında küresel imalat sanayi PMI verisi bir önceki aya göre 0,4 puan gerileyerek 48,8 olurken küresel hizmetler PMI verisi 0,3 puan azalmış ve 50,4 seviyesinde gerçeklemiştir. " ifadelerinin yer aldığı özette, şunlara vurgu yapıldı:

 

"Böylece, küresel bileşik PMI göstergesi ekim ayında bir önceki aya kıyasla 0,4 puan azalarak 50 eşik seviyesine gerilemiştir. Küresel PMI verilerindeki bozulma hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler kaynaklı olarak gerçekleşmiştir. Özellikle yılın ilk yarısında küresel iktisadi faaliyetin en önemli itici gücü olan hizmetler sektörü PMI verileri her iki ülke grubu için ekim ayında da gerilemeye devam etmiştir. Ayrıca gelişmekte olan ülkelere ait imalat sanayi PMI verisinin ekim ayında bir önceki aya göre 0,8 puan gerilediği ve 50,1 düzeyi ile eşik değerine çok yaklaştığı görülmektedir. Bu gelişmede Çin imalat sanayi PMI verisinin ekim ayında 1,1 puan azalarak 49,5 düzeyinde gerçekleşmesi önemli bir rol oynamıştır. Gelişmiş ülkeler imalat sanayi PMI verisi ise ekim ayında bir önceki aya kıyasla 0,1 puan yükselmesine rağmen 47,5 olan düzeyi ile eşik değerin altında seyretmeye devam etmiştir.

 

Söz konusu ayda ABD, Japonya ve İngiltere bir önceki aya göre daha olumlu bir görünüm sergilemişlerdir. Benzer şekilde, Euro Bölgesi’nde imalat sanayi ve hizmetler PMI verileri kasım ayında ekim ayına göre sınırlı artış kaydederek sırasıyla 43,8 ve 48,2 düzeyinde gerçekleşmiştir. Böylece söz konusu ayda Euro Bölgesi bileşik PMI verisi 0,6 puan artmasına karşın 47,1 ile eşik değerin altındaki seyrini sürdürmüştür. Bu durum Euro Bölgesinde iktisadi faaliyette gözlenen yavaşlamanın yılın ikinci yarısında da devam edeceğine işaret etmektedir. Çin ekonomisinde bileşik PMI göstergesi ekim ayında da gerileme eğilimini sürdürerek 0,9 puan düşmüş ve 50 eşik seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu gelişmeler, yılın ilk yarısında küresel iktisadi faaliyetin önemli bir itici gücü olan hizmetler sektörünün son aylarda güç kaybettiğini ve küresel büyüme hızının bir miktar yavaşladığını göstermektedir."

 

Gelişmiş ülke merkez bankalarının daha uzun bir süre sıkı para politikası duruşunu sürdüreceği beklentisi, küresel risk iştahındaki dalgalanmalar ve Çin ekonomisine yönelik belirsizliklerin etkili olduğu Ağustos-Ekim döneminde gelişmekte olan ülkelerden Çin, Tayvan, Güney Kore, Brezilya, Güney Afrika ve Endonezya ağırlıklı olarak 55,8 milyar doları hisse senedi piyasalarından olmak üzere toplamda 61,8 milyar dolar fon çıkışının olduğu belirtilen özette, "Kasım ayıyla beraber Orta Doğu’daki savaşın başka ülkelere yayılma riskindeki azalmaya ek olarak, gelişmiş ülkelerdeki faiz artırım döngüsünde sona yaklaşıldığına yönelik piyasa algısının kuvvetlenmesi, risk iştahını artırarak gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy girişlerinin tekrar başlamasını sağlamıştır. Bu dönemde hisse sendi piyasalarına 6,4 milyar dolarlık, tahvil bono piyasalarına ise 4,7 milyar dolarlık giriş gözlenmiştir." denildi.

 

Özette, son dönemde jeopolitik risklerin kısmen azalırken, enerji fiyatlarında ve ABD uzun vadeli faizlerinde bir miktar düşüşün gözlendiği aktarılırken, buna karşın petrol fiyatlarındaki oynaklığın sürmekte ve küresel ekonomiye dair belirsizliklerin geçerliliğini koruduğu bildirildi.

 

TEMEL MAL GRUBU YILLIK ENFLASYONU 0,18 PUAN DÜŞÜŞLE YÜZDE 53,1 OLMUŞTUR

 

Özette, tüketici fiyatlarının ekim ayında yüzde 3,43 oranında yükseldiği, yıllık enflasyonun 0,17 puan düşüşle yüzde 61,4 olduğu hatırlatılarak, şu değerlendirmelere yer verildi:

 

"Ekim ayında bir miktar gerileyen manşet enflasyon son Enflasyon Raporu'nda sunulan görünümle uyumlu seyretmektedir. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler ise enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Küresel enerji fiyatları, eylül ayı sonlarında ulaştığı seviyelerden gerilemekle birlikte jeopolitik sorunlar nedeniyle yüksek oynaklık sergilemektedir. Alt grupların yıllık enflasyona katkıları, hizmet grubunda 22,9 puandan 23,4’e (0,43 puan artış); enerji grubunda 1,57 puandan 1,74’e (0,17 puan artış); temel mal grubunda 15,7 puandan 15,8’e (0,04 puan artış) yükselirken, alkol, tütün ve altın grupları toplamında 2,81 puandan 2,60’a (0,21 puan azalış); gıda ve alkolsüz içecekler grubunda 18,4 puandan 17,8’e (0,60 puan azalış) gerilemiştir."

 

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatlarının ekim ayında yüzde 3,20 artış kaydederken yıllık enflasyonun 3,15 puan düşerek yüzde 72,0 olarak gerçekleştiği belirtilen özette, mevsimsellikten arındırılmış verilerin, taze meyve sebze fiyatlarının sebze fiyatları öncülüğünde sınırlı bir şekilde arttığına işaret ettiği ve taze meyve ve sebze hariç gıdada ise fiyat artışlarının gücünü koruduğu kaydedildi.

 

Özette, kırmızı et, beyaz et, yumurta, kuruyemiş, bakliyat, katı ve sıvı yağlar ile kahve-çay-kakao ekim ayında fiyat artışlarıyla öne çıkan alt kalemler olduğu ifade edilerek, söz konusu kalemlerdeki güçlü fiyat artışlarına rağmen ekmek ve tahıllar, taze meyve-sebze ile süt ve süt ürünleri gibi yüksek ağırlığa sahip kalemlerde fiyatların ılımlı bir şekilde yükselmesi, gıda grubunun aylık fiyat artışını sınırladığı bildirildi.

 

Enerji fiyatlarının ekim ayında yüzde 3,62 yükseldiği, grup yıllık enflasyonunun 1,35 puan artışla yüzde 11,6 olduğu aktarılan özette, şu ifadelere yer verildi:

 

"Mevsim koşullarına bağlı olarak doğal gazda bedelsiz kullanım limiti bir miktar aşılmış ve sepete yansıyan fiyatlar yükselmiştir. Bu çerçevede, ekim ayında doğal gaz kalemi aylık manşet enflasyonunu 0,22 puan yukarıya çekmiştir. Ham petrol fiyatlarındaki gelişmeleri takiben akaryakıt fiyatları yüzde 2,15 oranında gerilemiştir. Küresel emtia fiyatlarının gecikmeli etkileriyle katı yakıtlar yüzde 6,91, tüp gaz ise yüzde 4,67 oranlarında artış kaydetmiştir. Buna ek olarak, şebeke suyu fiyatları ekim ayında yüzde 7,92 oranında yükselerek enerji grubu fiyatlarını olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Hizmet grubu fiyatları ekim ayında yüzde 3,83 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 2,19 puan yükselerek yüzde 88,7 seviyesine ulaşmıştır. Yıllık enflasyon ulaştırma hizmetlerinde gerilerken diğer alt gruplarda yükselmiştir. Hizmet grubu kira hariç incelendiğinde yıllık enflasyon artışının daha sınırlı olduğu gözlenmektedir. Sektöre özgü arz-talep dengesizliklerinin hissedilmeye devam ettiği ve geçmiş enflasyona endeksleme davranışının güçlü olduğu kira alt grubunda aylık artış yüzde 7,91 olmuş ve yıllık enflasyon yüzde 100,7 olarak gerçekleşmiştir.

 

Lokanta-otel alt grubunda fiyatlar yüzde 3,51 oranında artarken bu gelişmeyi yemek hizmetleri kalemi sürüklemiştir. Cep telefonuyla yapılan görüşme ve internet ücretlerinin sürüklediği haberleşme hizmetlerinde aylık fiyat artışının yüzde 4,08 oranında gerçekleşmesiyle yıllık enflasyon yüzde 57,2 olmuştur. Önceki ay eğitimle bağlantılı kalemlerden olumsuz etkilenen diğer hizmetler alt grubunda fiyatlar aylık yüzde 2,90 ile daha ılımlı bir şekilde yükselmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki gerilemeye paralel olarak ulaştırma hizmetlerinde fiyat artışı yüzde 1,37 ile önceki aya kıyasla önemli ölçüde yavaşlamıştır. Havayoluyla yolcu taşımacılığı ve karayoluyla şehirlerarası yolcu taşımacılığı kalemlerindeki fiyat düşüşleri alt grup aylık enflasyonunu aşağıya çekerken, okul servisi ücretinde eylül ayından sarkan etkiler daha olumlu bir görünümün önüne geçmiştir."

 

Özette, temel mal grubunun yıllık enflasyonunun 0,18 puan düşüşle yüzde 53,1 olduğu vurgulanarak, alt gruplar bazında incelendiğinde, fiyat artışının dayanıklı mallarda önemli ölçüde zayıfladığı, giyim ve ayakkabıda ise yeni sezona geçişle birlikte mevsimsel olarak yükseldiğinin izlendiğine işaret edildi.

 

Yıllık enflasyonun, giyim ve ayakkabıda yükselirken diğer alt gruplarda gerilediği ifade edilen özette, şunlar kaydedildi:

 

"Dayanıklı mal (altın hariç) alt grubunda fiyatlar yüzde 0,43 ile sınırlı bir şekilde yükselirken, otomobil fiyatları cari yılda aylık bazda ilk kez gerilemiş, beyaz eşya ve mobilyada ise fiyat artışları önemli ölçüde güç kaybetmiştir. Kış sezonuna geçişle birlikte, giyim ve ayakkabı alt grubunda fiyatlar yüzde 14,0 oranında artış kaydetmiş, yıllık enflasyon 6,74 puan yükselerek yüzde 38,1 olmuştur. Diğer temel mallarda fiyatlar yüzde 2,50 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 0,68 puan düşerek yüzde 49,4 olarak gerçekleşmiştir.

 

Aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış aylık artışlar ekim ayında gerek B gerekse de C göstergesinde yavaşlamıştır. Bu görünüm Medyan ve SATRIM göstergelerinde gözlenen düşüşler ile de teyit edilmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış B ve C endekslerinin üç aylık ortalama artışları 2022 yılının şubat ayında sırasıyla yüzde 8,76 ve yüzde 8,59 ile en yüksek noktasına çıkarken, 2023 yılı ekim ayı itibarıyla yüzde 5,94 ve yüzde 5,85 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Ekim ayında B ve C endeksinin mevsimsellikten arındırılmış artış oranları sırasıyla yüzde 2,79 ve yüzde 3,65 olarak ölçülmüştür. Tüketici enflasyonu yayılım endeksi ekim ayında azalmış, eylül ayında tarihsel ortalamanın 1,8 standart sapma üzerinde olan değer 1,4 standart sapmaya gerilemiştir."

 

Özette, öncü göstergelerin, enflasyonun ana eğiliminde yavaşlamanın öngörülerle uyumlu şekilde devam ettiğine işaret ettiği aktarılarak, "Öncü verilere göre, fiyat artışları enerji grubunda güçlenmektedir. Mevsimsel tüketim artışına bağlı olarak bedelsiz kullanım miktarı olan 25 metreküp üzerindeki kullanımların ölçülen fiyatlara yansımasının kasım aylık enflasyonunu 1,1 puan yukarı çekeceği tahmin edilmektedir. Dayanıklı mal alt grubunda düşük fiyat artışları veya indirimler dikkat çekerken, hizmet grubu enflasyonunun öngörüldüğü gibi daha katı bir seyir izleyeceği tahmin edilmektedir." denildi.

30 Kasım 2023 Perşembe

Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği verilerine göre İstanbul, geçen yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı.


İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un dünya kongre şehirleri içinde yükselerek son 8 yılın en iyi performansını gösterdiğini söyledi ve “Nihai hedefimiz, ilk 10 şehir arasına girmek” dedi.

 

İstanbul, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) verilerine göre, geçtiğimiz yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’ndan (ICVB) yapılan açıklamaya göre İstanbul, 2023 yılında katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen 72 kongreye ev sahipliği yaptı. Megakent, bu kongre istatistiği ile Avrupa’da 16’ncı, dünyada ise 21’inci sırada yer aldı. 2023’te Paris, dünyada 156 kongreye ev sahipliği yaparak birinciliği elde ederken, onu 152 kongre ile Singapur, 151 kongre ile Lizbon izledi. İstanbul’da kongre sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre 14 adet arttı.

 

5 YILLIK YATIRIMLAR

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, küresel turizm ve kongre sektörleri içerisindeki yükselişini son hızla sürdürdüğüne dikkat çekerek, “İTO ve ICVB olarak, İstanbul kongre turizmi odaklı olmak üzere son 5 yıldır sektörümüzle birlikte yaptığımız yatırımlar ve projeler başarılı sonuç vermeye devam ediyor” dedi.

HEDEF İLK 10

 

Avdagiç, İstanbul’un kongre turizmi özelinde uluslararası sıralamalarda ve istatistiklerdeki yerini aşamalı olarak yükselttiğini vurgulayarak, “İstanbul, dünya kongre şehirleri içinde adım adım yükselerek 2023’te son 8 yılın en iyi performansını gösterdi. Buna ICVB olarak katkı vermek gurur verici. Nihai hedefimiz, 2011 ila 2015 arasında başardığımız gibi dünyada en çok kongre düzenlenen ilk 10 şehir içine girmek” dedi.

 

13 KONGRE İÇİN ADAYIZ

 

Dünyadaki tüm destinasyonlarda gerçekleşen kongrelerin istatistiğini tutan ICCA sisteminde yer alan verileri paylaşan Avdagiç, 2024’te İstanbul’da katılımcı sayıları 250 ila 7 bin arasında olan 19 uluslararası kongre düzenleneceğini belirtti. Avdagiç, ICVB’nin de toplam 12 bin 800 kişinin katılacağı 6 uluslararası kongreye doğrudan destek verdiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, gelecek yıla ilişkin ise, “ICVB’nin 2025 yılı ve sonrasında da İstanbul’a alınması için adaylık çalışması yaptığı 13 uluslararası kongre bulunuyor” bilgisini verdi.

 

2024 KONGRE TAKVİMİ

 

Mayıs: Otomatik Yüz ve Hareket Tanıma Uluslararası Konferansı (FG 20), 47. Avrupa Lenfoloji Derneği Kongresi

Haziran: Uluslararası Plastinasyon Konferansı, Dünya Biyolojik Psikiyatri Kongresi (WFSBP), FDI Yıllık Dünya Diş Hekimliği Kongresi, Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonu Dünya Kongresi (IFLA), İyi Pamuk Konferansı

Temmuz: Havalimanları Konseyi Uluslararası Avrupa Genel Kurul, Kongre ve Sergisi

Eylül: Uluslararası Sağlık Hizmetlerinde Kalite Derneği Konferansı (ISQUA), Uluslararası Ulaştırma Uçağı Ticareti Derneği EMEA Konferansı (ISTAT), Uluslararası Transplantasyon Derneği Kongresi (TTS), IPPE Yıllık Politik Ekonomi Konferansı

Ekim: Uluslararası Kauçuk Konferansı (IRC)

Kasım: Uluslararası Antimikrobiyal Kemoterapi Derneği Kongresi (ISC)

IMEX FRANFURT’TA İSTANBUL’U TANITTILAR

 

Dünyanın en büyük uluslararası kongre turizmi fuarlarından biri olan IMEX Frankfurt 2024’te, İstanbul standı yoğun ilgi gördü. Her yıl 7 binden fazla sektör profesyonelini ağırlayan fuar, Almanya’nın Frankurt kentinde 14-16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Fuara İstanbul standı ile katılan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), uluslararası kongre ve toplantıların kente kazandırılması amacıyla ziyaretçilere İstanbul’u tanıttı. İstanbul standına, Güney Amerika da dahil olmak üzere birçok pazardan yoğun ilgi gösterildi. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi