Birleşmiş Markalar Derneği'nin (BMD) üyeleri arasında yaptığı ankete göre, markaların adet satışları nisanda hem yıllık hem de aylık ölçekte arttı.


 

Birleşmiş Markalar Derneği'nden (BMD) yapılan açıklamaya göre, dernek, üyeleri arasında yaptığı nisan ayı anketinin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.

 

Ankete göre mart ile kıyaslandığında nisanda markaların neredeyse tamamının cirosu yükseldi. Aynı dönemde her 4 markadan 3'ünün adet satışlarında da artış kaydedildi.

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen BMD Başkanı Sinan Öncel, organize perakende sektörü için nisan ayının çok verimli geçtiğini belirtti.

 

Nisan performansının yaz dönemi için umut verici olduğunu anlatan Öncel, şunları kaydetti: "Biz sektördeki gelişimi genel olarak adet satışları üzerinden takip ediyoruz. Adet satışlarında hem yıllık hem de aylık ölçekte artış var. Nisan 2022 ile kıyasladığımızda üye markalarımızın yüzde 75'inin adet satışlarında artış görüyoruz. Söz konusu dönemde üyelerimizin yüzde 40'ı adet satışlarını en az yüzde 20 artırdığını beyan ediyor. Adet satışlarında marttan nisana aylık değişimde de çarpıcı sonuçlar çıktı. Markalarımızın yüzde 77'si mart ayına göre adet satışlarını artırdı. Her 3 markamızdan birinin adet satışlarında en az yüzde 20 artış gerçekleşti. Cirolarda ise enflasyon ve adet satışlarına paralel doğal bir artış görüyoruz. Yıllık ölçekte markalarımızın yüzde 70'i en az yüzde 80 ciro artışı kaydetti. Marttan nisana cirolarda da önemli bir artış var. Nisanda her 4 markamızdan biri mart ayına göre yüzde 40'ın üzerinde ciro artışı gerçekleştirdi."

 

"YABANCILARIN CİROYA KATKISININ MAYISTAN İTİBAREN ARTMASINI BEKLİYORUZ"

 

Yerli müşterinin yoğun alışveriş trafiğine rağmen yabancıların ciroya katkısının nisanda da beklentinin altında kaldığını aktaran Öncel, "Yabancıların ciroya katkısının mayıstan itibaren artmasını bekliyoruz. Turizm ve tatil sezonunun da etkisiyle Kurban Bayramı'na kadar alışverişte canlılığın devam edeceğini öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Öncel, finansmana erişim konusunda zorluklar olmasına rağmen yer ve kiralama koşulları uygun noktalarda yeni mağaza yatırımının markalar için hala cazibesini koruduğunu belirtti.

 

Uygun koşullu finansmana erişimdeki sorunların yanı sıra yüksek kira maliyetlerinin de yatırım iştahını kaçırdığını vurgulayan Öncel, "İş yeri kira artışında yıllık TÜFE ortalaması dikkate alınıyor. Nisanda bu oran yüzde 67 düzeyindeydi. Mevcut koşullarda yüzde 67 bile çok yüksekken sözleşmesi biten mağazalarda yüzde 400'e varan kira artışı talepleriyle karşı karşıya kalabiliyoruz." değerlendirmesini yaptı.

 

Öncel, kendilerinin geçici bir süre de olsa kira artışının yıllık TÜFE ortalamasının yüzde 50-60'ı düzeyinde sınırlandırılmasını, mülk sahibinin kaybının da vergi kolaylıkları ile telafi edilmesini önerdiklerini ifade ederek, önerilerinin enflasyonla mücadeleye de pozitif katkı yapacağına inandıklarını bildirdi.

22 Mayıs 2023 Pazartesi

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi