tatil-sepeti

Malatya'dan geçen sezon (1 Ağustos 2023-31 Temmuz 2024) 115 ülkeye 66 bin 832 ton kuru kayısı ihraç edilerek ülke ekonomisine 398 milyon 809 bin dolar kazandırıldı.


Türkiye'deki 22 milyon kayısı ağacının yaklaşık 9 milyonunun bulunduğu Malatya'da yetiştirilen kayısı, bu yıl da dünyada damakları tatlandırdı.

 

Avrupa Birliği nezdinde tescilli ürünlerden Malatya kayısısının 1 Ağustos 2023-31 Temmuz 2024 tarihlerini kapsayan geçen sezon rakamları açıklandı.

 

Malatya Ticaret Borsası verilerine göre, geçen sezon 115 ülkeye Malatya kayısısı satılarak 398 milyon 809 bin dolar gelir elde edildi.

 

Geçen sezon en çok ihracat 10 bin 960 tonla ABD'ye yapılırken, bu ülkeyi 5 bin 879 tonla Fransa, 4 bin 626 tonla Almanya, 3 bin 606 tonla Avustralya, 3 bin 544 tonla Birleşik Krallık izledi.

 

Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, kuru kayısı ihracat sezonunu 31 Temmuz itibarıyla tamamladıklarını söyledi.

 

Özcan, dünya genelinde yaşanan gelişmeler, küresel ekonomik kriz gibi nedenlerle ihracatta önceki sezona göre kısmi azalma olduğunu, buna rağmen 115 ülkeyle ihracat yaptıkları ülke sayısını koruduklarını ifade etti.

 

"KALITEDE RAKIBIMIZ YOK"

 

Geçen sezonun ihracat rakamlarını değerlendiren Özcan, şöyle devam etti: "Önceki yıl 80 bin ton ihracat yapmışız, 434 milyon dolar gelir elde etmişiz. Geçen sezon ise 66 bin 832 ton ihracat yapmışız ve 398 milyon 809 bin dolar gelir elde etmişiz. Özellikle Orta Asya bölgelerine yakın olan ülkelerde bir pazar kaybı yaşamışız, Çin, Rusya gibi. Daha çok Orta Asya'daki ürün fiyatlarının daha cazip olması bizim Orta Asya'nın fiyatta rakibimiz olduğu gerçeğini de bize tekrar göstermiş oluyor ama kalite açısından baktığımız zaman da dünyada halen kalite olarak Türkiye ve Malatya kayısısı yerini koruyor. Özellikle Avrupa ülkelerinde kalite açısından Malatya kayısısı halen vazgeçilmez. Kalitede rakibimiz yok ama maalesef üretim maliyetleri de göz önüne alındığında fiyatta ciddi anlamda belli bölgelerde artık rekabet etmemiz gereken ülkeler olduğunu görüyoruz. İhracat fiyatlarımızı korumaya çalışırken bir taraftan pazarlarımızı koruyacağız. Bu yıl hedefimizden sapmamak üzere 100 bin ton ihracatı da yapmak zorundayız. Bu yıl hedeflediğimiz 750 milyon dolar gelire odaklı çalışacağız."

 

Özcan, ihracatta yollarına devam ettiklerini anlatarak, "Hedeften sapmayacağız. Hem pazarlarımızı koruyacağız hem de ihracat rakamlarımızı maksimum düzeyde tutup yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.

 

İhracat pazarlarını korumaya dikkat ettiklerini belirten Özcan, şunları kaydetti: "Pazarlarda kısmi gerilemeler olsa da o pazarlardan çıkmıyoruz. Elimizdeki verilere göre 115 ülkeye ihracat gerçekleştirmişiz ve halen ABD en önemli alıcılarımızın başında geliyor. Avrupa'da ise Fransa'ya 5 bin 879 ton ihracat yaparak 37 milyon 404 bin dolar gelir elde etmişiz. Almanya yine AB ülkeleri içerisinde Malatya kayısısından vazgeçmiyor. Bir taraftan da Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Hindistan gibi pazarlarda da kendinizi korumaya çalışıyoruz. Bu yıl da yine hedefimizde olan ülkelerin en başında ABD ve Avrupa var. Bu bölge hem miktar hem de geliri arttırmakla ilgili bir gayretimiz olacak."

15 Ağustos 2024 Perşembe

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı